×
UZUN bir süredir gündemi meşgul eden kentsel dönüşüm için düğmeye basıldı. Bununla birlikte sürecin işleyişi ve daha birçok konuda vatandaşın kafası hala karışık. Kente daha fazla hizmet edebilmek amacıyla yoluna devam eden İzmir Kent Federasyonu da bu süreçte akıllardaki tüm sorulara yanıt bulmak adına önemli bir toplantı organize etti. Federasyon, başta büyükşehir olmak üzere 21 ilçede ‘kentsel dönüşüm konferansları’ düzenlemeye hazırlanıyor. Konunun tarafları olan hükümet, yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşuları ile vatandaşları bir araya getirecek olan buluşmanın ilki 11 Mart’ta yapılacak.
Kurulduğu günden itibaren şehrin sorun ve çözüm önerilerinde hep var olduklarını ifade eden İzmir Kent Federasyonu Genel Başkanı Turgay Yokuş, bu düşünceden hareketle İzmir’in gündemini meşgul eden kentsel dönüşümle ilgili çalışma başlattıklarını dile getirdi. Yokuş, “Türkiye ve İzmir gündeminde olan kentsel dönüşüm konusunda siyasetçiler, yerel yönetimler ve hükümet kanadından yetkililerin kamuoyuna bilgi aktarma sürecinde söylemler zaman zaman birbiriyle örtüşmüyor, bilgi kirliliği oluşuyor. Dolayısıyla, haklı olarak İzmir’de yaşayanların akıllarında birçok soru işareti oluşuyor. Biz de bu düşünceden yola çıkarak, bu karmaşıklığı siyaset üstü bir davranış ve tutumla aydınlatmak istedik. Ve bir yıl sürecek kentsel dönüşüm konferansları düzenlemeye karar verdik” dedi.
Siyasetten uzak
Konferanta hükümet, yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini moderatör eşliğinde İzmirlilerle buluşturucaklarını ifade eden Turgay Yokuş, şöyle devam etti: “İzmir’de kentsel dönüşümü konuşacaklar belli. Biz de bunları bir araya getirdik. Bunların arasında TOKİ, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı, Türkiye Müteahhitler Birliği, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Şehir Plancılar Odası, Baro ve Muhtarlar Federasyonu yer alacak. Konferasta 12 konuşmacı olacak. Herkes kendi görev sahasıyla ilgili açıklama yapacak. Gelen sorulara siyaset yapmadan yanıt verecek. Tarafsız bölgede konuşulacak. Bir önemli detay da şu. Bu kurumlar pek bir araya gelmiyor, ortak çalışmalar üretmiyor. Bunu gerçekleştirmiş olacağız.”
İlk zirvenin 11 Mart’ta İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde yapılacağını söyleyen Yokuş, burada bütünşehirin konuşulacağını, ardından Mart 2014’e kadar 21 ilçede yapılacak toplantılarla devam edeceğini belirterek, Yokuş, “Katılımcılar için taslak sorular da belirledik. Zorlandıkları noktada bunlar referans olacak” dedi.
TASLAK KONFERANS TARİHLERİ
Aliağa 29 Mart, Balçova 12 Nisan, Bayındır 29 Nisan, Bayraklı 10 Mayıs, Bornova 31 Mayıs, Buca 7 Haziran, Çiğli 28 Haziran, Foça 12 Temmuz, Gaziemir 26 Temmuz, Güzelbahçe 16 Ağustos, Karabağlar 29 Ağustos, Karşıyaka 13 Eylül, Kemalpaşa 27 Eylül, Konak 11 Ekim, Menderes 31 Ekim, Menemen 13 Aralık, Narlıdere 27 Aralık, Seferihisar 17 Ocak 2014, Tire 31 Ocak 32 Ocak 2014, Torbalı 14 Şubat 2014, Urla 28 Şubat 2014.
