Nedim Şener

FETÖ’nün ‘in’inde kalan tek şey Papa’nın hediyesi

8 Temmuz 2022
Çarşamba günü ilk kez FETÖ elebaşının Türkiye’den kaçmadan önce kaldığı, örgüt üyesi TSK mensuplarına rütbelerini taktığı Altunizade’de “in” olarak kullandığı binaya gittim.

2016’dan sonra Türkiye Maarif Vakfı’nın merkezi olarak kullanılan binanın 5’inci katı FETÖ elebaşı tarafından “himmet” toplantılarının yapıldığı, etrafına topladığı örgüt üyesi mankurtlara “Devletin kılcal damarlarına sızacaksınız” diye talimatlar verdiği yerdi.

FETÖ ‘İN’İNDE 15 TEMMUZ’U ANDIK

Altunizade’deki binaya gidişimin çok anlamlı bir nedeni vardı; 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Paneli.

Türkiye Maarif Vakfı, yabancı ülkelerdeki temsilcilerini toplamış; ben ve avukat Hüseyin Aydın ile birlikte araştırmacı İhsan Aktaş’ın moderatörlüğünde konuşmacıydık.

15 Temmuz 2016’da yaşadığımız ihaneti anmak için bundan daha önemli bir yer olamazdı.

Dinleyiciler ise, 67 ülkede faaliyet gösteren, 55 ülkede temsilcilik kuran, 32 ülkede 172 yeni okul açan, 20 ülkede toplam 234 FETÖ okulunu teslim alarak toplam 48 bin 883 öğrenciye hizmet veren kahraman Maarif Vakfı çalışanlarıydı.

Yazının Devamını Oku

Masadaki o rapor

4 Temmuz 2022
Türkiye açısından, sadece İsveç ve Finlandiya değil ABD başta tüm NATO ülkelerinin gündemine terör örgütleri PKK ile Suriye kolu PYD/YPG bağlantısını ve FETÖ’yü sokması bakımından diplomatik başarı olan Madrid’deki NATO Zirvesi’nde bir ayrıntı dikkatlerden kaçmadı.

PKK ile YPG ilişkisinin ortaya konduğu, FETÖ’nün adının geçirildiği Türkiye, İsveç, Finlandiya arasında imzalanan mutabakat öncesi yapılan dörtlü zirvede masanın üzerinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünde bir rapor duruyordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in katıldığı dörtlü görüşme masasında duran o rapor, “PKK/KCK Terör Örgütü’nün Suriye Kolu PKK/PYD” başlığını taşıyor.

TEM DAİRE BAŞKANLIĞI RAPORU

Geçen yıl Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından, Türkçe-İngilizce, Türkçe-Fransızca, Türkçe-Almanca ve Türkçe-Arapça olarak hazırlanan rapor Türkiye’deki 130 ülkenin büyükelçiliğine yollandı.

“PKK/KCK Terör Örgütü’nün Suriye Kolu:PYD-YPG” başlıklı rapor Türkiye’deki yabancı temsilciliklerin yanı sıra Dışişleri Bakanlığı üzerinden Türkiye’nin yurtdışında bulunan 580 dış temsilciliğine ulaştırıldı.

Yalnızca dörtlü zirvede değil, NATO üyesi tüm üye ülkelerin temsilcilerine dağıtılan o raporda PKK’nın kuruluşu, daha sonra çatı yapılanması, KCK ve Suriye’deki kolu PYD/YPG arasındaki bağlantılar belgeler ve fotoğraflarla anlatılıyor. Mahkeme kararları ile PKK’lıların verdiği ifadelere dayanarak, NATO ülkelerinin terör örgütü olarak görmediği PYD/YPG’nin PKK ile ilişkisi tek tek sıralanıyor.

ABD’NİN ARACI PKK/PYD

Yazının Devamını Oku

Anlaşmaya, hukuka uymayan mutabakata uyar mı

1 Temmuz 2022
Türkiye’nin, terör örgütü PKK/YPG ve FETÖ terör örgütlerine verdikleri destek nedeniyle NATO üyeliğine çekince koyduğu Finlandiya ve İsveç ile imzaladığı mutabakat diplomatik açıdan bir başarıdır. Ancak olayın siyasi ve hukuki açıdan uygulamasını görmeden bir zafer denmese de iyi bir başlangıçtır.

