1 Kasım 2008
Sonsuz güzelliğe adım adım yaklaşıyoruz. Bilimadamları neredeyse hergün kadınları mutlu edecek uygulamalarıyla dikkat çekiyor. Peki, 2050 yılında kadınlar hangi uygulamalarla güzelleşecek dersiniz? Dr. Ziya Şaylan’ın Amerika’nın en çok satan kozmetik cerrahi dergisi Cosmetic Surgery’de yayınlanan yazısı bize geleceğe dair ilginç ipuçları veriyor.
Dr. Ziya Şaylan, gelecekte estetik cerrahi uygulamaların giderek azalacağını buna karşın ameliyatsız estetik yöntemlerde çok büyük bir artış gözleneceğini öngörüyor yazısında; "2050 yılında ise estetik cerrahi uygulamaların diğer tüm estetik uygulamaların ancak yüzde 3’ü kadar olacağı tahmin ediliyor. Artık insanlar ameliyat sonrası çeşitli komplikasyonlar istemiyor. Yüzde birlik bir komplikasyona bile kimsenin tahammülü yok."
Gelecekte neler farklı olacak
50 yıl sonra insanlar birbirlerine estetik ameliyat olup olmadıklarını değil neden estetik ameliyat olmadıklarını soracaklar. Televizyon ve sinemalarda bütün kötü insanların çirkin olduğu bir toplumda herkesin güzel görünmek istemesi oldukça normal.
Vücuttan alınan yağ dokusundan kazanılan kök hücreler ile zenginleştirip tekrar vücuda sıkılan yağlarla göğüs, çene kemiği ve elmacık kemiği büyütmek mümkün olacak.
Günümüzdeki böbrek taşlarını eriten ultrason teknolojisine benzer bir yöntem sayesinde kemikleri eritip aynı bir heykeltıraş gibi yüz şekillendirme yapmak mümkün olacak ve bu sayede burunlara yeni şekiller verilebilecek, çene kemikleri ve kalçalar ufaltılabilecek.
Gelecekte silikon ve benzeri yabancı maddeler kullanılmayıp elmacık kemiklerine, dudaklara da hastanın kendine ait kök hücreler enjekte edilerek veya radyofrekans dalgaları ile yüze estetik ve dolgun ama en önemlisi doğal bir şekil verilebilecek.
Kök hücreler, haplar ve losyonlarla saç dökülmesi (kellik) tamamen ortadan kalkacak, sarkan göz kapakları ve yüz derisi lazer ve radyo dalgaları ile büzülüp gerginleştirilebilecek.
Karın ve kalça adaleleri, yapılan enjeksiyonlarla anında geliştirilecek ve insanlar isterlerse Jennifer Lopez kalçalarına ameliyatsız olarak kavuşacaklar!
Lazer epilasyon cihazları ileride evlerde kullanılan bir elektrikli traş makinesi kadar yaygınlaşacak.
Bugünün, Thermage, Titan, Tripollar gibi, yüzü gençleştiren fraksiyonel lazer cihazları ve vücudu geren pahalı radyofrekans cihazları gelecekte fön makinesi gibi her evde olacak. Kadınlar herhangi bir davete veya toplantıya giderken aynı saçlarına fön çeker gibi yüzlerini ve vücutlarını gerebilecek.
Yüz nakli ameliyatlarında büyük gelişmeler olacak ve bu yöntem daha da yaygınlaşacak. Aklıma çocukken seyrettiğim bir gangster filmi geliyor. Filmde kötü adam hapishaneden kaçar ve bir estetik cerraha gidip yüzünü değiştirir. Sargılar açılınca ortaya Humphrey Bogart çıkar ve filme yeni bir yüzle devam edilir (Dark Passage 1947). Yine son zamanlarda sinemalarda gösterilen "Face off" filminde John Travolta ile Nicholas Cage’in yüzlerini değiştirmeleri artık hemen hemen gerçek oldu.
ÜRÜN MARKET
Ağaç ve miskin şehvetli kokusu
Ağaç ve miskin gizemli, şehvetli, çiçeksi kokusu, seylan çayının gelenekselliği ve zıtlığıyla bütünleşti. Burberry Beat parfümü genç, modern, enerjik ve bir o kadar da etkileyici kadınlar düşünülerek yaratıldı. Parfümün ferahlatıcı ve rahatlatıcı etkisi de bulunuyor.
Işıltı veren anti-aging bakımı
Yaşlanmaya karşı gece ve gündüz kremi Transvital Perfecting Anti Age Cream’in, içeriğinde çam, üzüm çekirdeği yağı bulunuyor. E vitamini cildi dış etkenlerden korumaya, kolesterol fosfolipidleri cildi nemlendirmeye, matrixyl, fosfolipidler, seramid-2 cildin elastikiyet kaybını önlemeye ve sıkılaştırmaya yardımcı oluyor. Fiyatı: 769 YTL
Cildiniz sonsuz lüksü yaşasın
Givenchy-Le Soin Noir, ciltteki yaşlanma belirtileriyle savaşan yeni bir ürün. Özel formülünde kozmetikte ilk kez kullanan "siyah yosun özü" bulunuyor. Sabah ve akşam temizlenmiş yüze inci tanesi büyüklüğünde uygulanan krem, cildin gün boyu korunmasını ve pürüzsüz kalmasını sağlıyor.
Bal gibi dudaklar
Bal, sadece kuru dudakları nemlendirmiyor aynı zamanda herpes kabarcıklarını da önlüyor. Dubai’de yapılan bir araştırmada balın anti-bakteriyel özelliğinin kimyasal ilaçlardan daha etkili olduğunu ortaya koyuyor. Balın içeriğinde bulunan "aciclovir" maddesiyle, ilaçlarla yaklaşık 10-12 günde tedavi edilebilen herpesin, sadece bal sürülerek 2 gün içinde geçtiği kanıtlanmış. Uygulama da oldukça basit; günde dört kez pamuğa batırılmış balı 15 dakika boyunca kabarcığın üzerine bastırın.
C vitaminini seviyoruz
Araştırmalar, sıklıkla taze meyve ve sebze tüketenlerin diş enfeksiyonlarına çok seyrek yakalandıklarını ortaya koyuyor. Yoğun C vitamini içeren kivi, brokoli ve yeşil biber ideal besinler arasında yer alıyor.
Yazının Devamını Oku 
31 Ekim 2008
Ünlü moda markalarından Calvin Klein, yeni parfümü "Secret Obsession"ın yeni reklam filmiyle büyük tartışmalara neden oldu. Marka, yeni reklamlarında Latin kökenli Amerikalı oyuncu Eva Mendes’i oynattı. Filmin bir karesinde Mendes’in göğüslerinin görünmesi, tutucu Amerikan halkı tarafından tepki toplayınca reklamın yayınlandıktan kısa bir süre sonra televizyonlarda gösterilmesi yasaklandı. Markanın yetkililerine göre ise bu "gereksiz bir tepki" oldu. Ekranlarda mümkün olmasa bile Eva Mendes’in merak edilen Calvin Klein reklam filmi, internetteki farklı linklerden milyonlarca kişiye ulaştı ve ulaşmaya devam ediyor.
Amerikalı seksi oyuncu Eva Mendes, son Calvin Klein’ın yeni parfümü "Secret Obsession"ın yeni yüzü olarak geçtiğimiz aylarda kamera karşısına geçti. Ancak oyunculuk performansı fazlasıyla erotik bulununca, reklam filmi Amerikan televizyonları tarafından veto yedi. Oysa görülmeye değerdi...
Aşk, deliliktir
Calvin Klein’ın kokusu "Secret Obsession"ın ana fikri; aşk ve delilik arasında tutkuların yattığı... Yani herkesin bir sırrı vardır. Parfüm kışkırtıcılık ve seksilik için; unutulmuş meyveler, egzotik çiçekler ve şehvetli ağaçların imzasıyla sarhoş edici bir sıcaklık dalgası yayıyor. Ağız sulandıran eriğin varlığı ve zengin odunsuların baştan çıkarışı kokuyu uç noktalara taşıyor. Tıpkı onu kullanan kadın gibi...
