5 Mayıs 2008
Terlemeyi önlemek amacıyla botoks uygulamasını tercih edenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Amerikan FDA onayına sahip yani sağlığa bir zararı olmadığı kanıtlanmış olan bu uygulama, kırışıklık tedavisinin yanı sıra terlemeye yönelik olarak da "güvenilir" kabul ediliyor.
Uzun yıllardır tıp alanında kullanılan ve birkaç yıldır da kırışıklıklar konusunda rağbet gören botoks uygulamasıyla terleme sorununa çözüm bulabilirsiniz. Özellikle yaz aylarının önemli bir derdi olan terlemenin botoksla nasıl tedavi edildiğini Dermatolog Dr. Nur Feza Erdoğdu’dan öğrendik.
n Botoks, günümüzde bilindik uygulamalar dışında vücutta hangi bölgelere uygulanıyor?
- Botoks uygulaması kırışıklık tedavisi olarak adlandırdığımız kozmetik kullanım dışında, şaşılık tedavisinde, boyun kaslarının aşırı kasılmasından kaynaklı yoğun ağrı durumlarında, bazı nörolojik hastalıklarda ve avuç içi, ayak altı, koltukaltı gibi bölgelerde aşırı terleme problemine de somut çözümler getiriyor. Terleme, kişilerin sosyal ve profesyonel hayatında önemli bir problem. Botoks bu aşırı terlemeleri önlemede mükemmel bir tedavi sağlıyor.
n Terleme sorunu botoks uygulamasıyla nasıl önleniyor?
- Terleme, normal ter ve ısı kaybının olduğu durumlarda hem kadın hem de erkeklerde sosyal yaşamı etkileyebilecek ölçüde rahatsızlık oluşturabiliyor. Bu problemi çözmek için öncelikle tedaviyle ilgili beklentilerin ve endişelerin uygulamayı yapacak doktor ile paylaşılması gerekiyor. Botoks, uygulama yapılacak bölgeye göre belirli oranda sulandırılıyor. Bazı durumlarda hafif ağrı olabileceği için uygulama yapılacak bölge kremle uyuşturuluyor. Terleme alanında işaretlenmiş olan deri içine çok küçük doz ve aralıklarla ilaç veriliyor. Uygulamadan sonra iki hafta içinde beklenilen etki başlıyor.
n Terlemeyi botoks ile azaltmanın insan vücuduna bir zararı var mı?
- Hayır, herhangi bir zararı yok. Çünkü uygulama sadece deriye yapılıyor. Aşırı terlemenin olduğu bölgedeki fazla terlemeyi geçici bir süre için azaltıyor. Bununla birlikte diğer ter bezlerinin aşırı çalışması gibi yan etkileri yok. Bölgesel ter bezlerinin operasyon ile çıkarılması veya ter bezlerini çalıştıran sinirlerin çıkarılması oldukça ağrılı ve ciltte iz bırakan aynı zamanda da yan etkileri oldukça çok olan yöntemler. Ancak operasyonlar botoks uygulamasının terleme problemine sunduğu olumlu etkiden dolayı artık pek tercih edilmiyor.
n Botoks yapıldıktan sonra etkisi ne kadar sürüyor?
- Terleme için botoks uygulaması tedaviyi takiben 1 hafta içinde etki başlıyor ve genellikle 6-9 aya kadar devam ediyor. İkinci ve daha sonraki uygulamalarda bu süreler uzuyor.
n Botoks kimlere uygulanabiliyor?
- Botoks, uzman doktorun kişinin tedaviye uygunluğu kararı doğrultusunda herkese uygulanabiliyor. Aşırı terleme problemi yaşayan kişiler, özellikle terleme sorunu nedeniyle sosyal ve profesyonel hayatlarında sıkıntı yaşayan erkek ve kadınlar bu uygulamayı tercih ediyorlar.
Uygulama öncesinde dikkat edilmesi gerekenler
n Botoksun soğuk zincirle ve soğuk ortamda nakledilmesi ve saklanması gerekir.
n Uygulamanın uzman doktor tarafından yapılmasına, uygulama yapacak olan doktorun botoks konusunda sertifika sahibi olup olmadığına özellikle dikkat edilmeli.
n Botoksun hastanın yanında açılmasına, kutunun üzerinde bulunan damgaya dikkat edilmeli.
n Botoks, doğru bölgelere ve kuralına uygun şekilde uygulanmalı.
Biri Madonna’ya dur desin
Dünya pop müziğinin tartışmasız kraliçesi, moda ikonu, güzellik ve gençlik abidesi... Madonna son albümüyle yine ortalığı kasıp kavurmaya hazırlanırken, yaşlanmak bilmeyen tarzıyla hem kıskandırıyor hem de gıptayla izleniyor. Her seferinde küllerinden yeniden doğan Anka kuşu misali bambaşka bir görüntüyle karşımıza çıkan bu efsane kadını her anlamda takip etmek de hiç kolay olmuyor. Biz yine de bir deneyelim!
DÜZ SAÇLAR: İki yana bırakılmış düz fön çekilmiş saçlar, minyon yüzlü, düz ve kalın saçlı kadınlar için ideal.
MELEK BUKLELERİ: Saçları ortadan ayırıp tarayın. Ardından tutamlara ayırarak uçları yukarıya gelecek şekilde büyük bir saç maşasıyla kıvırın. Bu arada Madonna’nın makyajına dikkat! Şarkıcı, siyah maskara, gri göz farı ve şeftali tonlarında ruj tercih ediyor.
İRİ DALGALAR: Bu model için ihtiyacınız büyük yuvarlak fırça ve kalın bir saç maşası. Saçları yanda ve ensede tutam tutam uçlardan köklere doğru fırçaya sarın. Elde ettiğiniz bukleleri yüksek ısıdaki maşayla sabitleyin ve parmaklarla biraz havalandırarak bırakın.
SADE TOPUZ: Kákülleri ayırın. Saçın kalan kısmını düz bir şekilde atkuyruğu halinde toplayın. Bir araya topladığınız saçı uçtan itibaren başın arka tarafında düzenli bir şekilde topuz haline getirin. Atkuyruğunu topladığınız lastik tokanın görünmesini önlemek için saçların tamamını başın arka tarafında tutturun. Saç spreyiyle topuzu sabitleyin.
ÜRÜN MARKET
15 dakikada evinizde gençleşin
Güzellik salonuna gitmeden evde ya da seyahatte kendi cilt bakımınızı gerçekleştirmeniz, gelişen teknoloji sayesinde artık mümkün... İtalyan profesyonel estetik lazer cihazları üreticisi Laser.com tarafından geliştirilen elektronik anti-aging cilt bakım cihazı ilift, SPA kalitesinde yüz bakımı yapmanıza olanak sağlıyor. 15 dakika içerisinde kırışıklıkların derinliğini azaltıp, yüz kaslarını sıkılaştırıyor ve akne gibi cilt sorunlarını iyileştiriyor.
Saçlara koruyucu bakım
Schwarzkopf’un geliştirilen Gliss Nutri-Protect Serisi, kuaför salonlarının profesyonel saç bakımını ve uzmanlığını evlere getiriyor. Şampuan, saç kremi ve 80 derece ısıya karşı koruyucu bakım küründen oluşan seri, yaban gülü meyvesinin özünden çıkarılan yağ, besleyici proteinler içeren zengin koruma formülü ve doğal besleyici özelliğiyle yıpranmış kuru saçı onarıyor, pürüzsüzleştiriyor ve yumuşatıyor.
Yazının Devamını Oku 
3 Mayıs 2008
Kadınlar için göğüslerinin boyutu önem taşıyor. Göğüsleri olmayan bir kadının kendini yeterince "kadın" hissetmesi mümkün değil. Ancak protezler sayesinde artık göğüsler normal boyutlarına getirilebiliyor. Bu da özellikle yaz mevsiminde estetik operasyonlara olan ilgiyi artırıyor. Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Barış Çakır’dan, yaza girmeden kadınların rağbet ettiği göğüs estetiğindeki yeni trendler hakkında bilgi aldık. Çakır, memeyi büyütmek için meme dokusunun altına silikon denen protezler yerleştirildiğini belirtiyor: "Bu ameliyat için önemli değişkenlerden birisi, protez tercihi. Protezler çeşitli. Ama temelde yuvarlak ve damla protezler tercih ediliyor. Damla protezler memeye daha doğal görünüm sağlar. İyi bir protezin konturları uygun olmalı. Hastanın memesi tarafındaki yüzü dış bükey, göğüs kafesine temas edecek kısmı iç bükey olmalı."
PROTEZ SEÇİMİ ÇOKÖNEMLİ
Op. Dr. Barış Çakır, protezin yerleştirileceği yer için iki temel noktadan bahsedildiğini belirtiyor; kas altı ve kas üstü. Ancak kas altına yerleştirilen protezlerde 10 yıl sonra bile ağrı oluşabileceğine dikkat çekiyor. İkinci önemli detay ise protezin nereye yerleştirileceği: "Meme dokusu hiç olmayan bir kadına protez koyduğunuz zaman, doğal olmayan bir görüntü oluşur. Bu nedenle protezi örtsün diye daha derin dokulara yerleştirme gibi bir çaba mevcuttur. Ayrıca vücudun protezi kabul etmeme olasılığı kas altında daha azdır. Vücut, yabancı cismi kapsül denen zarla sarar. Eğer o kapsül büzüşüp, onu sıkarsa şekil bozukluğu oluşur. Bunun sonucunda da meme sertleşir ve ağrı yapar. Kas altında bu avantajlar mevcut. Ancak çok büyük dezavantajları da var. Kası yeteri kadar iyi ayıramazsanız farklı noktalarda şekil bozukluğu oluşabilir. Kas altının diğer dezavantajı da ağrı. Siz normalde memenin anatomik pozisyonu kas üstüyken altına yerleştirirseniz, kası da yapıştığı yerlerden ayırmak zorundasınız. 10 yıl önce ameliyat olmuş kişilerde ters bir hareket yapıldığında bile ağrı oluşabilir. Kas üstü planı daha anatomik. Normalde de meme kas üstünde bir organ çünkü."
