Paylaş
Eminim işin uzmanları konuyu,
arz / talep, iş gücüne katılım, ekonomik parametreler
ya da sektörel verilerle ele alıyordur.
…
Bense konuya şu an için bireyi çok ilgilendiren ve iş hayatına doğrudan etki ettiğini çokça gördüğüm iki parametre ile ele almak istiyorum.
Kişinin mali sabrı ve dayanıklılığı
Kişinin duygusal sınırı ve konfor alanı
Konu iş veren ile çalışanı eşleştirme olunca, birçok alanda ve birçok dönemde istatistiklerde sadece bir sayı olarak yer bulan birey
çoğunlukla zor zamanlar yaşıyor.
Tabi ki temenni ve isteğimiz daha nitelikli daha çok
iş imkanının var olması.
Ancak hep merak edilen soru da şu; var olan iş ile var olan çalışan adayı bir türlü neden buluşamıyor ?
Süreci iş verenler üzerinden okuyup o tarafta geliştirilmesi gereken çokça madde sayabiliriz…
Örneğin; gereksiz beklentiler, anlamsız kriterler, net olmayan iş tanımları,
gerçekçi ve teşvik edici olmayan gelir aralıkları,
üsten bakış,
uzunu boş ver orta vadeli olmaktan çok uzak stratejiler…
Ve tabi ki çok daha fazlası!
…
Peki, iş aramakta olan adaya dönersek konuyu nasıl okuyalım?
Bu noktada mali sabır ve duygusal sınır kişileri derinden etkiliyor diyebiliriz. Hatta aday bu iki sınırın farkında değilse
yoğun bir yılgınlık dönemine hızla
girebiliyor.
Açıklayalım…
…
Mali sınır ve dayanıklılık; kişinin var olan halini ek bir gelir sağlamadan mali olarak sürdürebilme yeteneğidir.
Bazen var olan birikim, bazen aile ve çevre desteği,
bazen hali hazırda var olan ek gelirler tam anlamı ile dayanıklılığın süresini belirler.
Örneğin; cebinizde önümüzdeki 2 yılı kendi standartlarınızı çok örselemeden
geçirecek bütçeniz mevcutsa ya da az & çok desteklerle
bu zaman geçiyorsa
karar noktanız 2. ayın sonunda kirayı düşünmek zorunda olan bir kişiye göre çok farklı olabilir.
…
Duygusal sınır ve konfor alanı ise; kişinin var olan hali ile gelirden bağımsız yaşayabilme sabrını ifade eder.
Bu sabır bazen daha iyisini ya da hak ettiğini düşündüğünü bekleme olarak,
bazen mali sıkıntılarını göğüsleyebilme yetisi olarak,
bazen de durumu kendi içinde nasıl kabullendiği ile eşleşir.
Örneğin; “ben şu pozisyonu hak ediyorum o olana kadar beklerim “diyen ile, “aileme yük olamam hızlı hareket etmeliyim” diyenin,
“boş durursam atıllamaktan korkarım” diyenin,
“bu dönem de birazcık boş kalabilirim, sorun değil” diyenin,
ya da
“1 sıfırdan büyüktür” diyenin sabır sınırı farklı olacaktır.
…
Sonuç olarak içsel olarak geliştirilen her iki sınırın toplamı davranışı ve doğal olarak tüm süreci belirler.
Mali sınırınız ile duygusal sınırınızın farkında olmaz,
her ikisinin sizce makul ve kabul edilebilir ortak noktasını bulmaz,
planlamanızı bu temelde yapmazsanız
farkında olmadan çokça zarar görmeniz işten bile değil.
…
Aman yanlış anlaşılmasın amacım; “iş beğenmiyorlar yahu” minvalinde bir dikkat çekme çabası değil.
Amacım tam olarak, neden iki tarafın eşleşemediğine dair bir kapı aralamak.
Yoksa iş verenin de adayında tercihi;
kişiseldir, doğrudur ve kimseyi ilgilendirmez.
Paylaş