Mustafa Denizli

Kazansaydı bitirmişti

6 Kasım 2015
Maçın kırılma anları iki pozisyon ve iki oyuncu değişikliğiydi. Beşiktaş’ın şanssızlığı iki fırsata da Ersan’la girmesiydi. Sosa’nın ve rakibin el freni Fernandes’in çıkması ise sonucu belirledi.

Kaybedilen 2 puanı nasıl yorumlamak lazım?

 

Kazanamamak Beşiktaş’ı puan hesaplarının içine soktu. Kendi maçından sonra Sporting ne yapacak diye beklemek durumunda kaldı. Ama istediği haber de Arnavutluk’tan geldi. Skenderbeu, sürpriz bir sonuca imza atıp Sporting’i yendi. Sporting, 4 puanda kalırken Beşiktaş ise puanını 6’ya taşıdı. Beşiktaş, gelecek hafta Skenderbeu’yu yenerse puanını 9’a çıkaracak. Ve son hafta Portekiz’de sadece kaybetmemesi gerekecek.
Dün Arnavutluk’ta yenilen Sporting gelecek hafta Lokomotiv’i, Moskova’da yenebilir. Fakat ipler yine de Beşiktaş’ın elinde olacak. Şunu da belirtmekte fayda var. Beşiktaş, Olimpiyat’ta kazansaydı, işini son haftaya bırakmayacak ve Portekiz’de kaybetme/kazanma endişesi taşımayacaktı.


Beşiktaş neyi eksik yaptı?


Yazının Devamını Oku

Yazık, çok yazık oldu

4 Kasım 2015
Maçın ilk devresinde Galatasaray, “Ben bu maçı alırım” görüntüsü verdi. Ancak ikinci inanılmaz iki gol yedi. Maçla birlikte aynı zamanda bir sonraki maçın da en önemli iki silahını kaybetti. Hem Galatasaray hem Türk futbolu için yazık bir gündü.

İlk yarı:

Maça Benfica atak başladı, sonrasında G.Saray dengeledi. İlk 45’i nasıl yorumlarsınız?

Maçın bu şekilde başlaması doğaldı. Bu bir sürpriz değil. İstanbul’da da maç böyle başlamıştı. Fakat, G.Saray, Benfica’yı yakalayabileceği en güzel dönemde yakaladı. Dolayısıyla G.Saray’ın oyuna ortak olması da son derece doğal. İki takımı kıyasladığın zaman bireysel olarak G.Saray’ın sahip olduğu yıldızlara Benfica sahip değil. Onlarda bir Sneijder, Podolski, Burak ve Selçuk tipinde hücumcu yok.Tabii ilk yarıda oyunun başında Benfica’nın bir kaç tehlikesi oldu ama ondan sonra G.Saray oyunu dengeledi, hatta daha hakim oldu. İlerleyen süreç G.Saray’ın lehine. 

BURAK RİSKLİ

Diğer yandan iki takım da ilk 45’te “Bu oyun kırmızı kart çıkmadan zor biter” görüntüsü verdi bana. Burak’ın ikinci sarı kartı görebileceği pozisyon da oldu. Burak, G.Saray’ın en büyük gol silahı. Bence 2. yarıya devam etmemeli. Bir sonraki maçta olmayacak ama ben bu maç için endişeliyim. En ufak hareketinde dahi hakem onu kollar ki kolla oynadığı pozisyonda 2. sarıyı görebilirdi. Burak, kötü oynamıyor ama sarı karttan dolayı, zor bir karar olsa da, devam etmesinde risk görüyorum...

GEÇ GİTTİ

G.Saray, ikinci devre beraberliğe rıza mı göstermeli yoksa galibiyete mi oynamalı?

G.Saray, bu maçı kazanırım görüntüsünü ilk yarıda ortaya koydu. Peki Hamzaoğlu, ne tür hamleler yapabilir?Burak çıkarsa büyük ihtimalle Umut girebilir. İlerleyen süreçte de Yasin hamlesi olabilir. Oyundan düşerse Bilal’in yerine de Jem Paul Karacan oyuna alınabilir. Şunu da unutmamalı: G.Saray, maçtan bir gün önce çok uzun bir yolculuk yaptı. Oy kullanmak için bunu yaptı ama futbolcular pazar günü sabahtan oylarını kullanıp bir gün önceden Lizbon’a götürülebilirdi. Bu daha sağlıklı olurdu. İlk yarı bir yorgunluk hissetmedim. İnşallah 2. yarı da olmaz. Sonuçta maç ilk 45’te tam ortada göründü. Benfica’da da 2. sarıdan kırmızıyı görebilecek oyuncular var.

