Paylaş
Kazanan takımı 1-2 dokunuş hariç değiştirmeyen, Avrupa, lig ve kupada oyun ezberini iyiden iyiye oturtan, kendine güvenli Fenerbahçe, Antalyaspor karşısında ilk 45 dakikada maçı kopardı. Son 5 haftadır kaybetmeyen Antalyaspor, Şükrü Saracoğlu’nu gayet iyi tanıyan Emre Belözoğlu’yla kağıt üzerinde zorlu bir rakip olsa da, Fenerbahçe’nin temposu karşısında ilk yarım saatte ne olduğunu bile anlamadan 3 farklı geriye düşmüştü bile.
RAKiBiNE NEFES ALDIRMADI
Sarı lacivertliler, maçın başlama düdüğünden itibaren oyunun tek hakimiydi. Fenerbahçe’nin oyuna ağırlığını koymasını sağlayan tek şey rakibine kıyasla çok daha üstün bir kadroya sahip olması değildi. Taca giden topun bile peşinden sprint atan, rakibine nefes aldırmayan, Galatasaray’ın puan kaybıyla motivasyonu artmış ve kazanma isteği elle tutulur, gözle görülür bir takım vardı sahada. Fiziksel olarak iyi durumda sayılabilecek Antalyaspor dahi sarı lacivertlilerin bu temposuna ayak uyduramadı.
BiTMEK BiLMEYEN ENERJi
İlk gol kornerden geldi. Bu sezon kornerden kazanılan gollerde ligin 2. sırasında bulunan Fenerbahçe, Mert Müldür’ün golüyle ağları sarstı. Ardından Tadic farkı ikiye çıkardı. Ama gecenin özel hikâyesi En-Nesyri’ye aitti. Faslı golcü, Alex de Souza’dan bu yana üst üste 6 iç saha maçında gol atan ilk Fenerbahçeli oldu. 2006’dan bu yana kırılamayan rekoru egale etti.
Fenerbahçe’nin yükselişi sadece tabelada değil, oyunun her anında hissediliyor. Hücumdaki çeşitlilik, savunmada disiplin, orta sahada bitmek bilmeyen enerji, her geçen gün daha da oturan bir sistem ve bu ritme uyum sağlamış tribünler. Liderle aradaki puan farkı artık kesinlikle göz korkutmuyor.
Paylaş