Ortaklı bir yapıyla kurduğu Kumko Yapı ile baba mesleğini devralan Kumova, “Babam Azmi Kumova gayrimenkul piyasasının hem mekteplisi, hem de alaylısı. İzmir’de binden fazla konut üretti. Benim çocukluğum inşaatlarda geçti. Finans okumama rağmen, ‘Sorumluluk verilmez alınır’ hesabıyla dümene geçtim. ‘40 yıldır inşaatçıyım’ lafı artık rafa kalkıyor. Çünkü İzmir gayrimenkulde parlayan yıldız. İstanbul’dan büyük yatırımcılar rotalarını buraya çevirmiş durumda. İşte tam da bu noktada İzmirli bir firma olarak ayakta kalmak için farklı şeyler yapmak gerekiyordu. Ben de 2012’de sermaye yapısını kuvvetlendirmek adına Kemal Kocaman’la ortak Kumko Yapı’yı kurdum” diyerek yeni oluşumun ortaya çıkış sürecini paylaştı.
Fiyatları katladık
Yeni oluşumun ilk farkındalığını Varyant Karşıyaka projesiyle ortaya koyduklarını anlatan Kumko Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Efe Kumova, “Yenilik yapmak, kentin siluetine sirayet edecek işler yapmak gerekiyordu. Bunu Varyant Karşıyaka ile hayata geçirdik. İçinde birçok ilki barındıran ve 132 dairenin yer aldığı projenin tamamını inşaat bitmeden sattık.
Konut fiyatlarının 200-250 bin lira olduğu bir yerde biz 3+1 daireleri 500 binden başlayan fiyatlarla sattık. 2 yılda burada fiyatlar 1 milyon liraya ulaştı. Bölgenin rayicini de yukarı çektik. Bu izlediğimiz stratejinin ve projenin ne kadar doğru olduğunun en güzel kanıtı oldu” diye konuştu.
Konya’da İnşaat Mühendisliği’nden mezun olur olmaz da profesyonel iş hayatına adım atar. Kanada’ya gitmeyi planlarken, motor rektifiye işi yapan kayınpederinden ortaklık teklifi gelir. Küçük bir atölyede piston üretimiyle inşaattan sanayiciliğe geçen Mustafa Günday, zamanla işleri büyütür. MOPİSAN ile dünyanın dört bir yanına ihracata başlayan Mustafa Günday’ın bu performansı global oyuncuların dikkatini çeker. 2008’de bir dünya deviyle ortaklık kuran Günday, 2011’de ise tüm hisselerini satarak sanayicilik serüvenini noktalar. Bugün yoluna 2003’te kurduğu ARYOM A.Ş. ile devam eden Günday, asıl uzmanlık alanı olan inşaatta büyümek istiyor. Tabii, sanayicilikle ilgili de hobi odaklı yatırımları gündemde.
MUSTAFA Günday... Liseden itibaren inşaat alanında uzmanlaşsa da otomotiv yan sanayiinde marka olmuş bir girişimci. Yokluk yıllarında başlayan ve binlerce kişinin çalıştığı bir yapının ortaya çıkmasında büyük payı olan ARYOM A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Günday, hem girişimcilik serüvenini hem de gelecek planlarını anlattı. 1956 Aydın Karacasu doğumlu olan Mustafa Günday, esnaf bir babanın oğlu olarak büyüdüğünü belirterek, hikayenin devamını şöyle anlattı:
KANADA’YA GİTMEYİ PLANLIYORDU
Bu İzmir’de de, Ege’nin diğer kentlerinde de böyle. Kentsel dönüşümün bina bazlı yapıldığı bir ortamda da müteahhitler buldukları arsayı en iyi şekilde değerlendirmek için kıyasıya mücadele veriyor. Narlıdere’de 2006’da başlattığı kentsel yenilemede arsa sahiplerini mağdur etmemek için çaba sarf eden ve 0.17 metrekare arsası olana bile bir daire parası kazandıran İbrahim Aksoy bunun en somut örneği. Uygun arsa bulamadığı için bir süredir proje üretemeyen İZDEA Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Aksoy, yeni projesi ‘Smyrna Hills’ ile sektöre iddialı dönüş yaptı.
