Mete Tamer Omur

Konutsuz yıl

29 Kasım 2012
Bu yıl olduğu gibi 2013’ün büyümesini başka sektörlerin sırtlayacağını öne süren Yaşar Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Ufuk Tutan, inşaat sektörünün etkisinin çok sınırlı kalacağını ifade etti.

Yaşar Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Ufuk Tutan, 2013’ün konutsuz yıl olacağını dile getirdi, sektöre ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Son verilere göre Türkiye’de konutlarda oturan 15 milyon hane halkının bulunduğunu dile getiren Tutan, bunun 2.3 milyonun Ege’de yer aldığını belirterek, “İzmir, tek başına bunun 922 binine sahip. İzmir’de her sene bu rakama yaklaşık 8-10 bin konut satışı ekleniyor. Ancak, kentte 2009’da hızla artan konut satışları, 2010 yılından beri önceki çeyreklere göre çoğunlukla eksi çıkıyor ve Ege Bölgesi’nde de benzer bir durum izleniyor. Konut satışlarında İzmir, son 10 çeyreğin 6’sında eksi büyürken 10 çeyreğin ortalama büyümesi yüzde eksi 1’e yakındır, yani satışlar düşmüştür. Benzer durum Aydın, Denizli ve Muğla’da da izlenirken Manisa, Afyon, Kütahya ve Uşak ilerinde küçük de olsa pozitif bir görünüm bulunuyor” diye konuştu.

Etkisi sınırlı olacak
Önümüzdeki yılın sonuna kadar 2010 yılından beri büyüyen konut stoğunun eritilemeyeceğinin çeşitli platformlarda konuşulduğunu hatırlatan Tutan, “Bu nedenle, farklı gelir kesimlerine hitap eden kampanyalarla konut satışlarının canlandırılmaya ve stoğun eritilemeye çalışılacağı düşünülürken, konut arzının daha da yavaşlayacağı, inşaat sektörünün daha da küçüleceği ve bu sektörün 2013 yılının yıllık büyümesine olumlu katkısının son çeyreğe doğru olacağı anlaşılıyor. Diğer bir deyişle, 2012’de olduğu gibi 2013 yılı büyümemizi de başka sektörlerin sırtlaması beklenirken inşaat sektörün etkisi çok sınırlı kalacak” dedi.

BÜYÜME DURACAK HALDE
2009’daki yüksek oranlı satışların ardından 2010’da arzların, 2011’de de beklenen satışları gerçekleştiremediğini dile getiren Tutan, “2011 yılında her ne kadar 2010’a göre daha az konut yapılsa da, 2011 yılındaki yetersiz satışlar nedeniyle bir önceki yılın konut stoğu buna eklendi. Bu yıl da satışların daha da yavaşlaması nedeniyle 2010’dan beri büyüyen konut stoğu ve azalan satışlar sektörün büyümesini duracak hale getirdi” dedi.

Yıl sonu kampanyası

Yazının Devamını Oku

İzmir’de neler oluyor?

8 Kasım 2012
İnşaat alanında hareketli günler yaşayan İzmir, son iki haftada iki dev projenin startına ev sahipliği yaptı, gözler bu kente çevrildi.

İzmir’e son yıllarda önemli yapılar kazandıran ve yakın zamanda tamamlanması beklenen Bayraklı Tower’a imzasını atan Kavuklar Grubu, geçen hafta yeni projesi evimgüzelevim: Ege Bornova’nın tanıtımını yaptı. Kavuklar’ın ardından da İŞ GYO, önceki gün, uzun süredir kentin gündeminde olan Ege Perla’yı başlattı. Yaklaşık 200 milyon dolarlık büyüklüğe sahip bu iki proje, önümüzdeki günlerde İzmir’de yeni projelerin habercisi gibi. Özellikle ‘Yeni Kent Merkezi’ olarak nitelendirilen bölgede İzmir’in geleceği yükselecek.
Bayraklı Tower’ın ardından 50 milyon dolar yatırım değeri taşıyan ikinci büyük yeni butik rezidans projesi ‘evimgüzelevim: Ege Bornova’nın tanıtımında konuşan Kavuklar Grup Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavuk, İzmir’de yaşanan hareketliliği şöyle özetledi:
“Bugün Türkiye’de en çok konutun yenileneceği kent İzmir. Bu nedenle önümüzdeki süreçte bölgemizde büyük bir hareketlilik yaşanacak. Bizde bu öngörü doğrultusunda 2005’te sektöre adım attık. Gayrimenkul alanında, şu anda İstanbul’da en çok konuşulan kent İzmir. Büyük potansiyeli barındırıyor. Dolayısıyla birçok firma burada yeni projeler üretmek istiyor.”