Çakır’a göre kas altına yerleştirilen protezler, yaklaşık bir ay süren ciddi ağrılara sebep oluyor. Protezi daha iyi örtmesi ve kapsül oluşumunun daha az olması avantajlarının yanında ağrı ve sonuçların yeteri kadar doğal olmaması görülüyor.
EN YENİ YÖNTEM: PROTEZİ KAS ZARININ ALTINA YERLEŞTİRMEK
Protez yukarıda kasa temas etmediği için fazlasıyla hareket ediyor, bu yüzden vücut onu hem önünden hem arkasından sarabiliyor ve ayrı bir blok haline getirebiliyor. Protezin kenarları görünüyor; adeta "Ben buradayım" diyor. Op. Dr. Barış Çakır, bu iki yöntemin dışında hareket ettiklerini belirtiyor; "Kas zarı 1 mm. civarındadır. Protezi kas zarının altına koymak için kibar davranmak gerekir. Aksi durumda parçalanabilir. Kas zarı altı hem ağrısızdır hem de çok doğal sonuçlar elde edilir. Daha uzun süren ve zor bir ameliyattır. Ancak sonuçlar aynı ölçüde tatmin edicidir. Protez kas üstü plana göre daha iyi saklanmıştır, yine de hafifçe belli olur. Görünse dahi problem yaratmasın diye damla protez tercih ediyoruz."
Kas zarı altının avantajları
Kas altının örtücü etkisi olan etkisi kas zarı altında da var.
Protez, kas altında olduğu gibi kas zarının altında da kas dokusuna temas halinde. Kas zarı altı planında kasın, masaj etkisi nedeniyle kapsül oluşumu daha az olabilir.
Ağrı, kas altı plana göre daha azdır. Hasta operasyonun 3. veya 4. günü rahatlıkla işine dönebilir. Hatta 2 hafta içinde denize bile girebilir.
Meme, kas hareketleriyle birlikte istenmeyen şekillere girmez.
Protez daha doğal durur, yukarı çıkmaz.
Meme başından yapılmadığı için süt bezlerinin zarar görme riski yoktur.
Bir hafta içinde tam iyileşme
Op. Dr. Barış Çakır, kas zarı altından yaptıkları ameliyatların hiçbirinde sorun yaşamadıklarını belirtiyor: "Özellikle yaz mevsimine girerken ve mevsimin başlarında kadınların bu operasyona ilgisi artıyor. Memesi küçük olan kadınlar kendilerini daha az ’kadın’ hissediyorlar. Ne bikini giymek ne denize girmek istiyorlar. Oysa bu operasyon sonrasında bir hafta içinde tamamen iyileşme sağlandığı ve iki hafta içinde ise rahatlıkla denize bile girildiğinden kadınlar gerçekten çok mutlu oluyor.
Kışın solgun ciltlerine elveda
Uzun zamandır yolunu gözlediğimiz güneş artık yüzünü iyiden iyiye gösteriyor. Peki, sağlıklı ve pratik bronzlaşmanın en uygun yolu hangisi? Tabii ki otobronzanlar...
Sprey, mendil, köpük ya da akıcı ürünler ister açık ister koyu tenli olun her türlü isteğe cevap veriyor. Ünlü kozmetik markalarının yarattığı lüks tenler ise adeta nefes kesici görüntüler oluşturuyor. Son birkaç senedir hayatımızın içinde olan otobronzanlarla kötü deneyimleriniz mi var? Güneşin öptüğü kusursuz bir vücuda sahip olmak sizin de hakkınız. Doğal içerikli hafif dokulu otobronzanlar ya da belli belirsiz brozluk efekti veren vücut losyonları gerçekten de ciltlere mükemmel bir renk kalitesi sunuyor. Bunda, yakın geçmişin önemli modacılarından Gabrielle Chanel’in parmağı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Chanel, yaşadığı dönemde kadınların pek de rağbet etmediği vücut bronzluğunu yaygınlaştıran isim. Güneş banyolarını seviyordu ve açık havada, deniz kenarında çokça vakit geçirmekten hoşlanıyordu. Hoş bir kehribar teni onun için doğal ışıltı ve mükemmel bir güzellikle eş anlamlıydı. Siz de ışıldayan doğal bir tene sahip olmak istiyorsanız, özellikle şu dönemlerde otobronzanlara uzak olmamalısınız. Yüz ya da vücut için geliştirilmiş serileri cildinize, sahil kenarında yaptığınız bir yürüyüş sırasında güneşin bıraktığı doğal bir bronzluk olarak yansıyacaktır.
Uzun yaşamın sırları
Hangimiz uzun bir ömür sürmek istemeyiz? Uzun yaşama arzusu yapımızda var. Bizler birer canlı varlık olarak bir tehlike karşısında kendimizi korumak için tepki gösteririz. Bedenlerimiz, birer organizma olarak, hastalıklarla savaşmak ve yaraları iyileştirmek için doğal savunma sistemini harekete geçirir. Toplumsal varlıklar olarak yeni nesiller doğarken ve büyürken onları sevgiyle gözlemlemeyi umarız. Hepimiz bireyler arasındaki görünürde gizemli farkları düşünürüz.
Çinli tıp doktoru Dr. Maoshing Ni, uzun yaşamanın sırlarını anlattığı kitabında, aslında her şeyin basit yaşam kurallarıyla bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. İşte, bahar ve yaz mevsimine dair öğütleri...
Baharda detoksla temizlenin
Bahar uyanma mevsimi. Çin hekimliğine göre bahar aylarında özellikle karaciger ve safrakesesi aktifleşiyor. Evlerde bahar temizliği yapma içgüdümüz de karaciğerin vücudu temizlemek ve toksinlerden arındırmak için yaptığı doğal tepkiyi yansıtıyor. İşte bu, doğal sağlık uzmanının denetimi altında karaciğeri temizleyen diyetlere girişmek için en uygun dönem.
5 bin yıllık Çin İmparatorluğu’nun tıp klasiği şunu öğütlüyor:
Erken yat,
Erken kalk,
Soğuk sabahlarda ve akşamlarda giyin,
Duygularını özgürce dile getir. Böylece kendini bahar hastalıklarına karşı güçlendirmiş olursun.
Yazın erken kalkıp geç yatın
Yaz olağanüstü bir gelişme ve ısınma mevsimi. Yüksek sıcaklık aşırı genişlemeye neden oluyor ve su kaybını artırıyor. Bu durum sinir sisteminin dengesini bozuyor, mide özsularının üretimini azaltıyor, bağırsak hareketlerini yavaşlatıyor, besin zehirlenmesine ve dizanteriye yol açabiliyor. Yine Çin hekimliğine göre yaz aylarında kalp ve ince bağırsak oldukça aktif.
Ve yine bir Uzakdoğu öğüdü;
Erken kalk,
Geç yat,
Gün ortasında dinlen,
Bedensel faaliyetler sırasında aşırı ısınmayı önle,
Bolca sıvı tüket,
Beslenmene acı yiyecekleri ekle,
Öfkeden uzak dur,
Yaz hastalıklarına karşı yakalanmamak için soğukkanlılığını koru...
(Kaynak: 100 Yıl Yaşamanın Sırları/ Dr.Maoshing Ni)
Yazının Devamını Oku 
2 Mayıs 2008
lastik ve Rekontrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. G. Sevin Özgül’den yaz mevsiminin arefesinde yüz gençleştirme operasyonları hakkında bilgi aldık. Özgül, zaman içinde yüzün, alın ve göz çevresi çizgilerinin belirginleştiği, kaş, yanak, çene altı ve boynun sarktığını, sonuç olarak daha yaşlı, yorgun ve çökmüş bir görünüm kazandığını belirtiyor. Ancak geliştirilen son teknolojiler, tüm bu yaşlılık izlerinin yok edilmesinde etkili.
YÜZ GERME: Yüz liftingi veya "rhytidectomy", yüz ve boyun derisinin sarkması ve kırışıklıklar gibi yaşlanma belirtilerini düzeltmek ve bazen ortadan kaldırmak için uygulanan estetik cerrahi. Yüz, anatomik olarak üç farklı bölgeye ayrılıyor ve gençleştirmeye yönelik olarak yapılacak cerrahi girişim için her bölge ayrı ayrı değerlendiriliyor. Üst yüz, şakak bölgesi, alın ve kaşları içeriyor, bu bölgeye uygulanan girişim üst yüz germe işlemi. Orta yüz, yanak bölgesini içeriyor. Bu bölgeye uygulanan girişim orta yüz ya da yanak germe işlemi. Alt yüz, çene altı ve boyun bölgesini içeriyor ve bu bölgeye uygulanan girişim de alt yüz ya da boyun germe işlemi. Her bölgeye tek tek veya bir arada işlem uygulanabiliyor. Yüz germe ameliyatı hastanın durumuna göre izsiz olarak endoskopik yöntemle saçlı deri içinden yapılabiliyor. Bu ameliyatta amaç yüzdeki kırıklıkları düzeltirken yüzün üç boyutlu şekillendirilmesini de sağlamak.
BOTOKS: Botoks mimik kaslarının hareketi ile ortaya çıkan yüzdeki kırışıklıkları azaltmak amacıyla uygulanıyor. Mimik kaslarının hareketleri sonucu alında, göz çevresinde, kaşlar arasında ve ağız çevresinde kırışıklıklar oluşuyor. Botoks ile bu kaslar felç edilerek kırışıklıklar yok ediliyor.
YAĞ VE DOLGU MADDESİ ENJEKSİYONU: Yağ enjeksiyonu, lipoinjection, lipofilling gibi terimlerin anlamı birbirine yakın olup, bir bölgeden alınan yağ dokusunun bir başka bölgeye dolgu yapma amacı ile kullanımını ifade ediyor. Yağ enjeksiyonunun başlıca uygulama alanları, vücut hatlarını düzeltmek, yüzdeki yaşlılık çizgilerinin belirginliğini azaltmak, dudakları dolgunlaştırmak ve zayıf yüzlere daha dolgun bir görünüm vermeyi hedefliyor. Yüz bölgesinde cilt düzensizlikleri ve kırışıklıklar çeşitli dolgu maddelerinin enjeksiyonu ile düzeltilebiliyor.
