Ramazanda ‘kral’ hareket

Hurma paketlediler

Birçok dine ve etnik kökene ev sahipliği yapan 68 milyonluk İngiltere’nin Müslüman nüfusu, 2021 sayımlarına göre yaklaşık 4 milyon. Bu sayı her geçen sene artıyor.

2016’da Londra’nın ilk Müslüman belediye başkanı seçilen Sadiq Khan’ın göreve gelmesiyle, ramazan ayı şehirde hiç olmadığı kadar renkli ve coşkulu bir şekilde kutlanmaya başlandı.

Bu yıl Piccadilly’deki ramazan ışıkları belediye başkanı tarafından geçtiğimiz hafta yakıldı. Hemen ardından İngiltere’deki Müslüman halkın takdirini toplayan hareket ise Kral 3. Charles’tan geldi.

Eşi Kraliçe Camilla ile Hint asıllı şef Asma Khan’a ait olan ve tüm personeli kadınlardan oluşan Londra’daki Darjeeling Express isimli restorana uğrayan kraliyet ailesi, ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine yiyecek yardımı yapmaya hazırlanan restoran çalışanlarına destek oldu.

Mutfakta hurmaları paketleyen ve Biryan yemeğinin yapılmasına destek olan Kral ve Kraliçe’nin hazırlıkları, hastanelere dağıtılmak üzere tamamlandı.

Kraliçe Elizabeth’in de Müslüman toplumunu saraydaki etkinliklerde ağırladığını, onur listelerinde Müslümanlara yer verdiğini, tüm önemli gün ve haftalarda Müslüman toplumuna da mesajlar ilettiğini ve sıcak davrandığını biliyoruz. 

Annesinin yaşadığı yıllarda dahi Charles’ın Müslüman toplumuna gösterdiği ilgi her zaman yoğundu.

Bu ilgisini bu sene işin mutfağına girerek çok daha sempatik bir şekilde hissettirmiş oldu.

Kısacası Kral’dan ramazan ruhunun sıcaklığına yakışır “kral” bir hareket gelmiş oldu.

Bu yemek niçin önemli?

Geçtiğimiz hafta sonuna damgasını vuran etkinlik, hiç şüphesiz Oscar törenleriydi. Bu yıl 97’ncisi düzenlenen törenden sonraki Governors Ball isimli akşam yemeğinin porselen takımları yine bir Türk markası oldu. Ünlü şef Wolfgang Puck, lezzetlerini Hollywood yıldızlarına Karaca marka tabaklarda sundu.

Tören için gittiği Los Angeles’tan telefonla konuştuğumuz Karaca Grup CEO’su Fatih Karaca, “Bu yıl ikinci defa yer aldığımız yemekte Türk porselenlerini sinema dünyasının yıldızlarına sunmak sadece markamız adına değil, Türk gastronomisi adına da gurur verici. Törenlerin 30 yıllık şefi Wolfgang Puck bu sene ürün yelpazemizi genişletmemizi de istedi. İnci tozuyla ürettiğimiz tabaklar dışında farklı ürünleri de misafirlere sunduk. Umarım bu iş birliğini her yıl sürdürerek geleneksel hale getireceğiz” dedi.

Oscar töreni sonrası aynı binada düzenlenen bu akşam yemeğine katılmış bir gazeteci olarak hemen şunu belirtmek isterim ki; bu yemek sadece bir eğlence veya ziyafet etkinliği değil.

Kaliforniya Valisi’nin daveti olarak geçen Governor’s Ball yemeğinin ödül kazananlar için çok ayrı da bir anlamı var.

Ödülleri kimin kazanacağı önceden bilinmediği için sahnede teslim edilen ödüllerin üzerinde isim yazmıyor.

Kazananlar, tören sonrası üst kattaki bu yemek alanına çıkararak ikram alanının tam ortasında lazerle isim yazdırma alanında kuyruğa giriyor.

Yani Oscar kazanan tüm ünlüler, bu yemeğe katılarak isimlerini meşhur heykelcik üzerine yazdırıp ölümsüzleştiriyor.

Keza ana salondaki törene katılamayan ödül sahiplerinin aile, akraba ve arkadaşları bu yemeğe katılabiliyor.

Kazananlar hayatlarının en önemli başarılarından birini sevdikleriyle ilk kez bu yemekte paylaşıyorlar.

İşte o nedenle bu yemek, birçok yıldız için katıldıkları yüzlerce yemekten daha anlamlı, heyecanlı ve unutulmaz.