20 Ekim 2007
Zamanın izlerini yüzümüzde, ellerimizde ve vücudumuzda görmeye başladığımız andan itibaren anti-aging kremlerine ya da en pahalı bakım ürünlerine saldırmaya başlıyoruz. Peki, bu güzellik iksirlerinden gerçekte neler beklemeliyiz? İşte, en zor soruların cevapları... Kremler kırışıklıkları yok eder mi?
- Maaselef hayır. Özel anti-aging kremleri cilt yaşlılığını geciktirici ve ilk kırışıklıkları hafifletici içeriklere sahiptir ancak kremlerdeki esas etki çok çabuk başka kırışıklıklar oluşmadan ilk kırışıklıkları azaltmaktır.
Kremlerin içeriklerinde özellikle hangi maddeler bulunmalıdır?
- Nemlendirici bir gündüz kremi UVA ve UVB ışınlarına karşı koruyucu 8 ila 10 koruma faktörlü olmalıdır. İçeriğinde C ve E vitamini, retinol ve koenzim Q-10 bulunan anti-oksidanların anti-aging etkisi de vardır. Bakır, magnezyum ve çinko da nemi ciltte tutma özelliğine sahiptir.
Özel içeriklerin etkileri nelerdir?
- Özel anti-aging kremlerinin ve serumlarının sahip olduğu içeriklerin farklı hedefleri vardır. Örneğin, C vitamini bağ dokusunu gerginleştiren ve elastikiyetini sağlayan ve yaşlanmayla birlikte azalan kollajen yapısının bozulmasını geciktirir. Bir hormon takviyesi olan phyto-östrojenin de kollajen üretimini artırıcı etkisi vardır. E vitamini kısa yaşam süreli agresif moleküller olan serbest radikalleri yakalarken, cildin erken yaşlanmasına neden olan nikotin, ilaçlar ve UV ışınlarını stimule eder. Yosun ve magnezyum da mimik kırışıklıklarındaki kas gerginliğini çözerken, mısır ekstresi cilt liflerini yeniden yapılandırır ve içten güçlendirir. Termal sular ise cildin kendi koruma kalkanını kuvvetlendirir.
Mimik çizgilerine karşı kremler var mıdır?
- Alın kırıştırma, gülme ya da göz kırpma dolayısıyla oluşan kırışıklıkları kremler ve serumlarla azaltmak mümkün. Ancak bugüne kadar pek az özel ürün kas kullanımı dolayısıyla oluşmuş mimik çizgilerini azaltıyordu ve ciltte hafif koruyucu etki bırakıyordu. Oysa artık bu tarz kremler mevcut.
Bazı kremler neden çok pahalı?
- Bu kremler, içeriklerindeki pahalı anti-aging maddelerinin yüksek konsantrasyonlarda bulunmasından dolayı pahalı. Ayrıca yeni maddelerin araştırılması ve keşfedilmesi de ürünlerin fiyatlarına yansıyor.
Ne zaman serum kullanmaya başlamak gereklidir?
- Serum aynı zamanda hassas bir bakım olduğundan 30’lu yaşlardan itibaren yani ilk kışıklıklıkların görülmeye başlamasından itibaren kullanmak gerekiyor. Kırışıklıklar, yorgun cilt, pigment lekeleri... Cildinizin ihtiyacına göre gerginleştiren, nemlendiren ya da rahatlatan bir serum ürününü kullanabilirsiniz. Birkaç damla ya da küçük bir parça temiz bir cilde sabah-akşam uygulanmalı. Ardından günlük bakım kremi ya da gece kremi sürülmeli. Haftalık bir peeling uygulamasının ardından serumdaki etken maddelerin ciltte emilimi daha da hızlanacaktır.
Cilt temizliğinin altın kuralları
Kusursuz bir temizlik aynı zamanda mükemmel bir cildin de mimarıdır. Kiri, zararlı atıkları, ölü deri hücrelerini ve hatta ter kalıntılarını cilt yüzeyinden atmaya yarar. Ancak tüm cilt tipleri birbirine benzemediğinden kendi cilt tipinize uygun bir temizlik yöntemi uygulamanız gerekir. Çünkü bir cilt tipine iyi gelen bir temizlik ürünü başka bir cilde zarar verebilir. Ancak her cilt tipinin uygulamaması gereken bir yöntem var ki o da yüzü normal bir sabunla asla yıkamamak. Cildin pH değerini değiştirir ve doğal koruma kalkanına zarar verir. Ayrıca, temizlik ürününün kalıntılarını her zaman iyice yıkamak gerekir. Aksi halde cilt hassaslaşarak reaksiyon verir.
Son olarak cildinizi asla gereğinden fazla suyun altında tutmayın. Yoksa cildiniz ihtiyacından daha fazla nemlenmiş olur.
Cilt tipi için uzmana danışmak şart
Zararlı çevre kirleri, kötü beslenme ve kaloriferlerin ya da klimaların kuruttuğu hava giderek daha çok insanda cilt sorunlarına neden oluyor. Bu yüzden kişinin tüm cilt temizliğini kendi cilt tipine uygun bir şekilde yapması önem taşıyor. Bununla ilgili dermatoloğunuzdan mutlaka yardım almalısınız. Çünkü cilt bakımı güzellik bakımı değil öncelikli olarak cilt hastalıklarını önleyici bir koruma programı olmalıdır.
ÜRÜN MARKET
GÜNLÜK BAKIM RİTÜELİ
Mades ürünleri, Chapter ve Black & White ürün gamı ve artık Türkiye’deÉ Chapter serisi; geleneksellik, nostalji, sadelik ve şeffaflık gibi özellikleri ile öne çıkıyor. İçerdiği doğal içerikler ile günlük bakım ritüelinizde ihtiyaç duyduğunuz kaliteyi her an elde etmenizi sağlıyor. Chapter I: Baştan çıkarıcı tatlılığıyla böğürtlen ve karpuz özü içeriyor. Chapter II: Ruhunuzu iyileştiren mango ve mandalin özü içeriyor. Chapter III: Cildi sakinleştiren yaban kirazı ve gelincik özü içeriyor. Chapter IV: Cildi yumuşatan lavanta ve sedir ağacı özü içeriyor. Chapter V: Cildi canlandıran aloe ve salatalık özü içeriyor.
Stresle baş etmenin 5 yolu
Cildimiz psikolojik problemlerden ciddi şekilde etkileniyor, bunun sonucu olarak da eski gücünü kaybedip olumsuzluklara açık hale geliyor. Çözüm ise anti-aging metotlarının yanı sıra bakım, rahatlama ya da spor yoluyla stresi azaltmak...
Retinol içeren bir yüz bakım kreminiz var. Düzenli olarak cilt bakımı yaptırıyorsunuz ve içki ya da sigara kullanmıyorsunuz. Buna rağmen 30 yaşından itibaren ince kırışıklıkların cildinize yerleştiğini görüyorsunuz. Bilinen şu ki, stres yaşlanmanın hızlanmasında en önemli etkenlerden biri. O halde hemen yoğun stresten kurtulmalısınız.
Amerikalı dermatologların görüş birliğine vardığı konu, cilt ve duygular arasında değişkenlik gösteren etkilerin olduğu. Pensilvanya’daki Yardly Dermatoloji Enstitüsü’nde yapılan araştırmaya göre sivilce ya da akne, psikolojik problemlerden çok etkileniyor.
Peki, stres cildi nasıl etkisi altına alıyor? Ciddi sorunlarımız olduğunda cildimiz buna hassasiyetle karşılık veriyor. Bu da kollajenleri olumsuz etkiliyor, cilt nemi artık depolayamıyor ve dolayısıyla koruyucu kalkan eski gücünü kaybediyor. Bunun sonucunda kırışıklıklar ve elastikiyet kaybı ortaya çıkıyor. Çözüm ise anti-aging metodlarıyla birlikte bakım ve rahatlama ya da spor yoluyla stresi azaltmak.
Su içmek
Yeterli su kullanımı, ışıltılı ve genç görünümlü bir cildin temelini oluşturur. Günde üç litre su ya da bitki çayı içerseniz, hem vücudunuz hem de cildiniz yeterince nemlenmiş olur. Üstelik bir süre sonra bu kendini belirgin şekilde göstermeye başlar. Mankenlerin zayıf kalma kurallarından biri de su içmektir.
Nefes
Nefes yoluyla stresi azaltmak kulağa oldukça basit geliyor. Ancak doğru ve bilinçli nefes gerçekten oldukça etkili. Ülkemizde de bir meditasyon gözüyle bakılan doğru nefes teknikleriyle ilgili birtakım dersler, egzersizler veriliyor.