Yeni projeler yolda
Ege Bornova’yı projelendiren TAGO Mimarlık’ın kurucularından yüksek mimar Gökhan Aktan Altuğ’un da İstanbulluların İzmir’e gıpta ettiğini ve bu şehirde yaşamak istediğini söylemesi önümüzdeki günlerde yeni projelerin habercisi anlamını geliyor.
Kavuklar da piyasadaki gelişmeler doğrultusunda 2013’te yeni projelerle yoluna devam edecek. Firma daha önce açıkladığı Altındağ’da konut ve ticaret merkezi ile yine Altındağ’daki sosyal konut projelerine 2013’te başlamaya hazırlanıyor.

10 yıl sonra farklı

Yazının Devamını Oku

Yaz kış yaşam için TAŞ EV

1 Kasım 2012

Türkiye’nin popüler tatil mekanlarından Bodrum, son yıllarda İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerden giderek daha fazla göç almaya başladı. Özellikle 40 yaş üstünün sakin ve aynı zamanda hareketli bir yaşama alanı olarak seçtikleri Bodrum Yarımadası, yapılan araştırmalara göre önümüzdeki 10 yıl içinde milyonlarla telaffuz edilebilecek nüfusa sahip olacak.
Bu nedenle Bodrum’da yaz ve kış aylarında rahatça yaşanabilecek evlere ihtiyaç olduğunu söyleyen mimar Ebru Erol, bölgenin yüz yıllardır sahip olduğu geleneksel mimarinin bilgi ve birikiminden yararlanıp, bunu modern inşaat teknikleriyle birleştirerek ‘Yaka Taş Evleri’nin ortaya çıktığını dile getirdi.

Teslimat seneye yazın
Projenin 2013 yaz aylarında teslim edileceğini aktaran Erol, taş evlerinin en önemli özelliğinin bölgenin iklim koşullarına göre dizayn edilişi olduğunu belirtti. Ebru Erol, “İçinde yaşayanları yazın sıcak, kışın soğuk ve nemden koruyan bir yalıtıma sahip. Günümüz ihtiyaçlarına cevap veren ve her türlü konforu sunan bu evler, aynı zamanda sahiplerine sürekli bakım masrafı çıkarmayacak biçimde tasarlandı. Yaka Evleri’nin en önemli özelliği, bölgenin taş ev mimarisine sahip çıkmasının yanında kendine ve doğaya saygılı evler olması” dedi.
Yaka Taş Evleri’nin sınırlı sayıda yapıldığını aktaran Ömer İçinsel ise, projenin mimari ve mühendislik özelliklerinin yanında konumuyla da büyük avantajlar sunduğuna dikkat çekti. İçinsel, Ortakent-Yahşi Belediyesi sınırlarında yer alan projeyle ilgili şunları kaydetti:
“Bodrum Yarımadası’nın merkezinde ve ulaşımı kolay bir konumda olan projemiz, plaj, pazaryeri ve alışveriş merkezlerine araba veya dolmuşla 5-10 dakikalık mesafede. En sıcak yaz günlerinde bile, konumu itibariyle aldığı yumuşak rüzgarlar sayesinde bunaltmıyor. Yüzde 18’lik eğimi, arazi ve mimari planlaması, birbirinin önünü kapamayan evleriyle ferah bir yerleşim sağlıyor. Bodrum Yarımadası’nın merkezinde yer almasına rağmen sakin ve huzurlu bir bölgede olmasının yanı sıra arsanın önündeki derin vadi evlerin değerini artırıyor. Yaka Taş Evleri’nin inşaatı sırasında bölgedeki bitki örtüsünü koruyoruz. Böylece, inşaat bittikten sonra çevre düzeni açısından yapay bir cennet yaratmak yerine, var olan doğal bir cennette yaşama imkanı yaratıyoruz.”

