Direkt akıl hastanesine!

Bir süredir cezaevindeydi geçen hafta yeni infaz düzenlemesiyle tahliye edildi.
Bakın bir insan kendini tekrar nasıl içeriye attırır ya da nasıl cezaevinden çıkıp akıl hastanesine sokar, işte o senaryoyu izliyoruz...
Adamın yaptığı paylaşımlar dehşet verici çünkü. Annesiyle video çekiyor, bağırıyor, ağlıyor, birilerine küfürler ediyor.
Yazık o kadıncağıza da!
Bu adam birilerine, en yakınındakilere bile zarar verebilecek türden biri.
Biz bunu izlediğimiz iki videoyla bile anlayabiliyoruz.
O yüzden dışarıda gezmesi pimi çekilmiş bir bombayı elinizde gezdirmek gibi.

Klavyede ‘edep’ kalmamış

Eleştiriyi desteklerim. Olması da gerekir zaten. Ama en ufak zekâ kırıntısı sahibi olmayanların eleştiri yapmasına gülerim.
Mesela Ece Seçkin’in sahne kıyafeti eleştiri yağmuruna tutulmuş.
Bir sosyal medya kullanıcısı ya da siz klavye delikanlısı deyin; ‘edep sen ne güzel şeysin’ vesaire gibi yazıp bel altı vurmaya çalışmış.

Şimdi bakınız...
Sahneye, insanların şovuna karışılmaz.
Ha tahrik amacı taşıyordur, abartılıdır, toplumun değerlerine aykırıdır o zaman söylersin sözünü.
Ama burada Ece’nin taşlanacağı bir durum yok.
Fotoğrafın açısıdır falan ve size öyle hissettirmiş olabilir. Ama hemen klavyeye sarılmayın yahu...
Bir de şöyle bir durum var...
Aynı kıyafetleri yurt dışında, o ayıla bayıla seyrettiğiniz isimler giyiyor, “İşte şov budur", “Bir bizdekilere bak bir onlara bak”, “Helal sana be kadın. Görsel şölen izlettirdin bize” gibi methiyeler düzmeye başlıyorsunuz.
İşte o yüzden asıl bu konuda ‘edep sen ne güzel şeysin’ demek lazım...

Bitti mi bir bayram daha

Bayramda Çeşme’ye giden iki kesim vardı. Gruplara ayıracak olursak.
A Grubu:
Kendini Alaçatı’nın o dar sokaklarına atıp yürüme şanslarını öndekilerin yürüme hızına emanet ettiler.
Hiç kumru yememişçesine kumrucuların önünde kuyruk yaptılar.
Damla sakızlı bilmem neleri hiç duymadıkları için damla sakızlı ne varsa almak için dakikalarca beklediler.
Kahve her yerde içilir ama onlar sokaklardaki kafelerde kahve içmek için birbirilerini yediler.
B Grubu:
Mecburiyetten gidenler çoğunluktaydı bu grupta.
Otellerinden ya da evlerinden çıkmadılar.
Belli başlı yerlerde yemek yediler.
Sık gittikleri plajlara dahi gitmediler hatta suya bile görmediler.
Eş dost mekân ziyaretlerine gidip bir hayırlı olsun dediler.
Ne zamanki bayram bitti tatilciler döndü, kendilerini dışarıya attılar.

6 bin liralık makarna

Her sene adettendir Bodrum fiyatlarını konuşmak, tartışmak.
Sosyal medyasında Ersin Süzer yazmış yine.
Bodrum’da 2 bin 800 liraya pizza var diye. Bu 2500 liralık lahmacunun tahtından inmesi demek. Bahsi geçen restoran Mandarin Oriental’in içindeki Gigi Restaurant...
Aslında dünyanın sayılı yerlerinde olan bir restoran orası. Ve sadece pizza fiyatları değil şaşırtan. Mesela Gigi’de istridyenin tanesi 950 lira.
1750 liraya da salata var, 2750 liraya da...
Makarna mesela. Sıkı durun.
Trüflü bir makarna orada 5 bin 950 lira... E bir de restoranlarda gelen makarnaları bilirsiniz. Onların porsiyon diye getirdikleri makarna iki çatalla bitirilir zaten.
Evet kaliteli bir yer ama fiyatlar çok yüksek.
Yurt dışına bu yüzden gidiyor işte insanlar. Çünkü burada yenen yemeklerin yarı fiyatına kalkıyorsunuz oralarda masadan. Bir makarnaya 6 bin lira verilmiyor...
Pizza 2 bin 800, makarna 6 bin, salata 3 bin.
Yok artık!