Yoga
Spor yaparak genç kalabilirsiniz... İster inanın ister inanmayın ama düzenli yoga yapanların yüzlerinin parlamasının biyolojik nedeni budur. Stres altındaki kan damarları daralır, böylece zararlı atıkların vücuttan atılımı zorlaşır. Sonuçta cilt matlaşır ve kötü beslenmeye başlar. Yoga gibi rahatlama teknikleri kan damarları üzerindeki bu baskının ortadan kalkmasını sağlar ve cilt daha sağlıklı ve daha genç görünür.
Gülmek
Pozitif düşünce gençleştirir... Bir şeyler yaparak ya da düşünerek mutlu olmak, aynı zamanda vücudun doğal mutluluk hormonu endorfin üretimini de destekler. Bunun olumlu etkisi ise rahatlama ve yüz kaslarının yumuşamasıdır. Kötü düşünceler ise böbreklerde, ciğerlerde ve kalınbağırsakta olumsuzluklara yol açabilecek süt asidi üretimine yol açar. Cilt de zincirinin son halkası olarak reaksiyon verir.
Uyku
Vücudunuzu dinlendirmezseniz o da rahatlayamaz. Uyku sırasında yüz kasları yumuşar ve gergin mimiklerden kurtuluruz. Gün içinde kaç kez alnınızı kırıştırdığınızı ya da kaşlarınızı çattığınızı düşünün. Yüz kasları yüksek performansla çalışmakta ve bu yüzden gergin görünmenize neden olmaktadır. Bu gerginlik de yaşlanmamıza neden olur.
Yazının Devamını Oku 
15 Ekim 2007
Adını ilk kez 1920’li yıllarda duyuran ve o dönemde dansçılar arasında çok popüler olan pilates, neredeyse 80 yıl aradan sonra, geçirdiği sakatlığın ardından Madonna’yı yeniden sağlığına kavuşturan teknik olarak bir kez daha gündeme gelmişti. Ülkemizde de Sezen Aksu gibi ünlü isimlerin tercih ettiği bu rehabilitasyon ve kondüsyon sporu, kişiye özel çalışma programları gerektiren bir egzersiz türü olarak ilgi çekmeye devam ediyor.
Pilates günümüzün yoğun koşullarında sağlıklı ve zinde kalmanın en etkili yollarından biri olarak tanımlanıyor. Ancak uzmanlara göre, bu çalışmalar kesinlikle bir stüdyoda ve uzmanlar eşliğinde yapılmalı... Kişinin ihtiyaçlarına göre belirlenen çalışma programlarının, donanımlı ortamlarda, bilgiyi doğru uygulayabilme becerisine ve disiplinine sahip eğitmenlerce hayata geçirilmesi gerekiyor. Çünkü, ancak eğitmenler kontrolünde yapılan pilates çalışması kişinin sakatlanma veya hatalı çalışma ihtimalini ortadan kaldırabiliyor. Üstelik Studio Pilates’te eğitmenlik yapan Murat Erdem’e göre, yer egzersizleri pilates alet gruplarıyla desteklenmezse, pilatesin tam olarak hedefine ulaşması mümkün değil.
Peki, pilates nasıl çalışıyor? "Bütün kas gruplarına yönelik hareketlerin yapılabildiği, fizik tedavi prensipleri temel alınarak yaratılmış, zorluk seviyeleri ise yaylarla belirlenmiş Reformer, Trapez ve Chair adlı üç aletle çalışılır" diye anlatıyor Murat hoca... Tam konsantrasyon ve doğru nefes kullanımının da çalışmanın temel prensibini oluşturduğunu belirtiyor: "Kişinin kendi bedenine odaklanarak farkındalığını oluşturmasını hedefleyen çalışmada (power house olarak tanımlanıyor), doğru nefes alma ve beli çok iyi kontrol etme zorunluluğu var".
Power house bölgesi, karın kaslarının olduğu bölge olarak tanımlanıyor. Bu bölgede vücudumuzu hareket ettiren kasların dışında, omurgayı çevreleyen ve omurganın sabitlenmesini sağlayan kaslar da bulunuyor: "Doğru nefes tekniği, tam konsantrasyon ve çalıştırılan bölgeye odaklanma ile egzersizlerin doğru yapılması, pilatesi amacına ulaştırır. Kişi, çalışmalar sonucunda bedenini daha iyi tanır, kontrol eder ve artık bedenine hükmeder."
Pilates ne kazandırır
Pilatesin hedefine ulaşabilmesi için en önemli unsur, doğru eğitmenlerle çalışmaktan geçiyor. Eğitmen bu işin temeli... Joseph Pilates’in "Doğru yapılan iki hareket, düşünmeden ve kontrolsüzce yapılan on hareketten daha iyidir" sözü de bunu kanıtlıyor.
Pilates sırasında, power house olarak tanımlanan karın bölgesine odaklanılarak, karın ile bel kuşağındaki kaslar ve omurgayı çevreleyen, omurganın en büyük destekçisi olan kaslar güçlendirilir. Bu sayede kişi var olan ya da gelecekte sırtında veya belinde oluşabilecek herhangi bir ağrı ve/veya hassasiyeti, duruş ve kullanım bozukluklarına bağlı sakatlanmaları önleyebilir, mevcut sorunlarından bu bölgedeki kasları kuvvetlendirebildiği derecede kurtulur.
Günlük neurobic ipuçları
1 Her yeni güne farklı bir kokuyla uyanın. En sevdiğiniz kokunun yanına her seferinde nane, lavanta, limon kokuları koyun ve uyandığınız andan itibaren onların da kapaklarını açın. Kullandığınız her farklı kokuyla yeni sinir uçlarını da aktive etmiş olacaksınız.
2Gözlerinizi kapayarak duş alın. Bu egzersize şampuanı test etmek ve suyun ısısını duygularınıza göre ayarlamak da dahil. Bu egzersiz beyninizi uyandıracak ve hassaslaşmasını sağlayacak.
3 Dişlerinizi fırçalarken ya da kahvaltı ederken yanlış(!) elinizi kullanın. Beyniniz buna aşırı tepki verecektir. Böylelikle beynin her iki yarısı da çalışacak ve normalde pasif kalmış bölge harekete geçmiş olacak.
4Bilim adamlarına göre beynimiz ortalama 25 farklı tadı tanıyor. Bunun için hiç tatmadığınız yemeklere açık olun. Yeni tarifler beynin duyularını canlandırır.
5Markette kasa sırasında beklerken neler aldığınıza bir göz atın ve fiyatlarını aklınızda tutmaya çalışın. Doğru çözümü kasada ödeme yaptıktan sonra alışveriş fişinizle yeniden destekleyin. Tempo, hareket ve hesaplama, beynin hızlı çalışmasına yardımcı olacaktır.
6Günde en az üç kez tanımadığınız insanlarla konuşun.
7Her gün düzenli olarak bilmediğiniz beş yabancı kelimeyi gün içinde ezberlemeye çalışın.
8İşe, arkadaşlarınıza ve spora gitmek için, her gün kullandıklarınızın dışında yeni yollar keşfedin.
9Günlük hayatınızdaki rutinleri değiştirin. Sağda duran çöp kovasını sola, solda duran telefonu sağa alın. Öğle yemeklerine farklı arkadaşlarınızla gidin. Bu beyinde yarattığınız kaosa yaratıcılık kazandıracaktır.
10 Lüks otellerden mi hoşlanıyorsunuz? Bu kez doğanın içinde bir yer keşfetmeye ne dersiniz? Bilinmeyen sesler ve kokular sizi mental olarak meşgul edecek ve her sıra dışı tecrübe bir neurobic egzersiz olarak size geri dönecektir.
PAKETLEYİN
ELLER: Dekoltenin yanı sıra ellerimiz de güneşe maruz kalmaktan ve zararlı UV ışınlarının olumsuzluklarından etkileniyor. Bunu anlamak için elinizin üstüyle kolunuzun iç kısmını karşılaştırabilirsiniz. İşte burada genç kalmış ve erken yaşlanmış cildin farkı belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor.
Zararlı güneş ışınları dolayısıyla kolajen, elastin ve lif üretimi sekteye uğruyor, böylece hücreler zarar görüyor. Bunun en büyük sorumlusu ise pigment üretiminin kontrolden çıkmasına neden olan güneş... Bunun sonucunda da ellerimizin üzerinde en çok korktuğumuz yaşlılık lekeleri oluşuyor. Bir başka problem de yaşlanmayla birlikte cilt altı dokusunun azalması. Bu koruyucu tabaka olmadan ellerimiz kemikli ve damarlar daha belirgin görünüyor.