Fakat devamının gelmesi oldukça zor görünüyor. Neden zor olduğuna dair düşüncemi yazmadan, neden diplomatik bir başarı olduğuna değineyim.

PKK/YPG VE FETÖ

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, İsveç Krallığı Dışişleri Bakanı Ann Linde tarafından imzalanan mutabakat metninde Türkiye’nin başından itibaren ileri sürdüğü tezler metne şu ifadelerle geçti:

“Madde 4: Müstakbel NATO Müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç, milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye’ye tam destek verirler. Bu çerçevede, Finlandiya ve İsveç, PYD/YPG ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır. Türkiye de milli güvenliklerine yönelik tüm tehditlere karşı Finlandiya ve İsveç’e tam destek verir. Finlandiya ve İsveç terörizmi tüm biçim ve tezahürleriyle en kuvvetli şekilde reddeder ve kınar. Finlandiya ve İsveç, tüm terör örgütlerinin Türkiye’ye karşı gerçekleştirdikleri saldırıları açık ve net biçimde kınar, Türkiye’yle ve mağdurların aileleriyle en derin dayanışma duygularını ifade eder.

Madde 5: Finlandiya ve İsveç, PKK’nın yasaklanmış bir terör örgütü olduğunu teyit eder. Finlandiya ve İsveç, PKK ve diğer tüm terörist örgütlerin, bunların uzantılarının faaliyetleri ile iltisaklı kuruluşlar ve paravan örgütler içerisinde yer alan veya bu terör örgütleriyle bağlantısı bulunan şahısların faaliyetlerini engelleyeceklerini taahhüt eder. Türkiye, Finlandiya ve İsveç bu terör örgütlerinin faaliyetlerini engellemek amacıyla aralarındaki işbirliğini artırmaya karar vermişlerdir. Finlandiya ve İsveç, bu terör örgütlerinin emellerini reddeder.”

ABD’NİN TERÖR ÖRGÜTÜ PKK/YPG 

Mutabakat metninde, FETÖ için “Türkiye tarafından terör örgütü olarak kabul edilen” ifadesi iki ülkenin de bakışını yansıtıyor. FETÖ’yü terör örgütü olarak görmüyorlar. Bu konuda Türkiye’nin bekledikleri adımları atması zor görünüyor.

Metnin 8’inci maddesinin 4’üncü paragrafında şu önemli karar yer alıyor:

Yazının Devamını Oku

FETÖ’cü askeri öğrencilerin tahliyesinde ‘scramble’ detayı

29 Haziran 2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, 15 Temmuz darbe girişimine katılan Hava Harp Okulu’na kayıtlı 66 FETÖ’cünün tahliye edilmesine ilişkin kararı hâlâ tartışılmaya devam ediyor.

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi, anayasal düzeni zorla değiştirme ve darbeye yardımdan cezalandırmıştı. FETÖ mensuplarının itirazı istinaf mahkemesi olarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi tarafından da reddedilmişti. Her iki mahkemenin kararına karşın Yargıtay 3. Ceza Dairesi 66 kişinin tahliyesine karar verdi.

KİMİ HAPİSTE KİMİ TAHLİYE

15 Temmuz gecesi, darbeci subayların isim listesi yaparak seçtikleri 1., 2 .ve 3’üncü sınıftaki 116 kişiden 50’si darbeye katılmak dahil işledikleri suçlardan ceza alırken 66’sının tahliye edilmesi çelişkisi özellikle dikkat çekiyor.

Darbeye destek olarak getirilenlerden yarısının suçlu bulunup diğer yarısının tahliyesi, konunun üzerinde durmayı gerektiriyor.

Yargıtay kararında, askeri öğrencilerin darbeye yardımdan beraatları, “scramble” adı verilen acil içtima çağrısına bağlanıyor. Kararda aynen şunlar yazıyor:

