×
1989’da ise ikinci kuşaktan Ahmet ve Ömer Gözlüklü kardeşler, Türkiye’de ilk kontinü sistem zeytinyağı tesisini imal eder. 2006’da işe dahil olan, çocukluğu sanayide geçen üçüncü kuşağın en büyüğü makine mühendisi Hakkı Gözlüklü de ürün çeşidini artırır. Hem ikinci kuşağın desteği hem de üçüncü kuşağın gücüyle, Hakkı Usta olarak yola çıkan şirketi bugün HAUS ismiyle dünyanın bir numarası yapmak için çalışıyor.
ASLINDA her şey kuşakların başarıya birer tuğla koymasıyla başlıyor. Ve her kuşak koyduğu o tuğlaya bir farkındalık, yenilik ve ilk eklemesi şirketi bugün global bir oyuncu yapmış. HAUS’u bugün yaş ortalaması 30 olan üçüncü kuşak geleceğe taşıyor. Üçüncü kuşak temsilcisi HAUS’un Genel Müdürü Hakkı Gözlüklü, Aydın merkezli şirketin kuruluş sürecini ve gelecek planlarını anlattı.
SERMAYESİ ANNESİNİ BİLEZİĞİ
Liste çok uzun... Gıda sektöründe 46 yıllık tecrübesi olan Mehmet Akbalık, 2015’te de daha önce adını dahi hiç duymadığı waffle için fabrika kurdu. Mehmet Akbalık, kendisi gibi mücadele dolu bir yaşamdan gelen Yaşar Üre ile ortak Akhisar’da Belçika usulü waffle üretiyor. Bu yıl ürün çeşidini artırarak zincir marketlerde yerini almayı hedefleyen iki ortağın gündeminde ihracat ile farklı ürün planları da var.
MEHMET Akbalık, imkanların kısıtlı olmasına, sıkıntılara, umutsuzluklara rağmen yılmayanlardan. Birçok iş yapan, tesisler kuran, üreten Mehmet Akbalık, emeklilik yerine bugün 5’inci fabrikasında farklı bir işe soyundu. Yanına da onu gibi müteşebbis ruha sahip Yaşar Üre’yi alan TBG Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akbalık ile ilginç ve macera dolu girişimcilik öyküsünü konuştuk.
Sermayeyi kediler yedi
Talebin canlı ve yüksek olduğu bölgede ardı ardına yeni projeler yükseliyor. Hal böyle olunca da farklı sektörlerden gayrimenkule yönelen yatırımcı sayısı arttı. Mevcut yatırımlarının yanına bu dönem reytingi yüksek inşaatı da ekler oldular. Bu anlamda hamle yapanlardan biri de restoran zinciri Kırçiçeği... Bir yandan gıda alanında büyüyen marka portföyüne inşaatı da ekledi.
KDV YÜKÜ İÇİN
Markanın genel müdürü Meryem Dilşad İpbaş, “Bizim bir KDV yükümüz var. Bunu eritmek adına inşaata girdik. Çeşme’de 8 villadan oluşan bir projeyle ilk adımı attık. Bunun devamı gelecek. Çalışmalarımız sürüyor” dedi. Konfor Mobilya da inşaata yönelenlerden. Marka, ‘Konfor Evleri’ ismini verdiği projesine İzmir’in gelişen ve büyüyen lokasyonu olarak adlandırılan Ulukent’te başladı. Proje, 6’şar katlı 4 blok şeklinde toplam 96 daireden oluşuyor. Firmanın bu alandaki yatırımlarına devam etmesi gündemde.
Organik atıkların geri dönüşümünü sağlayan sistem üzerine çalışan Levent Çalışkan ve Dr. Mevlüt Aldırmaz, bir enzim kokteyli geliştirir. Enzimin uygulanacağı makineyi ürettirmek için kapısını çaldıkları Aydınlı HAUS’tan ortaklık teklifi gelir. Bu teklifle ortay çıkan BİOHAUS’la şimdi Türkiye’yi geçin, dünyada 1.5 rakiplerinin olduğu hızlı fermantasyon sistemlerinde çığır açmaya hazırlanıyorlar.