Genç görünen eller için düzenli olarak yapmamız gereken, her yıkamanın ardından gliserin ya da hylüronik asit içeren bir nemlendirici el kremi kullanmak. Özellikle kahverengi yosun, lipid oluşumunu destekliyor. Bitki ekstreli el kremlerinin de pigment lekelerini önlediği bir gerçek. Bu arada dışarı çıkmadan önce ellere en az 15 koruma faktörlü el kremi sürmeyi ihmal etmeyin.
Parafin mucizesi
Kurumuş ellerinizin bakımını kozmetik mağazalarında ya da eczanelerde satılan parafin paketleriyle sağlayabilirsiniz. Ayrıca bu uygulama güzellik merkezlerinde de yapılıyor. Eller sıvı parafinin içinde bekletiliyor. Kuruduğunda özel eldiven giyilerek 15 dakika etki etmesi bekleniyor. Parafinin temizlenmesinin ardından ellerinizin ipeksi yumuşaklığını siz de fark edeceksiniz.
Yazının Devamını Oku 
13 Ekim 2007
Liposuction olmak istemeyen ve bölgesel olarak incelmeyi amaçlayan hastaların tedavisinde son dönemde yeni bir yöntem devreye giriyor: Lazer lipoliz. Böylelikle vücudun karın, kalça, bacak ve kol gibi bölgelerindeki yağlar lazer ışığı ile yok ediliyor.
okal anestezi altında rahatlıkla uygulanabilen Lazer lipoliz yöntemi liposuction’a bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik ayak bilekleri de dahil olmak üzere vücudun her bölgesine uygulanabilen lazer lipoliz, tek seansta sonuç veriyor.
Lazer ışığı ile doğrudan yağ hücresi zarının patlatılması prensibine dayanan yöntemi Türkiye’de uygulayanlardan biri olan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Hüseyin Güner, dünyada geçmişi yaklaşık 3-4 yıl olan metodun vücut şekillendirme uygulamalarında oldukça yenilikçi olduğunu belirtiyor.
Bu yöntem vücudun hangi bölgelerinde kullanılıyor?
- Özellikle birkaç bölgesinde az veya ortalama düzeyde yağ birikimi olanlar için son derece ideal. Tüm vücudunda ve ileri derecede yağ birikimi olanlarda ise liposuction ile birlikte kullanıldığında, uygulama sonrasında ciltte görülebilecek sarkma ve düzensizlikleri azaltıyor ve elde edilen sonucun daha başarılı olmasını sağlıyor.
Lazer lipoliz yönteminin liposuction’dan (yağ aldırma) farkı nedir?
- Klasik liposuction işleminde o bölgeye -tekniğe göre değişmekle birlikte- sıvı verilir ve sonra yüksek bir negatif basınçla yağlar çekilir. Liposuction işlemi genelde hastanede ve narkoz altında yapılır. Vücutta 10-15 gün süren morluklar oluşabilir. Ayrıca operasyon sonrasında uzun süre korse kullanmak gerekir. Hafif liposuctionda bile 3-4 günlük bir toparlanma süreci gerekir. Lazer lipoliz işleminin temel olarak o bölgede üç etkisi olur; lazer ışığının kanülden çıktığı bölgedeki fotomekanik etki sonucu bu bölgedeki yağ hücrelerinin zar bütünlüğü bozuluyor.
Yağ birikimi olan bölgelerdeki yağ hücrelerinin içeriği hücreler arası alana akar. İstenirse vücudun doğal yollardan dışarı atması için o bölgede bırakılabilir veya ince bir kanül yardımıyla düşük bir basınçla emilerek dışarı alınabilir. Uygulama sonrasında sadece 4-5 gün boyunca korse giyilmesi yeterlidir. Tekrarlanması zor bir prosedür değildir. Ayrıca klasik liposuction metodlarıyla vücut şekillendirmenin zor olduğu kol içleri, çene altı, boyun, üst karın bölgesi, sırt ve ayak bilekleri gibi bölgeler de dahil olmak üzere tüm vücutta rahatlıkla uygulanabilir.
Yöntem uygulanmadan önce ön hazırlık yapılıyor mu?
- Hastanın alerjik olduğu ilaçlar veya şeker, kalp, tansiyon gibi kronik hastalığı olup olmadığı gibi genel sağlık durumu ile ilgili cevaplar alınır. Ve elbette bu hastalıklara uygun tedbirler alınır.
Lazer lipolizde doğru seans sayısı nedir?
- Uygulama genelde bir seanstır ama yağ miktarına göre artabilir.
Tedavide dikkat edilmesi gerekenler neler?
En önemlisi uygun hastanın seçimi.
Uygulama sonrası iyileşme süreci ne kadar?
- İyileşme süreci klasik liposuctiona göre çok daha kısa. Hasta yapılan uygulamaya göre sosyal hayatından ya hiç ayrı kalmaz ya da 2-3 günlük bir ara vermesi gerekebilir.
Hangi vitamine
ihtiyacınız var
1- Her gün düzenli olarak 20 dakika güneş ışığı alıyor musunuz?
Vücudunuzun yeterince D vitamini üretmesi için en az 20 dakikalık bir güneş ışığı depolamaya ihtiyacı var. Fazla dışarı çıkamıyor musunuz? O zaman her gün düzenli olarak 1.000 ünitelik besinlerden de olmak üzere- multi ya da D vitamini alın.
2- Annenizde osteoporoz var mı?
Eğer varsa sizin de osteoporoza yakalanma riskiniz diğer kadınlardan iki kat daha fazladır. Yapmanız gereken kemiklerin oluşumunu sağlayan mineralleri süt ve sebze ürünlerinden almaktır. Ancak ekstra kalsiyum ve magnezyum size 20’li ve 30’lu yaşlarda yardımcı olur.
3- Vejetaryen misiniz?
Genç kadınların kaslarını ve bağışıklık sistemlerini güçlü tutmaları için günde yaklaşık 18 mg demire ihtiyaçları vardır. Ancak vejetaryen bir beslenmeniz varsa o zaman günlük dozunuzu güçlendirilmiş hububat ve baklagillerden alabilirsiniz. Tabii demir içeren bir multi-vitamin de işinizi görecektir.
4- Çocuk sahibi olmaya mı çalışıyorsunuz?
O zaman en temel ihtiyacınız folikasittir. Bu madde bebeğin beyin ve iskelet sisteminin sağlıklı oluşumunu destekler.
Kısa sürede iyileşme
1- Kol içleri, çene altı, boyun, üst karın bölgesi, sırt ve ayak bilekleri gibi bölgelerde ve tüm vücutta rahatlıkla uygulanabilir.
2- Uygulama sonrasında sadece 4-5 gün boyunca korse giyilmesi yeterlidir.
3- Lazer lipoliz uygulamasında sonuç yaklaşık iki ile dört ay arasında kendini gösterir.
4- Bu dönemde hastaların lenfatik drenajı sağlayan ve ödemi azaltan masaj uygulamaları sonuçları daha da iyi hale getirecektir.
5- Lazer lipoliz etkili, az ağrılı, kanamayı önleyen ve kısa sürede iyileşmeye olanak veren bir vücut şekillendirme yöntemidir.
Seksi ve baştan
çıkarıcı gözler
Makyajın en belirgin kaynağı ve flörtün neredeyse başlangıç noktası olan gözler çekiciliğin de odak noktasıdır. Büyük belirgin gözlerin sırrı ise iyi yapılmış bir göz makyajından geçer. Bunun ilk adımı da gözleri makyaj hileleriyle olduğundan daha iri göstermektir. Derin ve kalın kaşların altına gizlenmiş gözler yüzün de çekiciliğini yitirmesine neden olur.
İyi bir göz makyajı öncesindeki ilk işleminiz kaşlarınıza düzenli bir kavis vermektir. Göz kalemi ve eye-liner bakışlara çekicilik sağlar. Mükemmel bir makyajın son adımı ise iyi sürülmüş bir maskaradır.
Bugün fazladan 480 kalori yakmaya ne dersiniz
Fazla yorulmadan kilo verebilirsiniz... Evet, gerçekten de minik aktivitelerle fazladan kalori yakmanız mümkün. Üstelik çok kısa sürede. Bir araştırmaya göre sandalyede oturarak bulaşık yıkamak gibi önemsiz ev işleri bile günde 111 kalori yakılmasını sağlıyor. Bunun üzerine fazladan birkaç yüz kalori daha ekleyerek kısa bir sürede fit bir vücuda sahip olmak ise sizin elinizde. İşte saat saat, gün içinde kalori yakmanın püf noktaları...