Herkesin bir sırrı vardır
Calvin Klein, bundan tam 20 yıl önce "Obsession"la koku ve reklam dünyasında çığır aşmış, yeni bir dönem başlatarak yepyeni sınırlar çizmişti. Başka bir deyişle marka olarak zenginliğin olfaktif bir sunumu ve çekici imzasıyla bağımlılık yaratan özler kokunun karakterini tanımlamıştı.
Calvin Klein, şimdi de "Herkesin Bir Sırrı Vardır" diyor ve özel sırrını açıklayan ilk 15 kişiye orijinal boy "Secret Obsession" hediye ediyor. Sırlarını paylaşmak isteyenleri ise www.tekinacar.com.tr adresinde bekliyor.
Eva Mendes’in sırları
Örümceklerden çok korktuğu için hipnotize edilerek tedavi olmuş.
Cüzdanında her yemeğine ekleyebilmek için, her zaman kırmızı pul biber bulundururmuş.
Seksi sutyenleri ve dar pantolonları çok severmiş.
Küba- Amerikan asıllı imiş.
Miami’de doğmuş, ailesi 2 yaşındayken Los Angeles’a taşınmış.
Annesi bankacı, babası ise et dağıtıcısıymış.
Akıcı İspanyolca konuşurmuş.
İflah olmaz bir "reality-show" tutkunu imiş.
Hayır kurumları için çalışırmış.
CİLDE ÖZEL TARİFLER
Bir sonraki ilkbahar mutlaka gelecek! Cildimizi şimdiden ona hazırlamanın tam sırası... Size özel tariflerle banyonuzu kişisel bir spa’ya çevirebilirsiniz.
Şeker sadece yemek için değil
Vücut peeling’leri cilt yüzeyindeki ölü deri hücrelerini en iyi temizleme yöntemi. Temizlenmiş cilt de hem kazandığı ışıltı hem de kullanılan ürünlerin gösterdiği maksimum etkiyle sağlıklı bir görünüm kazanmış oluyor. Hollywood’un en güzel isimlerinden biri olan Gwyneth Pathrow’un şeker peeling’iyle güzelleştiğini biliyor muydunuz. Bir miktar şekeri bir kabın içine koyun ve zeytinyağıyla karıştırın. Banyo sırasında dairesel hareketlerle cildinize masaj yapın ve ardından durulayın. Cildinizin bu doğal peeling sonrasında ne kadar yumuşak olduğuna inanamayacaksınız. Yüzünüz için de yine şekerli bir karışım: Bal, yoğurt ve şekeri karıştırarak yüzünüzü bu karışımla hafifçe ovalayın. Şeker ölü deri hücrelerini temizliyor ve kan dolaşımını artırıyor. Bal ise cildin duru bir görünüme kavuşmasına ve rahatlamasına yardımcı oluyor.
Egzotik ekstreler
Şeker kamışı, vanilya ve limon ekstrelerinden egzotik bir peeling elde edebilirsiniz. Bu karışım sadece duyularınıza değil aynı zamanda cildinize de iyi geliyor. Kahverengi şeker vitamin ve mineraller açısından oldukça zengin. İnce kristaller cildi ölü derilerden arındırıyor ve nemlenmesini sağlıyor. Birçok kozmetik markasının peeling ürünlerinin içeriğinde de şeker kaşımı kullandıklarını hatırlatmakta yarar var.
Çikolata sevgilim
Çikolata sever misiniz? O zaman hem size hem de cildinize iyi gelecek harika bir haberimiz var! Çikolata ve uçucu yağlardan hazırlanan vücut peeling’i mükemmel ciltler yaratıyor. Ufalanmış kakao ve fındık kabuğu cildinizi derinlemesine temizliyor.
Kahve tadında
Cilt bakımı sözkonusu olduğunda kahvenin faydaları saymakla bitmiyor. Topmodel Naomi Campbell’ın da selülitleri için uyguladığını bildiğimiz kahve mucizesi peeling olarak da oldukça etkili. Kahve granülleriyle yapılan bir peeling maskesi cildin derinlemesine temizliğinde oldukça etkili. Bu arada, kafeinin yağları yakıcı enzimleri harekete geçirdiğini bu yüzden markaların selülit ürünlerinin birçoğunun içeriğinde kahve ekstresi kullandıklarını biliyoruz. İşte, kahveli mucize vücut peeling’inin hazırlanışı: Vücudunuza önce bir vücut yağı sürün. Ardından kahve granülleriyle cildinizi yumuşakça ovalayın. Daha sonra vücudunuzu bol suyla durulayın.
Pirinçle güzelleşin
Japonlar söz konusu kusursuz bir cilt olunca güzellikleri konusunda oldukça hassaslar. Bu yüzden günlük cilt bakımları için her zaman gerçek bir ritüel peşindeler. Yüzyıllardan bu yana uyguladıkları en temel yüz temizleme maddesi Azuki tanelerinden elde edilen un dışında aynı zamanda sofralarından eksik etmedikleri pirincin kepekleri. Uzakdoğulu kadınların bu güzellik silahı suyu süt rengine boyarken kepekleri de yarattığı hafif peeling etkisiyle cildi temizliyor.
Yoğurt cilt için de sağlıklı
İşte, kusursuz, yumuşacık bir doğal peeling daha... Doğal yoğurdu bal ve iki yemek kaşığı bademin üzerindeki ince kabuklarıyla karıştırın ve cildinize sürün. Bal cildi rahatlatırken, yoğurdun içindeki süt asitlerinin temizleyici bir etkisi bulunuyor. İnce badem kabukları ölü deri hücrelerinden arındırıyor. Bu peeling özellikle hassas ciltler için ideal.
Taze meyvelerin gücü
Papaya ve muz peeling’iyle cildinizde temizliğin yanı sıra bir de tazelik hissi duyacaksınız. Bu ikili kuru ciltleri yatıştırırken cildi de ipeksi bir görünüme kavuşturuyor. Bir adet muzu ezerek püre haline getirin ve dörtte bir ezilmiş papaya ile karıştırın. İçine iki yemek kaşığı şeker ve biraz bal ekleyin. Elde ettiğiniz yumuşak karışımı yüzünüze sürün.
Yazının Devamını Oku 
25 Ekim 2008
Artık hepimiz biliyoruz, cildimiz düzenli bir bakıma ihtiyaç duyuyor. Ama hangi ürünleri hergün, hangilerini haftada ya da ayda bir kullanmalıyız? İşte, bakımlı kadının güzellik ritüeli... Günlük güzellik ritüeli
Cildin düzenli olarak günlük temizlenmesi sağlıklı görünümünün de anahtarı. Böylelikle ölü deri hücreleri temizleniyor, yüzeyde birikmiş ter ve çevre etkileri ortadan kalkıyor.
Temizlik: Sabahları yüz için ferahlatıcı, yumuşak bir temizleme köpüğü ideal. Derinlemesine temizliyor ve cildi vitaminler, etken maddeler sayesinde gün içinde hücrelere zarar veren serbest radikallere karşı koruyor. Akşamları makyajınızı mutlaka temizlemelisiniz. Bunun için yüzü ve gözleri bir hareketle temizleyen ve aynı zamanda ferahlatıcı bir tonik etkisi yaratan 3’lü etkili ürünleri tercih edebilirsiniz. Ya da aynı ürünleri sabah kullandıktan sonra göz çevresine yağsız, hassas gözyaşı filmine zarar vermeyecek bir krem uygulayabilirsiniz. Günlük duşlarda ise vücudumuz yağlanmayı önleyici ürünler kullanmamızdan yana. Normal bir cilt tipine sahipseniz banyodan sonra cildiniz ektsra kremlenmeye ihtiyaç duymayacaktır.
Bakım: Artık cildiniz bakım için hazır. Teninizi sabahları UV filtreli bir kremle korumaya alın. Böylelikle serbest radikalleri önlemiş olursunuz. İnce kırışıklıkların oluştuğu bölgelerde ise nemlendirici serum ya da peptid veya retinol içeren anti-aging kremler kullanabilirsiniz. Unutmayın, hassas göz çevresi hem sabahları hem de akşamları özel bir bakıma ihtiyaç duyar. Tabii, vücudun da günlük koruma mantosunu unutmamak gerekiyor. Günlük banyolar, klima ortamları, yaş ve cilt tipiyle alakalı bu durum ya hiyalüronik asit içeren nemlendiricili losyonlar ya da kolajen liflerinin oluşumunu harekete geçiren ve kuru ciltlere ipeksi bir görünüm katan yoğun içerikli vücut kremiyle bertaraf edilebilir.