Ara sona erdi
Yıllarca Türkiye’nin en büyük inşaat şirketlerinde yöneticilik yapan, büyük projelere imza atan ve en son İdea Yapı ortaklığıyla Narlıdere’de ‘Palma Rezidans’ ve ‘Smyrna Park’la adından söz ettiren İbrahim Aksoy’la hem yeni projesini, hem de gelecek planlarını konuştuk. Smyrna Park’ı 2012’de tamamladıklarını hatırlatan Aksoy, “Bu projelerde İdea Yapı olarak Ankaralı bir yatırımcı grupla birlikte hareket ettik. Ama yeni arsa bulamadığımız için proje üretemedik. İzmir’in farklı lokasyonlarında bulduğumuz arsalar standartımıza uymadı. Sonuçta yapmak için yapmıyoruz. Ara vermek zorunda kaldık. Daha sonra ben İZDEA’yı kurdum ve yine Narlıdere’de Smyrna Hills’e start verdik” diye konuştuk.
KALİTE OLMAZSA OLMAZIMIZ
Çırak olarak adım attığı unlu mamuller sektöründe kendi işini kurar. Alsancak Dostlar Fırını’yla boyoz üretmeye başlar. Önemli bir durak yaratır. 2009’da vefatıyla da dümene oğulları geçer. Ancak Mayıs 2014’te Alsancak Dostlar Fırını kepenk indirir. Bu karar, kariyerine otelcilik sektöründe devam eden Mustafa Akar’ın kızı Berrin Akar Rasuli’yi derinden etkiler. Ve Berrin Hanım, radikal bir kararla baba mirasına sahip çıkmak için işini bırakıp İstanbul’dan İzmir’e döner. 45 günlük tadilatın ardından da 13 Temmuz 2014’te Alsancak Dostlar Fırını’na yeniden hayat verir. Baba mirasını 2 yılda ayağa kaldıran Rasuli, bir yandan boyozu tanıtıyor, bir yandan da yeni şubeler açmak için çalışıyor.
BERRİN Akar Rasuli... Düne kadar otelcilik sektöründe önemli işlere imza atan bir profesyoneldi. Şimdi ise hem baba mirasını hem de İzmir’in bir değeri olan boyozu yaşatmak adına gece gündüz çalışan genç bir girişimci... Alsancak Dostlar Fırını’nı yeniden ayağa kaldıran Berrin Akar Rasuli, hem markanın kuruluş öyküsünü hem kendi girişimcilik serüvenini hem de gelecek planlarını anlattı. Baba Mustafa Akar’ın 13’ünde Bulgaristan’dan İzmir’e geldiğini anlatan Berrin Akar Rasuli, hikayenin devamını şöyle anlattı:
Üniversiteyi kazanamayınca önce tezgahtarlık, daha sonra mobilya çıraklığıyla profesyonel iş hayatına adım atar. İşi öğrenen Mustafa Kepi, 23’ünde 60 metrekarelik bir alanda kendi atölyesini kurar. İlk başta sıkıntı çekse de zamanla mobilya iskeletinde aranan bir isim olur. İskeletin yanına döşemeyi ekler. Yarattığı ‘By Kepi’ markasıyla 2007’de perakendeye ağırlık veren Mustafa Kepi, bugün Türkiye’nin çeşitli kentlerinde bulunan 7 mağazasıyla sektörün önemli bir aktörü. 13 ülkeye ihracat yapan Mustafa Kepi, şimdi de yurt dışında mağazalaşmaya hazırlanıyor. İlk durak ise çok yakında Bakü...
MUSTAFA Kepi... Baba ve dayının kritik noktalardaki dokunuşlarını, mücadeleci-yenilikçi hamleleriyle harmanlayarak başarıyı yakalayan bir girişimci... İş hayatına erken adım atan ve tüm zorlukların üstesinden gelen By Kepi’nin kurucusu Mustafa Kepi, hem girişimcilik serüvenini hem yeni yatırımlarını hem de gelecek planlarını anlattı. “Kendimi bildim bileli çalışıyorum” diyen Mustafa Kepi, 1971 İzmir doğumlu. Babasının cami imamı olduğunu söyleyen Mustafa Kepi, hikayenin devamını şöyle anlattı:
Üniversite olmayınca hemen işe
“Babamın mesleği doğrultusunda Ramazan pidesi, yıl başlarında Diyanet takvimi sattım. İlkokul 5’e geldiğimde de hayatımda önemli bir yeri olan dayımın, ‘bu çocuk artık evde oturmasın’ sözüyle hafta sonu onun iş yerinde çalışmaya başladım. Bu uzun bir süre devam etti. Buca Endüstri Meslek Lisesi Ağaç İşleme Bölümü’nde okudum. Çok çalışkan bir öğrenci değildim. Üniversiteyi de kazanamadım. Bizim aile tembel kişiyi sevmez. Babam bir hafta içinde iş bulmam için bana süre verdi. Ben de o dönem Çarık Kundura’da işe girdim. İşi hızlı öğrenince patronum beni 18’imde Altınyunus mağazasının müdürü yaptı. Başarılı işler yaptım. Ama bir süre sonra arkadaş etkisiyle işi asmaya başladım. 6 aylık deneyimin ardından da buradan ayrıldım. Farklı yerlerde tezgahtarlık yaptım. Bir süre sonra da baba, ağaç işleme mezunu olduğum için mobilya alanında çalışmam için baskı yapmaya başladı. En sonunda babamın baskılarına dayanamadım ve bir mobilya iskelet atölyesinde çırak olarak çalışmaya başladım.”