Sabah 7.30 Dağınık bırakmak yerine sabah uyanınca yatağınızı düzeltin. Hatta nevresimlerinizi değiştirmeye ne dersiniz? Yaktığınız kalori miktarı: 30
Sabah 8.30 Otomobilinizi mümkün olduğunca işyerinize uzak bir mesafeye park edin. Tren ya da otobüs kullanıyorsanız bir durak önce inerek yürüyün. Üç dakika fazla yürümek bile kalori yakmanızı sağlayacaktır. Yaktığınız kalori miktarı: 40
Sabah 10.20 E-mailleri unutun. İş arkadaşlarınızla yapacağınız yazışmaları interaktif ortam yerine yanlarına giderek yüz yüze yapmayı deneyin. Yaktığınız kalori miktarı: 68
Öğlen 12.35 Öğle yemeğine giderken ve yemekten dönerken asansör yerine merdiven kullanın. Bunu sabahları ve akşamları iş çıkışında da yapabilirsiniz. Yaktığınız kalori miktarı: 58
Akşamüstü 5.45 Alışveriş sonrasında alışveriş arabasını veya sepeti markette bırakın ve aldıklarınızı kendi başınıza otomobilinize siz götürün. Ve tabii ki, eve de... Yaktığınız kalori miktarı: 35
Akşam 7.20 Büyük bulaşıkları bulaşık makinesine koymak yerine elde yıkamayı deneyin. Yarım saat bile size kalori yaktıracaktır. Yaktığınız kalori miktarı: 75
Akşam 8.30 Koltuğa yayılmak yerine arkadaşınızla 20 dakika boyunca telefonla konuşurken evin içinde küçük turlar atın. Yaktığınız kalori miktarı: 64
Gece 11.00 Özel bonus... Uykuya dalmadan önce mükemmel bir seksin sırrı size yakılan kaloriler olarak geri dönecektir. Yaktığınız kalori miktarı: 45
Yazının Devamını Oku 
12 Ekim 2007
Doğum sonrası izler ve deformasyon birçok kadının sıkıntısı. Ancak estetikteki gelişmelerle bu sıkıntıdan kurtulmak mümkün. Yapılan araştırmalarda karın germe ameliyatı yaptıran kişilerin hayat standardının yükseldiği, yaşam stillerinin pozitif yönde değiştiği gözlemleniyor.
nnelik kuşkusuz dünyadaki en yüce sıfatlardan biri. Belki de bu nedenle büyük fedakarlık ve zorlukları da berberinde getiriyor. Aslında ömür boyu "anne" olmak ve "anne" gibi davranmak bile fedakarlıkların en büyüğü sayılırken, fiziksel olarak yapılan fedakarlıklar da çok gözardı edilecek gibi değil. Kadınların hamilelik ve doğumla beraber genel vücut yapısında yaşadıkları değişim de aslında fedakarlığın önemli bir parçası.
İşte bu değişim, doğum sonrası izler ve deformasyon birçok kadının sıkıntısı. Ancak estetikteki gelişmelerle bu sıkıntıdan kurtulmak mümkün. Yapılan istatistiki araştırmalarda karın germe-abdominoplasti adı verilen estetik ameliyatları yaptıran kişilerin hayat standardının yükseldiği, yaşam stillerinin pozitif yönde değiştiği ve sosyoekonomik başarılarının arttığı gözlemleniyor.
"Karın germe" ameliyatları
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, karın germe (abdominoplasti) ameliyatının son yıllarda en sık yapılan estetik girişimlerden biri olduğunu belirtiyor.
İlk olarak 1899 ve 1900’lü yılların başında yapılan ameliyatların günümüzde oldukça gelişmiş ve ileri teknik yöntemlerle gerçekleştirildiğine dikkat çeken Dr. Çetinkale, iri ve geniş karın duvarı kitlesinin çıkarılması ve karın bölgesinin sarkık görüntüsünden daha gergin ve düz bir duruma getirilmesini amaçlayan bu ameliyatın oldukça başarılı sonuçlar ortaya koyduğunu vurguluyor.
Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, ameliyattan çıkan hastanın ilk bakışta geniş ve büyük yağlı kitlesinden kurtulduğunu, gebelik çatlaklarının çoğunun azaldığını, daha sıkı ve gergin bir karına sahip olduğunu görebildiğini belirtiyor.
Değerlendirilmesi gereken durumlar
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, bu tür ameliyatların önemli ameliyatlar olduğunun altını çiziyor: "Abdominoplasti ameliyatı büyük bir ameliyattır. Bazı durumlarda bu büyük ameliyatı uygulamak fazla gelebilir veya hastanın durumundan dolayı uygulanamayabilir. Bu gibi olgularda daha sınırlı abdominoplasti ameliyatları yapılır. Bunlar "mini- abdominoplasti" ve "midi-abdominoplasti" ameliyatı olarak isimlendirilir. Tüm abdominoplasti ameliyatları öncesi kişinin genel sağlık durumu gözden geçirilir.
Ciddi kalp hastalığı, diyabet, tromboembolik hastalık hikayesi göz önüne alınması gereken ciddi durumlardır. Bağ dokusu hastalıkları, yara iyileşme sorunu ve enfeksiyon hastalıkları da dikkate alınması gereken diğer özelliklerdir. Bu ameliyatı olacak kişilerin sigara içmiyor olması ve sağlıklı olması önemlidir." Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, bu tür ameliyatlarla ilgili yanıltıcı bilgilendirmelerin olduğuna da dikkat çekiyor. Ameliyat sonrası hiç doğum yapmamış genç bir kadın görünümüne kavuşulacağına dair bilgilendirmelerin sağlıksız olduğunu vurgulayan Prof. Çetinkale, "Her hastada bu durumu elde etmek mümkün değildir" diyor.
Önemli kriterler
Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, bu ameliyatlarda belirli kriterlerin göz önüne alındığını ifade ediyor:
Ameliyata aday kişinin;
Normal ağırlığında olması,
Aşırı kilo vermiş olup olmadığı,
Kaç kez hamile kaldığı,
Doğumlarını nasıl gerçekleştirdiği (normal doğum veya sezeryan ameliyatı),
Gebeliklerinin nasıl olduğu (tek veya ikiz gebelik, ileri doğum ağırlığı olan bebek gibi),
Gebelikte alınan kilo ve sonrasında ne kadarının verildiği,
Gebelik haricinde kişinin aldığı ve verdiği kilo durumu,
Daha önce geçirdiği karın ameliyatları önemlidir.
Uygunluk koşulları
Bu kriterler ameliyatı yapacak hekim tarafından değerlendirilir ve buna göre cerrahi girişim planlaması yapılır. Bu kriterler yapılacak işlemlerde farklılıklar gösterir.
Bu ameliyata uygun adaylar:
Karın duvarında gevşeklik olan,
Karın ön kısmında cilt fazlalığı olan,
Karın duvarında gebelik çatlakları "stria" olanlar,
Karın duvarı orta hattında gevşemesi olan,
Karın duvarında özellikle göbek altında yağ birikimi olan kişiler,
İdeal kilosuna yakın olan kişiler,
Yeni gebelik planı olmayan kişiler,
Yakın dönemde aşırı kilolarından kurtulan şişman kişiler.
Yaşa göre parfüm seçimi
Her yaşın kendine has kodu, anlayışı ve çekiciliği bulunuyor. Ve kendine özgü parfümü... Hangi tarz kokuların yaşınıza uygun olduğunu öğrenmek için yazımıza bir göz atmanız yeterli.
’li yaşlar: Her şey sizin için yeni. Bu yüzden daha deneysel olabilirsiniz. Bu yaşların "uçarı" ruhuna en uygun kokular keskin ve güçlü ifadelidir. Kendinizi ortaya koymak ve hissetmek için önemlidir. Meyveli ve egzotik içerikli nar kokusu aynı zamanda seksapeli ortaya çıkarıyor. Beyaz yapraklı portakal çiçeği ve inci çiçeği dışında vanilya ve amber notalarıyla erotik sinyaller veriyor.
’lu yaşlar: Konferanslar, iş toplantıları, mesleki sorumluluklar... 30’lar, genellikle işyerinde geçirilen uzun saatleri de içine alıyor. Bu yüzden kullanılan kokular bu yaşlarda kendini fazla ön plana atmadan elde edilmiş hakimiyeti simgeler. Listenin başında genellikle yeşil ve baharat içerikli tasarım kokular yer alır. Güçlü turunçgil notaları da kendine güven ve cazibeyi ortaya koyan kokulara hayat verir.
’lar: Bu yaşlardaki kadınlar artık parfümlerinden güzel kokması dışında başka şeyler de bekler. Kullandığı koku onu görünmeyen bir koza gibi sarmalı ve kişisel bir imzasına dönüşmelidir. İdeal olanlar ise bir tutam buhur içeren rahatlatıcı kokulardır. Pudralı yumuşak dokunuşlar stresi azaltıcı özellikleriyle öne çıkar. Lavanta, biberiye ve zencefil gibi aromatik karışımların da rahatlatıcı etkileri bilinmektedir.
