Sezaryen doğumda neden birinciyiz

Sivassporlu futbolcular, Fenerbahçe maçına ellerinde “Doğal olan normal doğum” pankartı ile çıktı, sosyal medya yıkıldı. Kadınların bu pankartın bir futbol maçında açılmış olmasına da pankarttaki ‘normal’ doğum vurgusuna da itirazları var! Ancak öte yandan şu da bir gerçek ki Türkiye, aralarında Avustralya, Fransa ve ABD’nin de olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) üye 38 ülke içinde, yüzde 62.8 ile en çok sezaryen yapılan ülke. Oysa Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya genelinde doğumların sadece yüzde 15’i riskli ve acil müdahale gerektiriyor. Mademki böyle bir pankartla konu gündeme geldi, hem o pankarta itirazların hem de sezaryen doğum oranlarında yaşanan hızlı artışın nedenlerine beraber bakalım.

Haberin Devamı

‘NORMAL’ DEĞİL VAJİNAL DOĞUM

Sağlık Bakanlığı’nın “2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı” verilerine göre, Türkiye’de devlet, üniversite ve özel olmak üzere tüm hastanelerde, sezaryen ameliyatların hastane doğumları içindeki oranı yüzde 62.8. Bu oran 2021’de yüzde 60.9, 2020’de yüzde 59.6 idi. Türkiye’de her 3 kadından 2’si sezaryen doğum yapıyor.

Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Prof. Dr. Gökçen Erdoğan’ı aradım. Bu rakamın gerçeği yansıtan bir referans olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve maçta açılan pankartın konusunun doğru ancak yazılanın yanlış ve incitici olduğunu söylüyor. Bunu da şöyle açıklıyor: “Halk arasında ‘normal’ ya da ‘doğal’ deniyor, ancak tıbbi adı, ‘vajinal’ doğum. Normal ya da doğal dersen kime ya da hangi duruma göre ‘normal’ derim. Arada nüans var. Vajinal doğum, bebeğin kasılmalar yardımıyla doğum kanalından geçerek dünyaya gelmesi, sezaryen ise anestezi verilip, cerrahi bir müdahale ile karından yapılan bir kesi yardımıyla bebeğin anne rahminden çıkarılmasıdır. İster vajinal ister sezaryen olsun her iki doğum da ‘normaldir.’ Farklı yöntemlerdir ancak ikisi de doğaldır.”

Haberin Devamı

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPANLAR YETERSİZ HİSSEDİYOR

“Bir nokta da şu, eğer ‘normal’ doğum derseniz, anne ve bebek arasındaki bağı vajinal doğuma indirgemiş olur ve sezaryen ile doğum yapmak zorunda kalan kadınlara ‘yetersiz’ oldukları ya da ‘normal’ bir anne olmadığını hissettirirsiniz. Bu, sezaryeni azaltmayacağı gibi vajinal doğuma karşı korkuyu da arttırır. Vajinal doğumu destekleyen bir hekimim, anne ve bebek, vajinal doğumu sağlıklı şekilde yaşayabilecekken araya neden bir cerrahi prosedür girsin? Fakat sezaryenin elzem olduğu; rahimde yeterli su kalmaması, bebeğin ters gelmesi vs., durumlar vardır. Aynı şekilde sezaryenin hayat kurtardığı kadar, gereksiz uygulandığında getirdiği riskler de dikkate alınmalı.”

Sezaryen doğumda neden birinciyiz

KADINLARA ANLATILMALI

Pankartın futbol maçında açılmış olmasına ise “Farkındalık yaratılmak istenmiş, güzel ama yeri orası değil. Zaten erkeğin güçlü olduğu, kadına yönelik şiddetin her gün arttığı bir toplumda, kadınların görece var olduğu bir futbol maçında değil de yoğun bulundukları ortamlarda, eğitim kurumları, hastanelerde ya da kapı kapı dolaşarak bu bilgilendirme çalışmaları yapılabilir. En basitinden kadın voleybol takımımızın maçında bile böyle bir çalışma daha anlamlı olurdu. Bugün Türkiye’de birçok kadın tıbbi açıdan zorunlu olduğu durumlarda bile eşleri ya da eşlerinin aileleri tarafından vajinal doğuma zorlanmakta. Dolayısıyla bunu direkt kadına anlatmak daha yerinde” diyor.

Haberin Devamı

KADIN DOĞUM EN ÇOK DAVA EDİLEN BRANŞ 

Sezaryen doğum oranlarındaki artışın temel nedeni nedir soruma ise cevabı şöyle: “Bunu hekimlerin zamansızlığı, çok işi olduğuna bağlamayı doğru bulmuyorum. Daha yeni 24 saat doğum için beklemiş biriyim. Ama şunu söylemek mümkün, biz hekimler, hasta ile karşı karşıya gelmekten çekiniyoruz. Kadın doğum en çok dava edilen branşlardan. Vajinal doğumda bir sorun yaşandığında doktora ‘Neden sezaryene almadın’ suçlaması yapılıyor. Bu da doktorda baskı yaratıyor. Dolayısıyla küçük bir risk olduğunda ya da süreç hastanın beklediği gibi ilerlemediğinde hekim, anne ve bebek için en az riskli yöntemi seçiyor, ki bu da sezaryen.

Haberin Devamı

 Yanı sıra toplumda normal doğumun zor ve acılı geçeceğine dair yaygın bir kanı var, kadınlar vajinal doğuma karşı korkutuluyor. Çoğunun doğumla ilgili yeterli bilgi ve ön hazırlığı yok! Hastanelerin alt yapısının eksik olması, ebe sayısının yetersiz olması da cabası.

DOĞUMUN NASIL OLACAĞINA DOKTOR ANNE VE BEBEĞE BAKARAK KARAR VERİR

Sezaryen doğumlardaki artışın hem kadın sağlığı hem sağlık sistemi üzerine etkisi bakımından sadece Türkiye’de değil tüm dünyada tartışıldığına dikkat çeken Kadın Doğum Uzmanı Doktor Alptekin Fatih de her doğumun zaten ‘normal’ doğum olduğuna vurgu yapıyor ve diyor ki: “Sezaryen, vajinal ya da epiduralli vajinal, epiduralli sezaryen, suda, evde doğum vs. fark etmez. Her doğum biriciktir. Kimin nasıl doğurması gerektiğine doktor, anne ve bebeğin durumuna göre karar verir. Kullanılan ‘normal’ ifadesi, bir şekilde çocuğunu sezaryenle kucağına almış kadınlar için inciticidir. Bu söylem, ‘Ben iyi bir anne değil miyim?’ sorgusuna, özellikle de çocuğunun başına bir hastalık geldiğinde, annede ‘Benim yüzümden oldu, bağışıklık sistemi yeterince gelişmedi’ gibi bir üzüntüye neden olmakta. Sorunuza dönersem, toplumda sezaryenle doğum yaptırdığımızda sanki daha çok kazanıyormuşuz gibi bir algı var. Hayır, kazanmıyoruz. Ancak şu da bir gerçek ki hekimlerin doğum dışında da bakmakla yükümlü oldukları başka hastalar var. Uzun ve yoğun çalışma saatleri sebebiyle bazen zorlanacağını düşündüğü hastalarda hekimler sezaryen planlaması yapabiliyor. Bazen de tam tersi yaşanıyor. İstemeyene zorla ‘normal’ doğum yaptırmaya çalışan da var. Dolayısıyla bu konu, tüm tarafları ile topyekûn ele alınmalı, farkındalık çalışmaları ise sonuca odaklı olmalı.”

Yazarın Tüm Yazıları