Yazının Devamını Oku

Erken tesllim süprizi

25 Ekim 2012
Çiğli Balatçık’ta, İzmir’in dördüncü devlet üniversitesi Katip Çelebi’ye en yakın proje olma özelliği taşıyan İpek Sitesi’nde ikici etap daireler söz verilen tarihten beş ay önce dağıtılacak.

İZMİR merkezli Türksal İnşaat, Çiğli Balatçık’ta geçtiğimiz yıl temelini attığı “İpek Sitesi” projesinde erken teslimle sürpriz yaptı. Birinci etabı söz verdiği tarihte teslim eden firma, ikinci etabı ise beş ay önce teslim edeceğini açıkladı.
Yönetim Kurulu Başkanı Murat Türksal, 1989’dan beri inşaat sektöründe yer aldıklarını, birçok projeye imza attıklarını, ‘İpek Sitesi’yle de iddialarını ortaya koyduklarını söyledi. Amaçlarının lüks dairelere de uygun koşullarda sahip olunabileceğini göstermek olduğunu belirten Türksal, şöyle dedi:
“Dairelerimiz gerek malzeme, gerek işçilik kalitesi, gerek çevre düzenlemesi, gerek kentin imkanlarına yakınlığıyla sakin ve kaliteli yaşam alanı arayanların büyük beğenisini topladı. Birinci etap satışlarımızı tamamladık. İkinci etap satışlarımız ise devam ediyor. 0,79 faiz oranıyla 120 ay vadeyle konut kredisi kullanabilme imkanı sağlıyoruz. Kazanırken kazandırmayı hedefliyoruz. Firmamıza ve kalitemize güvenip daire alanlar şimdiden yüzde 40’lara varan  oranda kar elde ettiler.”


Yıldızı parlıyor

Çocukluğundan beri inşaat sektörüyle içiçe olduğunu kaydeden Murat Türksal, “Her kademede görev aldım. Aklınıza gelebilecek her türlü işi yaptım. İnşaatçılık benim için bir tutku. Memuriyet nedeniyle kısa süre ayrı kaldım. Ancak bu kıvılcım hiç bitmediği için istifa ettim ve yeniden sektöre döndüm. Türksal İnşaat olarak sektörün parlayan yıldızı olmayı, konforu ekonomik koşullarla sunmayı, mutluluğumuzu müşterilerimizle paylaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Yazının Devamını Oku

Kentsel dönüşümde güç birliği şart

11 Ekim 2012
İzmir’in sorunlarını ve beklentilerini yine İzmirli firmaların yakından bildiğini anlatan Tanyer İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer, “Dışarıdan gelen hiçbir firma, İzmir’i bizden daha iyi bilemez. En uygun planlamayı yine biz yaparız” dedi.