’ler: Değerlerin en fazla öne çıktığı yaşlardır. Artık zamansız gerçek lüks duygusunun dönemidir. Klasik elegan parfümler 50’li yaşların vazgeçilmezidirler. Koku kompozisyonları, çiçeksi ve rafine kalp notalarıyla belirlenir. Gül, yasemin, sandalağacı parfümün uzun vadede sıkıcı olmasını önleyen çiçeklerdir.
Kışa "ayak" uydurmanın pratik yolları
Tırnak bakımı nasıl yapılmalı
Ayaklarımızı yaza hazırladığımız gibi kışa da hazırlamalıyız. Estetik olarak güzel göründüğü için kadınlar ayak tırnaklarını uzun bırakabiliyorlar. Bu konuda görüşlerini aldığımız ayak sağlığı uzmanı Özgül İşgör, açık burunlu ayakkabılarda problem olmadan uzatabileceğimiz tırnakların, kapalı ayakkabılara geçtiğimizde kabus yaşatabileceğini söylüyor: "Kapalı ayakkabı aldığımızda tırnak sağlığımıza zarar vermemek için özellikle önden ve arkadan 1/2 cm. büyük ayakkabı seçmek gerekli. Açık ayakkabıda problem olmayan tırnak uzunluğu kapalı ayakkabıda yeterli mesafe yoksa tırnağınızın ayakkabının ucuna çarpmasına neden olabilir."
Kışa hazırlık yaparken tırnak boyunu gözden geçirmekte ve eğer yazın uzun bırakmışsak biraz kısaltmakta fayda var. Tırnakların maruz kaldığı mekanik zorlamalar zamanla tırnak altının boşalmasına yol açabilir. Tırnak altı boşaldığında ise tırnak yatağının doğal yapısı bozulacağından buralarda mantar benzeri rahatsızlıkların yerleşmesi daha kolaylaşacaktır. Kışın kapalı ayakkabıda tırnak sağlığımızı korumak ve bir sonraki yaza başlarken işimizi kolaylaştırmak için tırnak ve cilt koruyucu yağlardan faydalanabilirsiniz.
Yazının Devamını Oku 
8 Ekim 2007
Bir insanın yüzüne baktığınızda ilk dikkatinizi çeken bölge burnudur. Burun karakteristiktir, aşırı estetik görünümü doğallıktan oldukça uzaktır. Peki, doğal görünümlü bir buruna sahip olmak hayal mi? Bunun yöntemi, doğal burunda da var olan iki paralel ışığı elde etmek... Burun estetiğinde yeni bir yöntem, doğallığı amaçlıyor. "Dome Cap Grafs" adı verilen bu uygulama burnun ucunda iki paralel ışık oluşturmayı hedefliyor. Op. Dr. Barış Çakır, konuyla ilgili bilgi verdi.
Beslenme düzeninde, modada ve tüm yaşam alanlarımızda olduğu gibi estetik cerrahi trendlerinde de son dönemde doğala dönüş söz konusu. Günümüzde en çok operasyon yapılan ve yüzün karakteristik yapısını ortaya koyan burun da doğal görünümüne en çok ihtiyaç duyduğumuz bölge. Op. Dr. Barış Çakır, "Bir kişinin yüzüne baktığınızda ’Burnun estetik mi?’ diyebiliyorsak ya da Kuzey Avrupa ülkelerindeki kibar hatlara sahip insanlardaki küçük burunları, ülkemizdeki insanların yüzünde görüyorsak, bu ameliyatları başarılı olarak kabul etmiyoruz" diyor ve ekliyor: "Elmacık kemikleri, çene kemikleri, alın kemiği iri olan bir kişinin yüzüne Rus ırkına uygun bir burun yapılırsa; burun, yüzün ortasına sonradan eklenmiş gibi durabilir. Hastanın yüz yapısı operasyon planlanmasında esas alınmalı."
Burnumuzun ucundaki iki ışık
Yeni yöntemle, burnun ucunun yüksekliği az ise burnu yükseltmek için ucuna kıkırdaklar konuyor. "Şimdiye kadar yapılan yöntemde sadece bir kıkırdak kullanılıyordu. Kıkırdak tek parça olarak kullanıldığında burnun ucunda bir tane ışık parlaması görünür. Bu, burnun ucuna daha yuvarlak bir görünüm verir ve doğal durmaz. Doğal bir burun ucunda iki küçük çıkıntı olmalı. Estetik operasyon sırasında burundan çıkan kıkırdakları, burun ucundaki bu iki küçük çıkıntıyı oluşturmak için kullanıyoruz. Bu 1-2 mm’lik kıkırdaklar, burnun içinden alınıyor ve aynı bir heykel gibi şekillendiriliyor" diyor Barış Çakır. Bu yöntem de "Dome Cap Grafs" olarak adlandırılıyor.
Gözümüz gölgeleri görür
Bizim gözümüz gölgeleri görür. Burun, yüzümüzdeki en çıkıntılı organ olduğu için yüzün görünümünü ve güzelliğini en çok etkileyen organdır. Burun, çıkıntısının fazlalığı nedeniyle yüzümüzde fazlaca gölge oluşturur. Bu gölgeler ve ışıklar yüz güzelliğimizi de belirler.
Doğru burun estetiği için:
Burun ucu simetrik, aynı yükseklikte iki tepecikten oluşmalıdır. Sivri bir burun ucu doğal görünmez.
Burun ucunu oluşturan kıkırdakların kenarları, burnun alt kısmında belli belirsiz görünmelidir.
Burun ucu, burnun genelinden kopup ayrı bir parça gibi görünmemelidir.
Yaşlanırken genç görünün
Bilimadamları uzun yıllardır yaşlanmanın gizemiyle ilgili araştırmalarını sürdürüyor. Üstelik bugüne dek keşfettikleri şeyler inanılmaz. En önemlisi de yaşamın her döneminde çekici ve sağlıklı görünmenin mümkün olduğu. Tabii, bunun için bir şeyler yaptığımız sürece...
Yaşlanıyoruz. İstesek de istemesek de... Günün birinde vücudumuz da, cildimiz de 17 yaşındaki gibi görünmemeye başlıyor. Cilt gerginliğini kaybediyor, stres derin izler bırakıyor, saçlarımız beyazlıyor. Ama tüm bunları geciktirmek için elimizde oldukça fazla done bulunuyor. Daha yavaş, sağlıklı ve çekici bir şekilde yaşlanmak için bilimadamları bugüne dek keşfettiklerini bizimle paylaşıyor. Artık doğum tarihimiz, gerçek yaşımızı ortaya koymaya yetmiyor. Anti-aging uzmanlarına göre, nüfus cüzdanlarımızda biyolojik yaşımız vücudumuzun yaşlılığa karşı koyduğu oranda herkesi şaşırtabilir. Yaşlılığın sırrı da kişisel yaşam tarzlarına göre farklılık gösteriyor. Peki, neden yaşlanıyoruz? İlginç bir şekilde bilim dünyası bunun cevabını yüzde 100 veremiyor. Ama ortaya atılmış değişik teoriler mevcut. Yaşlanmadaki önemli faktörlerden biri şüphesiz genetik kodlamalarımız. Genlerin yaşlanmadaki etkisi yüzde 20 ila 40 oranında değişiyor.
Kadınlar neden erkeklerden daha yaşlı görünüyor
Bazı bilimadamlarına göre kadınların genlerinde yüksek yaşam beklentisinin de izleri var. Kadınların iki X kromozomuna sahip olmaları, onların daha geniş bir genetik rezerve sahip olduklarını gösteriyor. Bu X kromozomlarından birinin zarar görmesi halinde yaşlılığı tetikleyen proteinler, sağlıklı olan kromozom tarafından kompanse ediliyor. Bu süreç aynı zamanda iskelet sistemi ve büyük bir olasılıkla beyin için de geçerli. Uzun yıllardır yaşlanma üzerine araştırmalar yapan Alman ürolog Prof. Dr. Theodor Klotz’a göre, her hücre bölünmesinde kromozomların uçlarındaki küçük kapakçıklar (telomere) kısalıyor. Tükendiklerinde ise hücreler bölünemiyor ve ölüyor. Belki de bu süreç, vücudun yaşlanmasında bir etken. Tabii stresin de telomere’nin kısalmasındaki rolünü es geçmek olanaksız.
Stresten uzak durmak mümkün değil
Modern çağın en önemli sorunlarından biri, stres yönetimi. Bunun anlamı, stresi hayatımızdan tamamen çıkarmak değil, onunla dengeli bir ilişki kurmak. Peki, nasıl?