Haftalık güzellik ritüeli
Cildimiz haftada bir kez derinlemesine bir bakıma gereksinim duyar. Böylelikle yeniden enerji depolar.
Peeling: Her ne kadar cildimiz kendi kendini yeniliyor olsa da dışarıdan alacağı küçük bir destekle çok daha iyi bir duruma gelebilir. Peeling ürünleri minik yapay partikülleriyle ölü deri hücre kalıntılarını yumuşak ama etkili bir şekilde temizler. Maskeler: Cilt tipine uygun bir maske en büyük yardımcımızdır. Kil yağlı ve siyah noktalı ciltler için uygundur. Eğer cildiniz tahrişlere açık ve strese yatkınsa rahatlatıcı çinko ya da arpa gibi maddeler onu yeniden dengeleyecektir. Enerjik bir cildin sırrı ise vitamin içeren maskelerdir. Banyo: Haftada en az bir kez mutlaka banyo yapılması vücut için ideal. Hindistan cevizi sütü ve zeytin yaprağı ekstreleriyle zenginleştirilmiş bir banyo sonrasında vücut kremi pürüzsüz bir cilt yaratır. Haftada bir kez ayaklar da özel bir bakıma ihtiyaç duyar.
Aylık güzellik ritüeli
Ayda en az bir kez süper bir wellness programı uygulamak gerekiyor.
Mikro-dermabrazyon: Cilt için gerçekten büyük bir temizlik anlamına geliyor. Sonrasında cilt küçülmüş gözenekleri, pembe ve ışıltılı görüntüsüyle dikkat çekiyor. Kürler: Cilt yorgunluğu ve kuruluğu en belirgin boyun ve dekolte bölgesinde göze çarpıyor. Ampuller ve özel bakım paketleri, vitamin kokteylleri, rahatlatıcı bisabolol ve gerginleştirici soya ekstreleriyle cildin alt katmanlarına kadar ulaşıyor.
Muhteşem Keira
Son olarak hayranlarını bir dönem filmi olan "Pride & Prejudice"la büyüleyen güzel oyuncu Keira Knightley, İngiliz yönetmen Saul Dibb’in tarihi draması "The Duchesse"te canlandırdığı Devonshire düşesi Georgiana rolüyle başarı grafiğini giderek yükselttiğini kanıtlıyor.
Oyuncuya eşlik eden diğer isimler arasında Ralph Fiennes ve Charlotte Rampling de dikkat çekiyor. Kostümler ve muhteşem dekorlarla 18. yüzyılın barok ambiansının kusursuz bir şekilde yansıtıldığı filmde yapılan makyajlar da ihtişamlı görüntüleriyle öne çıkıyor.
Keira’nin tüm film boyunca zarafetinden hiçbir şey kaybetmemesinin mimarı Chanel.
Sonbahar geceleri
Güneşin batışıyla birlikte başlayan yazdan kalan son parti gecelerine uygun ihtişamlı makyaj tonları, çekiciliğinizi kalıcı kılacak profesyonel adımlarla daha da vazgeçilmez hale getiriyor.
Dumanlı gözler
Parti klasikleri, gözlerin altına artık sadece siyah renkle değil gece mavisinin tonlarıyla da çekilen sürmelerle ışıltılı bir indigo tarzı yansıtıyor. Sonbaharda her göz ve ten rengine uyumlu bu tonlar özellikle yazın bronz yüzlerine modern bir hava katıyor.
Dudakların ortasına parmağınızın ucuyla koyu kırmızı bir dokunuş mükemmel olacaktır.
Parlak dudaklar
Pembe ya da kırmızı, şeftali ya da turuncu tonları... Bu sezon dudaklar güneşin batışını canlı renkler eşliğinde kutluyor. Üstelik herkes istediği rengi seçmekte özgür. Ancak koyu tenliler istedikleri rengi alabildiğine güçlü bir şekilde kullanmakta serbest iken açık tenliler için bir tutam renk yeterli diyor makyaj artistleri. Ve ekliyorlar; ruj sürerken mutlaka bir fırça kullanın. Belirgin bir şekilde renk uygulanmış dudaklara siyah maskara ve ışıltılı far çok yakışıyor.
Yumuşak ve güçlü
Eğer çok dikkat çekici makyajdan hoşlanmıyorsanız sonbahar partilerine doğal "nude" makyajıyla da katılabilirsiniz. Bu durumda ihtişam faktörünü tırnaklarınıza bırakmalısınız. Geçtiğimiz yıl siyahın sezonuyken artık lacivert makyajın trend rengi olarak algılanıyor. El ve ayak tırnaklarına aynı oje tonlarını uygulamak çok moda. Ama laciverti krem tonlarındaki transparan ojenizle de kombinleyebilirsiniz.
Önemli 3 detay
1- Göz kapağı kıvrımlarındaki renk yoğunluğun belirgin bir şekilde görünür olması için uygulamayı mutlaka hafif nemli bir göz fırçasıyla gerçekleştirin.
2- Pembe renkli ruj sıcak tenlere, portakal ise bronz tenlere uygun. Bordo solgun tenlere görsel olarak sıcak bir görünüm kazandırıyor.
3- Sonbaharın en vazgeçilmez oje rengi siyaha yakın koyu mürdüm tonları, tırnakları da hiç olmadığı kadar bakımlı ve asil gösteriyor.
Yazının Devamını Oku 
24 Ekim 2008
Yüz gençleştirmede botoks ve dolgu gibi yöntemlere alternatif yeni bir uygulama dikkat çekiyor. Daha çok mide ve bağırsak rahatsızlıklarının teşhisinde kullanıldığını bildiğimiz bir görüntüleme cihazı olan endoskop, yüz cerrahisinde de kullanılmaya başlandı.
Kadınları aynalarla barıştıran yöntem ABD ve Avrupa’da iz bırakmaması nedeniyle en çok tercih edilen yöntemler arasında. Endoskopik yüz cerrahisi, Türkiye’de de ilgi görüyor.
Prof. Dr. Atilla Arıncı, yöntemi nasıl uyguladıklarını şöyle anlatıyor: "Çok ince fiberoptik bir kanül sistemi olan endoskop ile yüzün gizlenebilecek bölgelerinden girilerek sarkmaların en yoğun olduğu bölgelere lokal olarak yağ dokusu transfer ediliyor."
Endoskopik yüz cerrahisi ile yüzde hangi kusurlar düzeltiliyor?
- Yaşlanmaya bağlı olarak yanaklar, alın ve çene bölgeleri ile orta yüz bölgesinde belirginleşen sarkmalar ve yağ doku eksiklikleri endoskopik yüz cerrahisiyle düzeltiliyor. Bu işlem sırasında yüzün değişik bölümleri arasında yağ doku transferleri yapılıyor. İşlem sonrasında yüz yapısı gençlik dönemlerindeki oval ve diri yapısına kavuşuyor.
Endoskopinin yüze uygulanması riskli değil mi?
- Endoskopik yüz cerrahisinde, yüzün problem arz eden bölümlerine en yakın olan ve gizlenmesi en mümkün olabilecek kulak önündeki kıvrım ve alnın saç çizgisi gibi yerlerinden girilerek müdahale ediliyor. Buralardan küçük kesiler açılıyor ve endoskop yardımıyla eksik bölgelere yağ doku transferi yapılıyor. Zaten dünya genelinde en minimal invaziv uygulama olarak öne çıkan endoskopik yüz cerrahisi sonrasında belirgin bir iz kalmıyor. Bu nedenle herhangi bir risk söz konusu değil.
Bir uygulama yeterli mi?
- Endoskopik cerrahi sonrası elde edilen sonuçlar diğer klasik yöntemlerle mukayese edildiğinde kalıcılık açısından aralarında herhangi bir belirgin fark gözlemlenmiyor. Endoskopik cerrahi sonrası elde edilen yüz görünümü zamanla etkisini yitirdiğinde endoskopik cerrahi tekrar edebiliyor. Tekrar edilmesinde herhangi bir sakınca yok. Ancak, bu konuda kişinin kendi görüşü kadar doktorun da fikirlerine önem vermek gerekiyor.
