Ve gerçekten katılıyorum ki; bütün bu hengamenin içinde çoğumuz genel tabiri ile günü kurtarmaya meylediyor.
…
Hani eskiler “hayat gailesi” der ya, tam da oradayız.
…
Lakin bence hepimiz biliyoruz ki;
mecburen de olsa sadece günü döndürmenin - özellikle iş hayatında – orta ve uzun vadede bir bedeli var.
Atalet!
…
işe alım yaptığım dönemde bir adayın, başka bir adayın hakkını yememe refleksi ile adaylıktan çekilme anıdır.
Masadakilerin gözyaşlarını çok zor tuttuğunu hatırlıyorum!
…
Hızlıca özetlemek gerekirse; Anadolu’da yaptığımız mülakat süreçlerinden biriydi,
hani aynı gün içerisinde hem toplu mülakat hem bireysel görüşmeler
hem de gerekirse yönetici görüşmelerinin yapıldığı
yoğun koşuşturmalardan biri…
Adayımız her şeyi ile göreve uygun ve tüm yöneticilerden onay almış durumda.
Nitelik; bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet.
Veya, bir şeyin iyi ya da kötü
olma özelliği.
…
Türk Dil Kurumu böyle söylüyor ancak kalitede konu iş hayatına
geldiğinde, konu bir anda
değişiveriyor.
Not: Ben yine de TDK’ya sadık kalma taraftarıyım.
Oluşturduğunuz çalışma ekosistemi, imkanlar
ve de kurum psikolojisi çalışanlarınızın hangi basamakta olduğunu belirler.
Dolayısı ile olay ve süreçlere tepkileri, doğal olarak da şirketinizin geleceği doğrudan Maslow etkisi ile şekillenir.
…
Mesela sunduklarınız çalışanınızı,
Fizyolojik ya da Güvenlik İhtiyaçları seviyesinde tutuyorsa yani çalışan hayata dair kaynak kıtlığı yaşamak zorunda kalıyorsa;
ekip içi aşırı rekabetten huzursuz ve verimsiz bir çalışmaya,
ilk fırsatta terk edilmeye ya da kurumdan daha fazlasını almaya yönelik agresif hamlelere,
Amacım; uzmanlaşmamanın, bazı durumlarda uzmanlaşamamanın sebebi ve muhtemel etkilerini vurgulamaktı.
Lakin fark ettim ki bir nokta daha var! Aldırmazlık…
Sebebi tartışılır ancak aldırmazlık yani boş vermişlik, umursamazlık,
umudu kesmişlik ve hatta
yaptığı işte “uzman” olmanın ne demek olduğundan bihaber olma hali
hadleri aşmış durumda.
…
Yol & kural bilmeyen şoförler, kullanacağı malzemeyi tanımayan ustalar,
Eminim işin uzmanları konuyu,
arz / talep, iş gücüne katılım, ekonomik parametreler
ya da sektörel verilerle ele alıyordur.
…
Bense konuya şu an için bireyi çok ilgilendiren ve iş hayatına doğrudan etki ettiğini çokça gördüğüm iki parametre ile ele almak istiyorum.
Kişinin mali sabrı ve dayanıklılığı
Kişinin duygusal sınırı ve konfor alanı
Konu iş veren ile çalışanı eşleştirme olunca, birçok alanda ve birçok dönemde istatistiklerde sadece bir sayı olarak yer bulan birey
Türk Dil Kurumuna göre motivasyon; isteklendirme ve güdüleme anlamlarını ifade ediyor.
İstek?
Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk…
Peki ya güdü?
Ama işlerliği bozduğu halde,
bazı davranışların değişmediğini görmek
hayret verici.
…
Konuyu toplumsal yaşama, hayata, bireyin anlayış seviyesine yani
daha derine taşırsak “eğitim” özelinde de
ele alabiliriz.
Ki yine de aynı derecede hayret verici.