* * *
SON yıllarda inşaat sektörü hareketli günler yaşıyor. Ardı ardına projeler açıklanıyor, konutlar yükseliyor. Ama bu hareketliliğe rağmen hala kirada oturanların sayısında bir değişiklik olmadığı dikkat çekiyor. Örneğin, İzmir’in yüzde 38’i kirada oturuyor. Bunun nedeni ise son dönemde yapılan projelerin çoğunun orta ve üst gelir grubuna hitap etmesi. 28 yılda İzmir’de birçok kişiyi ev sahibi yapan Ege-Koop’un Genel Başkanı Hüseyin Aslan da bu görüşte. O da, acil olarak düşük gelirli kişilere yönelik konut projelerinin devreye girmesi gerektiğini savunuyor. Hüseyin Aslan’la inşaat sektöründeki son gelişmeleri konuştuk. Kentsel dönüşümden Ege-Koop’un kent dışı açılımına kadar birçok konuyu değerlendiren Aslan, İstanbul merkezli inşaat firmalarının iflas açıklama dalgasının İzmir’e de ulaşabileceği uyarısında bulundu.
Projelerin talebe uygun olmadığını dile getiren Hüseyin Aslan, İzmir’de yapılan projelerin belirli bölgelerde yoğunlaştığını belirterek, şöyle konuştu; “Gelir durumu iyi, ikinci ya da üçüncü konut sahibi olmak isteyenlere yönelik çalışmalar dikkat çekiyor. Oysa İzmir halkının yüzde 38-40’ı kirada oturuyor. Yerel ve merkezi yönetimin bunun için çalışması gerekiyor. Özellikle toplum içinde önemli görevler üstlenen öğretmen, polis, asker ve doktor gibi kamu görevlileri için bir çalışma başlatmalı. Güvenliğimizi, eğitimizi ve sağlığımızı emanet ettiğimiz bu kesim, konut alma konusunda zorlanıyor.”
Tek kişinin ödemesi zorBu yönde bir çalışma görmediğini vurgulayan Aslan, “Şu anda banka faiz oranları düşük gibi görünse de çok düşük değil. Bunu devlet memurunun ödemesi imkansız. Gelirler ortada. 100 bin lira kredi kullanan biri, en düşük oranda faiz kullansa bile, aylık ödeyeceği maksimum tutar 1.500-2 bin TL arasında olacaktır. Tek başına bu yükün altından kalkması imkansız” dedi.
Dönüşüm yıkıma dönüşmesinKentsel dönüşüm konusunda yoğun mesai harcayan Hüseyin Aslan, bu süreçle ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Kentsel dönüşümün çok hassas bir konu olduğunu belirten Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bir gecekondu yıkımında bile vatandaş kendini iş makinesinin önüne atıyor, çatıya çıkıyor. Bu ondan daha da tehlikeli bir durum. O süreçte anlaşma, uzlaşma olmazsa ya da taraflar sorumluluğunu bilmediği taktirde kentsel dönüşüm yıkıma dönüşür. Onun için bu işin muhataplarının ikna edilmesi ve mağdur edilmeyeceğine inandırılması gerekiyor. Şu anda akıllarda çok soru işaretİ var. Mülk sahibi, evini verdiği taktirde kaç konut alacağını, inşaatın ne kadar süreceğini, ne kadar kira yardımı olacağını bilmiyor. Bunlar açıklığa kavuşmalı. Bir de kentsel dönüşümün, mutlaka yerinde yapılması gerekiyor.”
İzmir’de şu ana kadar bir plan ve bir modelin ortaya çıkmamasından yakınan Aslan, “En başından beri benim önerim, kentsel dönüşüm projesinde halkın mutlaka örgütlenmesi yönündeydi. Burada ister dernek, ister vakıf, isterse de kooperatif değerlendirilmeli. İlgili bölgelerde karar kurulları oluşturulması gerekiyor. Bu şart. Bunu yapmazsak ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalırız. Bizde Ege-Koop olarak önümüzdeki günlerde çeşitli bölgelerde bu tip yapılanmalara imza atacağız” diye konuştu.
TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYORİnşaat sektörünü de değerlendiren Aslan, bu yılı çok iyi görmediğini belirterek, şöyle konuştu: “Ege-Koop olarak bugüne kadar çok kriz gördük. Her krizden de büyüyerek çıktık. Ama çevremize baktığımızda, İzmir’de yıllardır iş yapan firmaların çok zor şartlarda çalıştığını görüyoruz. Buna ne kadar dayanırlar bilemiyorum. Umarım ilerde kötü sonuçlar görmeyiz. Onun için sektörün acil olarak teşvik edilmesi gerekiyor. İstanbul’da inşaat firmaları iflas erteleme istiyorlar. Şu anda İzmir’de bulunan alt taşeronlardan da benzer sesler geliyor. Bunun artmasından korkuyorum. Bu yıl riskli bir yıl. Sektörde tehlike çanları çalıyor.”
