Osman Müftüoğlu

Hüznü abartmayın

21 Mayıs 2019
Keder, bir ölçüye kadar normal, olması gereken bir duygu. Ancak “dozu kaçırılmış keder”in can sıkıcı, hatta hasta edebilen sonuçları var.

Hepimiz can sıkıcı sorunlar, üzücü problemler, zaman zaman da yerine koyulamaz kayıplarla karşılaşabiliyoruz. Bu süreçler ruhsal dünyamıza “keder” duygusu olarak yansıyor.
Keder, bir ölçüye kadar normal, beklenen, olması gereken bir duygu. Dozu abartılmazsa faydalı yanlarının olduğu bile söylenebilir.
“Dozunda keder” kaybınızı kabullenmenize, kayba ilişkin yeni stratejiler, olumlu düşünceler geliştirmenize yardımcı olabildiği gibi size sevdiğiniz kişiye bir “veda fırsatı” da veriyor.
“Dozu kaçırılmış keder”in ise can sıkıcı hatta hasta edebilen sonuçları var.
Uzamış kederin fiziksel yansımaları (baş ağrısı, yorgunluk, mide-bağırsak spazmları, kalp çarpıntıları), uyku düzeninde oluşturduğu bozulmalar, bağışıklık sistemine yaptığı baskılar bir süre sonra size hastalık şeklinde dönebiliyor.
Ayrıca kederle baş etmek isteyenlerin gereksiz yere ilaca sarılma, hatta alkol gibi toksik maddelere yönelme eğilimleri de var.
Özeti şudur:

Yazının Devamını Oku

Hipertansiyon obeziteyle... Patladı

20 Mayıs 2019
TÜRK Kardiyoloji Derneği geçtiğimiz hafta çok önemli bir uyarı yaptı ve bir hipertansiyon patlaması olduğunu açıkladı. Aslında sadece bizde değil, her ülkede adeta bir hipertansiyon patlaması var. Birinci nedeni “obezite” salgını. Obeziteye yol açan “insülin direnci”, damarların sadece iç yüzeyini döşeyen koruyucu “endotel” tabakasını değil, duvar yapısını da bozabiliyor. İçi pıhtı ve plaklarla dolup, duvarları sertleşip kalınlaşan damarların iç basıncı artıyor ve biz bu süreci “hipertansiyon” olarak tanımlıyoruz. Kanaatime göre kan basıncının her yaşta mutlaka 13/8’den yüksek olmaması lazım. Eskisinden faklı olarak günümüzde yaşa bağlı değişimler de “anormal” sayılıyor.

Tansiyonlarımızın yükselmesini sadece obezite ya da “göbeklenme” problemine bağlamak da doğru değil. Kronik stresin ve uykusuzluğun, böbrek üstü bezi hastalıklarının, böbrekler ve damarlarında oluşan sorunların da tansiyonumuzu yükselttiği kesin. Bizde ve dünyada giderek dozu artan “huzur kaybı meselesi”nin de ciddi payı olmalı, artan sosyal ve siyasal tansiyon da önemli bir hipertansiyon hazırlayıcısı olarak kabul edilmeli.

YÜKSELİNCE NELER OLUYOR?

Beyin damar hastalıkları, pıhtılar, kanamalar ve neticede gelişen bellek kayıpları ve felçler.

Göz damar hastalıkları, retina yırtılmaları ve görme kayıpları.

Kalp-damar hastalıkları, kalp krizleri, kalp yetmezlikleri ve ritim bozuklukları.

Böbrek ve böbrek damarı problemi, böbrek yetmezliği.

Yazının Devamını Oku

Kansızlık ciddi bir sorun

17 Mayıs 2019
Kansızlık ciddi bir sorun, dikkatle incelenmesi gereken bir tehlike. Kansızlığa yol açan nedenlerin ilk sırasında ise demir eksikliği meselesi var.

Kansızlığın en yaygın sebebi demir noksanlığı olsa da B12, folik asit, B6 vitamini eksiklikleri de kansızlığa yol açabiliyor. Ama yine de kansızlık nedenlerinin ilk sırasında (neredeyse yüzde 90’ından fazlasında) demir eksikliği meselesi var.
Eğer adet gören bir kadınsanız, bilin ki kansızlığınızın temel nedeni periyot dönemlerinde kaybettiğiniz demiri yerine koyamamış olmanızdır.
Erkekseniz ya da menopoza girmiş bir kadınsanız, probleminizin farklı boyutları olabilir, dikkatli olun. Çünkü bu gibi durumlarda demir eksikliğinin nedeni vücudunuzun herhangi bir yerinden kaybedilen ama fark edilmeyen kan kaybı olabilir. Örneğin bağırsaklarınızdaki gizli bir kanser, midenizdeki gözden kaçmış bir ülser ve daha pek çok neden demir eksikliği kansızlığına sebep olabilir.
Özeti şudur:
Kansızlık ciddi bir sorundur, nedeninin ciddiyetle araştırılması, incelenmesi ve dikkatle tedavisi zorunludur.

