Paylaş
Hep karşı çıktığım bir hitap şeklidir: Oyuncu, şarkıcı, müzisyen, piyanist...
İşi ucundan kıyısından yapmış, yeteneksiz insanlara böyle denmez çünkü.
Neyse.
Bir haber servis edildi dün. O haberin başlığı şuydu: Ünlü oyuncu Şişli’de dehşet saçtı.
Tabii ki tıklanmak uğruna yapılmış bir hamledir bu.
Ama haberin içeriğinde de aynı kelimeler geçiyordu defalarca.
Ceren Bıyıklı diye bir hanımefendi gece çıkmış yola ve 5 araca zarar vermiş. Çizmiş, kırmış, vurmuş falan.
Ardından da “Hiçbir şey hatırlamıyorum. Oyunculuğun stresi beni çok yordu, ilaç kullanıyorum, geceleri uyuyamıyorum” demiş. Bize ne sen ilaç kullanıyorsan, uyuyamıyorsan!
Kendi de inanmış oyuncu olduğuna.
Yaptığı savunmaya bakın.
Yazık değil mi o arabaların sahiplerine?
Biz ismini ilk kez duyduğumuz böyle insanlara oyuncu falan diyerek kötülük ediyoruz farkında değiliz.
Oyuncu aranıyor
Sosyal medyada sizin de karşınıza çıkmış olabilir. “Kıbrıs’ta çekilecek film için ‘oyuncu aranıyor” diye bir ilan var.
Ana oyuncu – yan oyuncu – figüran yazıyor detaylarda. Bir de her yaştan oyuncuya ihtiyaç vardır diye de not düşülmüş.
Filmin adı da:
Ayşe Tatile Çıktı...
Böyle oyuncu seçmek mi kaldı?
Böyle bolluk bereket mi var sektörde?
Allah aşkına böyle ilanlara inanmayın...
Sonra istemediğimiz bir ton olayla karşılaşıyoruz.
Koca bir boşluk!
Bayramda oturdum birkaç film seyrettim. Hatta bazılarını daha önce de açıp bitirememişim...
“Kalender Pide”, “Her Şeyin Başı Merkür” ve “Şımarık”...
Birinde Tolga Çevik, İbrahim Büyükak, diğerinde Sinem Kobal, ötekinde Kerem Bürsin, Melis Sezen oynuyor.
Doğal olarak da insan böyle olunca bir şeyler bekliyor. Ama yok.
Koca bir boşluk. Senaryo kopuk, oyunculuklar uçuk, diyaloglar kel alaka.
Ben anlıyorum dijital platformlar arşivlerini doldurmak istiyor ama bu kalitede dolacaksa dolmasın.
Mesela “Kalender Pide” isimli filmi 7-8 kere açmışım. Hiçbirinde bitirememişim ama defalarca şans vermişim.
Çünkü isimleri görünce bir şey bekliyorsun ister istemez. Vardır bir bildikleri, sonunda şaşırtırlar, ders verirler falan diyorsun.
Bu üç filmde emeği geçenler kusura bakmasın. Boş vakitte bile, çıtır çerezlik bile değildi hiç alınmasınlar.
Karışık bir mesele
Artık kabak tadı vermedi mi?
Ben bu yazıyı yazarken izledim videoyu. Belki de siz yazıyı okuyana kadar yeni gelişmeler yaşanacaktır bilemiyorum.
Ama Alaçatı’da bir plaja başörtülü diye girememiş bir hanımefendi.
Onu bağıra çağıra savunan başı açık kadının kapıdakilere feryadını seyrettim. “Rezervasyonumuz var” diye itiraz ediyor.
“Evet var ama beklediğimiz misafirlerimiz var, sizi alamayız” diyorlar.
Nereden baksanız saçmalık.
Amaçları ‘bakın bizim mekâna herkes giremiyor’ algısını yaratmak.
Tamam sorun çıkaracak tipleri, daha önce kavga edenleri alma...
Ama bunun kararını kapıdaki 3-5 işi bilmeyene, Türkiye’deki değişimi anlamayana, kafası basmayana yaptırma kardeşim.
İşte böyle rezil olursun.
Ne olacak şimdi...
Bu mekân gerçekten başörtülüleri almıyor mu, yoksa kapıdaki görevlinin işgüzarlığı mı...
Son dakika haberine göre ise, başörtülü kadın değil, rezervasyonu olmayan erkek arkadaşı içeri alınmamış.
Söz konusu mekanın misafirlerine karşı oldukça hassas davranan yerlerden biri olduğu da söyleniyor...
Kadın dokunuşu
Gözüm kapalı önereceğim yerlerden biridir Bodrum’da bu sezon kapılarını açan Ruins Luxury Resort.
Nedeni de sahibidir... Nurçe Erben’i eskiden tanırım. Elementa Hotel Yalıkavak’ın sahibiydi.
O zamanlar bu projesinden bahsetmiş ve Ruins hayalini anlatmıştı. Ben otelin bitmiş halini görmedim ama görenlerden duydum... Kadın eli değen özellikle ailenin işlerini neredeyse tek başına sırtlayan bir kadının işlerinin kötü olma ihtimali yok gibidir.
İşte Nurçe ve Ruins ikilisi bu yüzden yazın en popüler yerlerinden biri olacak gibi.
Hem dizaynı hem de restoranları ve barları ile de farklı onlar. Mesela yıllar önce Barcelona’ya gidip araştırmalar yaptığını biliyorum Nurçe’nin.
Sips Barcelona isimli barı getirmişler o seyahatler sonrası Bodrum’a... Artık gastronomi, konaklama deneyiminin önemli bir parçası çünkü. Böyle yolculuğa çıkan kadınları çok destekliyorum, o yüzden açık olsun yolları...
Paylaş