SEKTÖRE ÇEKİDÜZEN
SON yıllarda gayrimenkul sektöründe yaşanan hareketlilik pazarlamanın önemini artırdı. İletişim çağına ayak uyduran girişimci Ali Özlük de dijital pazarlama alanındaki gelişmeleri görerek www.emlakproje.com sitesini kurdu. Dijital pazarlamaya yeni bir boyut getiren ve birçok ilki hayata geçiren site tüm projeleri tek bir adreste topluyor, birbiriyle karşılaştırma imkanı sunuyor. Türkçe’nin yanı sıra Arapça, İngilizce ve Rusça yayın yapan site uluslararası piyasalardaki müşterilere de ulaşma imkanı sağlıyor.
Konut ve ofis projelerinin hızla arttığına dikkat çeken emlakproje.com’un genel müdürü Özlük, satış performansının ise aynı hıza yetişemediğini söyleyerek, “Bu nedenle önemli bir konut stoku birikti. Firmalar bu stoku eritme amacıyla kuvvetli pazarlama faaliyetleri yapıyor. Ancak konvansiyonel reklam araçları artık mevcut stokun halka duyurulmasında hem yetersiz kalıyor hem de yüksek maliyetleri nedeniyle süreklilik arz edemiyor. Bu alandaki boşluğu görerek dijital pazarlama alanında faaliyet gösterecek ‘emlakproje.com’u oluşturduk. Sitemiz dijital alanda oldukça farklı yapısıyla alternatif bir mecra olarak öne çıktı. Şu anda gayet iyi sonuçlar alıyoruz” dedi.
Konut arayanların yeni referans noktası olma hedefiyle yola çıktıklarını anlatan Ali Özlük, sitenin birçok ilki bünyesinde barındırdığını kaydetti. Bünyelerinde banner reklamı bulundurmadıklarını ifade eden Özlük, sadece satışı ya da inşaatı devam eden projeleri tüm detaylarıyla tanıtan ilk uluslararası dikey web sitesi olduğunu vurguladı.
Yabancılarla buluşturuyor
Ali Özlük sözlerine şöyle devam etti: “Türkçe’nin yanı sıra tüm içeriği İngilizce, Rusça ve Arapça’ya da çevrilen realtyproject.com sayesinde yabancı müşterilere ulaşabiliyoruz. Türk gayrimenkul projelerini Mütekabiliyet Yasası’yla oluşan yabancı müşteri potansiyeliyle buluşturuyoruz. Türkiye’de düşük sezon olarak bilinen yaz aylarında dahi yabancı müşterilerin ilgisini canlı tutarak gayrimenkul sektörüne katkı yapmayı hedefliyoruz. emlakproje.com’a giren kullanıcılar aynı anda birçok projeyi karşılaştırma imkanı bulabiliyor. Projelerin 10 kilometre yarıçapında yer alan bütün hastane, eczane, kreş, okul ve metro istasyonlarını güncel olarak harita üzerinden görebilme imkanı var. Projelerin kendi web sitelerinde bile bulunmayan bu hizmetin yanında yine Türkiye’de ilk defa bir web sitesinde çeşitli referans noktalarından çekilmiş video ile projelere ulaşım için yol tarifleri yapılıyor.”
Bizi sizi arayalım
İNŞAAT sektörüne ciddi hareketlilik getirmesi beklenen ve uzun süredir gündemi meşgul eden kentsel dönüşüm, yenileme pazarını kilitledi. Mülkünün dönüşüme dahil olacağını düşünen birçok kişi, evine çivi bile çakmaz hale geldi. Hal böyle olunca da son aylarda inşaat yapı malzemelerinin satışında önemli daralma yaşanmaya başladı. Daralmadan etkilenen malzemelerin başında ise üretiminin önemli bir bölümü Ege’de yapılan seramik geliyor. Sektörünün önemli markalarından biri olan ve Akhisar Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim yapan Graniser Seramik’in Genel Müdür Yardımcısı Kenan Çebi ile yaşanan gelişmeleri konuştuk.