10 yaş gençleşme sağlıyor
Bu operasyonlar, yapılacak işlemin niteliğine göre 2-4 saat arası sürebiliyor. İşlem çoğunlukla genel anestezi altında gerçekleştiriliyor. Tekniğine uygun olarak yapılmış bu tip bir operasyondan sonra kişilerin yüz bölgelerinde yaklaşık 10 yaş kadar bir gençleşme elde ediliyor. Sağlıklı beslenme, spor ve düzenli bir yaşam ile bu operasyonun etkileri uzun süre korunabiliyor.
Aynı yöntem vücut kontürlerinde de kullanılıyor
Endoskopik cerrahi tekniği vücut kontür düzeltme operasyonları sırasında da zaman zaman başvurulan yardımcı bir yöntem. Özellikle meme büyütme ve kalça büyütme operasyonlarında protez yerleştirmek için hazırlanan boşlukların daha az kesilerden girilerek görüntülenmesinde yardımcı oluyor. Böylelikle operasyon sonrası kişiler daha kısa sürede evlerine dönerken, güzelleşmeye dair iz kalma olasılığı da minimuma inmiş oluyor.
Sıkı karın kasları için Doğru nefes alma
Karından nefes alıp vermek karın kasları üzerinde tıpkı bir egzersiz kadar etkilidir. Üstelik bu kolay hareketi gün içinde her koşulda rahatlıkla yapmanız mümkün: Yürürken, otobüs beklerken, toplantı sırasında bile... Peki nasıl? Ayakta dik durun. Ayaklarınızla yere sağlam basın. Dizlerinizi hafifçe kırın ve popo kaslarını gerin. Şimdi de omuzlarınızı geriye doğru atın. Başınızı yukarı kaldırın ve ileriye doğru bakın. Karnınızı şişirirken yavaş yavaş burundan nefes almaya başlayın. Bu arada karnınızı ve sırtınızı yuvarlamadan ağzınızdan nefes verin.
Karnınızı içeri çekin
Karın kaslarının görevi vücuda destek olmak ve dik durmasını sağlamak. Bu özellikle günlük hayatta her türlü hareketi rahatlıkla yapabiliyoruz. Şimdi karın kaslarının bu kıvraklığını onu çalıştırmakta kullanmanın tam zamanı. Örneğin, yere eğilirken dizlerinizi kırmadan önce karnınızı içine çekin. Aynı prensip ayağa kalkarken de geçerli. Bacak kaslarınızın yardımıyla ince karnınızı içine çekin, öyle kalkmaya çalışın.
Dik durun
Karın kaslarınızın gevşemesini önlemenin en önemli yolu, omuzlarınızı mümkün olduğunca geride tutmayı öğrenmek. Bu alışkanlık, karın kaslarının da desteklenmesini sağlarken aynı zamanda güçlenmesini de sağlıyor.
Bu besinler diş dostu
Sürekli şekerli yiyecekler tüketmek diş plağında bulunan bakterilere dişleri çürütmek için fırsat verirken doğal olarak bakterilerle savaşan, plakları uzaklaştıran ve nefesi tazeleyen yiyecekler dişleri korumayı destekliyor. Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı’ya göre aşağıdaki 10 besin dişlerin dostu:
1. Kereviz; dişleri iki yolla koruyor. Fazla çiğnemeyi gerektiren bir yiyecek olduğu için tükürük salgısını artırıyor, bu da çürüklere neden olan bakterileri etkisiz hale getiriyor. Ayrıca lifli ya da sert yapıdaki doğal yiyecekler diş etlerine masaj yaparak ve diş aralarını temizliyor.
2. Peynir; dişlere birden çok yarar sağlıyor. Öncelikle ağzın pH dengesini ayarlamaya yardımcı oluyor. Aynı zamanda çürüklere karşı koruyor ve yeni çürükler oluşmasını engelliyor. Şekerli gıda aldıktan sonra yenilen bir parça peynir, şekerin dişleri çürütme etkisini gideriyor.
3. Yeşil çay; içeriğindeki "katesin" maddesi ağızdaki bakterilerin yok olmasına yardımcı olurken aynı zamanda kansere karşı da etkili. Bu madde aynı zamanda kötü ağız kokusuna neden olan bakterileri de ağızdan uzaklaştırmaya yardımcı oluyor.
4. Kivi; C vitamini eksikliği dişetlerini hassaslaştırıyor, bakterilere karşı daha dirençsizleştiriyor. Bu da periodontal rahatsızlığa yol açıyor. Bir C vitamini deposu olan kivi meyveler arasında işte bu özelliği öne çıkarıyor.
5. Yoğurt; Kalsiyum açısından zengin olan yoğurdun dişlere olan faydaları saymakla bitmez. Kalsiyum periodontal rahatsızlığı olan kişilerdeki diş kökleri iltihaplı cep sayısını azaltıyor. Kalsiyum, gevşemiş dişleri iyileştirmede yardımcı oluyor ve diş kayıplarını önlemeye yardım ediyor.
6. Maydanoz; ağız kokusuna neden olan yiyeceklerin kokusunu azalmak için maydanoz çiğnemek bire bir.
7. Çilek; dişlere ve dişetlerine iyi geliyor. Aynı zamanda diş taşlarından doğal yöntemle kurtulmanın formülünü de taşıyor. İçindeki çeşitli asitlerin diş diplerinde biriken taşları eritme ve diş taşlarının oluşumunu engelleme etkisi bulunuyor.
8. Kuruyemiş ve çekirdek; dişi kaplayarak bakterilere karşı koruyucu bir tabaka oluşturan doğal yağlar içeriyor. Bu yağlar diş minesinin güçlenmesine yardımcı oluyor, çürümelere karşı daha dayanıklı olmasını sağlıyor ve çekirdekleri de kalsiyum içeriyor.
9. Elma; kabuğuyla birlikte yenmesi bir yandan dişleri güçlendirirken bir yandan da içindeki maddelerle dişleri temizliyor.
10. Balık; fosfor, kemik ve diş dokusunun temel maddelerinden. Dişleri sertleştiren fosfor maddesini almak açısından haftada bir kez tüketmek gerekiyor.
Yaşamın renkleri
Christian Breton yeni sezonda her kadının çekicilik ve güzellik hayalini gerçekleştirmek üzere yarattığı sayısız gölge seçeneği sunan renk paletiyle başları döndürüyor. Kutularda, ışığı yakalayan ve renkleri konuşturan sunumuyla da makyaj ürünlerine yenilikçi bir bakış getiriyor. Sezon ürünleri arasında transparan ve şık ambalajları içindeki birbirinden renkli ürünleri mutlaka görmelisiniz.
Işıltılı bakışlar
Layla Cosmetic’ten kışa damgasını vuracak yepyeni bir ürün... Tırnak bakım ürünleri dışında ürettiği makyaj ürünleri ile kadınların hayatını renklendiriyor. Glitter in Eyeshadow pırıltılı likit göz farı bakışlara ışıltı katıyor, kolay ve farklı kullanım şekilleri ile etkisi gün boyu sürüyor. Gri dore, kahve, lila, mor ve yeşil olmak üzere 6 farklı renk seçeneği bulunan far krem yapısı ile kolayca sürülüyor.
Yazının Devamını Oku 
18 Ekim 2008
Çoğumuz işyerinde yoğun iş temposu yüzünden su içmeyi unutuyoruz. Halbuki gün içinde yeterli miktarda su tüketmek sağlık için çok önemli. Uzmanlar yaz-kış demeden durmadan su tüketiminin vücut için önemini vurguluyor. Peki gün içerisinde su tüketimini olması gereken miktara çıkartmak için ne yapılabilir?