Yazının Devamını Oku

Futbol kötü, 3 puan iyi

29 Ekim 2015
Fenerbahçe’nin 1 tane gol pozisyonu var maçta. O da ilk yarıda.  Fenerbahçe’nin mahkum oynadığı bir ikinci 45 dakikada Alper’in harika bir golü, oyunun belki de en önemli lezzetiydi.

İLK YARI:

Nani’siz F.Bahçe’yi ilk yarıda nasıl buldunuz?

 

Nanili F.Bahçe nasıldı onu bir hatırlayalım. Bir de dünkü F.Bahçe’ye bakalım. Arada çok bir fark yok. Nani gerçekten çok kaliteli ve yaratıcı bir futbolcu. Ama bunları takım adına kullanırsa büyük futbolcu olur. Bildiğim kadarıyla bir sakatlığı yok. Daha sezon başı, kadroda olmamasının bir sebebi olmalı. Büyük bir ihtimalle fazlasıyla ferdi oyunu tercih ettiği için kadroya alınmadı. Nani, kalite ve yeteneklerini kendisi için değil takım için ön plana çıkardığı gün, Nani de Fenerbahçe de çok farklı bir yer edinir.

 

Fener’in üretkenlik sorunu devam etti mi?

 

Ediyor zaten. Fenerbahçe’nin önde bir 5’lisi var. Bu 5’liden 2 tanesi futbolu çok iyi bilen ama temposu diğerlerine nazaran daha düşük olan 2’li. Van Persie ve Diego. Yanlarında bir 2’li daha var. Markovic ve Alper. Bunlar son derece aktif ama futbol ve oyun bilgileri bu ikiliden eksik. 5.’si de De Souza. Peki, De Souza’dan ne bekleniyor? Bir orta sahadan gole gitmesi, şutlar atması, asist yapması, oyunu organize etmesi beklenir.  Bunların hiçbiri De Souza’da yok. De Souza orta sahayı hakikaten orta saha diye algılıyor. Neredeyse oyunun tamamında sahanın tam ortasındaydı. Topla buluştuğunda da öne 1 pas yapabiliyorsa, yana ve geriye 4 pas yapıyor. O zaman nasıl üretken olacak bu takım? Halbuki bu futbolcuları bir araya koyunca insan buradan çok gol ve pozisyon çıkar diye düşünüyor ama çıkmıyor.

Yazının Devamını Oku

Birer devrelik derbi

25 Ekim 2015
Maça bakıldığında F.Bahçe, 60-65’ten sonra üretkenliğini kaybetti. G.Saray ise 2. yarıya geride başlamasına rağmen sakin kaldı. G.Saray’ın golü, Sneijder’dan gelecek bir frikik, duran topla gelecekti. Öyle de oldu.

İLK YARI

Baskılı başlayan bir F.Bahçe vardı ilk devrede. Siz nasıl yorumlarsınız?

Genelde Kadıköy’de zaten Fenerbahçe-Galatasaray maçlarının başlangıcı böyle oluyor. Bizim derbiden önce Manchester derbisi vardı. Oradaki heyecan, pozisyon üretme, kaleyle ilgili ataklar Fenerbahçe-Galatasaray maçının çok gerisinde kaldı. Tribün coşkusu da öyle. İlk yarıda G.Saray ’ın büyük mücadelesi, Fenerbahçe’ye cevap verme, karşı koyma isteği vardı ama F.Bahçe kalesinde yarattığı bir tehlike yoktu. G.Saray ilk yarıda F.Bahçe ceza sahası çevresine kadar geldi ama oradan bir tehlike yaratamadan ayrıldı. Peki, F.Bahçe’nin net pozisyonları var mıydı? Tehlikeli fırsatlar yarattı ama bunlar net bir pozisyona dönüşmedi. Sadece belirgin bir F.Bahçe baskısı vardı. Muslera’nın çeldiği toplar vardı mesela. Ve sonunda da çelip gol olan top. Gol anında bir tek şu tartışılabilir. Van Persie aktif alan içinde mi, Muslera’nın hareketine mani oluyor mu? İlk yarıda akılda kalan pozisyon buydu. Benim gördüğüm, orta yapıldığı anda Van Persie aktif alanda ve ofsayttı.