İç piyasadaki gelişmeleri değerlendiren Cebi, kentsel dönüşüm nedeniyle yenileme pazarındaki daralmaya dikkat çekti, şöyle konuştu: “Geçmiş yıllarda seramikte yenileme pazarı çok dinamikti. Bizim üretimin önemli bir kısmı bu pazar düşünülerek yapılıyor. Ancak kentsel dönüşümün açıklanmasının ardından insanlar, evlerinde tadilat yapmaz oldu. Yarın evinin kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacağını düşünerek böyle bir reaksiyon gösteriyor. Kentsel dönüşüm birçok yapı malzemesinde olduğu gibi bizi de etkiledi. Tekstil gibi bu işin de modası var. Beş yılda bir değiştirmek mümkün. Ekonomik bir ürün ancak kentsel dönüşüm nedeniyle insanlar evlerine çivi bile çakmaz olunca yenileme pazarı durma noktasına geldi.”
Seramikçiler emlakçı oldu
İnşaatta son dönemde yaşanan hareketliliğin seramik sektörüne yansımadığını anlatan Cebi, bunun temelinde ‘barter’ sisteminin yattığını ifade etti. Projelerin çoğunun ekonomik nedenlerle bartere yöneldiğini vurgulayan Kenan Cebi, “Proje sahibi, ‘Senden seramik alacağım ama karşılığında şu kadar konut vereceğim’ diyor. Bu daha çok sosyal konut ve bir üst seğmende görülüyor. Böyle olunca da piyasayı rahatlatacak fiyatlar oluşmuyor. Pazarı daraltıyor. Seramikçiler emlakçı gibi oluyor. Sırf barterle iş yapan firmalar var. Şirket olarak bundan kaçınıyoruz ama zamanında biz de yapmak zorunda kaldık” dedi.
Dünya ikincisi olabiliriz
Türkiye’nin seramik üretiminde Çin, İtalya ve İspanya’nın ardından dünyada dördüncü sırada yer aldığını ifade eden Cebi, Avrupalı rakiplerin sıkıntılı günler yaşadığına dikkat çekti. Kenan Cebi, “Şu anda İspanya’da kapanan çok firma var. Önümüzdeki dönemde benzer sıkıntıların İtalya’da yaşanması gündemde. Bu noktada Türkiye’nin önemli bir avantajı ortaya çıkıyor. Bizim, İspanya’nın yerini almamız mümkün. Hatta Çin’den sonra dünya ikincisi bile olabiliriz. Güçlü olacağımız bir atmosferde, yanlış politikalar nedeniyle şu anda bu gücümüzün farkında değiliz. 2012’de yaklaşık 140 milyon metrekarelik bir iç piyasa, 90 milyon metrekarelik ise ihracat pazarı oldu. Ancak arz talebin üzerinde. Rakiplerimizin sıkıntı yaşadığı bir ortamda bu atıl kapasiteyi ihracat pazarlarında değerlendirmek gerekiyor. Bunun için devlet destek verirse farklı noktalara gelebiliriz. Şu anda dünyada bu konuşuluyor” bilgisini verdi.
MERMERCİYİ TEDİRGİN EDEN GELİŞME
SON yıllarda İzmir’de önemli projelerin mimarı olarak dikkat çeken Metin Kozlu, 20 yıllık mesleki birikimini Narlıdere’deki Serinpark projesinde ortaya koydu. MK Mimarlık ve Sevye İnşaat işbirliğinde gerçekleştirilen proje, farklı tasarımıyla ön plana çıkıyor. Bu yılın sonunda tamamlanması beklenen Serinpark’ta toplam 40 daire yer alıyor.
Sektörde 20 yılını doldurduğunu ifade eden MK Mimarlık’ın kurucu ortaklarından Kozlu, son senelerde projelerde isminin duyulmasına rağmen inşaat sektöründe yıllardır baba mesleğini sürdürdüğünü belirterek, “Son 5 senedir projeci olarak anılsam da firma olarak birçok konut üretimi gerçekleştirdim. Son olarak, 20 yıllık süreçte edindiğim tecrübe ve birikimi Serinpark’a aktardım. MK Mimarlık ve Sevye İnşaat olarak bu yapıda farklı bir yapı ortaya koymak adına da güçlerimizi birleştirdik” dedi.
Lükse sınır geldi
Metin Kozlu, son dönemde Narlıdere’de 1 milyon lira değerinde dairelerin yükselmeye başladığına dikkat çekerek, “Biz de Serinpark’ı bu yapılara farklı alternatif olsun diye yaptık. Narlıdere’ye gelen herkes bu fiyatları vermek zorunda değil. Rakamları aşağı çektik. Bunu yaparken kalitemizden ödün vermedik. Dairelerin metrekarelerini yeniden belirledik. 35 metrekare salon, 16 metrekare mutfak yaptık. Gereksiz metrekareleri ortadan kaldırdık. Lükse sınır getirdik” diye konuştu.