Siz de su içmeyi unutanlardansanız o zaman suyun yaşamsal önemine yeniden dikkatinizi çekmek istiyoruz. Aşağıdaki 10 maddeyi okuduktan sonra eminiz su içmeye yeniden başlayacaksınız.
n 1- Her sabah işyerinize geldiğinizde su için, bu davranışı alışkanlık haline getirin.
n 2- Masanızın üzerinde her zaman temiz ve tercihen cam bir şişede su bulundurun.
n 3- Çay ve kahve çok tüketiyor, içmeden uzun süre duramıyorsanız ve yeteri kadar su da tüketmiyorsanız buna da artık bir dur demenin zamanı gelmiş demektir. Çay ve kahve diüretik içeceklerdir. Yani vücuttan su atımına sebep olurlar. Vücudun su kaybetmesini önlemek için de kaybedilen su miktarını yerine koymak gerekir. Çay ya da kahve kupanıza su koyup tüketin. Bunu sırayla yapabilirsiniz. Bir defasında çay, diğerinde su koymak gibi. Böylece çay ve kahve tüketiminiz otomatikman yarıya inecek ve su tüketiminiz de artacaktır.
n 4- Su içmeniz gerektiğini hatırlatan minik post-it káğıtlar size yardımcı olacaktır. "Su içmeyi unutma" şeklinde notlar aldığınız post-it kağıtları monitörünüzün üzerine, arabanızın camına yapıştırabilir, cüzdanınızın içine vb. yerlere koyabilirsiniz.
n 5- Her akşam işyerinizden ayrılırken su içmeyi alışkanlık haline getirin.
n 6- Her sabah kalktığınızda ilk işiniz su içmek olsun.
n 7- Her gece yatmadan önce mutlaka bir bardak su için.
n 8- Çantanızda minik bir şişe su bulunması, acil bir durumda (toplu taşıma aracı ile trafikte uzun süre kalma gibi durumda, vs.) oldukça faydalı olacaktır.
n 9- Arabanızda her ihtimale karşı en az 1 şişe içme suyu bulundurun.
n 10- İş yerinde sigara molası yerine su molası verin.
Kuaförden çıkmış gibi Kákülünüzü nasıl kesersiniz
Saç modeliniz hálá beğendiğinz gibi, forma giriyor. Ama káküller bir süredir gözünüzün içine girmeye başladı. İşte, kuaföre gitmenize gerek kalmadan kákülünüze tek başınıza yapabileceğiniz küçük düzeltmelere dair ipuçları...
Uzmanlardan ipuçları
- Kákülünüzü düzeltmek için basit bir makas yeterli. Ama evde daha önce kullanılmış olan makaslardan uzak durun, körelmiş olabilir ve kesime zarar verebilir.
- Saçlarınızda doğal dalga varsa kesim sırasında kákülleri düzleştirmeyin. Yoksa istemediğiniz kadar kısaltabilirsiniz. - Eğer kákülünüzü saçlarınız nemli iken kısaltmak istiyorsanız, kuruduğunda ne kadar kısalacağını tahmin etmelisiniz. Çünkü saç kuruduğundan daha kısa bir görünüm kazanır.
Adım 1:
Mükemmel zamanlama
Kákül en iyi saçlarınız kuru iken düzeltilebilir. Bunun için ideal zaman ise banyoya girmeden önceki andır. Tabii, saçların dağınık ve herhangi bir saç ürünü kullanılmamış olması önemli. Kesimden önce kákülleri saçın diğer uzun bölümlerinden ayırın, saçlarınızı öncesinde tarayın ve doğal görünümü için elinizle hafifçe karıştırın.
Adım 2:
Mükemmel uzama
Düz bir kákülde, uzunluğunu kaşlarınızın altından hesaplayın. Kákülleri kısaltırken saçların düştüğü yönü ve dalgasını göz önünde bulundurun. Düz kákülleri kısaltırken ortadan başlayarak iki yana doğru kesin. Asimetriklerde ise en kısa bölümden başlayın.
Adım 3:
Mükemmel kesim
Sonrasında kákül krizi yaşamamak için dikkatli olmalısınız. En iyisi kákülleri hedeflediğinizden birkaç milimetre uzun bırakmak. İlk seferde fazla kesmek yerine birkaç gün sonra ikinci bir düzeltme yapabilirsiniz. Kesim sırasında saçlarınızı işaret ve orta parmaklarınızın arasında düz bir şekilde tutun ve alnınıza yapıştırmayın. Makasla aşağıdan hafif açılarla uçlardan kesebilirsiniz.
Gün içinde ne kadar su tüketmeli
Ortalama 1,5- 2,5 lt arasındaki su tüketimi normaldir. Genellikle su ihtiyacımız gün içerisinde besinlerden sağladığımız enerjiye göre değişkenlik gösterir. Aldığımız kalori miktarı kadar su tüketmemiz gerekiyor. (1500 kal. enerji içeren bir diyet alıyorsanız; su gereksiniminiz de ortalama 1,5 lt. olmalıdır) ama tabii bu miktar yaz aylarında artış gösterir.
Mevsimin en dikkat
çekici makyaj detayları
Ünlü tasarımcıların podyumlarda dünyaya dikte ettiği makyaj tiplerinin ve renklerinin de bir trendi olduğunu artık biliyoruz. Bu kış da kadınlar kırmızı dudaklar, dikkat çekici kaşlar ve duman gözlerle mükemmelleştiriyorlar.
Kırmızı dudaklar
Makyajın bu en klasik hali bu kış da ihtişamı ve kadınsılığı vurgulamaya devam ediyor. Üstelik birçok defilede gözümüze çarpan kırmızı dudaklar minimalistten ultra feminene kadar her kadına yakışıyor. 40’lı yılların aktristlerinden ilham alan bu makyajda dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri göz makyajını fazla vurgulamamak.
Dikkat çekici kaşlar
Uzun süredir geçerliğini koruyan "önemli olan kaşların özenle alınmış olması" anlaşıyı bir süredir geri plana atılmış durumda. Kalın ve siyah kaşlar yeniden sahnede. Hafif pembe allıkla renklendirilmiş solgun kış yüzleri de neredeyse sadece kaşlarla belirginleşiyor. Eğer kaşlarınız bu modaya yeterince uygun değilse o zaman tek yapmanız gereken göz kaleminizden yardım almak ve onları biraz daha belirgin hale getirmek.
Duman gözler
Mat ve parlak, açık ve koyu, gri ve gümüş arasındaki oyun gözlerde sıra dışı bir oyuna başlıyor. Gri-siyah ve beyaz kombinasyonu şimdilerde makyaj artistlerinin de gözdesi. Dumanlı gölgeler gözün kah dış bölümünü kah iç bölümünü vurguluyor.
Yazının Devamını Oku 
17 Ekim 2008
Ciltte aşırı kuruluk, doğum çatlakları, kırışıklıklar, akne ve leke problemleri... Kadın, erkek, genç, yaşlı birçok insan uzun süren zorlu işlemlere katlanarak hem cilt sorunlarına çare arıyor hem de yaşlanma etkilerini geciktirmeye çalışıyor. Tıp ve teknoloji, daha sağlıklı ve güzel bir cilt arayışına çözümler geliştirmeyi sürdürüyor. İşte, "jetpeel" teknolojisi tüm bu uygulamalarla öne çıkıyor.
Sistem, tek başına kullanılabildiği gibi farklı cilt tedavisinde kullanılan farklı uygulamalar ile (IPL, Lazer teknolojileri, LED) birlikte kullanılarak da sonuçların etkinliği artırılabiliyor.
Dr. Yeşim Tan, cilt bakımında çözümler sunan tekniği anlattı.
n Jetpeel sistemi hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
- Jetpeel sistemi medikal ve kozmetik birçok uygulamada etkin olarak kullanılan yenilikçi cilt yenileme sistemi. Hızlı ve acısız olarak uygulanıyor. Cildin ihtiyacı olan tüm vitamin ve serumlar cilde verilerek ilk uygulamadan itibaren ayırt edilebilir bir yumuşaklık, ferahlık, parlaklık ve hidrasyon sağlıyor.
n İnjet tekniği nedir?
- O da cilde gönderilen oksijen ve suyun süpersonik hızla mikro tanecikler şeklinde enjeksiyona ihtiyaç duyulmadan derin cilt katmanlarına gönderilmesi işlemi.
n Uygulama nasıl gerçekleşiyor?
- Özel tasarlanmış başlıklarından injet tekniği ile verilen su ve oksijen mikro tanecikler cilde derinlemesine aktarılıyor. Ayrıca yapılan bakım ve tedaviler sırasında cildin ihtiyacı olan serum ve vitaminler de bu teknik ile rahatlıkla uygulanabiliyor.
n Jet-peel hangi koşullarda uygulanıyor?