LEVENT Çalışkan ve Dr. Mevlüt Aldırmaz girişimcilikte farkındalık yaratanlardan... Farmakoloji uzmanı doktor Mevlüt Aldırmaz ile ziraat mühendisi olan Levent Çalışkan, Ege’nin pek alışık olmadığı ortaklık kültürüyle başarıya koşuyor. Biomiyl’in kurucuları ve BİOHAUS’un ortakları Dr. Aldırmaz ile Çalışkan’ın hem girişimcilik öykülerini hem de yeni çalışmalarını konuştuk. Bir dönem Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde farmakoloji alanında çalışan Aldırmaz, şirketleşme sürecini şöyle aktardı:
Akademik kariyer yerine girişimcilik
“Doktorluk, akademik kariyer farklı bir durum. Ama ben nedense o alanda değil de girişimcilikte bir takım farkındalıklar yapmak istedim. Bunun değişik bir hazzı var. Organik atıkların geri dönüşümü üzerine çalışmalarım vardı. Bunu üniversite yıllarından tanıdığım ziraat mühendisi Levent Çalışkan ile paylaştım. O da bu fikre olumlu yaklaştı ve biz 2012’de güçlerimizi birleştirdik. Biomiyl’i kurduk. Ve organik atıkların geri dönüşümünü sağlayan sistem üzerinde çalışmalara hız verdik. Bu kapsamda da bir enzim kokteyli ortaya çıktı. Bu benim ikinci patentli ürünüm oldu.”
EGE Serbest Bölgesi’ni dünyada önemli bir üs haline getiren Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş.’nin (ESBAŞ) kurucusu merhum Kaya Tuncer’in inşaat alanındaki şirketi MOPSAN da 10 yılda bin konut üretip satmayı başardı. İzmir’in önemli inşaat firmaları arasında yerini alan MOPSAN, önümüzdeki 10 yıl ise 2 bin 500’ün üzerinde konut hedefliyor. MOPSAN A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve CEO’su Faruk Güler, hem mevcut yatırımları, hem de gelecekle ilgili beklentilerini aktardı.
KASIMDA TESLIMAT
‘Yüksek Vadi Evleri’ markasıyla 2005’te Karşıyaka’da konut üretmeye başladıklarını hatırlatan Güler, “10 yılda inşaat sektöründe İzmir’in en büyükleri arasında yerimizi aldık. Bin konut ürettik ve sattık. Şu an ‘Yüksek Vadi’ markasıyla diğer etaplardan farklı bir projeyle yolumuza devam ediyoruz: ‘360 Karşıyaka’... 174 konut var. Yüzde 30’unu sattık. Kasım 2016’da da sahiplerine teslim edeceğiz. Bilimsel olarak İzmir’in depreme dayanıklı en iyi yerindeyiz. Manzaramız müthiş. Otoyolla bağlantımız var. Projenin yüzde 72’si yeşil alan. Diğer etaplarda olduğu gibi alıcısına kazandıran bir proje” bilgisini paylaştı.
HER YIL EN AZ 250 KONUT
Üniversite yıllarından itibaren aile şirketinde iş hayatına adım atar. Anne olunca iş temposunu biraz düşürmek adına yeni arayışlara girer. Kendi adını taşıyan sabun ve havlularla ev tekstili sektörüne adım atar. Gül Güler, bugün kendi atölyesinde ürettiği ürünlerini mağazalarında tüketiciyle buluşturuyor. Gül Güler markası ile 4 mağaza, 14 cornerla yoluna devam eden Gül Güler’in gündeminde hem ihracatı artırmak hem de yurtdışında kendi markasıyla mağaza açmak var... GÜL Güler, aslında birçok kadına rol model olacak cesur bir girişimci. ‘Çocuk da yaparım kariyer de’ sözünü fazlasıyla uygulayanlardan... Kendi adını taşıyan markasıyla hem Türkiye’de hem de yurtdışında önemli başarılara imza atan GoncaGül Ev Tekstil’in kurucusu Gül Güler, hem girişimcilik serüvenini hem de yarınlara ilişkin beklentilerini paylaştı. Girişimci ruh aileden gelse de Gül Güler, İzmir Amerikan Lisesi’nin de bu süreçte önemli payı olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
Babasının izinden gitti
“Lisemizin girişimciliği sürekli destekleyen bir yapısı vardı. Lisenin ardından da Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü kazandım. Üniversiteyle birlikte de aile şirketimiz olan Bilginoğlu’nda yarı zamanlı çalışmaya başladım. Mezun olduktan sonra da profesyonel iş hayatına Bilginoğlu’nun ihracat departmanında adım attım. Hem üretimi hem de ihracatı öğrendim. 5 yıl babam ve ağabeyimle yoğun tempoda çalıştım. Daha sonra çocuklarımın olması nedeniyle rahat çalışacağım ve merak duyduğum bir alanda kariyerime yön vermek istedim. Ve o dönem ev tekstili sektöründe ciddi bir boşluk gördüm. 90’lı yıllarda her şey siparişle yapılıyordu. Hazır ev tekstili ürünü bulmak çok zordu. Benimde ev dekorasyonuna, bu tarz ürünlere ilgim vardı. Ve 1994’te kızımın adını taşıyan GoncaGül Ev Tekstil’i kurdum.”
