Paylaş
Taraflar konsolide olur. / Geçişkenlikler azalır. / Partilere olan küskünlükler biter. / Herkes evine döner. / “Partime sandıkta bir uyarı yapayım” yaklaşımı sona erer.
*
İşte tam da bu nedenlerle siyasi gerilim, CHP’nin pek işine yaramaz.
*
Evet, doğrudur.
Siyasi gerilim, CHP tabanında büyük bir kenetlenmeye yol açar, yol açıyor.
AMA UNUTMAYALIM Kİ... Siyasi gerilim, CHP’nin farklı kesimlere açılabilmesinin de önünü keser, kesiyor.
*
Evet, doğrudur.
Siyasi gerilim, CHP’ye bir enerji, bir heyecan, bir dinamizm kazandırır, kazandırıyor.
AMA UNUTMAYALIM Kİ... Siyasi gerilim, CHP’nin içe kapanmasına ve yalnızlaşmasına da neden olur, oluyor.
*
CHP tabanının en heyecanlı, en dinamik, en enerjik olduğu dönem Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı adayı olduğu dönemdi. O dönem İstanbul, Ankara ve İzmir’de eşi benzeri görülmemiş görkemde mitingler yapıldı.
Buna rağmen seçimde İnce’nin aldığı oy yüzde 31’de kaldı.
*
Çünkü yalnızdı CHP.
İYİ Parti ayrı aday çıkarmıştı. DEM ayrı aday çıkarmıştı.
Yani yalnızlık, CHP’ye asla yaramıyor.
*
CHP, yalnızlıktan iki yolla kurtuldu:
- BİR: İttifaklar kurup şemsiye parti olmayı başararak.
- İKİ: Gerginliğin azalmasından azami ölçüde faydalanarak.
*
Bugün CHP’nin şemsiye parti olma özelliği epey hırpalanmış durumda:
- İYİ Parti ittifak içinde kalabilir ama İYİ Parti epey çaptan düşmüş gibi.
- İmralı süreciyle birlikte DEM’in CHP’nin ittifak dairesi içinde kalma ihtimali zayıflıyor.
- Küçük sağ partilerin CHP’nin yanında hizalanması bile mümkün olmayabilir.
*
Buna bir de “geçişkenliklerin azalmasını, herkesin kendi kampına yönelme arzusunu, ideolojik kutuplaşmanın pekişmesini” eklersek...
Siyasi gerilimin CHP’ye en azından pek bir şey kazandırmayacağını söyleyebiliriz.
*
Peki siyasi gerilimin artmasından iktidar kazançlı çıkar mı?
*
Bak, işte bu olabilir.
Zaten son günlerde artan siyasi gerilimin iktidar açısından rasyonel tek açıklaması da galiba bu.
YAVAŞ VE İMAMOĞLU AYNI OTOBÜSTE
MANSUR Yavaş, Ekrem İmamoğlu’na destek vermek için Çağlayan Adliyesi’ne gelenler arasındaydı.
Otobüsün üstüne çıktı, destek konuşması yaptı, birlik beraberlik görüntüsünün içinde yer aldı.
*
Bir şey söyleyeceğim:
*
“İmamoğlu aday olursa Mansur Yavaş, kesin arıza çıkarır, ayrı aday olarak çıkar, CHP’den ayrılır” falan diye tahminlerde bulunmadan önce birkaç kez yutkunmakta yarar var.
ÖZLEM ZENGİN’İN YAPTIĞI ÜÇ NEDENLE ÇOK YANLIŞ
YENİ hâkim ve savcıların kura töreni yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da törende.
Tören sırasında AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, mikrofonu eline alıp şöyle diyor:
*
“Sayın Cumhurbaşkanım. Kurada hemen göremeyeceğiz ama benim yeğenim de burada. Arif Dağhan. Adını telaffuz etmek istiyorum. Benim yeğenim. Hiç olmazsa bir selam versin size. Kurada da adını görürüz.”
*
O anda salonda bulunanların tümü hâkim ve savcı olmuş. Hepsi kurayla bir yere atanacak.
Yani Özlem Zengin’in yeğeni için bir torpilin söz konusu olması mümkün değil.
*
Ancak yine de yaptığı yanlış Özlem Zengin’in.
Şu üç nedenle yanlış:
*
- BİR: Özlem Zengin’in yeğeni olmak, o törende Cumhurbaşkanı’na takdim edilmenin bir gerekçesi olmamalıydı. Bu emrivaki, adap açısından çok yanlış.
*
- İKİ: Hâkim ya da savcı olmuş bir kişi, “Özlem Zengin’in yeğeni” olarak kayıtlara geçmemeliydi. Özlem Zengin’in yaptığı, kendi yeğenine de haksızlık.
*
- ÜÇ: Söz konusu toplantı, hâkimler ve savcılar ile ilgili bir toplantıydı, siyasi toplantı değildi. Özlem Zengin’in bu toplantıda gereksiz bir rol çalma çabası içine girmesi yanlış.
*
İktidara yakın bazı kesimlerde Özlem Zengin’e karşı anlamsız bir düşmanlık var. Uzun süredir haksız eleştirilere maruz kalıyor.
Bunlara karşı her zaman Özlem Zengin’i savundum ve savunmaya da devam edeceğim.
Ancak bu durum yanlışlara göz yumacağım anlamına gelmez.
SEN BU DEĞİLSİN MELANIA HANIM
MELANIA Hanım’ın resmi toplantılardaki hallerine baktığımızda gördüklerimiz şunlardır:
-Zoraki bir gülümseme.
- Sürekli bir “bitse de gitsek” havası.
- “Nereden düştüm buraya” türü bir şaşkınlık.
Melania Hanım’ın gerçeği bu.
*
Fakat çektirdiği “first leydilik” fotoğrafına baktığımızda gördüklerimiz şunlardır:
- Aşırı politik bir duruş.
- Fevkaladenin fevkinde bir kararlılık.
- Bir dirayet abidesi gibi yükseliş.
*
Poz güzel ama pozun gerçekle hiç değilse iki santim alakası olması gerekiyordu.
SUAT TOKTAŞ SERBEST BIRAKILSIN
HALK TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ı tanımıyorum.
Yolum hiç kesişmedi kendisiyle. Hiç tanışıklığım yok.
Yani dostluk motivasyonuyla yazmıyorum bunları.
*
Her ne kadar Suat Toktaş’ın izinsiz ses kaydını yayınlamasını doğru bulmasam da...
Tutuklu yargılanmasına itiraz ediyorum.
*
Kaçma şüphesi, delilleri karartma şüphesi falan...
Bunların hiçbiri bana inandırıcı gelmiyor.
*
Suat Toktaş serbest bırakılsın.
Diğer isimler gibi o da tutuksuz yargılansın.
Paylaş