Fonksiyonel mimari
GEÇTİĞİMİZ yılın son aylarında ardı ardına temelleri atılan projelerle gayrimenkul şirketlerinin odak noktasında yer alan İzmir, 2013’te de adından söz ettirecek birçok projeye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Konut, rezidans, AVM, iş merkezi ve otel yatırımlarına odaklı devam eden projelere ek olarak 2013’te özellikle ‘Yeni Kent Merkezi’nde hayata geçmesi beklenen çalışmaların İzmir’in son dönemdeki hareketliliğine canlılık katacağa benziyor.
Folkart, İş GYO, Kavuklar, Megapol, Emlak Konut GYO güvencesindeki Türkerler, Durmaz ve İzka, İdea Yapı, Soyak, Gözde Grubu, yatırımcılığının ESBAŞ’ın üstlendiği Yüksek Vadi Evleri, Akşan Yapı ve Mistral Yapı gibi projelerine devam eden firmalara ek olarak, özellikle yatırımlarını İstanbul’la sınırlı tutan gayrimenkul şirketlerinin rotasında bu yıl İzmir yer alıyor.
Brookings Enstitüsü’nce ‘Dünyanın En Hızlı Büyüyen 4’üncü Metropolü” seçilen İzmir, kentsel dönüşüm, mütekabiliyet yasası, 2B ve Türkiye’nin kredi notunun yükseltilmesi konuları, bu yıl ülke genelinde olduğu gibi İzmir inşaat dünyasının da elini güçlendiren argümanlar olarak öne çıkıyor. Maketten satış ve KDV oranlarına ilişkin düzenlemeler ise sektörün önünde duran olumsuz etkiler olarak dikkat çekiyor.
Yerli partner arıyorlar
Yeni Kent Merkezi olarak nitelendirilen bölgede, Rönesans’ın Doğan Holding’le Turan’da, Tekfen’le de Bayraklı’da projeleri bulunuyor. Vakıfbank, İş Bankası, Doğuş, Arkas, Torunlar ve Sur Yapı’nın arsaları yer alıyor. Bölgede ayrıca İzmirli büyük grupların da projeleri hayata geçmeye başladı. Bunun devam etmesi bekleniyor. Kuveyt ve Katarlı fonlarının yanı sıra Amerika ve Avrupa’dan bazı gayrimenkul firmalarının İzmir’de yatırım için yerli partner arayışı içinde olduğu tahmin ediliyor. Konut ağırlıklı yatırımlarda ise 2013’te Özellikle Bornova-Bayraklı, Çiğli-Karşıyaka ve Balçova-Narlıdere aksında önemli bir hareketliliğin yaşanacağı tahmin ediliyor.
Modern mimarinin çizgilerini taşıyor
İZMİR’de yaptığı prestijli projelerle adını duyuran Topuz Yapı, yeni projesi Ulupark Evleri’ni uygun ödeme koşullarıyla müşterinin beğenisine sundu. Çanakkale yolu üzerindeki Ulupark Evleri, 18 bin metrekare alanda toplam 164 daireden oluşuyor.
Topuz Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Birol Gündoğan, 13 blokta 3’er katlı yapılacak evlerin özellikle, kent merkezinin yoğunluğundan bunalan ve ferah bir site ortamında yaşamak isteyen aileler için büyük fırsat yaratacağını söyledi. Projenin 135 ile 160 metrekare arasındaki farklı büyüklüklerde 3 + 1 dairelerden oluştuğunu aktaran Gündoğan, “280 araçlık yeraltı otoparkı, her 3 parselde de yer alacak yüzme havuzu, çocuk oyun ve geniş yeşil alanları, hem yazlık hem de kışlık olarak kullanılabilecek yapıda tasarlanıyor. Ulupark Evleri’nde ısı ve ses yalıtımına özel önem veriliyor. Projenin 3 katlı olması sayesinde depreme dayanımı daha da artırıldı. Her evde ebeveyn banyosu, soyunma odası, kiler, ankastre mutfak, doğalgaz uyumlu kalorifer sistemi yer alacak. Hiçbir ailenin otopark problemi olmayacak. Böylelikle hem site içinde görüntü kirliliği olmayacak, hem de toplam 3 bin 600 metrekare yeşil alan kullanıma sunulacak” bilgisini verdi.