İnşaat sektörünün ana gündem maddelerinden kentsel yenileme ile ilgili İzmir’den birlikte hareket etmenin gerekliliği konusunda sesler çoğalmaya başladı. Tanyer İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer, kentsel dönüşümün İzmir’in ekonomik, sosyal ve kültürel altyapısına önemli katkı sağlayacağına dikkat çekti. Tanyer, kentsel yenileme konusunda İzmir’de özel sektörün birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. Kentsel dönüşüm ve kent planlaması konusunda İzmir’de kat edilecek önemli mesafe olduğunu, ulusal ve uluslararası firmaların gözünün İzmir’e çevrildiğini belirten Tanyer, kentteki inşaat firmalarının tek tek hareket etmek yerine, güç birliği oluşturarak bu konuda söz sahibi olabileceğini ifade etti. Aynı zamanda İzmir Müteahhitler Derneği üyesi olduğunu hatırlatan Münir Tanyer, dernek olarak yeni bir şirket kurarak kentsel dönüşüm konusunda İzmirli bir firmanın da büyük oyuncu olmasını istediklerini ifade etti.
İzmir’in sorunlarını ve beklentilerini yine İzmirli firmaların yakından bildiğini anlatan Tanyer, “Dışarıdan gelen hiçbir firma, kenti bizden daha iyi bilemez, dolayısıyla kentin dokusuna, yapısına, kültürüne uygun planlamayı da biz yapabiliriz. Teknik eleman ve altyapı konusunda yeterliyiz. Deprem bölgesi olan İzmir’in zemin durumunu çok iyi biliyoruz. Bir müteahhitlik firması açısından kentsel dönüşüm projesi yapmak büyük maddi güç gerektiriyor. Gerekli finansman gücüne ulaşarak bu işi biz de kolaylıkla yapabiliriz” dedi.

Türkiye’nin gözü İzmir’de
Yapımı süren Çandarlı Limanı, İzmir İstanbul Otobanı, EXPO 2020 adaylığı gibi birçok unsurun 5 yıl içinde kentin çehresini değiştireceğini, İstanbullu ve yurtdışı kökenli firmalarında bu doğrultuda İzmir’de büyük oyuncu olmak istediğini belirten Tanyer, sözlerine şöyle devam etti; “Bütün Türkiye’nin gözü İzmir’de. İstanbul ve Ankara’da konut arzı fazla. İzmir’de ise ihtiyaç var. İzmir kendine has bir kimliği ve karakteri olan bir şehir. Alsancak’ta yaşayan insanı farklı bir yerde oturtamazsınız. Her şeyin yerinde planlanıp çözüm üretilmesi gerekiyor. Bizler İzmirli inşaatçılar olarak kenti ve insanların beklentilerini çok iyi biliyoruz.”

Nitelikli projeler oluşuyor
1980 yılına kadar binaların insan gücüne dayalı inşa edildiğini ve daha dayanıksız olduğunu dile getiren Tanyer, “1980’den sonra belediye ve inşaat mühendisleri odasının çalışmaları sonucunda denetimler arttı. İzmir denetim anlamında önemli bir noktada. 1990 yılından sonra kullanılan malzeme kalitesinin artmasıyla daha kalıcı ve sağlam binalar yapılmaya başlandı. 2007 yılından sonra yapı denetim şirketleri devreye girdi. İnşaat firmaları da daha nitelikli projelere imza atmaya başladı” diye konuştu.

BUNLARA DİKKAT EDİN

Yazının Devamını Oku

Enerji tasarrufunun formülü yeşil binada

4 Ekim 2012
Son doğalgaz ve elektrik zammıyla birlikte yapılardaki enerji tasarrufu da tüketicinin gündeminde. Yapılardaki yalıtıma dikkat çeken sektör temsilcileri, yeşil bina konseptiyle önemli tasarruf sağlanacağına dikkat çekiyor.