- Jetpeel uygulaması derinin kuruluğunun giderilmesi, akne ve yara izlerinin görünümlerinin düzeltilmesi, kırışıklıkların engellenmesi, lekelerin giderilmesinde ve özellikle cilt gençleştirmede kullanılıyor. Ayrıca sivilceli ciltlerde ve diğer cilt kalınlığının arttığı durumlarda da jetpeel bakımları uygulanabiliyor. Uygulamalar, ağrı ve rahatsızlık vermeden cilt sorunlarını kolayca çözebiliyor.
n Vücudun hangi bölgelerinde kullanılıyor?
- Daha çok yüz, boyun ve dekolte alanlara uygulanıyor. Eller, ayaklar, göğüs, sırt, dirsekler gibi ihtiyaç gösteren tüm vücut bölgelerinde kullanılabiliyor.
n Kaç seans gerekiyor?
- Hastanın ihtiyacını oluşturan sağlık probleminin giderilmesinde doktor, cildin temizlik ve bakımında estetisyenin belirlediği müşteriye veya hastaya uygun protokol uygulanıyor. Jetpeel uygulamaları minimum 5, maksimum 30 günde bir uygulanıyor.
n Uygulama sonrasında ciltte nasıl değişiklikler gözleniyor?
- Jetpeel uygulamasının hastanın cilt berraklığı ve parlaklığı üzerindeki önemli etkisi kanıtlanmış. Uygulama sırasında, cilt pembe bir renk alabiliyor ya da cilt tipine bağlı olarak cilt rengi daha da açılabiliyor. Ancak uygulama bittikten 15-30 dk sonra, cilt asıl rengine dönüyor ve kişi hiçbir rahatsızlık hissetmeden günlük aktivitelerine rahatlıkla dönebiliyor.
n Hangi sorunlarda kullanılması uygun?
- Jetpeel, cilt detoksu, peeling (yüzeyel-orta-derin), foto yaşlanma, hiperpigmetasyon, ciltte aşırı kuruluk, doğum çatlakları, kırışıklıklar, iğnesiz mezoterapi, akne ve leke gibi medikal uygulamaların yanı sıra kozmetik amaçlı yapılan bakımlarda da etkin olarak kullanılıyor.
n Uygulamalar ne kadar sürüyor ve seans ücretleri neler?
- Ortalama tedavi süreleri hastanın problemine bağlı olarak 3-4 haftada bir kez uygulanabiliyor. Ortalama seans ücreti 150-250 YTL arasında değişiyor.
SOĞUKLAR EN ÇOK HASSAS CiLTLERi ETKiLiYOR
Dışarıda rüzgar ve yağmur, içeride ise kuru hava ve sıcak banyo hassas ciltlerin en önemli iki düşmanı. Tabii, doğru kullanılmayan cilt ürünlerini de dikkate almak şart.
Cildin doğal asit koruma mantosunun iki fonksiyonu var: Bakterilerin girişini engelliyor ve nemin buharlaşmasını önlüyor. Ancak her iki koruma mekanizması da yara alabilecek kadar zayıf olabiliyor. Örneğin, sık banyo ve aşırı sıcak su cildin koruma kalkanını etkiliyor. Gözenekler açılıyor ve yağlar (lipid) ciltten atılıyor. Koruma tabakasında eksiklikler oluşuyor ve dolayısıyla cilt dışarıdan gelebilecek zararlara karşı savunmasızlaşıyor. Cilt aynı reaksiyonu alkol içeriklik deodoranlar ve toniklere karşı da gösteriyor. Kimyasal (meyve asitleri) ya da mekanik (şeker), peeling ürünleri de hassas ciltler için tabu. En iyi yöntem haftada bir uygulanan temizleme maskeleri. Cilt yüzeyinde genişlemiş kılcal damarları bulunanların da soğuk ya da sıcak (sauna), sıcak içecekler ve acılı yiyecekler gibi kan dolaşımını artırıcı faktörlerden kaçınmaları şart.
Modanın kozmetikle buluşması
Güzelliklerine düşkün kadınların en yeni vazgeçilmezleri son dönemde ilhamını modadan alıyor. Modanın kozmetikle buluşması da ortaya tasarım açısından da "kişiye özel" ürünler çıkarıyor.
Kozmetiğin biz kadınlara dikte ettiği ürünler son yıllarda bakım dışında ikinci bir amaca daha hizmet ediyor; tutkulara... Moda ve kozmetiğin neden bu kadar iç içe geçtiğine gelince; her ikisi de kadınlar için vazgeçilmez bir hal alınca moda ve kozmetiğin birlikte anılmaya başlaması kaçınılmaz oldu. Hadi, gelin ünlü markaların güzelliğine düşkün kadınlara yönelik hazırladıkları yeniliklere bir göz atalım...
Çanta tutkunuysanız o zaman Hermes’le buluşmanız kaçınılmaz. Dünyanın en ünlü markalarından biri olan hermes el yapımı çantalarıyla kadınların gönlünü fethetmeye devam ederken şimdi de güzelliklerine el atmış durumda. Sezonda makyaj çantalarında da imzası bulunan marka "Be Bop" serisinde gece, günlük ve seyahat boylarıyla kadınların hayatını kolaylaştırmayı hedefliyor.
Moda tutkunları neden püskülü seviyor dersiniz? Çünkü her tarza sıra dışı bir hava katıyor. Dolayısıyla bakımlı kadınların da ilgisini çekmesi olağan. Helena Rubinstein’in "Wanted Elixir" rujları lüksten hoşlanan kadınlar için Gucci’nin özel olarak hazırladığı aynalı anahtarlıkları hediye olarak veriyor.
Amerika’da GAP’in en yüksek fiyatlı markası olan Banana Republic artık kült olmuş durumda. Modaevi sezonda güzelliğine tutkun kadınların koku alma duyularını şımartıyor. Pembe renkli logolu cam bardağın içindeki mumla soğuk kış günlerinde yaza özgü nilüfer çiçeğinin taze kokusuyla hayallere dalmaya davet ediyor.
Ricardo Tisci, Givenchy için hazırladığı yeni kış koleksiyonuyla kadınların aksesuvara olan düşkünlüğünü bir kat daha artırıyor. Bunun için markanın kozmetik serisi içinde aynı zamanda anahtarlık olarak da kullanılabilen metal kapaklı sınırlı olarak üretilen özel dudak parlatıcısını 50 euro ücretle marka tutkunlarına sunuyor.
ÜRÜN MARKET
Spor ve moda bir arada
Sergio Tacchini araştırmacıları yeme alışkanlıklarından tutun da giyim kuşama kadar hayatta çoğu şeyin zamanla değiştiğini ancak spor alışkanlığının değişmediğinin farkına vardı ve "spor hayattır" felsefesiyle Feel Good serisini yarattı. Güneş ışığıyla dolu ve iyi bir yaşam kalitesine sahip İtalya’nın en güzel yerlerinde dolaşıyormuşsunuz hissi veren Feel Good, zamanını doğru kullanan ve iç enerjisinin farkında olanların vazgeçilmez kokusu haline gelecek.0
Erkeğin yaşam tarzı
Ferrari’nin olağanüstü başarısını getiren zafer ve başarı tutkusu Passion serisinin ilham kaynağı oldu ve tutku kokuya dönüştü.
Büyüleyici ve kolayca belleklerde yer edinen koku, modern ve yenilikçi akımlar takip edilerek hazırlanmış. Seçkin, prestijli ve fark edilebilir notaları sayesinde tutkuyu derinden hissetmenize yardımcı olacak.
Saçlarınızı şımartın
Güney Fransa’nın kişiliğini oluşturan bereketli lavanta tarlalarından ilham alan Tact Lavande serisi kendini şımartmak isteyenler için... Lavanta doğada bulunan en aromatik bitkilerden biri; sakinleştirme, yatıştırma ve besleme özelliklerine sahip. Fransız lavanta yağları ile zenginleştirilmiş Tact Lavande serisi, saçlarınıza bakım yaparken Güney Fransa’nın havasını yaşamanızı sağlıyor. Şampuan ve saç kreminden oluşan seri saçlı besliyor ve parlaklık kazandırıyor.