Dermabrazyon ve kimyasal peeling’le gençleşin
Dermabrazyon, deri yüzeyindeki pürüzlü görünümü azaltmaya yönelik olarak uygulanan deriyi zımparalama işlemi. En sık olarak iyileşen sivilcelerin bıraktığı izlerin ya da deriden kabarık yara izlerinin azaltılması için uygulanıyor. Dermabrazyonda derinin en yüzeysel tabakası soyuluyor. Böylece yeniden oluşan deri tabakası daha pürüzsüz ve gergin oluyor. Kimyasal peeling işlemi, cildin yıpranmamış, sağlıklı olan tabakasını örten yıpranmış tabakanın, özel peeling solusyonları ile soyulmasını ve dökülmesini sağlayarak, zemindeki daha sağlıklı ve daha canlı tabakanın ortaya çıkarılması işlemi. Sonuç ise daha canlı, daha taze, daha gergin ve düzgün bir cilttir. Yüzeysel tabakadaki hücrelerin dökülmesi, yeni deri hücrelerinin yapımını hızlandırır ve cilt yüzeyi daha taze hücreler ile kaplanmış oluyor. Yüzünüzde doğuştan veya yaşlanmakla ortaya çıkan problemler nedeniyle önce bir plastik cerraha başvurmalısınız. Yüzünüz için en doğru girişim karşılıklı görüşmeler ve muayenelerle belirlenmelidir.
Bu yaz da DUMAN GÖZLER
Ünlü yıldızlar ve tabii ki onların birlikte çalıştıkları makyözler, sezonun öne çıkan makyaj trendi "duman gözler" için minimum eforla maksimum etkiyi yakalayacaklarını biliyorlar. Modacıların da iki sezondur en çok sevdiği renk olan gri dokunuşlar ve gözün iç kısmını aydınlatan beyaz yansımalar yüze dingin ve kusursuz bir görünüm kazandırıyor. Tabii, siyah bir maskarayla kirpikleri ortaya çıkaran son noktayı da es geçmemek gerekiyor. Dudaklar ise yazın yıldız ürünü ten rengi bir rujla belirginleştiriliyor. Bu arada bu makyajdaki kuralı yeniden hatırlayalım; koyu gözler eşittir ten rengi dudaklar, koyu dudaklar eşittir ten renkleriyle aydınlatılmış gözler. Ve, makyaj artistleri cildin bu yaz da bronz rengini hálá koruduğunun altını çiziyorlar.
Bu makyaj trendinin en fanatik uygulayıcıları arasında Mary-Kate Olsen kardeşler ve Reese Witherspoon var. Tabii, yazın canlı renklerinden mahrum olmak istemeyenler için fazla abartılı olmadan floral tonların kullanımı serbest.
Annelerin en güzeline
Anneler Günü’nde annenize çok özel bir armağan vermek istiyorsanız, o zaman ona kendini iyi ve güzel hissedeceği bir spa bakımına ne dersiniz. İşte, seçenekler...
Dünyaca ünlü Six Senses Spa’nın benzersiz uygulamaları Kempinski Hotel Barbaros Bay Bodrum’da veriliyor. Annenize gençliğini yeniden vermek için kaliteli bir ortam arıyorsanız tercihiniz modern tasarımı, geleneksel Türk misafirperverliği ve dünyaca ünlü Asya spa felsefesi ile harmanlayan Six Senses Spa olmalı. Bodrum’daki Spa’nın kişiye özel gençleştirici ve enerji veren uygulamaları üç duyuya dayanıyor ve görmek, işitmek, dokunmak ile şekilleniyor. İkinci aşamada ise daha yerleşik duyulara ulaşılıyor; tat almak ve koklamak. Feng shui kurallarına göre düzenlenmiş mekanda her ihtiyaca uygun uygulamalar bulunuyor. Paket olarak da sunulan Six Senses tedavileri isteğe bağlı olarak kişiselleştirilebiliyor.
ÖZEL BAL BAKIMLARI
Yok, bu özel günde annemi o kadar uzaklara gönderemem diyorsanız o zaman, İstinyepark’ın içinde hizmet veren Sanda Spa’nın "Quick Beauty" paketlerine göz atmalısınız. Bu güzellik paketleri, iki farklı Sanda bakımı ile kuaför ve solaryum hizmetlerinin bulunduğu dört özel kupondan oluşuyor. Mekanın rahatlatıcı ve dinlendirici atmosferinde alınacak bal ve limonla uygulanan yüz bakımı "Lemon-Honey Facial" ile isteğe göre seçilebilecek "Bodycoffee Hand Treatment" veya "Bodycoffee Foot Treatment" bakımları arasından bir seçim yapabilirsiniz. Ayrıca Hillside City Club’larda ünlü kuaförlerden fön veya manikür ve yine spor salonu bünyesinde yer alan merkezlerden solaryum veya şeker kamışı özüyle uygulanan "Sun make-up" alternatifleri var. Dermamed Güzellik Merkezleri de Anneler Günü’nü 9-18 Mayıs tarihleri arasında tüm cilt ve vücut bakımlarında gerçekleştirdiği indirim kampanyasıyla kutluyor. Birbirinden keyifli ve rahatlatıcı masajlarla, şehrin stresinden birkaç saatliğine de olsa uzaklaşılacak Aqua-spa ya da cilt bakımı ile annenize özel bir armağan verebilirsiniz.
Tırnak yapılandırıcı serum
Talika’nın tırnakların uzamasını sağlayan yenileyici bakımı kötü durumdaki tırnaklara sahip kadınlara ve daha uzun tırnaklara sahip olmak isteyen kadınlara hitap ediyor. İçeriğindeki bitkisel proteinler tırnak yapısını güçlendiriyor. "Frankicense", iyileştirici ve anteseptik etkisiyle, "myrrh" da kan dolaşımını hızlandırıcı ve cildi nemlendirici etkisiyle öne çıkıyor.
Yazının Devamını Oku 
28 Nisan 2008
Tatil planlarınız hazır değilse bile hayallerinizin hazır olduğuna eminiz. Peki ya vücudunuz? Tatil bavulunuza bikininizi gönül rahatlığıyla koymanız için henüz zamanınız var. Birkaç hafta içinde deniz kenarında kusursuz bir vücutla güneşlenebilirsiniz.
Vücudunuz bikini sezonunda formda olsun diye, detaylı bir spor programına yazılmanız gerekmiyor. Zamandan kazanmanız için size çok daha iyi bir önerimiz var; doğrudan problemli bölgelerin hedef alındığı egzersizlere ne dersiniz? Bunun için hızlı sonuç alabileceğiniz bir egzersiz yeterli...
Uzmanlar, öncelikli üç egzersizin karın, bacaklar ve kalçalara yönelik olması gerektiğini belirtiyor. Üç hafta boyunca düzenli olarak yapıldığı sürece, bir ayın sonunda gözle görünür şekilde yağların kasa dönüştüğünü fark edebilirsiniz.
KALÇALAR: Bacaklarınızı omuz hizasında açın, elleriniz belinizde olacak ve öndeki bacağınız 90 derecelik bir açı oluşturacak şekilde, bir bacağınızı geriye doğru adım atacakmış gibi gerin. Gerideki bacağınızı dizden bükün ve neredeyse yere değmesine izin verin. Vücut ağırlığınız tamamen öndeki bacağınızda olsun. Hatta tüm ağırlığınızı topuklarınızda hissedin. Bu sırada sırtınız dik ama hafifçe öne doğru eğik olmalı. Kısa bir süre bu pozisyonda kalın ve eski pozisyonunuza dönün. Aynı hareketi her bacakta 20 kez tekrarlayın.
BACAKLAR: Bacaklarınızı omuz hizasından daha geniş olacak şekilde açın. Ayak parmaklarınız dışarıyı göstersin. Vücut ağırlığınız da parmak uçlarınızda olsun. Şimdi kalçalarınızla diz hizasına kadar inin. Kısa bir süre böyle kalın ve yeniden yükselin. Aynı hareketi 20 kez tekrarlayın.
KARIN: Sırt üstü yatın ve ellerinizi başınızın arkasında birleştirin. Vücudunuzun üst kısmını hafifçe ve bacaklarınızı 90 derecelik bir açı oluşturacak şekilde bükün. Bu sırada sırtınızı zorlamamanız için diğeriyle bisiklet çeviriyor hareketi yaparken bir bacağınızın hareket sırasında aynı pozisyonda kalmasına dikkat edin. Aynı hareketi 15 kez tekrarlayın.
Mutlu olmak için egonuzu cilalayın
Bazı günler hiçbir şey bizi mutlu etmeye yetmez. Kendine güven duygumuz yerle bir olmuştur. Peki, tüm bu olumsuzluklardan kurtulmak için sadece 45 dakikaya ihtiyacınız var desek... İnanmıyorsanız, yazımızı okuyun!
30 SANiYE: Başka hiçbir şey bir yabancı tarafından yapılan komplimanın yerini tutmaz. O zaman bir arkadaşınıza, bir satıcıya ya da komşunuza bugün güzel bir söz söyleyerek güne başlayın. Çünkü aslında güzel bir cümleye sizin ihtiyacınız var. Göreceksiniz, onlardan alacağınız mutlu bir gülümseme size kendinizi çok daha iyi hissettirecek.
2 DAKiKA: Kısacık bir meditasyon bile blokajlarınızı açmanız için yeterli olacaktır. Duvarda kendinize konsantre olacağınız bir nokta seçin. Ardından iki elinizle oturduğunuz koltuğu alttan sıkıca kavrayın ve gergin üst kollarınızla yukarıya doğru çekin. Bu gerginliği dönüşümlü olarak tekrarlayın. Kollarınızın hareketleri sırasında okyanusta özgürce yüzen bir yunus olduğunuzu hayal edin. Bir süre sonra rahatladığınızı göreceksiniz.