Firma durdu o üretti
Tabii uzmanlığı bununla da sınırlı değil. 2010’da iki F-16 savaş uçağını yarı gövdesine kadar kaplayan Hakan Saygıner, geçtiğimiz yıl dünyada bir ilke imza attı. F-16’nın tamamını sticker yöntemiyle kapladı. Hakan Saygıner’in gönlünde yatan ise bir uzay mekiğini kaplamak...
HAKAN Saygıner, hayallerin bir gün gerçekleşeceğine inanan ve bunu da başaranlardan... Araç kaplama işine başladığı dönemde çevresindekilerin alaycı sözlerine aldırış etmeyen Saygıner, ‘Bir gün göreceksiniz savaş uçağı da kaplayacağım’ diyerek kariyerine yön verir. Saygıner Reklam’ın kurucusu Hakan Saygıner ile İzmir 2. Sanayi Sitesi’ndeki 200 metrekarelik dükkanında girişimcilik serüveniyle gelecek plan ve hayallerini konuştuk. ‘Ben doğuştan otomotivciyim’ diyen Hakan Saygıner’e bu gen Bornova-Konak hattında yıllarca dolmuşçuluk yapan babasından geliyor. İlkokul döneminde su, simit gibi küçük girişimcilik hamlelerinin olduğunu paylaşan Hakan Saygıner, şöyle devam etti:
Çırak olarak başladı
“Orta 2’de babam beni okuldan aldı. O dönem yaşanan terör olayları nedeniyle böyle bir karar aldı ve beni 11 yaşımda bir oto tamircisinin yanına verdi. Çırak olarak iş hayatım başlamış oldu. Tabii zamanla sanayide, oto tamirciliğinin ardında mekanik oto yedek parça, elektrik yedek parça, oto aksesuarı gibi iş deneyimlerim oldu. 1993’te ise kendi yerimi açmaya karar verdim. Yedek parça, aksesuvar üzerine bir dükkan açtım.”
Türkiye büyümesinin 1 puan üzerinde olduğu Ege’de toplam 199 bin 583 konut satışı gerçekleşti. Bu, ülke genelinde ise 1 milyon 289 bin oldu. Yani satışların yüzde 15’i Ege’den... İzmir 77 bin 796 konut satışıyla Ege’nin yine birincisi konumunda. İzmir yüzde 6’lık payla da Türkiye üçüncülüğünü korumayı başardı. İzmir’i 28 bin 722 ile Aydın, 26 bin 292 ile de Balıkesir izledi. En az satış ise 4 bin 241’le Uşak’ta oldu.
Uşak yine birinci
Öte yandan Uşak, 2014’e oranla satışını yüzde 26 artırarak Ege’nin bu alanda birincilik kürsüsüne oturdu. Uşak’ı yüzde 21’lik artışla Manisa, yüzde 16’yla da Çanakkale izledi. Ege genelinde satılan konutların 68 bin 93’ü ipotekli, 131 bin 490’ı ise diğer satış türünde gerçekleşti. Bir önceki yıla oranla ipotekli konut satışlarının yüzde 12 artığı Ege’nin 8 kentinde satılan konutların yüzde 34’ü de krediyle alındı. Ege genelinde ilk defa satılan konut sayısı da 2014’e kıyasla yüzde 9 artarak 83 bin 449 olarak gerçekleşti. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı da yüzde 42 oldu.
YABANCILAR UĞRAMAZ OLDU
Yabancılara yapılan konut satışlarında ise tablo iyi değil. Daha önceki yıllarda ilk 5’in değişmez ismi olan Aydın ile Muğla’da ciddi düşüşler dikkat çekti. Hatta Muğla, 2015 sıralamasında ilk 10’da bile yer almadı. Aydın ise sondan 2’nci, yani 9’uncu durumda. Aydın 22 bin konutun yabancılar tarafından satın alındığı 2015’i bin 107 ile kapattı. Bir önceki yıla kıyasla yüzde 7’lik düşüş oldu.