Yazının Devamını Oku 
11 Ekim 2008
Kök hücre ile yüz gençleştirme (lipofilling), estetik cerrahide son dönemde en çok tercih edilen yöntemlerin başında geliyor. Tüm vücuda uygulanabilen bu işlem, yaşlanmaya bağlı olarak doku kaybına uğrayan, çöken yüz ovalinin genç bir görünüme kavuşmasını da sağlıyor.
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, günümüzde estetik cerrahinin sunduğu imkánlarla bir insanı adeta baştan aşağı yenilemenin mümkün olduğunu söylüyor. Prof. Kışlaoğlu’na göre, artık "Burnum çirkin, göğsüm küçük, basenlerim geniş, kulağım kepçe" diye üzülmeye gerek yok. Kışlaoğlu, kısa sürede sonuç alınabilen küçük girişimlerden birinin de, son günlerin en çok tercih edilen işlemi olan kök hücre ile gençleşme yani lipofilling olduğunu ifade ediyor. Tüm vücuda uygulanabilen bu işlem, yaşlanmaya bağlı olarak doku kaybına uğrayan, çöken yüz ovalinin genç bir görünüme kavuşmasını da sağlıyor. Kök hücre ile yüz gençleştirme (lipofiling), tüm vücuda uygulanabiliyor.
Kendi yağ dokunuzla gençleşin
Vücudun belli bölgelerinden yağ alıp (liposuction), başka bölgelere yağ vererek (lipofilling), kişinin vücudunda ihtiyacı olan düzeltmeler yapılabiliyor. Böylece vücudu adeta bir heykel gibi şekillendirmek mümkün oluyor.
Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, lokal anestezi ile kişinin kendi vücudundan alınan yağ ve dokunun yüze enjekte edildiğini söylüyor: "İçinde bolca kök hücre barındıran bu dokular, yüze enjekte edildiğinde çok daha dolgun ve kırışıksız, yani çok daha genç bir görünüm elde ediliyor."
Prof. Kışlaoğlu’na göre, bu yöntem sayesinde kişi kendi yağ ve dokusuyla çok kısa zamanda, sosyal yaşamdan kopmadan, hiçbir yabancı madde vücuduna enjekte edilmeden çok genç görünebiliyor.
Hassas ciltlere özel bakım şart
Seçici, iddialı ve çabuk tahriş olmaya yatkın... Bu durumda hassas cilde aynı zamanda bir diva özeni gösterilmesi şart. Mevsim dönümlerinde ısı oyunlarına hiç tahümmülü yok. Onu şımartan ise hedefe odaklı bakımlar. İşte o zaman hassassiyetini geri plana atıp ışıldamaya başlıyor.
Hassas bir cilde sahipseniz o zaman onun kaprislerine de alışkınsınız demektir. Kendini hemen belli eder; dış etkenlerin yarattığı strese anında reaksiyon gösterir. Tahrişler, kızarıklıklar, gerginlik ve sıcaklık hissi, kaşınma ya da yanma en tipik semptomlarıdır. Uzmanlar, dünyadaki her üç kadının hassas bir cilde sahip olduğunu belirtiyor. Isı farklılıklarıyla kendini gösteren sonbaharda yağmur ve rüzgarın yanı sıra kalorifer de bu cilt tiplerinde rahatsızlıkların ortaya çıktığı dönemlerden en önemlisidir. Tüm bu olumsuzluklardan dolayı sahip olduğu yağı ve nemi kaybeden cilt üst tabakanın daha geçirgen hale gelmesine neden olur. Cildin koruma bariyeri de zayıfladığından kendini savunma gücü azalıyor ve tahrişlere, zararlı maddelere açık hale geliyor. İşte tam da bu noktada kişinin cildini çok iyi tanıması oldukça önemli bir hale geliyor.
Ürünleri sık sık değiştirmeyin
Hassas bir cilde sahip olmanın değişik nedenleri olabilir. Genetik, ergenlikte, hamilelikte ya da menopoz döneminde meydana gelen hormonal değişimler hep cilt hassasiyetini etkileyen faktörler olarak biliniyor. İş, uykusuzluk, üzüntü ve sağlıksız beslenme de uzun vadede etkili olabilen nedenler arasında. Tabii, tüm bunlara ek olarak yanlış ya da abartılı cilt bakımı da cilt hassasiyetini etkiliyor. Özellikle durmadan yeni ürünlerin denendiği ve dolayısıyla sürekli değişen etkili madde karışımı da hassas ciltleri baskı altına alıyor. Vücuttan çok daha ince olan doğal koruma bariyerine sahip yüz için rahatlatan, tahrişleri önleyen ve sonrasında cildin nem dengesini koruyan ürünler kullanmak yerinde olur.
Kusursuz tırnaklar
Layla Cosmetics, evde manikürü kolaylaştıran tırnak bakım ürünleriyle hayatınızı renklendiriyor. Aloe Vera Özlü Tırnak Eti Nemlendiren ve Yumuşatan Jel, içeriğindeki aloe vera özüyle tırnak yüzeyinde bulunan sorunları gideriyor. Yapısı sayesinde elden su yardımı ile kolayca temizleniyor, tortu bırakmadığından manikür sırasında oje sorunsuz uygulanıyor. Fiyatı: 19,19 YTL
ÜRÜN MARKET
Doğal bakım
Nestidante sabunları eski İtalyan sabun yapımı geleneklerine bağlı kalarak kazanlarda üretiliyor. İçeriğinde kullanılan zeytin yağı, badem yağı, fındık yağları cildi besler ve nemlendirirken, çiçek ve bitki özü esansları hoş aromalarıyla ruhunuza da hitap ediyor. Illuminating Scrub, Akdeniz eriği ve hurma kokulu olup ciltte peeling etkisi yaratıyor. İçerdiği kepek ve ceviz granülleriyle ölü deriyi atarak cildi canlandırıyor, ışıltı veriyor. Fiyatı: 250 gr. 12 YTL.
Kışı formda karşılayın
Kış mevsimini karşılarken birçoğumuz özellikle karın çevresinde biriken bölgesel kilo fazlalarından kurtulmanın yollarını ararız. Richmond Nua’da bir süredir uygulanan ve dört günde bir beden incelmeyi vaat eden "hipoxi" maraton programı, kilolarıyla kısa yoldan vedalaşmak isteyenler için iyi bir seçenek. Dört çeşit cihaz ve özel kıyafetler kullanılarak yapılan fitness ve vakum terapisi Dilara Koçak’ın hazırladığı özel diyetle de destekleniyor.
Nua’da uygulanan 4 günlük hipoxi programı tamamen vücut yağlarının yakılmasına yönelik. Kişi egzersiz yaparken aynı zamanda onu metabolizmasına yönelik diyet mönüsüyle destekliyor. Nua’nın Genel Müdürü Ümit Yaşar Atalay ve Spa Müdür Yardımcısı Eda İçten, programın tamamen kişinin yapısına ve tercihlerine göre belirlendiğini belirtiyorlar.
Alman bir fitness hocasının vücudun bazı bölgelerindeki yağ yakımının zayıf olmasından yola çıkarak geliştirdiği hipoxi, bugün dünyanın birçok ülkesinde uygulanan oldukça yaygın bir yöntem. Bu yöntemde yağlardan kurtulmak için tamamen doğal tekniklerden yararlanılıyor. Atalay’ın söylediğine göre de sonrasında aynı bölgelerde kilo alınmıyor.
Egzersizler sırasında kullanılan vakum kişinin vücut özelliklerine göre özel derecelendiriliyor. Amaç ise yağ yakımını artırmak ve kısa sürede kişinin kilolarından kurtulmasını sağlamak.
Kimler hipoxi’ye katılamıyor
14 yaş altı ve 60 yaş üzeri
115 kilo ve üstü kadınlar-1200 kilo ve üstü erkekler
Hamile ve emziren kadınlar
Damar tıkanıklığı veya ciddi damar hastalığı olanlar
Kalp spazmı geçirenler ve kalp hastaları
Kanser hastaları
Vücut iltihabı olanlar
Enfeksiyon rahatsızlığı olanlar
Kendisini aşırı halsiz hissedenler
Son 1 ay içinde sıkı diyet programı uygulamış olanlar
Regl döneminde ya da menopoz döneminde olanlar
Yazının Devamını Oku 
10 Ekim 2008
Kozmetik markaları her dönemde kadınları güzelliğe götürecek yeni keşifleriyle dikkat çekiyorlar. Son yıllarda ise ürünlerin içeriklerinde kullanılan doğal maddeler öne çıkıyor. Bunlardan biri de uzun yıllardır besin olarak bildiğimiz arı sütü.