5 DAKiKA: Gelin, bugünden bir sonraki günün hayallerini kurmaya başlayın. İşe önce ne giyeceğiniz konusuyla başlayabilirsiniz. Hangi bluz saçlarınızı daha dikkat çekici kılıyor? Belki, yüksek topuklu ayakkabılarınızla egonuzu daha da yükseltebilirsiniz. Seçimlerinizi özenli yapın ve ertesi güne pozitif bir start alın.
20 DAKiKA: Beden dilinizi harekete geçirmek için bir yürüyüşe ne dersiniz? Bu sırada omuzlarınızı biraz geriye atın. Bakışlarınız da dışa dönük olmalı. Dik durmak, kendinizden ne derece emin olduğunuzun en önemli işaretidir.
30 DAKiKA: Yumuşak dokunuşlar her zaman kendimizi güvende hissetmemizi sağlar. Öyle ki, güvenli bir dokunuş annenin çocuğunu kollarına alması kadar etkilidir. Eğer hafta sonunda bir günü kendinize ayırdıysanız, manikür ya da spa’daki uygulamalarla kendinize geleceğinizi garanti ediyoruz.
45 DAKiKA: Kendinizi tamamen dağılmış hissettiğiniz günlerde neler mi yapabilirsiniz? Küçük işlerinizi toparlamaya ne dersiniz? Hazırladığınız bir yapılacaklar listesini tamamladığınızda, başarınızla övünebilirsiniz. Ve her başarı aslında egonuzu daha da yükseltecektir.
Ölümcül kusurlar
Ölüp bittiğiniz adam alkolik mi çıktı, ya da ilk birkaç günden sonra bir seks bağımlısı olduğunu mu anladınız? Belki de duygusal olarak bir ilişkiye hazır değil. "Birlikte olmadan nereden bileyim" demeyin, temkinli olun. Doç. Dr. Barbara De Angelis, "Are You the One For Me?" adlı kitabında, dikkat edilmesi gereken kusurlardan ve onları fark etmek için neler yapılması gerektiğinden bahsediyor.
n 1- Bağımlı bir sevgili bulduysanız
Yazar Barbara de Angelis diyor ki: "Sakın kendinize yalan söylemeyin! Bağımlılığı olan biriyle beraber olmak ateşle oynamak demektir! Ateşe parmağını sokarsan yanar! Diyelim ki, bir alkoliğe aşıksınız. Tutarsız ya da tahmin edilemeyen davranışlara, şiddet ya da öfke patlamalarına, sürekli depresyona, sorumsuzluğa, duygusal olarak ölmüşlüğe, duygusal olarak hazır olmamaya, seksüel yetersizliğe, kavgaya hazır olmalısınız."
Peki ne yapabilirsiniz? Bekarsanız, biriyle yeni tanıştığınızda, alkol dahil olmak üzere onun değerlerini tanımlayın. Davranışlarını dikkatle izleyin ve sakın kendinizi kandırmayın; onun için özürler üretmeyin.
Partneriniz bir bağımlıysa:
l Partnerinize bir bağımlıyla beraber olmayı reddettiğinizi söyleyin.
l Ona, sadece derhal yardım almayı kabul ettiği takdirde onunla kalacağınızı söyleyin.
l Eğer partneriniz hemen yardım almazsa onu terk edin. Somut olarak iyileşme sürecine girmedikçe geri dönmeyin.
n 2- Sevgiliniz öfke doluysa
Barbara De Angelis, kitabında, öfkeli biriyle yaşamayı, saatli bir bombayla yaşamaya benzetmiş: "Ne zaman patlayacağını asla bilemezsiniz. Bir teröristin eline düşen rehineden farkınız yoktur!" Yazar; bir öfkekoliğin, ufacık şeyler yolunda gitmediğinde dahi çok sinirlenebildiğini, sevgi dolu bir moddan öfkeli bir moda kolaylıkla geçebildiğini ve öfkesini fiziksel olarak da gösterebildiğini anlatıyor.
Peki ama biz neden bu davranışlara katlanıyor olabiliriz? İşte muhtemel sebepler:
l Çocukluğunuzda ebeveynelerinizden biri ya da ikisi de öfkeli kişiler idiyse, ne yazık ki bu şekilde büyüyen kişiler yetişkin olduklarında kendilerine aynı şeyi yapacak kişileri bulurlar ya da karşısındakine bunu yaparlar.
l Kendinize güveniniz çok düşük olabilir ve tacizkar birisi için kolay bir "kurban"sınızdır.
l Kendi öfkenizi ifade etmekte zorlanıyorsunuzdur.
Öfke konusunda en önemli adım, "sizin" buna neden katlandığınızı bulmanız, önce kendinize odaklanmanızdır.
n 3. Kurban rolü oynayan biriyse
Partneriniz kurban bilincine sahip bir kişilik de çıkabilir. Bu tip kişiler, ne size ne de olaylara öfkesini direkt olarak göstermeyi becerebilir. Üzüldükleri konuda yardım etmek istediğinizde, "işe yaramayacak" şeklinde cevap alabilirsiniz. Açık şekilde onu rahatsız eden şeyleri anlatmaktansa ortalıkta üzgün üzgün dolaşmayı tercih edebilirler. Hayatlarında, sürekli olarak onları mutsuz eden bir şeyler bulur, sürekli kendilerine acırlar.
Bir kurbanla beraberseniz, partnerinizi çok rahatsız edeceği çok açık olsa da bu durumla yüzleşmeliniz. Bütün diğer kusurlar gibi bu da üstüne gidildiğinde başarıyla aşılacak bir durumdur.
n 4- Bir kontrol hastası ile birlikteyseniz
"Partneriniz, her şeyin kendi istediği şekilde olmasını mı istiyor? Yanlış yaparak partnerinizin canını sıkma korkusu mu yaşıyorsunuz? Onun tarafından sürekli olarak eleştirilme, yargılanma korkusu içinde misiniz? O zaman siz bir kontrol hastasıyla beraber olabilirsiniz" diyor Barbara De Angelis...
Peki biri neden bir kontrol hastasıyla beraber olur? Bu konuda birçok sebep verilmiş: Ebeveynlerinden biri kontrol hastası olduğu için, kontrolü sevgiyle bağlantılandırıyor olabilir. Kendini zayıf hissediyor ve onu kontrol edecek birine ihtiyaç duyuyor olabilir. Önceki partneri zayıf, pasif biri olduğu için reaksiyon göstererek tam tersi bir seçim yapıyor olabilir.
Bir kontrol hastasıyla birlikte olmak, adı üstünde kontrolü bırakamadıkları için en zor durumlardan biridir. Bu durumda da, karşı taraf, vereceğiniz kararlarda ve atacağınız adımlarda kesin ve kararlı olduğunuzu çok net olarak anlamalıdır.
n 5. Sevgiliniz seks düşkünüyse ya da cinsel işlevsizlik yaşıyorsa
Barbara de Angelis yıllardır bu konuda ona yüzlerce kişinin başvurduğunu söylüyor ve anlatıyor: "Kocanız pornografik yayınlara, kırmızı noktalı kanallara bağımlı olabilir. Karınız, seksi aklına bile getirmiyor olabilir. Sevgiliniz, yanınızdan geçen kadınların vücuduna bakıp sürekli yorumlarda bulunuyor olabilir."
Bu problemle yüzleşmek de kolay değil elbette. Mesela onun sekse bağımlılığını, size düşkünlüğü sanabilirsiniz. Partneriniz, sizi soğuk olmakla, karşılık vermemekle suçlayıp olayı "sizin" probleminiz haline getirebilir. Ne olursa olsun, bu problemle yüzleşmediğiniz takdirde ilişkinizi kaybedebilir, hatta siz seksten soğuyabilirsiniz.
Bunun için ilk adım olarak içgüdülerinize güvenmeyi öneriyor yazar... "Bu tür davranışlar için kendinizi suçlamayın, sorumluluk almayın" diye de ekliyor. Öte yandan, seksüel performans problemleri -iktidarsızlık, orgazm olamama gibi- ilişkiniz için şu an ölümcül olmayabilir. Ama yüzleşilmez ve çözüm için çaba sarfedilmezse, mutlaka ölümcül olacaktır.
n 6- Duygusal olarak müsait değilse
Barbara De Angelis, bu konuda kısa ve net konuşuyor: "Duygusal olarak kapalı olan partnerlerden uzak durun!" Eğer partneriniz, duygularını gösteremiyorsa, onlar hakkında konuşamıyorsa, size açılıp güvenemiyorsa, bu bir ilişki değildir" diyor yazar. Bu tür durumlarda, kendi duygusal programlarınızı anlamanız gerekmektedir.
n ÜRÜN MARKET n
Yaşlanmayı kontrol altına alın
Dermalogica’nın cildin yaşlanmasına neden olan biyokimyasal reaksiyonları kontrol altına almaya yönelik Age Smart serisi, ciltteki kırışıklık, lekelenme, nemsizlik, elastikiyet ve güç kaybı gibi yaşlanma belirtilerini doğrudan hedef alıyor. Age Smart, yenilenmiş beş formül ve altı ürünüyle yaş sınırı gözetmeksizin cildin daha canlı, pürüzsüz ve sağlıklı olmasını sağlıyor. Serinin, anti-aging olarak adlandırılan ürünlerden farklı olarak zamansız yaşlanma izlerini belirginleştikten sonra gidermek yerine bunları belirginleşmeden kontrol etmeye yönelik ürünleri dikkat çekiyor.