“Dosya kapsamına göre; örgütsel faaliyet kapsamında işlenen anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçuna ilişkin planlanan hazırlık ve icra organizasyonundan önceden haberdar oldukları kanıtlanamayan, gerçekleştirilen kalkışmadan çok kısa bir süre önce her yıl rutin olarak yapılan tatbiki eğitim kampına katılan, olay akşamı “yat içtiması” akabinde “scramble” olarak bilinen acil içtima çağrısı ile tam teçhizatlı olarak içtima alanına çağrılan, kendilerine eğitim üstleri tarafından eğitim faaliyeti yapılacağı bildirilerek yine üstleri tarafından otobüslere bindirilen, nereye gideceklerine dair bilgilendirme yapılmayan, yolda giderken de yine üstleri tarafından kendilerine otobüste uyuyabilecekleri söylenilen, telefonları kendilerine verilmeyen, yanlarında herhangi bir iletişim aracı bulunmayan, ilerleyen saatlerde trafiğin de yoğunlaşması ile bindikleri araçların etrafının vatandaşlar tarafından sarılması üzerine üstleri tarafından vatandaşlara Hava Harp Okulu’na götürüldükleri bildirilen, araçları çevreleyen vatandaşlar tarafından da Hava Harp Okulu’ndan bu bilginin teyidi üzerine kendilerine herhangi bir müdahalede bulunulmayan, oluşa göre; ne için götürüldüklerini o sırada öğrenen ve o saatten sonra geldikleri otobüs içerisinde bekleyen, kalkışmaya yönelik herhangi bir eylem ve faaliyette bulunmayan, askeri hiyerarşinin altında yer alan ve Harp Okulu 1., 2., 3. sınıf öğrencisi olan sanıklara atılı anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı, dolayısıyla beraatlerine karar verilmesi gerektiği” belirtiliyor.

3 BİN MERMİ İLE YOLA ÇIKTILAR

Ellerinde şarjörleri dolu olan tüfekleri ile üzerlerinde 40, 80, 100 mermi bulunan, 3 sandıkta 3 bin mermiyi de yanlarına alan sözde masum askeri öğrencilerle ilgili kararda, faaliyetleri de şöyle anlatılıyor:

Yazının Devamını Oku

HDP/PKK’ya karşı kısa savunmam

27 Haziran 2022
HDP’li milletvekilleri gülünç insanlar: “HDP, PKK terör örgütünün TBMM’deki şubesidir, siyasi ayağıdır” diyorum tek bir ses etmiyorlar, “PKK terör örgütüdür, biz 6 milyon kişinin oylarıyla seçilmiş siyasi partiyiz, bu size atılan iftiradır” diyerek hukuk önünde haklarını aramıyorlar ama “Meclis’te ‘vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne’ dair verdikleri namus ve şeref sözünü tutmuyor ‘şeref yoksunları” diyorum, 33’ü birden savcılığa dilekçeyle başvurup cezalandırılmamı istiyor.

6 milyon seçmenden biri de çıkıp, “Siz bizim oylarımızla bizi temsil için seçildiniz, PKK terör örgütüdür ve onlarla ilişkiniz yanlış” demiyor.

Herkes her şeyi biliyor aslında...

MİLLETVEKİLİ YEMİNİ

Diğerleri gibi HDP’den milletvekili seçilenler de TBMM kürsüsünden şu yemini ettiler: “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.

DİYARBAKIR ANNELERİ DE ŞAHİT

DEVLETİN VARLIĞI VE BAĞIMSIZLIĞI, VATANIN VE MİLLETİN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜNÜ... KORUYACAĞIMA” diye başlıyor, “BÜYÜK TÜRK MİLLETİ ÖNÜNDE NAMUS VE ŞEREFİM ÜZERİNE AND İÇERİM” diye bitiyor.

Kurulduğu günden bu yana HDP milletvekillerinin bu yemine sadık kaldığını duyan gören var mı?

PKK sözcüsü

Yazının Devamını Oku

Askeri öğrenci değil, darbeci

24 Haziran 2022
Benzetmekte hata olur mu bilmem; futbol maçında karşı taraf hiçbir şey yapmazken, kendi kalesine gol atıp duran takım, maçı eliyle rakibine verir. 

15 Temmuz FETÖ darbe girişimi davasında 66 FETÖ’cü askeri öğrencinin tahliyesi yönünde hükmeden Yargıtay’ın kararı bana bu hissi yaşattı.

FETÖ’cülerin sosyal medya üzerinden yürüttükleri kampanyalar, içeride de CHP’nin siyasi desteği ile oluşturdukları hava sonucu darbe davalarında milletin vicdanını kanatan kararlar çıkıyor.

İşte, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 66 kişi hakkında verdiği karar.