2014’ün sonunda teslim edilmesi planlan projede anlaşmalı bankalarla çok uygun ödeme olanakları sağlayacaklarını ifade eden Gündoğan, örnek daireyi de bu ay sonunda ziyarete açacaklarını sözlerine ekledi.
Yüksek yapıdan bunalanlaraProjenin Karşıyaka, Çiğli, Çandarlı, Menemen ve Foça’ya yakınlığıyla yoğun talep görmesini beklediklerini anlatan Gündoğan, “Ulukent’te yeni bir yaşam fırsatı sunuyoruz. 3 ayrı parsel içinde kurulacak site içinde çocuk oyun alanları, geniş yeşil alan ve çevre düzenlemesi, çocuk ve yetişkin havuzu, toplantı odaları, 24 saat güvenlik ve kamera sistemi bulunacak. Gediz Üniversitesi, Gelişim ve Ekin Koleji ile diğer eğitim kurumlarına çok yakın konumda bulunan Ulupark Evleri, şehirdeki yüksek binalardan bunalan, doğayla iç içe huzurlu bir ortam arayan ailelerin tercihi olacak” dedi.
PRESTİJLİ PROJELER
Kavuklar Grubu, Ege Bornova'nın ardından, 2013'te birçok ilke imza atmaya hazırlanıyor.Şirket, Türkiye'nin üzeri açılır kapanır sisteme sahip AVM'sini İzmir'de yapacak.İZMİR’e son yıllarda simge yapılar kazandıran Kavuklar Grubu, 2013’e hızlı giriş yapmaya hazırlanıyor. Firma, geçen ay satışa çıkardığı ve 60 konuttan 22’sinin satışını gerçekleştirdiği Ege Bornova’nın ardından, önümüzdeki yıl iki büyük projeyle adından söz ettireceğe benziyor. Yılbaşında başlayacak 300 bin metrekare inşaat alanına sahip ilk proje, İzmir’de alışveriş merkezi ve konutların bir arada olacağı en büyük karma proje olma özelliğini taşıyor. Üç kuleden oluşan, bin 100 konutun yer aldığı ve Eylül 2013’te satışa çıkması beklenen ikinci proje ise İzmir’de özel sektör tarafından tek seferde yapılan en büyük konut projesi olma unvanına talip. Birçok ilke imza atılacak her iki proje için 500 milyon doların üzerinde yatırım planlanıyor. Şirketin gündeminde ayrıca, uluslararası alanda önemli projelere imza atan firmalarla birlikte İzmir’de yatırım yapmak da yer alıyor. Kavuklar Gayrimenkul Geliştirme Grubu Başkanı Metehan Kavuk, şirketin devam eden ve yapılması planlanan projelerin anlattı, konut almayı planlayanlara önemli tavsiye ve uyarılarda bulundu.
Yatırımcılara kapalı
Yatırımcıyla sosyal donatıları kullanmayanlara kapalı olan Ege Bornova hakkında bilgi veren Kavuk, “Bu projeye satış kaygısı olmadan başladık. Biz komşularımızı arıyoruz. Dolayısıyla yatırım gözüyle bakan ya da sosyal alanlardan faydalanmayı düşünmeyenlere projemizin kapısını kapattık. Ciddi talep var. Ama seçici davranıyoruz. 60 rezidanstan şu ana kadar 22’sini sattık. Yılbaşına kadar projenin yarısını satmayı planlıyoruz. 2013’ün üçüncü çeyreğinde ise tamamını bitirmek istiyoruz.”
Olmayanları getirecek
Bitme aşamasında olan Bayraklı Tower için bu ay oturma ruhsatına başvuracaklarını ve Mart 2013’te projede yaşamın başlayacağını dile getiren Metehan Kavuk, projenin yüzde 93’ünün satıldığını, son şanslıları beklediklerini ifade etti. Kavuk, “Büyük bir hipermarket zinciri geliyor, slow food’un yine önemli bir temsilcisi Bayraklı’da yerini almaya hazırlanıyor. Bunun dışında birçok önemli marka burada olacak. Butik konseptte bir alan oluşturduk. İzmir’de olmayan markaları getirmek için çalışıyoruz” dedi.
Türkiye’de ilk olacak