Carole’un sakatlığı ve Olcan tercihi için ne dersiniz?

Ben Carole sakatlanınca Semih’in oyuna dahil olacağını düşündüm. Semih’in oyuna girmesi, olası Fernandao hamlesi için bir ön tedbir olacaktı. Hakan’la birlikte hava toplarında bir avantaj sağlayabilirdi. Ayrıca defansif olarak Hakan, Olcan’a göre daha tecrübeli, bu sebeple tercih edilebilirdi. Yani akla ilk gelen Semih’in oyuna katılımıydı. 

İlk devredeki oyun sizi derbi anlamında tatmin etti mi?

Beklediğim futbol kalitesinde değil ama Fenerbahçe’nin oyunda daha hakim ve etkili olduğunu söylemek mümkün.

Nasıl bir 2. yarı ve hocalardan nasıl hamleler bekliyorsunuz?

Yazının Devamını Oku

Avrupa'ya döndü

22 Ekim 2015
Bu maçla Galatasaray, Atletico Madrid’le Benfica’ya ‘Yalnız değilsiniz’ mesajını verdi.

Alınan 3 puan, Galatasaray’ın Avrupa’da kalışının bir garantisi, Şampiyonlar Ligi’nde de umudun devam etmesi anlamını taşıyor.


İLK YARI


MAÇA 1-0 geride başlamasına rağmen çabuk toparlanan bir Galatasaray vardı. İlk yarıyı nasıl değerlendirirsiniz?
Gerçekten 1-0 geride başladı Galatasaray. Zor bir başlangıç. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi karnesi kötü. Böyle bir başlangıç, bir umutsuzluğu da beraberinde getirir mi, benzeri çağrışımlar saha içinde ve dışında olabilirdi.


Yazının Devamını Oku

Yazık bir şehir

4 Ekim 2015
Beşiktaş yediğinde fazlasını atmak zorunda. Onu da şimdiye kadar başardı. Dün Beşiktaş 3 puanı kazandı ama şu oyunun son 5 dakikası futbolun ne olduğunu oyunculara gösterdi. Beşiktaş savunması ilk kez Eskişehir karşısında hata yapmadı. Her maçta hataları var.

Kolay giden zora dönen maçın röntgenini çekseniz...
BEŞİKTAŞ maça rakibinden çok iyi ve hakim başladı. İlk yarı oyuna baktığımı zaman tamamen Beşiktaş’ın kontrolündeydi. İstediği zaman gol atar, istediği zaman top tutar görüntüsü vardı. Beşiktaş bir antrenman maçı yapsa, yapacaklarını denemek istese karşısına böyle bir takım koyar. Neler yapabileceğini görsün diye. Maçın genel görüntüsü buydu. Kısacası Beşiktaş’ın vites yükseltip, vites küçülttüğü, 85. dakikaya kadar kalesinde sadece bir tehlike hissettiği bir maç. Bu maçı iki bölümde yazmayacağım için, oyunun başından sonuna bir analiz yapsak Beşiktaş’tan ziyade Eskişehir’i konuşabiliriz.

Eskişehir’in temel hatası neydi?

Temel hatadan ziyade şunu söylemek lazım. Eskişehir yazık bir şehir. Bu taraftar, bu şehir böyle bir takımı hak etmiyor. Kuvvetli bir PAF takımı gibi. Ve Eskişehir, bu görüntü devam ederse ligde kalıcı olması tesadüf olur. Bir zavallı Gekas. Derler ya kuş uçmaz kervan geçmez diye. Gekas’ın oynadığı bölge Eskişehir için tam olarak böyle. Bir tane top geçse gol olur. Eskişehir’in elle tutulacak bir yanı yok. 3-4 oyuncu var ‘Ben bu ligde oynayamam’ diye bağırıyor. Onlar ısrarla ‘Oynarsın’ diye destekliyor.
İlk yarının 1-0 bitmesi tesadüf. İkinci yarıda 2-0 öne geçtikten sonra 6-7 olmaması da bence futbolun ne kadar ciddi bir oyun olduğunu Beşiktaşlı futbolcuların yaşamamasından kaynaklandı.

Beşiktaş savunması yine hata yaptı. Sıkıntı nedir?

