Paylaş
Herkes Özel’in yarattığı tablonun tuhaflığının farkında olmasına rağmen, onun İngiliz medyasının önünde bir tek ağlamadığı kaldı.
Yaptığı Özgür Özel’in kişiliğine uygun. Ama emperyalistlere diz çöktürerek bağımsızlığı kazanmış Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk genel başkanı olduğu, Türkiye’nin ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı’na yakışmıyor.
İngiliz BBC kanalına röportajında, İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası açıklama yapmayan İngiltere Başbakanı Starmer’ı da hedef alarak şunları söyledi: “Nasıl bir gerekçesi var, nasıl bir sebebi var? Bütün Avrupa tepki gösteriyorken, İngiliz İşçi Partisi’nin, Starmer’ın bu konuda herhangi bir şey söylememesini gerçekten anlayamıyoruz. Terk edilmişlik hissediyoruz. İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı’nı alıp hapse koyuyorlar ve İngiltere buna ses çıkarmıyor. Demokrasinin beşiği İngiltere ve bizim kardeş partimiz İşçi Partisi buna nasıl sessiz kalabiliyor? Gerçekten kırgınız.”
“KAYBEDEN STARMER OLDU”
Bu sözler Özgür Özel’in dil sürçmesi olarak görülebilirdi belki ama yine bir İngiliz gazetesi olan The Guardian’a verdiği röportaj, adeta Türkiye’yi şikâyetin ötesine geçerek, İngiliz Başbakanı Starmer’ı da suçlamaya varan “taammüden saçmalamaya” dönüştü.
İşçi Partisi ile CHP’nin kardeş parti olduğuna dikkat çeken Özel, Starmer ve İşçi Partisi yönetiminin İmamoğlu’nun tutuklanmasını görmezden gelerek hayal kırıklığı yarattığını söyledi: “Bunu Türkiye’nin iç meselesi gibi görerek tarihi bir hata yapıyorlar. Starmer’ın yaklaşımı gelecekte açıklanamayacak türden. Şu mesajı göndermek istiyorum; tüm bunlar bittiğinde, düşmanlarımızın olumsuz yorumlarını ve gürültülerini değil dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız. Sadece benim gözümde değil tüm dünyadaki demokratik güçlerin gözünde bu sürecin kaybedeni Türkiye’de Erdoğan, uluslararası düzeyde Starmer oldu.”
TSK’YI KOZ GÖRÜYOR
Özel, yolsuzluk ve rüşvete batmış İmamoğlu ve adamlarını savunmak için başında olduğu partiyi yakmayı göze almış. Sadece partisi değil sürekli NATO vurgusu yapması Türkiye’yi bile ateşe atabileceğini gösteriyor. The Guardian gazetesindeki şu sözleri bunu gösteriyor: “Erdoğan’la güvenlik kaygıları üzerinden ilkesiz bir müzakereye girişmek doğru değil. NATO’nun en büyük ordusu Trump’ın elindeyken, NATO’nun en büyük ikinci ordusunun bir otokratın elinde olması kimseye fayda sağlamaz.” Adeta, “Siz yolsuzluk ve rüşvetten tutuklanan İmamoğlu’na destek verin, biz iktidarımızda Türk Silahlı Kuvvetleri’ni sizin faydanıza olacak şekilde kullanalım” demiş.
Özgür Özel’in başta İngiltere olmak üzere medet umduğu Avrupa ve ABD’den beklediği desteği bulamamasının yarattığı terk edilmişlik duygusu, hayal kırıklığı ve üzüntü, öfke ve hırçınlık olarak diline vuruyor.
İMAMOĞLU DA NOT EDİYORMUŞ
Arkasına aldığı küresel güç ile güç sarhoşluğu yaşayan İmamoğlu da ayağa kalkacağını zannettiği Batı’nın tepkisizliği karşısında hayal kırıklığını gizleyemedi. Türkiye-Almanya Kardeş Şehirler Zirvesi’ne mesajında, “Bazı dostlarımızın sessizliğini ise üzülerek görüyoruz, not ediyoruz” diyerek sitem etti.
‘Özel-İmamoğlu ikilisinin ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşveti savunması için özellikle İngilizler’den medet ummalarının arkasında nasıl bir gerekçe olabilir?’ diye düşündüğümde ilk aklıma gelen İmamoğlu’nun İstanbul’da kar yağışı nedeniyle yolların kapalı olduğu 24 Ocak 2022 günü, İngiliz Büyükelçisi Dominick Chilcott ile Sarıyer’de bir balıkçıda gizlice buluşup 3 saatlik görüşmeleri geldi. Oysa Büyükelçi Dominick Chilcott ile 7 Aralık 2021 günü Saraçhane’deki başkanlık binasında görüşmüştü. 24 Ocak buluşması da o ziyarette kararlaştırılmış. İmamoğlu, İngilizlere verdiği söz o kadar ağır basıyor ki kar yağışı nedeniyle yolların kapanması, İstanbulluların yolda kalması bile yemeği erteleme sebebi olamıyor.
DEVLETİN KAYITLARINA GİREN ANLAŞMA
Özel-İmamoğlu ikilisinin İngilizler’den sitem dolu yalvarışla yardım istemelerinin arkasında nasıl bir ilişki olduğuna dair işareti eski İçişleri Bakanı, AK Parti Milletvekili Süleyman Soylu, X sosyal medya hesabı üzerinden şu sözlerle verdi: “Siz, büyükelçiliklerde daha iki yıl önce devletin kayıtlarına girmiş anlaşmalar yapıp mandacılığı kabul ederken, Koca Reis bu millet adına bütün dünyaya meydan okuyordu... İngiltere’ye sergilediğin o yalakalık, o küçük düşürücü yalvarış CHP tarihine kazınmış kara bir lekedir.”
Özel-İmamoğlu ikilisi verdikleri söz ve taahhütlerle ABD ile küresel rekabette olan İngiltere ve kuyruğundaki Avrupa ülkelerine yanında olmayı politik bir tercihin yanı sıra yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasından da kurtuluş için çare olarak görüyor olabilirler, ancak ortaya çıkan suçları kolay üstü örtülebilecek cinsten olmadığı için bekledikleri yardımı göremeyecekler.
Paylaş