Yazık, çok yazık oldu

Maçın ilk devresinde Galatasaray, “Ben bu maçı alırım” görüntüsü verdi. Ancak ikinci inanılmaz iki gol yedi. Maçla birlikte aynı zamanda bir sonraki maçın da en önemli iki silahını kaybetti. Hem Galatasaray hem Türk futbolu için yazık bir gündü.

Haberin Devamı

İlk yarı:

Maça Benfica atak başladı, sonrasında G.Saray dengeledi. İlk 45’i nasıl yorumlarsınız?

Maçın bu şekilde başlaması doğaldı. Bu bir sürpriz değil. İstanbul’da da maç böyle başlamıştı. Fakat, G.Saray, Benfica’yı yakalayabileceği en güzel dönemde yakaladı. Dolayısıyla G.Saray’ın oyuna ortak olması da son derece doğal. İki takımı kıyasladığın zaman bireysel olarak G.Saray’ın sahip olduğu yıldızlara Benfica sahip değil. Onlarda bir Sneijder, Podolski, Burak ve Selçuk tipinde hücumcu yok.Tabii ilk yarıda oyunun başında Benfica’nın bir kaç tehlikesi oldu ama ondan sonra G.Saray oyunu dengeledi, hatta daha hakim oldu. İlerleyen süreç G.Saray’ın lehine. 

BURAK RİSKLİ

Diğer yandan iki takım da ilk 45’te “Bu oyun kırmızı kart çıkmadan zor biter” görüntüsü verdi bana. Burak’ın ikinci sarı kartı görebileceği pozisyon da oldu. Burak, G.Saray’ın en büyük gol silahı. Bence 2. yarıya devam etmemeli. Bir sonraki maçta olmayacak ama ben bu maç için endişeliyim. En ufak hareketinde dahi hakem onu kollar ki kolla oynadığı pozisyonda 2. sarıyı görebilirdi. Burak, kötü oynamıyor ama sarı karttan dolayı, zor bir karar olsa da, devam etmesinde risk görüyorum...

GEÇ GİTTİ

Haberin Devamı

G.Saray, ikinci devre beraberliğe rıza mı göstermeli yoksa galibiyete mi oynamalı?

G.Saray, bu maçı kazanırım görüntüsünü ilk yarıda ortaya koydu. Peki Hamzaoğlu, ne tür hamleler yapabilir?Burak çıkarsa büyük ihtimalle Umut girebilir. İlerleyen süreçte de Yasin hamlesi olabilir. Oyundan düşerse Bilal’in yerine de Jem Paul Karacan oyuna alınabilir. Şunu da unutmamalı: G.Saray, maçtan bir gün önce çok uzun bir yolculuk yaptı. Oy kullanmak için bunu yaptı ama futbolcular pazar günü sabahtan oylarını kullanıp bir gün önceden Lizbon’a götürülebilirdi. Bu daha sağlıklı olurdu. İlk yarı bir yorgunluk hissetmedim. İnşallah 2. yarı da olmaz. Sonuçta maç ilk 45’te tam ortada göründü. Benfica’da da 2. sarıdan kırmızıyı görebilecek oyuncular var.

İkinci yarı:

G.Saray, iki karambol golle teslim oldu. Bu seviyeye yakışmayan hatalardı...

Oyun şuraya geldi. Bir frikik topunu kafayla kalenin önüne oynuyorlar ve Chedjou ıskalıyor! “Bir büyük takım bu golü nasıl yer” derken, beraberlik golü geliyor. Bu dakikadan sonra her şey G.Saray lehine olmalı fakat olmuyor.Sanki G.Saray, baskı kurmak için önce gol yemeyi bekliyor ve o golü de yiyor. Ve belki ilkinden de beter şekilde yiyor. Bir korner atışında kale sahası içinde 7 G.Saraylı ve arkada bomboş bir Luisao... Sonra Burak oyundan çıkıyor. Ve 74’te çıkıncaya kadar topla herhangi bir buluşması yok, arkadaşlarının da onunla herhangi bir alışverişi yok. Çünkü sarı kartı olan Burak da arkadaşları da tedirgin. O yüzden de onunla oynayamıyorlar.G.Saray kalesinde bir kaç tehlike daha yaşıyor. En büyük tehkileyi Umut ve Muslera birlikte önlüyor. G.Saray’da o pazisyonun içinde olması düşünülen en son adam, takımın en gerisinde rakibine gol vuruşunu rahat yaptırtmıyor ve Muslera’ya büyük bir yardımcı oluyor! Neresinden bakarsan bak, yazık bir maç. G.Saray tekrar yükleniyor, tekrar arıyor ve en sonunda da beraberlik şansını Yasin ile yakalıyor. Ancak inanılmaz bir şekilde bu da gol olmuyor. Bu pozisyonla beraber sanki kader de ağlarını örüyor.Maçla birlikte G.Saray, bir sonraki maçın en önemli silahlarını da kaybediyor. Çok uzak da olsa bugün aldığı bir puanla Astana da artık bir yerde G.Saray’ın aklını meşgul eder pozisyona geliyor. Kısacası hem G.Saray hem de Türk futbolu için yazık bir gündü...

Yazarın Tüm Yazıları