Güneşe meydan okuyun
Nivea, yeni ürünü "Nivea Sun DNAge Yüz Kremi GKF 50"yi, cildine önem verenlerin beğenisine sundu. El, yüz ve dekolte bölgesine uygulanan 50 koruma faktörlü ürün, düzenli kullanım sonucu, güneşten kaynaklanan kahverengi lekeleri, ince çizgi ve kırışıklıkları azaltıyor. Gelişmiş UVA-UVB filtreleriyle cildi güneş yanıklarına ve güneş alerjisine karşı koruyan ürün, hücre yenileyici özelliğe sahip Folik Asit ve kuvvetli bir enerji sağlayıcı olan Creatine içeriyor. Hızla emilen ve yağlanma yapmayan formülü, nemlendirici özelliğiyle etkin bir bakım sunuyor.
Yazının Devamını Oku 
26 Nisan 2008
Bilimadamları, yaklaşık 20 yıldır cildin UV ışınlarından zarar görmeden melanin üretimini sağlaması ve bronzlaşması sırasında kendini koruma sürecini güçlendirmesi konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Şimdi bu araştırmaların son aşamasına gelinmiş durumda.
üneş ışınlarına en fazla maruz kalan kıtalardan biri olan Avusturalya şüphesiz bu çalışmaların odak noktası. Geliştirilen sentetik peptid hormonu Melanotan 1’e dayalı preparatların cildin pigment oluşturan hücrelerini harekete geçireceği belirtiliyor.
Bir çeşit "iğneyle" biyolojik olarak güneşten korunma yöntemi gözüyle bakılan bu gelişmenin, güneş alerjisi ve UV hassasiyetiyle birlikte metabolizma rahatsızlıklarında etkili olacağı düşünülüyor. Denemelerine başlanan yöntemle 14 günlük bir UV ışını ve peptid hormonu tedavisi cildin altı ay boyunca bronz görünümünü korumasını sağlıyor. Bu yöntemi uygulayan Alman dermatolog Dr. Patricia Ogilvie, peptid hormonu araştırmalarını yıllardır yakından izleyen bir isim. O, araştırmalardan bir adım daha önde düşünüyor ve gelecekte bu yöntemin de tıpkı botoks gibi kozmetik bir uygulama olabileceğini belirtiyor.
Bugüne dek yapılan uygulamalardaki tek sorun, bronzluğun vücudun farklı noktalarında düzensiz renklenmelere neden olması. Denemelerde sırt bronzluktan çok az nasibini alırken burun ve yanaklarda aynı tonların oldukça belirgin olduğu gözlenmiş. Sağlıklı ve dengeli bir bronzluk için cildin yeniden UV ışınlarıyla buluşması gerekiyor. Dr. Ogilvie, bu soruna karşı geliştirdiği ve bronzlaştırıcı hormonu Medikal UV ışınlarıyla kombine ettiği işlem için patent başvurusunda bulunmuş. Yöntemin adı "Medical Tan". Peki, süreç nasıl işliyor? Doğal bir bronzluk isteyen kişiye iki hafta boyunca peptid hormonu enjekte ediliyor ve aynı zamanda vücuduna tıpkı güneş alerjisi ve nörodermitis sorunlarında yapıldığı gibi UV ışını veriliyor. Birkaç gün içinde Melanotan I ve UV dozunun etkisiyle bronzlaşma süreci başlıyor. Bu kombi terapiye bronzluk hormonuyla birlikte hücre yenileyici enzimler de verilerek cildin güneş ışınlarından iki kat daha fazla korunması sağlanmış oluyor.
Elleriniz yaza hazır mı
Dünyanın en güzel mücevheri bile bakımsız bir elde değerini göstermez. Uzun zamandır bakımını yaptırmadığınız ayaklarınızı belki kapalı ayakkabıların içinde gizleyebilirsiniz ama elleriniz için aynı şeyi yapmanız mümkün olmaz. Çünkü onlar her zaman göz önünde. Üstelik bakımlı bir elin her zaman söyleyeceği çok şey vardır. Onunla selamlaşırız, dokunuruz, jest yaparız ve kendimizi takdim ederiz. Ellerimiz bizim etiketimiz ve aynı zamanda en önemli çalışma gerecimiz.
Ellerinizin bakım programına alışılagelmiş bir şekilde el kremiyle başlayabilirsiniz. Sadece yüzünüz değil aynı zamanda stresli elleriniz de cilt yenileyici bir peeling uygulamasıyla kendine gelir. Peeling sonrasında cilt yumuşak bir görünüm alır. E vitamini ve bakım yapan yağlar tırnakları ve tırnak etlerini bolca nemlendiriyor. Uzun vadeli yenilenmeyi derin etkili el maskeleri de gerçekleştiriyor. Maskenin ardından yün bir eldiven kullanırsanız etkiyi artırabilirsiniz.
Bakımlı ellerin sırrı aynı zamanda güzel tırnaklardan geçiyor. Bu arada gözden kaçırmamanız gereken önemli bir nokta da uzun tırnakların her zaman kullanımı zor ve modası geçmiş görünümleridir. Küt kesilmiş ve törpülenmiş 2-3 milimetre uzunluğundaki tırnaklar şu sıralar oldukça trendi. Büro içinse önerilen french manikür. Eğer renkli seviyorsanız, özellikle akşam için daha feminen bir ton olan kırmızıyı tercih edebilirsiniz. Kırılgan ya da kuru tırnaklara sahipseniz tırnak yağları badem ya da kayısı ve E vitamini içerikli ürünler kullanabilirsiniz. Bu ürünler aynı zamanda tırnakların uzamasına yardımcı oluyor.
Güneşsiz bronzluğun yeni adı
Güneşten bağımsız bir bronzluk arzu edenler, internette "Melanotan" kelimesinin karşılarına çıkardıkları açıklamayla şaşırabilirler. Bir çeşit uyuşturucu olan "Barbie-drug" olarak adlandırılan Melanotan II, bugüne dek birçok tartışmanın da odak noktası oldu.
Bu peptid ilk etapta cinsel gücü artırıcı, iştahı azaltıcı etkiler gösteriyor. Yan etki olarak da cildi bronzlaştırıyor. Dr. Ogilvie, her ne kadar bununla ilgili olarak yeterli klinik testin olmadığını belirtse de şüpheli satıcılar tarafından kullanılabildiğini söylüyor. Hatta Avusturalyalı ilaç firması Clinuvel’in, bu tepki karşısında olarak ürünlerinde kullandığı Melanotan’ın adını ’CUV 1647’ olarak değiştirmeyi tercih ettiği biliniyor.
Kadınlar bakımlı erkekleri seviyor
Erkek cildinin kadın cildinin özellikleriyle taban tabana zıt olduğunu artık biliyoruz. Bu yüzden de farklı bir cilt bakımına gereksinim duyuyorlar. Oysa tek istedikleri küçük bir dokunuşla bakımlı görünmek. Kozmetik markalarının bundan yola çıkarak geliştirdikleri ürünleri birden fazla ihtiyaca cevap veriyor. Bir temizleme jeli aynı zamanda cilde derinlemesine peeling yapıyor ve cildi nemlendirerek ideal bir tıraşa hazırlıyor. Çünkü erkeklerin düzenli olarak tıraş olmaları tahrişlere ve kuruluğa neden oluyor. Hassas ciltlere özel tıraş köpüğü bu konuda yardımcı.
Uzun bir gecenin ardından cilt bakıma gereksinim duyuyor. Hafif nemlendirici jeller oldukça etkili. Cildin en hassas bölgesi olan göz çevresi için ise ekstra bir bakım gerekiyor. Erkeklere özel göz kremleri aynı zamanda göz çevresindeki kırışıklıkları da önlüyor. Tabii, vücudu da yabana atmamak gerekiyor. Odunsu kokulara sahip özel duş jelleri her türlü ihtiyacı karşılıyor. Hem şampuan olarak saçlarda hem de vücut temizlemede kullanılabiliyor.
Parfümün dayanılmaz kokusu
Doğru seçilmiş bir parfüm aynı zamanda mucizevi bir çekim gücü yaratır. Sonuçta kadınların sadece görsel duyular değil koku alma duyusu da oldukça gelişmiştir. Bu yüzden erkek erkek gibi kokmalı ama aynı zamanda egzotik ve gizemli olmalıdır. İşte yeni parfümler tüm bu özellikleriyle dikkat çekiyor. Baharatsı-odunsu ya da doğal-taze kokular kadın dünyasının tüm duyularını harekete geçiriyor. Birçok klasik parfüm markası yaz mevsimine özel olarak geliştirdiği zaman zaman limitli ürünleriyle erkekleri baştan çıkarıcı kokulara büründürüyor. Son olarak parfüm notaları arasına katılan kavrulmuş fıstık, safran ve malt ekstreleri, afrodizyak etkileriyle kozmatik dünyasının yeni gözdeleri olarak öne çıkıyor.
ÜRÜN MARKET
Tanrıça güzelliği
Yazın geldiğini, güneş tarafından öpülmüş ışıltılı parlak bir cilt, parlayan gözler, dudaklar ve sezonun renkleriyle boyanmış tırnaklardan anlayabilirsiniz. Estee Lauder’ın "Bronze Goddess" koleksiyonunun ışıltılı bronz tonları, cildin sağlıklı ve kusursuz görünmesini sağlıyor. Brozlaştırıcı küreler, mat ve ışıltılı bronzlaştırıcı yaz mevsimini altın renkli ciltlerle karşılıyor.
Susamış ciltlere
Clinique, cilde anında nüfuz eden, ekstra nem katan nemlendiricisi "Moisture Surge Extended Thirst Relief"le, her koşulda cildin nem seviyesinin maksimum mükemmellikte kalmasını sağlıyor. İçeriğindeki aktif aloe suyuyla cildin nem dengesini koruyan ürün, oluşabilecek nemsizlik sorununa yol açabilecek çevresel faktörlere karşı koruma sağlıyor.