İşte karaciğerin dostları

Her organın bazı dost ve düşman gıdaları var. Besinlerden en çok etkilenen organların başında karaciğer geliyor. Karaciğere dost besinler denince de ilk sıraya hemen ve anında enginarı yazmak gerekiyor.

Yazının Devamını Oku

Oturmak neden hasta ediyor?

16 Mayıs 2019
Hareketsizlik insülin artışına, kilo almaya, damar yaşlanmasına ve bunların sonucunda birçok sağlık sorununa yol açıyor. O nedenle oturmak, bedeninize yapacağınız en büyük ihanet!

Daha önce de yazdım; siz oturma eylemini başlattıktan en geç 20-25 dakika sonra kalça kaslarınızda “insüline direnç” hali başlıyor.
Bu tatsız gelişme ise kanda insülin artışına, şeker-yağ ayarının altüst oluşuna, kilo almaya, damar yaşlanmasına sebep oluyor.
İşte bu nedenle bu sayfada size sık sık “oturmak bedene yapılan en büyük ihanettir” uyarısı yapılıyor.
Netice şudur:
Çok gerekli değilse oturarak geçirdiğiniz süre 20-30 dakikadan uzun sürmesin. Ara verip hiç olmazsa 3-5 dakikalık kısa bir yürüyüş yapmayı lütfen ihmal etmeyin.

Pancar=performans!

Pancar tıka basa nitrat dolu. Pazı, ıspanak, karalahana, marul ve diğer yeşil yapraklı sebzeler de öyle. Ravent, reyhan, roka da güçlü bir nitrat deposu.

Yazının Devamını Oku

Her şeye maydanoz olun

15 Mayıs 2019
Maydanozun her derde deva olduğunu söylemek doğru olmasa bile, bir “doğal ilaç”, daha doğrusu “yeşil eczane” olduğunu bilmekte fayda var. Nedeni şu:

- K vitamini, kalsiyum ve magnezyum zenginliği nedeniyle “kemik dostu”dur.
- C vitamini, B vitamini yoğunluğu nedeniyle “bağışıklık desteği”dir.
- Arginin isimli anti tümör maddesi nedeniyle “kanser kalkanı” gibidir.
- Potasyumdan güçlü yapısı sebebiyle de “kalp ve damar ilacı” kadar etkilidir.
TAVSİYEM ŞU: Sağlığınız için sofralarınızda maydanoza daha sık ve bol yer verin. Salatalarınıza, zeytinyağlılar ve çorbalarınıza, et-tavuk yemekleri ve balıklarınıza daha çok maydanoz ekleyin. Kısacası “Her şeye maydanoz olmak” iyi bir şeydir, deneyin...

GÜNEŞ GELDi HOŞ GELDi

Geçen yaz depoladığımız D vitamini stoklarımızı, güneşsiz kış günlerinde kullanıp tükettik. Neticede de çoğumuzun, özellikle kış boyu D vitamini takviyesi almayı unutanların kanlarında ve dokularında D vitamini dibe vurmuş durumda.

Yazının Devamını Oku

Hurmaya yer açın

14 Mayıs 2019
Hurma, bir “ramazan ayı” besini gibi düşünülüyor. Oysa bu, yıl boyunca daha sık tüketilmesi gereken harika bir gıda.

Hurma mükemmel bir besin ve bu iltifatı “besleyici” ve “lezzetli” olma özellikleriyle fazlasıyla hak ediyor.
Bizde daha ziyade bir “ramazan ayı” besini gibi düşünülüyor. Oysa boyu, tazesi ve kurusu ile yıl boyunca daha sık tüketilmesi gereken harika bir gıda.
Tek kusuru yüksek kalorisi. 100 gramında yaklaşık 300 kalori var. Kalori fazlalığının nedeni ise fruktoz ve dekstrozdan zengin yapısı.
Ama bu küçük kusur onun diğer avantajlarını asla gölgelemiyor. Her şeyden önce çok güçlü bir “posa” kaynağı.
Peki diğer özellikleri? Detaylar için buyurun...

Hurmada neler var?

Hurma, zengin posa içeriğiyle, bağırsak iç dengesini ve kabızlığı önleme bakımından önemli bir besin. Ayrıca “tanenler” olarak bilinen “polifenolik” antioksidanlardan da çok zengin. 

Yazının Devamını Oku

Genetik miras kader değil

13 Mayıs 2019
Araştırmalar, özellikle kronik hastalıklar söz konusu olduğunda beslenme, egzersiz, uyku, stres yönetimi gibi faktörlerin genetik mirastan daha önemli belirleyiciler olduğunu gösteriyor.

