Bakara Sûresi 266. âyet

“Herhangi biriniz ister mi ki, içerisinde her türlü meyveye sahip bulunduğu, içinden ırmaklar akan, hurma ve üzüm ağaçlarından oluşan bir bahçesi olsun; himayeye muhtaç çocukları var iken ihtiyarlık gelip kendisine çatsın; derken bağı ateşli (yıldırımlı) bir kasırga vursun da orası yanıversin? Allah düşünesiniz diye size âyetlerini böyle açıklıyor”.

Haberin Devamı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun 100’den fazla kelimenin alan adlarında kullanılmasını yasaklaması üzerine, “yasaklanmış“ kelimelerin, iletişim çağı dediğimiz günümüzden asırlar önce, nasıl ve nerelerde kullanılmış olabileceği aklıma düştü. Şânı yüce Kur’an-ı Kerîm’in, Diyanet Meâli üzerinde küçük bir araştırma yapmaya çalıştım. “Türban hanımların kafalarında değil, erkeklerin beyinlerinde” görüşü de bir kere daha olumlanmış oldu. Değerli okuyucuyla paylaşıyorum: (Ayraç içindeki sayılar, sözcüğün kaç âyette geçtiğini göstermektedir). Ateş (134 âyette geçiyor), çıplak (2), gizli (50), itiraf (2), alevli (12), günah (146), yasak (18), hayvan (43), yerli (3), yetişkin (2).
Bu yasaklamadan sonra, “rızkın onda dokuzunun cesaret ve ticarette olduğunu öğütleyen hadis-i şerîf”ten ilham alan vatandaşlarımızın, internet ortamında kullandıkları bazı “alan adları”nın nasıl “sakıncalı” hale geldiği de konuşuldu. Büyüteci önce bu alan adlarına, sonra da yine âyetlere çevirelim. (Degisikmezeler.com, herkesokusundiye.com, sokmarket.com, bayramcikolotasi.com, bilgisayarakademisi.com, sanaldestekunitesi.com, forzabesiktas.com, tiklayarak.com, donanimalani.org, bakireklam.com, citirkurabiyem.com, kredikartiborcunubitir.com, burcunubil.com, globaldizayn.org, casperminishop.net, anlayarakokuma.com) Herkes (39), okusun (1), sok (54), bayram (2), destek (20), bakire (2), borç (15), okuma (6 ayette geçiyor).
Hani, ”kerâmeti baktığı yerle değil, gördüğüyle sakat” (ve adında, bilgi, teknoloji ve iletişim sözcüklerinin –sehven- yer aldığını düşündüğüm) kurumun aklına gelmemiş” olabilir diyorum.  Bazı “ayet-i kerîme”lere de bir yasak getirmeyi düşünmezler mi acaba? Arama motorlarında, “sakıncalı sözcükler” kullanılarak hâlâ Kutsal Kitaba ulaşılabiliyor da Pek yakışık almıyor gibi geldi bana.  Münasip midir acaba? Ulemaya sorsak mı?  İzmirli merak içinde...

Haberin Devamı

Baldızla helâlleştik

Baldız’a dedim ki, “25 seneyi aşan bir hukukumuz var. Çok şükür en ufak bir gölge yaşamadık, bu sonradan kurulan akrabalık halimizde. Hamit enişteyi de (ömrüne bereket bacanağa biz öyle deriz) sizi de çok kalpten sever ve sayarız. Ama zaman kötü; insanlar en yakınıyla bile geçinemez oldu. Anlaşmazlıklar büyüdükçe, birbirimizi daha iyi anlamak için, kullandığımız ‘lugât’ı zenginleştireceğimiz yerde, kelimelerden korkar olduk. Vardır elbet büyüklerimizin bir bildiği. Vakit varken, ‘baldıza hâl hatır sormak’ da yasaklanmadan, bir helâlleşelim de gözümüz arkada kalmasın”

Haberin Devamı

Seçim Otobüsleri

Bütün partilerde
bir hareketlilik var.
Taraftarlarını, bir meydandan öbürüne taşıyorlar.
Mor Menekşe Partisi’nde
durum biraz gergin.
İşte “Genel Sekreter’in Şarkısı”ndan birkaç satır:
Bir yerde bir miting varsa,
En önemli soru budur!
Cevap verme sıkıyorsa...
Kaç otobüs geleceksin?
Boşu da bir dolusu da
Tamamı da yarısı da
Akıllısı delisi de
Kaç otobüs geleceksin?

Yazarın Tüm Yazıları