Birçoğumuzun gün sonunda kurduğu cümlelerin içinde mutlaka var ’stres’ kelimesi. Modern çağın en ciddi hastalığı olarak işaret edilen stres, başka hastalıkların da habercisi olabiliyor. Vücut sürekli yüksek performansla çalıştığında ve durmadan S.O.S sinyalleri gönderdiğinde uyku sorunu, duyma rahatsızlığı, baş dönmesi ya da baş ağrısı sorunlarıyla kendini gösteriyor. Uzun vadede stres altında yaşayan kişilerde diyabet ve kalp krizi gibi kronik hastalıklara da rastlamak mümkün olabiliyor. Ayrıca stres, tüm bunların ötesinde yaşlı görünmeye de neden oluyor. Büyük baskıda ciltteki antioksidanların konsantrasyonu azalıyor, kolajen ve elastin lifleri serbest radikallerin saldırısına uğruyor ve zarar görüyor. Bunun sonucunda da ciltte derin kırışıklıklar oluşuyor.
Stres, herkes için farklı bir anlam taşıyor. Tıpta bazı durumlara karşı vücudun verdiği psikolojik ve bedensel reaksiyon olarak tanımlanıyor. Bu bir anlamda iyi bir haber, çünkü stres bir kader değil. Bir miktar dış etkenlerden dolayı ortaya çıksa da daha çok düşünceler ve hislerle artıyor ya da azalıyor. Bu yüzden kişiden kişiye değişiklik gösteriyor.
Yazının Devamını Oku 
6 Ekim 2007
İnce kırışıklıkları açıyor, gözenekleri küçültüyor, problemli bölgeleri gerginleştiriyor... Laboratuvar ortamında geliştirilen yeni ürünler küçük dokunuşlarla ciltte oldukça etkili sonuçlara neden oluyor. Bazı günlük bakım kremleri botoks etkili içerikleriyle dikkat çekiyor. Bunlardan son dönemde öne çıkanlar arasında GABA (Gamma-Amino asidi) var. Kas sistemini 10 dakika içinde rahatlatıyor ve kırışıklıkları deyim yerindeyse ütüleyerek düzleştiriyor.
Ayrıca magnezyum, mangan ve diğer maddelerle birlikte kompleks oluşturuyor. Kas konsantrasyonundan sorumlu olan bir enzimini deaktive ediyor. Son trend yüksek konsantrasyonlu "adenoxine"e batırılmış bantlar. Geceden kırışıklıkların üzerine yapıştırılıyor ve masajla iyice cilde etki etmesi sağlanıyor. Gece boyunca ciltte eriyor, böylelikle etkisini tamamen gösteriyor. Kasları gevşetici etkileri bulunan kremler özellikle mimik çizgileri olan ciltler için ideal.
Saçlarda çikolata tonları
Kış saçlarında, kahve tonlarının güçlü ve sıcak etkisi birbirinden değişik kesimlerle birleşiyor. MM Bahçecik, amacın kadınların güçlü karakterlerini ve keskin zekalarını yumuşak bir görünüm altında sergilemek olduğunu belirtiyor. Çikolata tonlarının hakim olduğu sezonda saçlar her zamankinden daha enerjik, daha dinamik ve daha sofistike!
ış sezonunda saçlar uzun ya da kısa hemen hemen her boyda kullanılıyor. Model ne olursa olsun dore ve bakır tonlardaki baleyaj ve röflelerle renkler ısıtılıyor, saça parlak, sağlıklı bir görünüm kazandırılıyor. İşte saçlarınızı nasıl kullanacağınıza dair alternatifler...
Uzun saçlardan vazgeçemeyen kadınlar için, sezonda birbirinden değişik kullanım alternatifleri yaratılıyor. Örneğin doğal bir kullanım için saçın orta ve uç kısımlarına iri maşalar yardımı ile yapılan bukleler... Ve bu buklelerle yaratılan yumuşak iri dalgalar... (Üstte) Aynı uzun saç; ondüla çiftli maşa yardımı ile kazandırılan yoğun buklelerle daha enerjik, daha güçlü ve daha hacimli...
Kısa saç denince akla ilk gelen 1960’ların klasiği BOB stil... Yıllara meydan okuyan bu kült model özünden hiçbir şey kaybetmeksizin günümüz değerleriyle yeniden yaratılıyor. Dairesel kesimi, oval kahkülü ile BOB stil; içe katlı olarak kesildiği için içe ya da dışa kısaca her yana taranabilme özgürlüğüne sahip...
Boylar yavaş yavaş uzamaya başladığında kadınların favorisi hiç kuşkusuz yüz ovalindeki boyuyla bu kesim olacak... Orta uzunlukta, kare katlarla şekillendirilen modelde yumuşaklık, yüzü çevreleyen bölüm inceltilerek yaratılıyor. Kesim şekli aynı zamanda kullanım kolaylığı da sağlıyor. Renkte ise koyu kestanenin gücü ön planda...
Bir kare kesim daha... Bu kesimde önler yanlara oranla biraz daha uzun... Yanlara ise hafif katlar verilerek doğal asimetri sağlanıyor. Tepe bölgesi koyu bırakılan saçın uçlarına yoğun, ince ve üçgen bakır röfleler atılarak oluşturulan modelde amaç; rengin gücü ile saçın öne çıkması...
Uç ve ön bölümleri katlarla hareketlendirilen uzun kare modelde ise kahkül inceltilerek kesildiği için farklı yönlere taranıp rahat bir kullanım sağlıyor. Bu şekillendirmede gözler çok daha iyi vurgulanıyor. Renklendirmede ise saçın tamamında sadece uç bölümlere uygulanan baleyajlarla yumuşaklık sağlanıyor.
Davetlerin ardı arkası kesilmediği bir sezona giriyoruz. Ve ardından yılbaşı... Davetlerin olmazsa olmazı ise hiç kuşkusuz topuzlar... MM Bahçecik son derece farklı ve yalın bu sofistike topuzla kadınların davetlere damgasını vurmasını amaçlıyor.
Kesimlerde her zaman kullanım kolaylığını ve modern hayatın gereksinimlerini öngören MM Bahçecik’den sportif bir görünüm için kısa, katlı ve kare bir model... Saç boyu ense bitiminde... Bu modelde uçlar sivriltilerek kesiliyor ve böylece saça kat kazandırılıyor... Son şekil ise yüze ve alına yoğunlaşarak veriliyor.
Bu kış yine atkuyruğu moda
Moda minimalizmin etkisinde kış sezonuna girerken aynı trend saç modellerinde de kendini gösteriyor. Ferretti, Ralph Lauren ve Max Mara gibi dünyanın en ünlü markaları, defile mankenlerini, gergince geriye tarayarak yaptığı atkuyruklarıyla podyuma çıkardı. Bu model özellikle klasik düz uzun saçlarda şık bir görüntü oluşturuyor. Düz toplanmış bir atkuyruğu ya da başın arkasında sıkıca toplanmış bir topuz kış sezonunda "sleek" akımını yansıtıyor. Bu modeli uygularken önemli olan doğru hazırlık. Hafif nemli saçlara köpük uygulayın ve saçlarınızı bir fön makinesi yardımıyla düzleştirin. Daha sonra saçlarınızı sıkıca toplayın ve bir saç spreyi yardımıyla sabitleyin.
Binbir Gece dizisinin yıldızı Bergüzar Korel de saçlarını atkuyruğu yapmayı tercih eden ünlüler arasında. Korel, bu modelle hem şık, sade bir görünüm sergiliyor hem de modayı takip ediyor.
Taşların sırrı
Yakut, elmas, altın ya da pırlanta... Tüm bu değerli madenlerin kırışıklıkları yok ettiğini ve hücrelere enerji verdiğini biliyor musunuz? Son teknolojiyle geliştirilen kremler yeni içerikleriyle kadınlara gençlik ve güzellik vaat ediyor.
Sicilya’nın güneybatısı ve Afrika kıtasına kıyısı olan ince bir volkanik ada olan Pantelleria’daki mineral aktiviteler hálá devam ediyor. Bu da adanın siyah parlak yüzeyini oluşturuyor. Bu zengin, siyah renge adını veren ise mağma hareketlerinin hızla soğuyarak dönüştüğü taşlar. Canlandırıcı, tedavi edici mineraller ve elementler içeriyor. Bu taş şimdilerde kozmetikçilerin dikkatini çekiyor. Cildi şekle sokan silikon, nemlendirici ve dengeleyici potasyum ve sodyum dışında enerji verici demir de bulunuyor.
Susamış cildin ilacı: Aloe vera
Aloe vera kullanımına dair ilk yazılı belgeler İ.Ö. 3500 yılına ait Mısır papirüsleri. Eski Mısırlılar aloe verayı "ölümsüzlüğün bitkisi" olarak adlandırıyorlarmış. Örneğin Kleopatra taze aloe vera sıvısını cildini daha yumuşak ve esnek hale getirmek için kullanıyormuş. Seminol kabilesine ait Kızılderililer ise ona "sessiz şifacı" diyorlarmış. Gerçekten de öyle, aloe vera bilinen en önemli doğal bir ilaç. Yanıklar, yaralar ve enfeksiyonlu bölgeler üzerindeki olumlu etkisi yıllarca biliniyor.