ÖZEL SEÇİLMİŞ FETÖ’CÜ ÖĞRENCİLER

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sultanbeyli ve Mehmetçik Vakfı mevkiinde meydana gelen olaylara ilişkin üçü rütbeli, üçü er, 116’sı öğrenci toplam 122 sanık hakkında dava açılmıştı. Sanıklar arasında, isimleri FETÖ’cü komutanlar tarafından özel olarak listelenmiş 116 askeri öğrenci de bulunuyordu.

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi, üç rütbeli FETÖ’cü subay hakkında “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni kaldırmaya teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.

MAHKEME VE İSTİNAF ONADI

FETÖ’cü subaylar tarafından Yalova Hava Meydan Komutanlığı Tatbiki Eğitim Kampı’na katılan askeri öğrencilerden isim listeleri oluşturularak seçilen ve darbeye destek için İstanbul’a getirilen 116 askeri öğrenci müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Öğrencileri getiren üç otobüs şoförü er ise beraat etti.

Yazının Devamını Oku

PKK/HDP pazarlığa başladı

22 Haziran 2022
Terör örgütü PKK’nın siyasi şubesi HDP, önce kimlerin aday olamayacağını belirledi, şimdi de pazarlığa başladı.

Hatırlayacaksınız, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylığı konusunda HDP’li Ahmet Türk, “Aday olması halinde Kürtlerin ona oy vereceklerini sanmıyorum” demişti. Ardından HDP’nin Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel de “Bizim görüşümüz nettir ona dair. Ahmet Türk aslında bu konuda çok sade konuşmuştu” diyerek elbirliği ile Mansur Yavaş’ın üzerini çizmişlerdi.

MANSUR YAVAŞ UNUTULDU

Bilmiyorum farkında mısınız, bu açıklamalardan sonra yaklaşık iki üç haftadır kimse Mansur Yavaş’ın adaylığı hakkında konuşmuyor. Oysa anketçiler, gazeteciler tüm araştırmalarda adı en önde çıkan aday olarak Yavaş’tan söz ediyordu. Ama HDP hepsinin sesini kısmayı başardı.

Sadece Yavaş değil Akşener’in adaylığına da sıcak bakmayacaklarına ve oy vermeyeceklerine dair işaretler vererek kimlerin cumhurbaşkanı adayı olamayacağını belirlemiş oldular.

Geriye kamuoyunda adı en çok konuşulan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İBB Başkanı İmamoğlu kaldı. Ahmet Türk dün yine devreye girerek bir anlamda pazarlığı açtı.

BÖLMEYİ PAZARLIĞA AÇTILAR

D

Yazının Devamını Oku

Olof Palme’nin kemikleri sızlıyor Sayın Linde

20 Haziran 2022
Türkiye’nin, PKK/YPG terör örgütüne verdiği destek nedeniyle NATO üyeliğini veto ettiği İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, 20 Mayıs 2022 tarihinde attığı bir tweet’te, “İsveç ve PKK ile ilgili çok yaygın dezenformasyon nedeniyle, Olof Palme Hükümeti’nin Türkiye’den sonra PKK’yı 1984 yılında terör örgütü listesine alan ilk ülke olduğunu hatırlatmak isteriz. Bu pozisyon değişmedi” diye yazmıştı.

Ann Linde, ısrarla PKK’yı terör örgütü olarak tanırken, kendisinin de toplantılarına katıldığı PKK’nın Suriye kolu YPG’yi terör örgütü olarak görmediklerini anlatıyor.

PKK, STOCKHOLM’DE EYLEMDE

Ama, YPG’li teröristler kendilerinin PKK’dan ayrı olmadıklarını sokak eylemleri ile gösterdiler.

Bu da yetmedi, 15 Haziran akşamı da PKK ile YPG’nin aynı örgüt olduğunu göstermek için; PKK elebaşı Öcalan, PKK isminin geçtiği sloganları ve örgütün simgesi paçavraların devasa görsellerini kamu binalarına ışıklı gösterilerle yansıtarak ses getiren bir eylem yaptılar.

Stockholm Belediye Binası’nın terör örgütü PKK’ın sözde flamasını astığı mesajı, “PKK’nın terör örgütü listesinden çıkarılması, NATO, Stoltenberg, TwitterKürtleri” etiketleriyle paylaşıldı.

Hatta, İsveç ve Türkçe dillerinde “Bizi dağlarda arama! Biz her yerdeyiz” mesajı yer aldı.

BAKAN LINDE’NİN AÇIKLAMASI

Ben de, Dışişleri Bakanı

Yazının Devamını Oku