Yazının Devamını Oku 
25 Nisan 2008
Güzellik, biz kadınların yüzyıllardır değişmeyen ortak tutkusu. Bu uğurda her türlü zahmete katlanmaya da razıyız aslında. Oysa güzelleşmek için mutlaka neşter altına yatmaya gerek yok! Bazı basit bakım yöntemleriyle tepeden tırnağa güzelleşmenin mümkün olduğunu belirten Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Ünlüiskit, kadınlara güzellik tüyoları veriyor:
SAÇLARA YAĞ VE YUMURTA
Yazın güneş, deniz ve havuz suyu da saçların nem kaybına uğramasına, renk açılmasına yol açabilir. Özellikle boyalı saçları olanlarda zararlar daha fazla gerçekleşir. Bone kullanımı bu sorunları engellemesi açısından çok önemli. Saç bakım ürünlerinin UV filtresi içermesi de koruma sağlar. Kaliteli saç ürünleri kullanmaya özen gösterin. Zira şampuan ve saç ürünlerinin ’ammonium laurel sulfate’ ya da silikon içerenleri saçınızı kurutarak daha kolay kırılmasına neden olabiliyor. Kurumuş ve yıpranmış saçlarımıza parlaklık vermek ve beslemek için ise zeytinyağı, hintyağı gibi yağlardan ve protein açısından da yumurtadan yararlanabilirsiniz. Üstelik bu uygulamalar, uzun yıllardır kadınların güzellik bakımında tercih ettikleri doğal yöntemler olmuştur.
Temizlik yaparken kullandığınız deterjanlardan tırnaklarınızın yıpranmaması, kırılmaması ve estetik görünümünü koruması için eldiven takın. Tırnaklara alkol içeren losyonlar kullanmaya özen gösterin.
Beslenmenizde; demir, kalsiyum, potasyum, çinko, B vitamini içeren yiyecekler ve bol su tüketmeye özen gösterin. Korumanın yanı sıra tırnak kenarlarını hafif fırçalayarak kan dolaşımını hızlandırabilir, çevresine besleyici kremlerle masaj uygulayarak güçlenmelerine yardımcı olabilirsiniz. Tırnak çevresini sürekli nemlendirmek ve kurumasını engellemek şeytan tırnaklarını önler. Eski ojenizi çıkarırken kullandığınız asetonun nemlendirici özelliği olmasına da dikkat edin. Böylece tırnaklarınızı da beslemiş olursunuz. Tırnaklarınızı çok fazla dipten kesmemeye dikkat edin. Tırnaklarınızı sadece tek bir yönde törpüleyin; ileri ve geri törpülemek tırnaklarınızı daha da güçsüzleştireceğinden kırılmalara ve çatlamalara yol açacaktır. Unutmayın; ojesiz tırnaklar korunmasızdır, bu yüzden koyu renkleri sevmeseniz de, en azından bir kat cila sürmeyi ihmal etmeyin. Mükemmel görünüme süreklilik kazandırmak isteyen kadınlar, protez tırnak kullanmayı tercih edebilirler. Kırılma ve çatlama sorunu olanlarda kötü görüntüyü hızla düzelten bu yöntem 6 ay kadar süreklilik sağlıyor. Yaklaşık 2 saat süren uygulamada akrilik veya jel kullanılabiliyor.
BOYNUNUZ YAŞINIZI ELE VERİR
Yaşı ele veren boynunuzun kuğu gibi olmasını istiyorsanız, öncelikle boyun kaslarınızın çalıştırmanız çok önemli. Boyun kaslarına gereken özen gösterilmezse yatay çizgilenme oluşur. Yapacağınız boyun egzersizleriyle kasların iyi çalışması sayesinde boyun bölgesi gerginliğini korur. Boyun derisi yumuşak ve yağ oranı açısından fakirdir; bu dengenin sağlanması açısından da kasların iyi çalışması son derece önemli. Boyun derisinin kurumaması çok önemli. Boyun bakımı için üretilen kremler dokuları beslediği gibi, ölü hücreleri de yok eder. Aynı zamanda kırışıklıkların oluşumunu da engeller. Boynu uzun süre güneşte tutmak da son derece zararlıdır. Eğer uzun süre güneşte kalacaksa, mutlaka boyun derisini güneşten koruyacak bir krem kullanılmalı. Boynunuza bakım yaparken, gece yatmadan önce tonik ardından da besleyici bir krem uygulamalısınız. Krem, cildinizin yorgunluğunu giderir ve daha canlı kalmasını sağlar. Bütün bunlardan sonra cildinize masaj yapabilirsiniz. Masaj hem rahatlatacak, hem de sıkılaşmasını sağlar.
Boyun bölgesinin bir fırça yardımıyla fırçalanması deriye esneklik kazandırır. Fırça kan dolaşımını artırır ve daha sonra sürülecek maddelerin deri altına sızmasını sağlar. Ancak kesinlikle naylon fırça kullanılmamalı!
CİLDİNİZ İÇİN BİRKAÇ DAKİKA
Yaşımıza ve cilt tipimize göre bakım ürünleri kullanarak yapacağımız bakımlarla cildimize sağlık, parlaklık ve canlılık kazandırmamız mümkün. Günde birkaç dakikanızı ayırarak cildinizin sağlıklı ve genç kalmasını sağlayabilirsiniz. Bakımın ilk basamağı temizlik ve asla ihmal edilmemesi gerekir. Cilt temizlenmeden kullanılan kremlerden yeterince yararlanılamaz.
Bacaklara UV korumalı krem
Bacakların sağlıklı bir cilt görünümüne kavuşması, ancak iyi bir kan dolaşımına sahip olmakla mümkün. Dolaşımı artırmayı sağlamanın en iyi yolu ise masaj ve spor yapmaktan geçiyor. Egzersiz sonrası kaslarda biriken atık zararlı maddelerin atılımı için iyi bir dinlenme gereklidir. Yorgun bacaklarınızı mutlaka dinlendirin. Uygun bir yere uzanın ve bacaklarınız kalbiniz seviyesinde olsun. Ayağınızı, bacaklardan başlayıp topuğa dek kremleyin.
Eğer bacağınızın cildi pürtürlü ise bitkisel sütler ile daha güzel bir görünüme sahip olabilirsiniz. Kullanacağınız ürünlerin güneşin zararlı etkilerinden koruması için mutlaka UV filtresi içermesi gerekir.
Dudakları çatlatmayın
Dudaklarınızın güzel görünmesini istiyorsanız her şeyden önce kurumasını ve çatlamasını önlemelisiniz. Çünkü bakımlı dudaklar güzelliğinizin önemli bir tamamlayıcısıdır. Bunun için yanınızda taşıyacağınız bir çatlak kremini (lipstick) gerektiğinde sürmeniz yeterli olur.
Özellikle kışın, ruj seçiminizi dudak koruyuculu olanlardan yapmalısınız.
Dik göğüsler için bunları yapın
Göğüs bölgesini sık sık nemlendirmeyi ihmal etmeyin.
Sutyen alırken sıkı olmamasına dikkat edin ve alttan destekli olanları tercih edin.
Önce sıcak sonra soğuk duş alın.
O bölgenin hassasiyetine ve ihtiyacına uygun ürünler tercih edin.
Yastık seçimine çok özen gösterin.
Sandalyeye sırtınızı dayayarak dik oturun.
Ayaklarınızı masajla rahatlatın
Vücut ağırlığını taşıyan, bütün günü ayakkabı içinde geçiren ayaklar bakıma en çok ihtiyaç duyan bölgelerden biri. Akşam eve yorgun gelen ayakların masajla rahatlatılması hem sağlık hem de kişinin rahatı açısından önemli. Bu amaçla üretilen masaj aletleri kullanılarak ayaklarınızı rahatlatabilirsiniz. Refleks noktalarına da masaj yapabilen aletler, toksinlerin atılmasını da sağlıyor. Masaj sonrasında, ayaklara yönelik üretilen bir bakım kremiyle ayaklarınızı nemlendirerek bakımınızı tamamlayabilirsiniz. Tırnaklarınızı çok kısa kesmeyin. Özellikle düz kesmeye özen göstererek, batık oluşumunu engelleyebilirsiniz.
Bahar; yenilenme mevsimi
Bahar hem bedenimizin hem yaşadığımz çevrenin kendiliğinden, kendi doğasına uygun şekilde arındığı, yenilendiği dönem. Doğadaki tüm canlılar gibi bizler de her baharda belki farkında olarak, belki olmayarak doğal bir toksin atımı, arınma ve yenilenme sürecine giriyoruz.
Güneşin parlaması, ağaçların yeşermesi, çiçeklerin açması ve günlerin uzaması ile birlikte bizim de içimizdeki aktif, temizleme ve yenileme gücüne sahip yaşam enerjisi harekete geçmeye başlyor. Nefes eğitmeni ve yaşam koçu Nevşah Fidan bu enerjinin bizi canlandırdığını, enerji verdiğini, tüm duyularımızı harekete geçirdiğini ve bedenimizin hücre yenilenme hızını artırdığını belirtiyor; "Baharla birlikte daha az uyuduğunuzu, doğada yürüyüş yapmak, hareket etmek, kısacası ’birşeyler yapmak’ istediğinizi fark edebilirsiniz. Eğer tüm kış hareketsiz kalmış, bedeninizde hareket etme ihtiyacı içinde olan kaslar, organlar varsa tabii ki sizde doğal bir hareket başlayacak. Çünkü doğa sizi bahar aylarında kendiliğinden dengelemeye çalşyor. Sisteminiz kendini yenilenemek, canlandırmak istiyor. Durum böyleyse o zaman yine onu dinleyin ve baharın ilk günlerinde bol bol dinlenin, kendinizi yenileyin bedeninizi yaza hazırlayın!
Çiğ sebze ve meyve ağırlıklı beslenin, unlu gıdalar, et ve süt ürünlerinden, siyah çay ve kahveden uzak durun.