Antibakteriyel, antiseptik özellikleri de kabul görmüş durumda. Aloe vera çok güçlü ve etkili bir nemlendirici, bu nedenle kuru cildin en büyük kurtarıcısı. Bu bitkinin suyu tutma özelliğini şöyle izah etmem mümkün: Bir yaprak aloe vera koparttığınızda onu birkaç hafta susuz dahi bıraksanız kurumaz, ancak uzun bir süre sonra kurur. Kozmetik endüstrisindeki uzmanlar da zaten aloe veranın bu özelliğine güveniyor. Dahası var, aloe vera tek başına bir ezcane sayılır. Yaprakları aralarında A, B1, B2, C ve E gibi 12 vitamin, amino asitlerin olduğu 75 farklı ve yararlı madde ayrıca 20 mineral ve enzim içeriyor.
Yazının Devamını Oku 
5 Ekim 2007
Estetik operasyonların amacı nedir? Birçok insana göre olduğundan farklı görünmek ya da eskisinden daha genç ve güzel olmak... Oysa birçok kişinin cankurtaran olarak gördüğü bu operasyonlar sırasında aslında kişinin karakteristiğini bozmadan doğal birşeyler yapmak önemli.
editepe Üniversitesi Hastanesi Plastik Estetik ve Rekonstrüktif Uzmanı Doç. Dr. Cihat Baran, estetik operasyonlarda doğru olanın "kişinin karakteristiğini bozmadan doğal bir şey yapmak" olduğunu vurguluyor.
Pek çok kişi için cankurtaran gibi olan estetik operasyonlarda başarılı sonuç için doğru bir yol izlemek gerekiyor. Özellikle de estetik cerrahlara bir ünlünün fotoğrafını gösterip "Bana bu dudaktan, bu burundan yapar mısın" diyenlerin hiç de doğru bir iş yapmadığı belirtiliyor.
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Plastik Estetik ve Rekonstrüktif Uzmanı Doç. Dr. Cihat Baran, "Bu hasta grubuna çok iyi anlatmak gerekir. ’Tamam yaparız’ derseniz hasta hiçbir zaman mutlu olmaz, çünkü onun fikri sürekli değişebilir. Hem kendisi üzülür hem de doktorunu üzer" diyor.
Doç. Dr. Baran, neşterli estetik operasyonlarında esas amacın güzellik değil estetik kaygı olması gerektiğini vurgulayarak şu bilgileri veriyor:
"Estetik cerrahi vücutta birtakım bölgelerin düzeltilmesidir. Güzellik değil estetik olması önemlidir. Çünkü güzellik herkese göre değişir. Estetik operasyonlarda kişinin karakteristiğini bozmadan doğal bir şey yapmak önemlidir. Eğer hastanın işlemden geçtiği belli olursa sonradan rahat edemez. Mesela bir toplantıda herkes ona bakar ve kendisini rahatsız hisseder. Ne kadar güzel olursa olsun doğallığın dışına çıkmak iyi olmaz."
Doğru doktor önemli
Estetik cerrahi operasyonlarının sadece kadına mahsus olmadığını da belirten Doç. Dr. Cihat Baran, "Erkekler daha çok burun ameliyatı ve yüz gerdirme için geliyor. Sayı olarak ise erkekler kadınlara oranla yüzde 50 az geliyor" diyerek kadınların taleplerini ise şöyle anlatıyor:
"Kadınlar en çok burun ve meme operasyonları için geliyor. Memesi çok büyük ya da sarkmış olan hanımların memelerini operasyonla toparlıyoruz. Bunları karın yağlarını aldırma operasyonları izliyor. Özellikle doğum sonrası kalıcı deformasyonların düzeltilmesi için yapılıyor. Yine basenlerdeki fazla yağların temizlenmesi, yüzün sarkması, göz kapaklarının düzeltilmesi de gelen talepler arasında."
Güzelleşme istekleri dışında kaza geçirmiş, yaralanmış kişilerde de estetik operasyonun başarılı sonuç verdiğinin altını çizen Dr. Baran, "Ancak şu bilinmelidir ki, yara izlerinin yok edilmesi diye bir şey yoktur, minimuma indirilmesi vardır. Bu nedenle hastayı tam bilgilendirecek doğru doktor çok önemli. Daha önce yapılmış ama tatmin olmamış hastalar görüyoruz. Hastaya açık ve dürüst yaklaşmak gerekir. ’Bu böyle olmaz’ diye baştan söylersen hasta da bilir ve ona göre kararını verir, kendini rahat hisseder. Mesela bazı uzuvlar vardır ki ameliyat edersen güzel olur ama hastanın yapısını değiştirir, onları ameliyat etmemekte fayda var"
Estetik operasyonların fiziksel değişimin yanı sıra kişide psikolojik rahatlama sağladığının da altını çizen Baran, "Kişinin ameliyat öncesi ile sonrası çok farklıdır. Kendine güveni gelmiştir. Bu da başarıyı getirir" diyor.
Gözlük takanlara güzellik önerileri
Gözlük kullanıcıları makyaj renklerini yutar. Bu yüzden göz makyajınızı elinizden geldiği kadar güçlü bir şekilde yapmalısınız. Ve açık tonlardaki farlarla gözlerinizi vurgulayın.
ı Uzağı göremeyenlerin kullandığı gözlükler aynı zamanda gözleri de büyütür. Gözlerinizin çok iri görünmesini engellemek için fazla açık olmayan bir kapatıcı kullanın ve kirpiklerinize bolca maskara uygulayın. Yakını göremeyenlerin gözleri ise olduğundan daha küçük göründüğünden ışıltılı farlar onları dikkat çekici bir hale getirir. Gözün içini ise beyaz bir göz kalemiyle vurgulayabilirsiniz.
ı Doğrudan gözlük çerçevelerinin altına allık uygulamayın. Bunun için gözlük gözünüzdeyken makyaj yapmanız çok daha yerinde olacaktır.
ı Her cilt tipi için bir gözlük vardır. Bronz tenlerde güçlü renkteki çerçeveler güzel durur, açık tenlilerde ise pastel tonlar... Ya siyah? Her cilt tipine gider.
Eğer siz de gözlük kullanıyorsanız, hoş bir görünüm için kirpiklerinize maskara uygulayın.
ÜRÜN MARKET
Şeker gibi sabunlar
İnsanda yeme hissi uyandıran organik sabunlar, son yılların kozmetik trendlerinin en önemli parçalarından. Lush ise Türkiye’deki doğal sabun pazarının en tazesi. Julia Roberts’dan Angelina Jolie’ye kadar pek çok ünlü ismin kullandığı bu bitkisel kozmetik markasının ilk mağazası Bağdat Caddesi’nde açıldı. Dünyanın 40 ülkesinde 450’yi aşkın mağazası bulunan Lush’ta sabundan kreme, şampuana kadar 280’i aşkın ürün bulunuyor. Markanın en önemli özelliği ise bitkisel olması.
Vitamin, oksijen ve
hormon neden önemli
C ve E vitaminleri anti-aging etkileriyle artık bilinen iki klasik olarak karşımıza çıkıyor. Kremlerin ana içerikleri de hücrelere zarar veren agresif molekülleri elimine ediyor. Anti-oksidan konusundaki araştırmalarıyla öne çıkan Güney Carolina’lı bilimadamı Profesör Sheldon Pinnell, "Bu iki vitaminin "ferulic" asitle bir araya gelmesi cildin serbest radikallere karşı savunmasını iki katına çıkarıyor" diyor.
Hormonların ciltteki pozitif etkileri aslında jinekologlar tarafından uzun zamandır biliniyor. Kozmetikte ise hormonlar istenmeyen tüyler yüzünden yıllardır yasak. Şimdi modern bir alternatif de laborativar ortamında geliştirilmiş olan büyüme hormonu. O da hücrelerdeki protein zararlarını onarıyor.
Kol kaslarınızı güçlendirin
Siz de üst kollarınızın sarkmasından şikayetçi misiniz? O zaman onları güçlendirmek için iki seçeneğiniz var demektir. Yumuşak bir uygulama olan masaj kan dolaşımını hızlandırıyor. Ya da fazla cilt ve yağ dokusunun alındığı üç saatlik bir operasyonla sıkı üst kollara sahip olabilirsiniz.