Şimdilerde özellikle saç bakım ürünlerinde sıkça rastladığımız bu doğal maddenin aslında oldukça ilginç bir hikayesi de bulunuyor. Arı sütü, işçi arıların gırtlak bezlerinden salgılannan besleyici değeri oldukça yüksek olan bir ürün. Arıların neden arı sütü ürettiklerinin cevabı ise oldukça ilginç; işçi arıların kraliçe ve genç arıları beslemek amacıyla izledikleri bir yol bu. Dolayısıyla içeriği amacına oldukça uygun. Protein, lipit, amino asit, mineral tuz, oligo element ve glüsid gibi temel besin maddeleri oldukça besleyici olmalarıyla dikkat çekiyor. Böyle olunca da insanın aklına bu kadar önemli bir besin maddesiyle beslenen kraliçe arının işçi arılardan genetik olarak ne farklı olduğu sorusu geliyor.
Kraliçe arının en önemli besini
Aslında kraliçe arı ve işçi arı genetik olarak aynı özelliklere sahip. Onları gelişme sürecinde farlılaştıran tek şey diyetleri. İlk 3 gün boyunca tüm arı larvaları arı sütü ile besleniyor. Üç günün sonunda işçi arı larvaları bal ve polen ile beslenmeye başlıyor. Koloni tarafından kraliçe olarak seçilen larva ise arı sütü ile beslenmeye devam eder. Sonuç olarak tüm yaşamı boyunca arı sütü ile beslenen kraliçe arı, işçi arılara göre 45 kat daha uzun yaşıyor. Kraliçe arının ortalama ömrü 5 sene iken, işçi arının ömrü sadece 40 günle sınırlı kalıyor.
Arı sütü güzelliğin hizmetinde
Arı sütünün insanlar üzerindeki etkilerine gelince; insan sağlığına sayısız faydası bulunuyor. Üstelik özellikle son dönemde yapılan çalışmalar, arı sütünün yenileyici güce sahip, hayat veren bir iksir niteliğinde olduğunu bilimsel olarak kanıtlıyor. Kozmetik bilimi cildi ve dokuları yenileyici özelliklerini keşfettikten sonra arı sütü birçok kozmetik ürünün bileşiminde sıkça yer almaya başladı.
Zarif ve çekici kadın
Costume National markasının yaratıcısı Ennio Capasa modadaki keskin çizgisi, sert hatları, erkeksi silüetiyle modern, kendine güvenen seksi kadının markası oldu. Tüm zamanları birleştiren, şıklıkla sadeliği aynı anda yansıtan bir tarzla, özgün, zarif ve çekici kadını yarattı. Tasarımcının giyim sektöründen sonra yarattığı parfümleri de şimdi doğal olarak aynı konseptle parfüm dünyasında yerini alıyor. Fiyatı: 50 ml 157,50 YTL.
Cildinizi aydınlatın
Christian Breton’dan cilde iki aşamada yoğun beyazlık ve ışıltı kazandıracak formül: İlk adımı leke giderici Mela-C kompleks içeriyor. Cellular Booster, tahrişi engelleyen ve cilde ışıltı kazandıran aktif içerik özelliği ile cildi yatıştırıyor. Recovery Mask Expert ölü hücreleri yok ediyor ve beyazlatıcı ajanları harekete geçiriyor.
Fiyatı: 193 YTL.
Liposuction’a alternatif; ultrasonik bölgesel zayıflama
Aslında teknolojinin güzelliğe hizmet etmeye başlamasıyla birlikte estetik uygulamaların da ardı arkası kesilmiyor. Günbe gün yeni bir yöntem kadınlara kusursuz bir vücuda sahip olma hayali kurduruyor. Bunlardan biri de bölgesel zayıflamanın hedeflendiği "ultrason" teknolojisi.
Bilindiği gibi ultrason teknolojisi uzun zamandır böbrek taşlarının kırılmasında kullanılıyor. Aynı teknoloji şimdilerde bölgesel yağların yok edilmesinde de kullanılmaya başlandı. Görüşlerine başvurduğumuz Op. Dr. Yakup Şensoy ultrasonik dalgaların yağ dokusunda yoğunlaştırılarak yöntemin gerçekleştirildiğini belirtiyor.
Oluşan enerji yağ hücrelerinin parçalanmasını sağlıyor. Bu sayede parçalanan yağlar vücudun savunma hücrelerince ortamdan uzaklaştırılıyor. Dr. Şensoy bu işlemin göbek, bel ve basen bölgelerine uygulandığını belirtiyor. Bir el aleti ile gerçekleştirilen uygulamada iğne, sınırlı uyuşturma veya bir ilaç kullanımı gerekmiyor.
DUYULARIN ZENGİNLİĞİ
Parfümler, gündelik hayatımızın lüks anlarını ifade ediyor. Ruhumuzu okşuyor, duyuları harekete geçiriyor. Mevsimin yeni kokularının tenlerdeki değişimini hissetmenin bilimsel bir yöntemi var.
Burundaki koku hücreleri en çok sabahları çalışıyor. Farklı kokuları arka arkaya koklamak bu organımızı yoruyor, ağır kokular da yine burnun kokuları ayırt etme yetisini olumsuz etkilediğinden uzmanlar parfüm satın alırken önce hafif kokulardan başlamak gerektiğini belirtiyor. Kokuları nötralize etmek için de bir kahve tanesini koklamak yeterli oluyor.
Parfümün değerini neler belirliyor
Biliyor musunuz, hissettiğimiz birçok duygu dış dünyadan aldığımız kokular ve parfümlerle yakın ilişki içinde. Limbik sistemde beynin duygu ve hatırlama merkezinde yaşam boyu depolanıyor ve gerektiğinde yeniden geri çağrılıyorlar. Yaşanılan bir olay ya da geçmişten bir kişiyle bağlantılı kokular hatıraların yenilenmesini sağlıyor. Özellikle aromatik yağlar bu konuda oldukça etkili. Koku molekülleri öncelikle burun üzerinde etkili. Ancak banyo sırasında ya da vücuda krem sürüldüğünde de etkisini sürdürüyor. Kişinin kendini iyi hissetmesinde limon, greyfurt, fesleğen ve mine çiçeği öne çıkarken lavanta ve mercanköşk rahatlatıyor. Bir parfümün değeri değişik faktörlere bağlı. Burada özellikle içeriğinde kullanılan hammaddeler önem taşıyor. Az bulunan çiçekler ve bitkiler ve onlardan elde edilen aromalar onların değerlerini belirliyor. Örneğin, iris kokusu için çiçeği değil bitkinin kökü kullanılıyor. Ekildikten ortalama üç yıl sonra toplanabiliyor, kurutulması da iki yıl sürüyor. Bir kilo iris yağı elde etmek için yaklaşık 550 kilo iris kökü gerekiyor.
Estetik Kongresi
Estetik Dişhekimliği Akademisi Derneği tarafından düzenlenen 12. Uluslararası Estetik Dişhekimliği Kongresi, 11-13 Ekim’de İstanbul’da Grand Cevahir Hotel’de gerçekleştiriliyor. Kongre, her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın konusunda önemli isimlerini bir araya getiriyor. Yaklaşık 1500 yerli ve yabancı diş hekimine ev sahipli yapacak olan kongrede her biri farklı branşlarda bilimsel çalışmalarıyla tanınan 12 uluslararası konuşmacı sunum yapacak. Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeden katılımcının olacağı kongrenin bu yılki teması "Estetik Diş Hekimliğinde İmkansızı Başarmak". Türkiye’nin yakın zamanda diş estetiği ve sağlığı konusunda dünyanın önemli bir merkezi haline getirmeyi amaçlayan EDAD’ın başkanlığını bu yıl Doç.Dr. Ata Anıl üstleniyor.
Yazının Devamını Oku 