Paylaş
Bu arada İslam ülkelerinin de büyük çoğunluğu ile emperyalistlerin elinde oyuncak oldukları ve uluslararası arenada zillet içinde yaşadıkları ve hemen hepsinin yönetimlerinin halklarına tutsak muamelesi yaptıkları; İsrail’in Müslümanlara karşı yürüttüğü soykırım karşısındaki duyarsız, sorumsuz ve süklüm püklüm halleriyle bir kez daha ortaya çıktı.
Bu gidişle üzerlerine ölü toprağı serpilmiş sözde İslam ülkelerini içine düştükleri bu gaflet, dalalet ve gerçek manasıyla ihanet uykusundan ancak ve ancak ‘Kıyamet Sur’u uyandırabilecektir.
O uyanışın sonu ise korkunç pişmanlıktan başka bir şey değildir.
Müslümanlar, şahsiyetlerini, kuvvet ve kudretlerini, kendilerini ve sahip oldukları değerleri unutup başkalarını (düşmanlarını) taklit etmeye başladıkları andan itibaren yitirdiler.
Üstelik bu taklit kaybedilen hikmet için olmamış (Zira hikmet Mü’minin yitiğidir, nerede bulursa alır!), taklit edilenin de kurtulmak için çırpındığı ahlaksızlıklarını almak şeklinde olmuştur.
Siz istediğiniz kadar Batı’yı taklit edin, Batı sizi hiçbir zaman kendinden bilmez ve saymaz. Nitekim Tanzimat’tan beri Avrupa’yı taklit etmemize rağmen Avrupalı hiçbir zaman bizi kendinden bilmedi. 1963’ten beri AB’nin kapısında bekletiliyoruz; içeriye davet edilmemiz için en ufak bir ışık bile gözükmüyor.
Başta ABD olmak üzeri Batılı emperyalist güçler, hegemonyası altına aldıkları İslam ülkeleri ile kedinin fareyle oynaması gibi oynuyor. Bakınız İran’a nükleer malzemeyi verip onu bu yolda teşvik eden ABD’dir. İran’ın nükleer tesislerini de yine aynı ABD vurdu.
Günlerdir, ABD ile İsrail ‘iyi polis-kötü polis’ oyununu oynadı; Trump, Netanyahu’ya mesafeli durur gibi yaptı, kendinin de beğenmediği abuk sabuk laflar etti, sonuçta Netanyahu ile aynı kaba pisledikleri ortaya çıktı.
‘Küfür tek millettir’ diye boşuna dememişler.
Ne var ki çil yavrusu gibi dağılmış, gaflet içindeki Müslümanların hiçbir musibetten ibret almaları mümkün gözükmüyor.
İbret alabilselerdi, aynı delikten onlarca kez ısırılabilirler miydi?
Alman Başbakanı’nın itiraf ettiği gibi, ‘İsrail, yalnızca kendi adına değil, müttefiki olduğu bütün Batılılar adına kirli işler yapıyor’; onlar da seyretmekle kalmayıp her türlü desteği veriyorlar.
Müslümanlar olarak, kendimiz olmaktan ve kendi değerlerimize sahip çıkıp Batı’nın kirliliğini taklit etmekten kurtulmamız lazım.
Ve hepsinden önemlisi, sulh içinde yaşamak istiyorsak güçlü olup, savaşa her daim hazırlıklı bulunmalıyız.
Paylaş