Çiğ sebze ve meyveleri ağırlıklı olarak bedenimizin doğal olarak bir arınma ve temizlenme içinde olduğu akşam 8 ile öğlen 12 saatleri arasında yiyin. Bol su için; içtiğiniz suyun ph değerini kontrol edin, 6 ve üzerinde ph değeri olan sular tercih edin. Hareket edin ve dinlenin. Bol bol yürüyüş yapın; ormanda, deniz kenarında yürüyün ve lütfen yürüyüş yaparken aynı zamanda konuşmaya çalışmayın. Nefesinize dikkat edin. Bedenimizin kendini yenileyebilmesi, toksin atabilmesi ve hastalıkları iyileştirebilmesi için açık ve doğal bir nefes gerekli. Kendinizi ifade edin. İnsanın ister sözel ister yazarak kendini ifade etmesi en güzel arınma metodlarından biridir. Hergün en az bir saat güneşte kalın. Bahar ayları güneşin henüz rahatsız etmediği bir sıcaklıkta olduğu için bize güneşin en faydal olduğu dönemdir. Sessiz kaln. Gün içerisinde en az bir saat (aralıklı olarak olabilir) yalnız kalın.
Yazının Devamını Oku 
21 Nisan 2008
Milano, Paris ve Londra Moda Haftaları’nda Balmain, Ferragamo, Gucci, Givenchy, Dries van Noten ve Victor&Rolf’un saç tasarımını yapan ünlü saç tasarımcısı Hollandalı Andy Uffels, sezonun saç trendlerini anlattı. Andy Uffels’ın bu işe başlamasının epey ilginç bir öyküsü var: "Babam Rotterdam’da kuaförlük eğitimi veren bir okulun yöneticisiydi ve aynı zamanda dünya çapında saç tasarımı yarışmaları organize eden komitedeydi. 80’lerin başında yapılan yarışmaya katılan altı kişilik Japon ekip, saçı iyi bir model arıyordu. Bana teklif ettiler ve ’Neden olmasın’ diyerek kabul ettim. 300 yarışmacı arasında saçlarım yapılırken, ekibin profesyonellik ve kararlılığından çok etkilenip, bu işi yapmaya karar verdim. Şikago’da bir eğitim programına katıldım ve bir ay boyunca Amerikan takımıyla çalıştım, şovlarında asistanlık yaptım. Şovlar sırasında muhteşem bir topmodel olan Deborah ile tanışmak hayatımı değiştirdi. Ona alışılmadık bir teklifte bulunup, ’Odana gelip saçlarınla oynayabilir miyim?’ diye sordum. Orta uzunlukta, şekle sokması çok kolay, sapsarı ve yumuşak, inanılmaz güzel saçları vardı. Onun saçlarını yapmak, benim gibi işe yeni başlamış biri için eşsiz bir fırsatı. Deborah’ın odasında saçlarını yaparken, kadın eğitmenim de yatakta oturup beni seyrediyordu. Birdenbire ’Biliyor musun, dünya şampiyonu olabilirsin’ dedi. ’Neden?’ diye sordum. ’Sende sihirli bir dokunuş var’ dedi. Bu bana büyük cesaret verdi ve yarışmalara katılmaya karar verdim. Haftada yedi gün hiç durmadan çalıştım ve iki yıl sonra dünya şampiyonu oldum. Şampiyon olmak harika ama her zaman en son yaptığınız iş kadar iyisinizdir."
Uffels için boşuna "dünyaca ünlü" demiyoruz. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da önümüzdeki sezonunun saç trendlerini tanıtan Uffels, bir gün önce Roma’dan gelmişti, ertesi sabah da Varşova’ya uçarak güzellik editörleri için gözleri kapalı olarak saç kesecekti.
İstanbul’daki tanıtım partisinde marka elçisi olduğu Philips’in saç şekillendirici ürünleriyle Tülin Şahin’in saçlarını yapan Uffels, iyi bir saçın görüntüyü tamamen değiştirebildiğini ve bunun için her zaman kuaföre gitmenin gerekli olmadığını söylüyor. Uffels’a göre saç şekillendirici ürünler sayesinde kadınlar saçlarını kendileri yapıp kuaföre gitmiş gibi görünebilir.
Küçük bir hileyle bile modern modeller yaratabilirsiniz
Andy Uffels’in hazırladığı,yaza damgasını vuracak saç modelleriyse şöyle: Mükemmel at kuyruğu, sıcak kıvrımlar, düzensiz çekicilik, küt saç, yeni Bob kesimi ve firkete... Uffels, sadece saçları yaptıktan sonra değil, öncesinde de sprey kullandıklarını söylüyor:
"Bazen ne yaparsanız yapın, saçınız şekle girmez. Özgüveniniz azalır ve kendinizi kötü hissedersiniz. Eğer fönünüz kötü çekildiyse, muhtemelen kullandığınız alet değil, tekniğiniz kötüdür ve saçınızı kontrol etmekte zorlanıyorsunuzdur. ’Saçlarım kötü görünüyor, kuaföre gitmem ya da yıkamam lazım’ dediğiniz zamanlarda bile birkaç küçük hileyle modern şeyler yaratabilirsiniz. Mesela uygun saç aksesuvarlarıyla güzel topuzlar ve at kuyruklar yapmak her zaman işe yarar. Altın kuralsa iyi bir teknikle yapılmış kesim. Bir de saçınızın göreceği zararı minimuma indirmek için saçınıza saygı gösterin ve her zaman çok iyi nemlendirin."
Milano, Paris ve Londra Moda Haftaları’nda Balmain, Ferragamo, Gucci, Givenchy, Dries van Noten ve Victor&Rolf gibi markaların defilelerindeki saçlardan sorumlu olan Uffels’ın çalışmaktan en çok zevk aldığı top modellerse Liya Kebede, Lara Stone, Natasha Polly ve Raquel Zimmerman.
Podyum saçlarını bire bir günlük hayatta uygulamak güç olsa da, en çok Catherine Denevue’ün "Gündüz Güzeli" filmini anımsatan büyük saçları sevdiğini söylüyor. En büyük ilham kaynağıysa 20 yıldır defilelerde çalışan Küba asıllı Amerikalı saç tasarımcısı (Peter) Orlando... n Yeşim ÇOBANKENT
Başımızın derdi selülit sorunu
Selülitin başlıca nedenlerinin aşırı kilo ve hareketsizlik, selülite en iyi çözümün ise diyet, spor yapmak ve yağları yakmak olduğunu sanırdık. Meğer yanılıyormuşuz!
Bilinenin aksine selülit bir yağ problemi değil, bir cilt problemidir... Selülite neden olan yağlar ise spor ya da diyet yaparak yakamadığımız derialtı yağlarıdır. Selülitin genç ve zayıf kadınlarda bile görülmesinin ana sebebi işte budur.
Selülit neden oluşur?
Östrojen hormonunu çok seven selülit problemi, aslında hormonlar ile beraber hem genetiğin hem de zayıf kan dolaşımının bir sonucu olarak, cildin bağ dokusunu oluşturan ve cilde sıkılığını veren kısmın (dermis-bağ doku) zayıflamasıyla oluşuyor.
London Times tarafından dünyanın en iyi dermatoloğu olarak gösterilen ve müşterileri arasında ünlü Hollywood yıldızlarının da yer aldığı, Los Angeles’lı dermatolog Dr. Howard Murad, konuyu bir adım öteye götürüyor. Selülit tedavisi için, dışarıdan kullanılan ürünlerle bu bölgelerdeki kan dolaşımının hızlanmasını sağlayarak, bağ dokunun dolaşımla daha iyi beslenmesini ve güçlenmesini hedefliyor.
Howard Murad’a göre, etkili bir çözüm için, dışarıdan kullanılan ürünlere ek olarak içeriden de cildin bağ dokusunun güçlendirilmesi gerek... Çünkü dışarıdan kullanılan ürünler kan dolaşımını artırmak, cildi gergin ve nemli tutmak için çok önemli olsa da cildin ancak belirli bir tabakasına kadar nüfuz edebiliyorlar. Problemin yer aldığı esas tabakaya ise inemiyorlar. İçeriden kullanılan gıda takviyeleri; kan dolaşımının hızlanmasıyla birlikte bağ dokuyu besleyip güçlendiriyor, bağ dokunun selülit problemi ile başa çıkabilmesi için ihtiyaç duyduğu besinleri taşıyor.
Bunları taze sebze ve meyvelerden, proteinlerden, tahıllı gıdalardan ve faydalı yağlardan almak mümkün olsa da günlük koşuşturmamız içerisinde yeterince faydalı beslenemediğimiz için gıda takviyeleri bu aşamada imdadınıza yetişiyor.
ÜRÜN MARKET
Hız tutkusunu teninize taşıyın
F1 parfümleri, Formula 1 sevenler ve hız tutkunlarına özel olarak üretildi. Çıkış noktası adrenalin ve dinamizm olan parfüm, sportif ve erkeksi kimliğiyle dikkat çekiyor. Engine start butonlu tasarımıyla da Formula 1’in kontrolünü elinizde hissettiren F1; parfüm, deodorant, roll on ve duş jeli olarak tüketiciye sunuldu.
Hücrelerinizi yenileyin
Hollywood yıldızlarının tercih ettiği, Nobel ödüllü araştırmalardan esinlenilerek geliştirilmiş LifeCell, bu ay Türkiye’de satışa sunuldu. Tamamen doğal maddelerden formüle edilmiş, hücre yenileyici ürün serisi, dünyanın ilk ’hepsi bir arada’ yaşlanmayı geciktirici bakımını sunuyor. LifeCell, botoksa ve ameliyata gerek kalmadan gençleşmenin kapılarını aralıyor. Yüz, göz kenarları, dudak, boyun ve dekolte bölgesine tek ürün kullanmanın kolaylığını da sağlıyor. Ayrıca kırışık giderici, sıkılaştırıcı, 24 saat nemlendirici, yaşa bağlı lekeleri azaltıcı, gözaltı kapatıcı, dudak dolgunlaştırıcı ve makyaj altı etkili...