Enerji bakımları da kolların sıkılaşmasına yardımcı oluyor. Duş ya da banyo sonrasında sıkılaştırıcı etkili özel kremler içeriklerindeki phyto hormonu, badem proteini ya da shiitake ekstresiyle cildi sıkılaştırıyor. Pürüzsüz ya da ipeksi görünen kollarda pütürlü kısımları peelingle yok etmeniz mümkün. Ayrıca ikiye böldüğünüz bir limon ve meyve asitleri de ölü deri hücrelerini yok ediyor ve cilde aydınlık katıyor.
Pilates ve yoga dışında yüzme ve mekik çekmek de kolların fit kalmasına yardımcı oluyor. Önemli olan düzenli egzersiz yapmak.
Yazının Devamını Oku 
29 Eylül 2007
Devir hız devri. Size aşağıda vereceğimiz ipuçlarıyla kısa bir süre içinde daha taze, daha genç ve kısacası daha güzel görüneceğinizden emin olabilirsiniz. Doğru duruş
Hepimiz aslında aynı şeyden muzdaribiz. Vücudumuzun kontrolünü elimize almak yerine onun bizi kontrol etmesine izin veriyoruz. Kendimizi bırakıveriyoruz. Çalışma masasında ya da yürüyüş sırasında. Oysa bu neredeyse vücudumuzu sürükleme hali, kesinlikle seksi olmayan bir görüntüye sebep oluyor. Peki, gerçekte böyle miyiz? Hayır. Ana kural; karın içeri, göğüs dışarı, omuzlar geriye. Vücudun bu dik duruşunda ses tonunun bile değiştiğini biliyor musunuz? Olduğundan daha etkili çıkıyor. Mutlaka denemelisiniz!
Yanlış giyilmiş ayakkabı da yanlış bir görüntü verir. Topukların yüksekliği üzerinde rahatlıkla durabileceğiniz kadar olmalı ve ayakkabınız sıkmamalı. Aksi halde zaten bu acı yüzümüze ve tabii ki duruşumuza yansıyacaktır.
Göz çevresindeki kırışıklıkları ütüleyin
Soğuk suyun mucize yarattığını ve yorgun gözleri yeniden canlandırdığını söylemeye gerek var mı? Ve tabii kremlerin gücünü de unutmamalı. Göz kremi kullanırken özellikle yüzük parmağınızı kullanmalısınız. Çünkü o en az gücü olan parmağımız. Böylelikle lenfatik dolaşım harekete geçiyor, şişlikler kısa bir sürede yok oluyor.
Yüzünüze duş aldırın
Şimdi "Peki, ya makyajım bozulursa" diye düşünebilirsiniz. Merak etmeyin makyajınız aynen yaptığınız gibi kalacak. Çünkü bizim size önereceğimiz duş, şişenin içinde. Sprey formundaki sular saniyeler içinde yüzünüze enerji verecek üstelik makyajınızın sabitlenmesini sağlayacaktır. Tek yapmanız gereken gözlerinizi kapayarak yaklaşık 20 cm uzaklıktan defalarca spreyi sıkmak. Bu sırada derin derin nefes alıp verebilirsiniz. Nasıl, şimdi kendinizi daha iyi hissediyor musunuz? Aynaya baktığınızda taze bir ciltle karşılaşacağınızdan emin olabilirsiniz.
Yenileyici yüz masajı
Eğer cildiniz çok kuruysa her gün düzenli olarak gece kremi kullanabilirsiniz. Şimdi masajımıza gelelim...
a- Yüz kreminizi avuçlarımızın içinde iyice ısıtın ve hafif hareketlerle masajla cildinize iyice yedirin.
b- İşaret parmaklarınızla akupunktur noktalarınızı keşfedin. Kaşlarınızın üzerinden hafifçe içeriden dışarıya doğru bastırarak masaj yapın.
c- Göz çevresinde küçük parmaklarınızla küçük daireler çizin.
d- Burun yanlarınıza 10 saniye boyunca parmaklarınızla baskı uygulayın.
e- Tıpkı b’deki gibi başlayın ve yanaklardan çene hizasına kadar devam edin.
f- Tıpkı e’deki gibi dekolte bölgesine kadar devam edin.
Gerginliğinizden kurtulun
Vücudunuzu işyerinde rahatlatmak için biraz zamana ihtiyacınız olabilir. Ancak kaslarınızı gevşetmeyi gerçek şekilde başardığınızda, dakikalar içinde masanızın başındayken bile, üstelik çalışma arkadaşlarınızı rahatsız etmeden gerginliğinizi atabilirsiniz. Burada prensip vücudun tüm bölgelerini birbiri ardına gevşetmek ve ardından uzun süre elde ettiğiniz bu rahatlığı korumak...
Hareketlerinize ellerinizle başlayın. Ellerinizi başınızın arkasında dirseklerinizi kırmadan birleştirin ve yapabildiğiniz kadar geriye esnetin. Aklınıza geldikçe oturduğunuz yerden yaptığınız bu egzersiz sayesinde vücudunuzdaki gerginlikten uzun süreliğine kurtulabilirsiniz.
Enerjik olmak için neler yiyelim
Hava sıcaklığı düştükçe ve bulutlar giderek karardıkça insanın canı da o kadar cips, çikolata gibi tehlikeli şeyler yemek istiyor. Çünkü bu dönemde şeker enerjiyi yukarıya doğru artırıyor. Problemse; kan şekerinin kısa bir süre sonra yeniden düşmesi ve kendimizi yorgun hissetmemize neden olması. Ayrıca sonbaharda metabolizma daha yavaş çalışıyor, kaloriler vücutta yağa daha hızlı dönüşüyor. Sağlıklı ve uzun dönemde kendimizi iyi hissettirecek besinlere gelince; tabii ki sebze ve meyve. Bağışıklık sistemini güçlendiren vitamin ve vücut için yaşamsal maddeler içeriyorlar. İdeal yiyecekler turunçgiller ve karnabahar, kabak, biber gibi sonbahar sebzeleri. Ayrıca balık, süt ürünleri ve ette (özellikle tavuk) bulunan protein de mükemmel birer enerji depoları olarak biliniyor.
Günde beş küçük öğünde enerji oranınızı yükseltmeniz mümkün. Ayrıca önemli bir nokta da hava soğudukça vücudun su ihtiyacının azalmaması aksine artması. Kaloriferlerin kuruttuğu hava vücudumuzu da olumsuz etkiliyor çünkü. Bu yüzden günde iki-üç litre suyu mutlaka tüketmemiz gerekiyor. Soğuk havalarda suya alternatif olarak meyve ve bitki çayları da içebilirsiniz.
Dita Van Teese’in öncülük ettiği makyaj tarzı: New Burlesque
Prensipte bu makyajda renk denemeleri kesinlikle yok. Dudaklarda klasik kırmızı ve gözlerde siyahla önümüzdeki kış bu farklı tarzın yüzümüzde yarattığı seksi görüntünün tadını çıkaracağız.
Porselen cilt Cilt tonu mutlaka açık renkte olmalı ama asla solgun ya da mat değil aksine duru ve ışıltılı. Ardından oyuna ruj ve gözkalemi dahil oluyor. Ciltte homojen bir görüntü elde etmek için fondöten şart. Profesyonel makyaj artistleri fondöteni daha çok fırçayla sürmeyi yeğliyorlar. Böylelikle cilt bazı hem her tarafta dengeleniyor hem de kalıcılığını koruyor. Ardından fondötenden iki ton açık bir kapatıcıyla göz altları kapatılıyor. Bu sırada göz içlerini de unutmayın. Porselen bebek cildi efekti için mutlaka allık kullanmak gerekmiyor. Eğer yine de allıktan vazgeçmek istemiyorsanız krem formunda gül tonlarındaki bir allıkla yanaklarınızı renklendirebilirsiniz.
Seksi gözler Vurgulayıcı gözlere sahip olmak için üst göz kapağının bitiminden kirpik diplerine kadar olan alanı kalın bir kalemle boyayın. Gözlerin üzerini de ten rengindeki bir farla renklendirin. Mükemmel bir göz makyajı için kirpiklerinizi en az üç kez arka arkaya siyah bir maskarayla belirginleştirin. Ama sadece üst bölümünü. Alt tarafı ise siyah bir göz kalemiyle vurgulamanız yeterli.
Çekici dudaklar Dudaklarınıza kırmızı ruj sürmeden önce fondöten sürerek rengin daha kalıcı olmasını sağlayabilirsiniz. Daha sonra rujunuzla aynı renkteki bir kalemle dudak kenarlarını kapatabilirsiniz. Rujunuzu mutlaka bir fırça yardımıyla sürmelisiniz. Işıltılı bir efekt için alt dudağınızın ortasına parmağınızla parlatıcı uygulayabilirsiniz.
Yazının Devamını Oku 