Kentsel dönüşümle birlikte çevre dostu teknolojiler de konuşulmaya başladı. Uzmanlar, bu binaların çevre dostu teknolojilerle yeşil bina olarak inşa edilmesi durumunda yıllık yaklaşık 30 bin gWh enerji tasarrufu sağlayacağını söylüyor. Akşan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı ve Çevre Dostu Binalar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Melih Şimşek, İzmir’in kentsel dönüşüm sürecinde yaklaşık 350 bin yapının yeniden inşa edileceğini ifade ederek, “Bu yapıların çevre dostu teknolojilerle yeşil bina olarak inşa edilmesi durumunda yıllık 1.8 bin gWh enerji tasarrufu sağlanabilir” dedi.
Türkiye’de başlatılan kentsel dönüşüm seferberliğine dikkat çeken Şimşek, bu süreçte İzmir’in mimari dokusuna uygun hareket edilmesi gerektiğini belirtti. Melih Şimşek, dünyanın en pahalı enerjisini yüzde 70’ler düzeyinde dışa bağımlı kullanan bir ülke olarak, enerji ve sürdürülebilir verimlilik için özel sektör ve kamunun elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi.
Şimşek, “Yeşil binaların enerji verimliliği ve çevre duyarlılığı anlamında atılacak adımlardan en önemlisi olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizde enerji bu kadar pahalı ve doğal kaynaklar tüm dünyada büyük bir hızla tüketilirken, kullandığımız kaynakların yerine konmasını sağlamak için elimizden geleni yapmalıyız. Kentsel dönüşüm bu anlamda yeni inşa edilecek birçok binanın yeşil bina olması için bir fırsattır” diye konuştu.

% 90 dönüştürülebilir
Yeni yapılan binaların mutlaka çevre dostu kriterlere uygun yeşil binalar olarak inşa edilmesinin gerekliliğini dile getiren Melih Şimşek, şöyle devam etti: “Bir yapının yeşil bina olarak kabul edilmesinde lokasyon, tasarım, kullanılan yapı malzemelerinin özellikleri, yapı tekniği, atık malzemelerin yeniden kullanımı gibi birçok konu etken faktördür. Biz Akşan Yapı olarak yüzde 90 geri dönüştürülebilir bir malzeme olan çeliği kullanarak yeşil binaların yaygınlaşması için çalışıyoruz. Yapısal çelik sistemi sayesinde dünyanın dört bir yanında çevre dostu binalar inşa ediyoruz. Binalarda geri dönüştürülebilir yapısal çelik sistemi kullanımı başta ısı yalıtımı olmak üzere üst düzey enerji verimliliği için de daha fazla avantaj sağlıyor. Ayrıca inşaat sırasında minimum su tüketimi sağlayarak su kaynakları ve yeraltı sularının azalma ve kirlenme riskini azaltıyor.”

Yüzde 50 verimlilik

Yazının Devamını Oku

Gözde Grubu İzmir’de 3 bin konut üretecek

27 Eylül 2012
Sağlık sektöründe başlayan iş hayatına daha sonra yapıyı da ekleyen Malatyalı Gözde Grubu, son dönemde İzmir’de Myvia konseptiyle hayata geçirdiği projeleriyle adından söz ettiriyor.

Yaklaşık dört yıl önce İzmirli Ontan İnşaat ile işbirliği yaparak Myvia adı altında projeler geliştiren Gözde Grubu, İzmir’de çıtayı yükseltti. İlk etapta daha küçük ölçekli projeler yapan firma, en son 343 konutun yer aldığı Myvia Bahçe’nin inşasına başladı. Gözde Grubu’nun bunun dışında İzmir’e yönelik 6 projesi daha bulunuyor. Bu yıl içinde hayata geçmesi beklenen ve 400 milyon liranın üzerinde bir yatırım tutarı olan projeler kapsamında 3 bin konut üretilmesi bekleniyor. Konut, AVM ve otel yatırımlarını kapsayan projeler, Bornova, Buca ve Mavişehir bölgelerinde hayata geçirilecek. Firmanın, ayrıca Kuzey Ege’ye yönelikte yaşlı bakım merkezi kurma düşüncesi var.
Son projeleri hakkında bilgi veren Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Kalı, Myvia Bahçe ile konutları barınma alanlarından çıkarıp, yaşam alanlarına dönüştürmek istediklerini belirterek, “6 tip dairenin bulunduğu projede, 343 konut yer alıyor. Oda servisinden araç yıkamaya, pet otelinden hobi bahçelerine, yüzme havuzundan kondisyon havuzuna kadar birçok detay var. Birinci etabın satışına başladığımız ilk 6 günde, projenin yüzde 7’sini sattık” dedi.