Yazının Devamını Oku 
19 Nisan 2008
Dünyada, yaşlanmaya direnen günümüz kadınına neştersiz bir gençleşme iksiri olarak tanımlanıyorlar. Yeni geliştirilen dermakozmetik ürün grubu afa’lar; kırışıklıkların giderilmesini sağlıyor, yeni kırışıkların oluşmasını engelliyor ve cilt lekelerini tedavi ediyor.
imdilerde yeni bir uygulama, yılların birer kanıtı olarak yüzünde beliren çizgilere meydan okuyan kadınların dikkatini çekiyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Makbule Dündar bu yeni geliştirilmiş dermakozmetik ürün grubu afa’larla uygulanan peeling yönteminin, ciltte çok güçlü anti-aging etki yarattığını belirtti. Afa peeling sisteminde, altı seans sonunda ciltteki kırışıklıkların azaldığını ve lekelerin tedavi edilebildiğini vurgulayan Dündar, medikal cilt bakımında etkili seçenekle ilgili bilgiler verdi:
Afa nedir?
- Afa, çok yeni geliştirilmiş dermatokozmetik ürün grubu. Cildi yaşlanmaya karşı koruyor ve yaşlılık belirtilerini geriletiyor. Çeşitli nedenlere bağlı gelişen cilt lekelerinin ve akne vulgaris’in tedavisinde gerek tek başına gerekse mevcut tedaviye destek olarak kullanılabiliyor.
Ciltte nasıl bir etki bırakıyor?
Çok güçlü anti-aging etki yaratıyor, cildi yenileyip, kırışıklıkları azaltıyor, cilde yoğun nem tutucu etki sağlıyor, etkileri hızlı, cilt üzerindeki soyucu etkileri güçlü, cilt lekelerinde üstün terapötik etki sağlıyor.
Herhangi bir yan etkisi var mı?
- En hassas ciltlerde dahi güvenle kullanılıyor. Güneş hassasiyeti de yaratmıyor.
En sağlıklı sonucu alabilmek için afa-peeling sistemi nasıl uygulanmalı?
- Bir uzman gözetiminde başlayan ve daha sonra yine uzmanın önerdiği ev ürünleriyle devam eden peeling sisteminde hedeflenen sonucun alınması için şu kurallara uyulmasında fayda var. En az 6 kez jel seansı uygulanması gerekiyor. Seanslar haftada bir ya da iki haftada bir kez uygulanmalı. 6 seanslık kür tamamlandığında, hastalar ev programına kaydırılarak, uzmanın önereceği ev ürünleri ile tedavisine kendi kendine devam edebiliyor. 6 kürlük muayenehane uygulaması 6 ayda bir tekrarlanabiliyor.
Fazla yağlardan kurtulmanın en kolay yolu
Bikini sezonu için kışın aldığınız kilolarınızdan kurtulmak istiyorsunuz. Sorun yok! Size şikayetçi olduğunuz yağlarınızdan nasıl kurtulacağınızın ipuçlarını veriyoruz.
Dünya giderek şişmanlıyor. Çünkü biz her ne kadar kaçmaya çalışsak da yağlar sosislerin, peynirlerin, sosların, hazır gıdaların ve çikolataların içine saklanmış oluyorlar. Bildiğiniz gibi yağlar şişmanlamanın en önemli nedenlerinden biri. Vücudun ihtiyaç duymadığı besinler anında depolara yani karın bölgesine, kalçalara, popoya ve üst bacaklara yerleşiyor. Radikal zayıflama yöntemleri ise uzun vadede gerçekten de pek yardımcı olmuyor. En iyisi yeme alışkanlığınızı yeniden masaya yatırmak ve ağzınızı sulandıran ama sonuçları felaket olabilecek bir takım besin gruplarından uzaklaşmak. Göreceksiniz, fazla kilolarınız tıpkı güneşte eriyen tereyağı gibi erimeye başlayacak.
ALIŞVERİŞTE...
1- Alışverişe hep tok karınla çıkın. Mideniz guruldadığında normal şartlarda alacağınızın hem fazlasını hem de daha yağ içerenlerini alacağınızı garanti ediyoruz.
2- Ürünlerin ambalajlarında yazan "light" ya da "diyet" emareleri sizi korumaz. Genellikle bu ürünler yağlı olanlarından sadece bir miktar azdır.
3- Kaymaklı yoğurt yerine yağsız yoğurtlar kullanın.
4- Salam ya da sosisler saklı yağlar için inanılmaz bir kaynaktır. Onun yerine tavuk ya da hindi göğsü, haşlanmış et tercih edin.
5- Et alırken de az yağlı parçalara yönelin. Şnitzel ya da fileto özellikle derisiz piliç göğsü diyet sırasında ideal.
6- Balıkta da som, turna ve alabalık gibi seçenekleri tercih edin.
YEMEK YAPARKEN...
1- Kızartma ya da pişirme sırasında kapaklı tava, vog, düdüklü tencere, ızgara ya da güveç kullanın.
2- Sıvı yağı ya da margarini ya tartın ya da bir yemek kaşığıyla ölçün; 1 yemek kaşığı sıvı yağ 10 gr. yağ demek.
3- Yemeklerde ya da salatalarda kullanacağınız baharat, ot ya da limon yemeğinize aroma katacaktır.
MASADA...
1- Margarini ekmeğinize çok ince sürmeye gayret edin. Sosisli ve peynirli ekmeklerden artık vazgeçme zamanı.
2- Özellikle jambonların yağlı kenarlarını kesin.
3- Alkolü ölçülü için. Şarap ve bira her ne kadar yağ içermese de vücutta yağ oluşumunu destekliyorlar ve iştahı açıyorlar.
RESTORANDA...
1- Açık büfelerden ve büyük porsiyon mönülerden kesinlikle uzak durun.
2- Yemekten önce servis edilen ekmek ve tereyağını kabul etmeyin.
3- İtalyan, Türk ya da Fransız... Izgara et ya da balık, sebze ya da salata, pirinç ya da patates arasında seçim yapın.
4- Japonların mükemmel buluşu sushi’yi her varyasyonuyla yiyebilirsiniz.
5- Salata özellikle diyet döneminde ideal bir yemek. Ama lütfen içinde sos, peynir ya da et olmamasına dikkat edin.
6- Kremalı çorbaları ısmarlamamanızı öneriyoruz.
7- Yemek sonrasında ağır tatlılar yerine sorbe ya da meyve salatası sipariş edin.
Afa’ların kullanıldığı alanlar
Güneş, yaşlılık ve hamilelik gibi nedenlere bağlı oluşan cilt lekelerine karşı koruyucu, tedaviyi destekleyici etkisi var.
Kırışıklıkların giderilmesini sağlıyor, yeni kırışıklıkların oluşmalarını engelliyor.
Akne tedavisi sonrası oluşmuş izlerin tedavisinde etkili.
Cildin yenilenmesi, daha sağlıklı ve canlı görünüme ulaşmasını sağlayan genel cilt bakımında anti-aging etkileri nedeniyle öneriliyor.
Peeling programı öncesi dikkat edilmesi gereken noktalar
Uygulamadan bir önceki gece hasta, AFA Gel ve/veya Retinoik asit gibi soyucu ürün kullanmamalı.
Erkekler işlemden hemen önce tıraş olmamalı.
Kadınlar son bir hafta içinde tüy dökücü işlem uygulamamalı.
Neden sigara içiyoruz
Toplu alanlarda sigara kullanımının kanunen zorlaştırılması, sigarayı bırakma sürecinde sanıldığı kadar da etkili olamıyor. Psikolog Reyan Kanyas’a göre herkes sigarayı bırakabilir.
Sigarayı bırakma evresinde işe yarayacak 9 öneri
Sigara bırakıldığında ilk günler çok önemlidir. Eğer sigara bir hekimin süpervizörlüğünde bırakılıyorsa ilk iki hafta düzenli görüşme ve sonra 1, 3, 6 ve 12. aylarda görüşmek faydalıdır.
Görüşmelerde sigarayı bırakmış kalma durumu, motivasyonun sürekliliği, yeniden başlama (relaps) eğilimi değerlendirilir.
Sigaraya yeniden başlama eğilimleri, sigara içmenin bırakıldığı ilk haftalar içinde olmaktadır. Bırakan kişi ilk iki kontrolüne kadar sigara içmemişse bırakmış kalma olasılığı yüksektir.
Ancak yeniden başlamalar başarısızlık olarak değerlendirilmemeli ve yeniden bırakma yönünde kişi motive edilmelidir.
Sigarayı azaltarak bırakanların yeniden başlama ihtimali bir anda keserek bırakanlara göre daha çoktur.
Sigara bırakıldığında ilk günler 3-5 dakika süren sigara isteği dalgaları sıklıkla gelecektir. Bu dalgaların kişinin sigara içme alışkanlıklarına göre önceden de fark edilebilecek zaman ve durumlarda gelmesi, bırakma açısından kolaylık sağlar. Kişi, sigaranın zararlarına yoğunlaşarak veya bir arkadaşı ile sohbet ederek bu dalgayı atlatabilir.
Aynı zamanda sigarayı bırakan kişi için el alışkanlığının yerini alacak başka el ve ağız alışkanlıkları oluşturulur. İlk günler sigara içilen sosyal ortamlardan uzak kalarak 3-5 dakikalık dalgaların gelme sıklığının azaltılmasına çalışılır.
Bol sıvı gıda ve meyve tüketilerek hemen ağız alışkanlıkları değiştirilir hem de sağlıklı beslenilerek kilo alınmasının önüne geçilir.
Egzersize başlamak sigara bırakma sırasında görülen fazla yemenin getireceği fazla kilolar ve motivasyon açısından faydalıdır.
ÜRÜN MARKET
Yapılandırıcı seriyle saçlarda devrim
Valmont, anti-aging uzmanlığının ardından şimdi de saç ve saç derisi bakımına yöneliyor. Zayıflamış ve yıpranmış saçlara karşı geliştirdiği 5 farklı ürünüyle "Valmont Hair Repair" saçı kökten uca güçlendirip canlandırıyor. Saça sağlık, parlaklık ve dolgunluk kazandırıyor. Hair repair serisi; onarıcı yağ, yenileyici temizleyici, yapılandırıcı maske, saç ve saç derisi düzenleyici bakım kürü ve geliştirilmiş serumdan oluşuyor.
Yazının Devamını Oku 