Eskişehir ancak Gekas’ın attığı gibi bir gol atabilirdi. Bugün Beşiktaş savunması, bireysel bir hata yaptı. Ceza alanı çevresinde baskı yiyip Rhodolfo’nun pasında gol geldi. Oyun son bölümünde de bir şişirme top, neredeyse Beşiktaş’ın 2 puanını götürüyordu. Bir takım böyle bir rakibe böyle bir şişirme top yolluyorsa savunma sorgulanmalı. Beşiktaş savunması ilk kez Eskişehir karşısında zorlanıp hata yapmadı. Her maçta Beşiktaş savunmasının hataları var.

Yani hücuma daha fazla iş düşüyor.

Yazının Devamını Oku

3 puan kadar önemli bir puan

2 Ekim 2015
Ama Beşiktaş’ın bu gruptan çıkma umudu, bu alınan 1 puanla büyük ölçüde devam ediyor. Beşiktaş’ın golündeki harika asist, harika vuruş da maçın ayrı bir lezzetiydi.

Beşiktaş’ın ilk yarıdaki etkisiz oyunun nedeni neydi?

Büyük bir ihtimalle Fenerbahçe maçının atmosferinden çıkamamış bir Beşiktaş vardı. Esasında bu maçın önemi, Beşiktaş için çok büyüktü. Grubun ilk maçlarından sonra Beşiktaş’ın Skenderbeu galibiyeti ve Sporting’in içeride Moskova’ya kaybetmesiyle belki de Sporting maçı bu gruptaki sıralamayı belirleyecekti. Sporting’i burada yendikten sonra Beşiktaş’ın yolu son derece açıktı.
İlk 45 dakikaya baktığımız zaman Beşiktaş, rakip kalede ciddi bir pozisyon üretememiş, tam tersine kalesinde 4-5 net gol pozisyon veren bir görüntüdeydi. Hal böyle olunca da 1-0’lık ilk yarı skoru Beşiktaş adına umutların devam etmesi açısından önemliydi. Ama Beşiktaş sahanın her bölgesinde rakibinin gerisinde kaldı, rahat top oynamasına, pas yapmasına, her istediğini sahaya yansıtmasına imkan verdi. Bu görüntüsüyle Beşiktaş, bir de rüzgara karşı oynayacağı ikinci yarı için pek iyi sinyaller vermedi.

Quaresma ve Sosa’daki düşüşün nedeni neydi?

Beşiktaş’ın mevcut görüntüsünü 2 oyuncuya bağlayamazsın. Esasında verdikleri görüntüyle arkadaşlarının gerisinde de değiller. Herkes iyi olur da arada onlar kötü olur, tamam. Ama öyle bir durum da yok. Beşiktaş’ta herkes neredeyse o görüntüde. Beşiktaş, rahat pas yapamadığı bir oyunda, rakibine rahat pas yapma imkanı da tanıdı. Beşiktaş, rakibine bu kadar kolay gol pozisyonu vermemeli.

Yazının Devamını Oku

Hayal kırıklığı bir maç

1 Ekim 2015
G.Saray daha önce de Devler Ligi’nde defalarca ve kimlerle maç oynadı. Ben hiç bu kadar ezik olduğunu hatırlamıyorum. Astana karşısında neredeyse 45 dakika silik oynadı ve 3 puanı alamadı.

iLK YARI:

G.saray’ı ilk yarıda nasıl buldunuz?
Galatasaray, koşullarına yabancı olduğu saha oyunun başında biraz tedirgindi. Daha doğru ifadeyle rakibin ne yapıp yapamayacağını da kestirecek durumda değildi.
Ne olursa olsun karşısındaki takım Benfica’ya karşı ilk 45 dakikada Lizbon’da gol yememiş, Şampiyonlar Ligi tecrübesi olmayan, hakkında çok fazla bilgi sahibi olunan bir takım değildi. G.Saray’ın esas sıkıntısı ise zemindi.
Zamanla bu tedirginliği attı. Normal bir deplasman maçında nasıl oynaması gerekiyorsa öyle oynamaya çalıştı. Oyunun 20-25 dakikalık bölümünde Astana’nın ciddi atakları vardı ama neticede acemi bir takımdı. Ve bunu çok net bir şekilde gösterdi.


- Kilidi Bilal açtı diyebilir miyiz?

Yazının Devamını Oku