6 proje daha var
Devam eden projelerinin yanı sıra 6 yeni projelerinin daha bulunduğunu anlatan Kalı, şu bilgileri verdi;
“Bornova’daki Myvia Bahçe’nin yakınında 513 daireli bir projemiz var. Burada hem konut, hem AVM, hem de otel olacak. Bir diğer projemiz ise Mavişehir’de. Burada da 145 konut yapacağız. Buca’da ise bölgenin konut anlayışını değiştirecek bir proje hazırlıyoruz. Buca’da bir diğer projemiz AVM. Özellikle üniversite öğrencilerine hitap eden bir butik AVM yapacağız. Bunların yanında bir kaç çalışmamız daha olacak. İzmir’de toplamda 3 bin konut üretmiş olacağız. 400 milyon TL’nin üzerinde bir yatırım öngörüyoruz. Projelerimiz bir kaç aya kadar başlayacak.”

İzmir’den Türkiye’ye yayılacak

Yazının Devamını Oku

Kaya Prestige tamam yeni projeler yolda

20 Eylül 2012
Yaklaşık 41 bin metrekare alanda A ve B parselleri üzerinde kurulan 15 blok ve 300 konutluk Kaya Prestige Konutları’nın ilk kısmı tamamlandı.

GÜNKON İnşaat’ın projelerinden Kaya Prestige Konutları’nda yaşam başladı. A parsel sakinleri, temmuzda anahtarlarını alarak eşsiz körfez manzaralı evlerine yerleşti. Projenin B parselinin ise aralıkta tamamlanması bekleniyor. Yakın zamanda İstanbul’un sanayi ve finans yoğunluğunun bir kısmının Ege’ye kayacağını öngören firma, bölgeye yönelik adından söz ettirecek önemli yatırım projelerine imza atmaya hazırlanıyor.

Günkon İnşaat Satış Pazarlama Sorumlusu ve inşaat mühendisi Pınar Güngör, projeden konut alanların yatırım amacıyla değil, kendileri için tercih ettiğini dile getirdi. Konutları özellikle doktor, mühendis ve sanayicilerin aldığını söyleyen Güngör, “Evler, metrekare ve kalitesine göre çok uygun fiyatlarla satışa sunuldu. Zemin, temiz hava, ulaşım kolaylıkları, projenin içerdiği sosyal olanaklarla birleşince, sitemiz aileler için ideal hale geldi” dedi.
Bahar aylarında ev satışlarının hareket kazandığı bilgisini veren Pınar Güngör, “Büyük ilgi gören A parselin ardından, B parsel de İzmirliler tarafından büyük ilgiye karşılandı. B parsel, A’ya göre 20 metre yüksekte ve körfez manzarasına daha hakim bir konumda yer alıyor. Evleri gezen tüm ziyaretçilerden olumlu tepkiler aldık. Özellikle kadınlar, çamaşır ve giyinme odaları, evin bol balkonlu ve mutfak dolaplarının çok olmasını  beğendiklerini söylüyor. Kullanışlı metrekareler sayesinde A parselde bulunan 3+1 dairelerimizin satışı tamamlandı, büyük metrekarelere sahip 4+1’lerimiz de bu aralar büyük aileler tarafından büyük ilgi görüyor” diye konuştu.

Referans proje
İlk imzasını attığı, anahtar teslimi yapılan ve yaşam başlayan A parselinin özellikle kendisi adına her zaman referans olacağını belirten Güngör, B parselin de yıl sonunda tamamlanacağını ifade etti. Pınar Güngör, şehrin karmaşasından, hava ve gürültü kirliliğinden uzak sitede, her dairenin deniz manzarasının standart özellik olarak göze çarptığını, projenin, sunduğu sosyal olanaklarıyla da beğenildiğini sözlerine ekledi.

300 konut var

Yazının Devamını Oku