Bir başka deyişle geleceğimizi, hayat kalitemizi, sağlık ve sağlamlık seviyemizi genetiğimizden ziyade yaşam tarzımız ve seçimlerimiz belirliyor. Kısacası potansiyel olarak kötü genlerle doğmuş olmamız o genleri durduramayacağımız, susturamayacağımız, en azından etkilerini azaltamayacağımız anlamına gelmiyor. Hastalık yönünden yüksek risk taşıyan genlere sahip bir aileye mensup da olsak tıbbi kaderimizi belirlemek önemli ölçüde bizim elimizde. Bu önemi giderek daha iyi anlaşılan yeni alanın da adı: “Epigenetik”. Epigenetik, sahip olduğumuz genlerin aktivitelerinin kontrolüyle ilgilenen muazzam bir alan. İyi ya da kötü genlerimizin yaşadığımız çevre ve seçtiğimiz yaşam tarzı ile etkileşerek devreye girmesi ya da devre dışı kalması epigenetiğin gücüyle ilgili. Kısacası düşünülenin aksine genetik miras, değiştirilemez bir kader çizgisinin mutlak belirleyicisi değil. O miras da diğerleri gibi iyi ya da kötü yönetildiğinde farklı neticeler verebiliyor.

ALZHEİMER TEDAVİSİNDE YENİ UMUT: MİTOFAJİ

MİTOKONDRİLER hücrelerimizin enerji üretim merkezleri. Yaşlanan her canlı gibi yaşlı mitokondrilerin de enerji üretimi ciddi ölçüde azalıyor. Hücrelerde yaşlı mitokondri sayısı artınca hücre yorgun düşüyor, yaşlanma süreçleri hız kazanıyor. Bunun önlemenin en etkili yolu “yeni ve genç” mitokondrilerin üretilmesi. Bunun için o hücreyi aç bırakmak işe yarıyor. Aç kalan hücre “mitofaji” süreçlerini devreye sokup “yakıt” olarak yaşlı mitokondrilerini kullanmaya başlıyor. Bu bir tür “temizleme” işlemi, bir tür doğal detoks yöntemi olarak çok mühim bir süreç. İşte bu sürecin Alzheimer hastalığının tedavisinde de işe yarayabileceğini gösteren güvenilir bulgular var. Yaşlandıkça daha az yememizin belleği olumlu yönde etkilemesinin bir nedeni de mitofajinin hızlanması olabilir.

KOLDAKİ EKG HAYAT KURTARIYOR

Giyilebilir teknolojiler sağlığımızı izlemede de müthiş işler görebiliyor. Yeni “akıllı kol saatleri” bunların yaygın kullanılanları. Bu saatler sayesinde “günde kaç adım attığınız, kaç kalori yaktığınız, kaç merdiven çıkıp, ne kadar tırmanış yaptığınız, ne süre uyuyup, uykunuzdan kaç kez uyandığınız, hatta derin uyku fazlarınızın süresi” bile belirlenebiliyor. Yeni haber şu: Bu saatlere yeni eklenen EKG ölçümleri biz doktorları en çok heyecanlandıran gelişmelerden biri. EKG çekme yetenekli bu mükemmel kol saati sayesinde kalp ritmi bozukluklarını erkenden yakalamamız ve kalp hastalarını 24 saat uzaktan gözlem altında tutmamız da mümkün olabilecek. Kısacası, yaşasın teknoloji!

UZUN ÖMÜRLÜLERİN 10 ORTAK ÖZELLİĞİ

Yazının Devamını Oku

Trigliserid nasıl azalır?

10 Mayıs 2019
Trigliserid sorununu en az kolesterol yüksekliği kadar ciddiye almamız lazım. Peki yüksek trigliserid seviyelerini düşüren yaşam tarzı değişimlerimiz neler olmalı? Yanıt için buyurun...

Trigliserid fazlalığı önemini çok geç fark ettiğimiz oldukça mühim bir sağlık sorunu. Onu da en az kolesterol yüksekliği kadar ciddiye almamız lazım.
O da damarların plaklarla tıkanmasında, yani kalp krizleri ve felçlere giden yolculukta çok önemli bir oyuncu.
Özellikle yüzde 200 mg ve üzerindeki değerler, insülin fazlalığı ile birlikte ise kalp ve beyin damarlarının pıhtılarla daralıp tıkanmasına sebep olabiliyor.
Bu nedenle kan seviyelerinin mümkünse 100’den düşük tutulması önemle tavsiye ediliyor.
Peki yüksek trigliserid seviyelerini düşüren yaşam tarzı değişimlerimiz neler olmalı?
Yapmamız gereken ilk 10 şeyi aşağıdaki kutuda özetledik, buyurun...

Trigliseridi azaltmanın 10 etkili yolu

◊ Kahvenize, çayınıza şeker eklemeyin.

Yazının Devamını Oku