Kapanan kapıları bir bir açtı
Son sözü her zaman onlar söylüyor. Birçok alanda olduğu gibi gayrimenkul alımında da bu tablo böyle. Ulaşım imkanı, komşuların sosyo-kültürel yapısı, apartman girişinin şıklığı ve temizliği, mutfağın büyüklüğü ve yaşamı kolaylaştırıcı bir şekilde tasarlanıp tasarlanmadığı, odaların ferahlığı, evin cephesi gibi onlarca detaya dikkatli bir gözle bakan kadınlar, geniş bir analiz sonrasında da kararını veriyor. İşte hemcinslerinin bu tutumunun farkında olan Fe Metal A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Figen Erbaş da kadınların tüm hassasiyet ve beklentilerini dikkate alarak hayata geçirdiği projelerde başarıyı yakalamış.
Sermayesi demirden
Erkek egemen demir ticareti sektöründe 35 yılı aşkın süredir önemli işlere imza atan Erbaş’la inşaat alanında hayata geçirdiği projeleri ve gelecek planlarını konuştuk. Yıllardır inşaat demiri, çimento ve diğer malzemelerin satışını yapan Figen Erbaş, bu alandan kazandığıyla arsa yatırımı yaptığını söyleyerek, şöyle devam etti: “Demir ve çimento ticareti yapıyorsam, arsam varsa, tabii ki inşaata da girerim. 2000’de inşaat işine girdim. İzmir’in çeşitli noktalarında projeler ürettim. Bir süre sonra da turizm sektörüne de adım attım. Şu an Alaçatı’da ‘Viento’ isimli butik otelimizle hizmet veriyoruz.”
Dört konak satıldı
Otel yatırımıyla birlikte özellikle İstanbul’dan gelen konuklarının Ege’ye, Çeşme’ye yerleşme gibi hayallerinin olduğuna tanıklık ettiğini belirten Erbaş, “İnşaat yanımızı bildikleri için ‘Satılık ev var mı?’ diye soran çok vardı. Bu soruların çoğu kadınlardan geldiği için beklentilerini analiz ettim. Çeşme’nin son gözdesi Ovacık’ta bulunan arazimize kadın hassasiyetini ortaya koyan, onların istek ve beklentilerinin dikkate alındığı Toskana Konakları’na 2015 Kasım’da başladık. 15 Haziran 2016’da da tamamladık. Ev alımında son sözü kadınların söylediğini bildiğim için her şeyi ona göre yaptık. Ayrıca ‘Ben olsam ne isterim?’den yola çıktık. 11 konaktan 4’ünü sattık” dedi.
Gurbet ellerde önce meslek lisesi, ardından da makine teknikerliği okur. Almanya’da profesyonel olarak iş hayatına adım atan Özer Küçükgöl, iş gezilerinde hep İzmir’de bulunan firmalara odaklanır. Ve Özer Küçükgöl, ağabeyi Özcan ile birlikte 1992’de Stellram’ı 1996’da da HPT Hartner’i İzmir’de yatırıma ikna eder. Her iki kurumu da büyüten Küçükgöl, Alman şirket ortaklarının emekli olmasının ardından da stajyer olarak adım attığı HPT Hartner’i satın alır. Alman otomotiv ana sanayiine motor parçaları üreten önemli bir aktör olan Özer Küçükgöl’ün gündeminde ise yeni projeler var.
ÖZER Küçükgöl... İlk parasını 12’sinde Almanya’da amcasının kot üretim işletmesinde ütü yaparak kazanan ve o günden bu yana da durmaksızın çalışarak başarıyı yakalamış bir isim... Bugün Avrupa’nın önde gelen otomotiv üreticileri için yağ pompası mili üretimi gerçekleştiren HPT Hartner’in kurucularından Özer Küçükgöl’den hem girişimcilik öyküsünü hem de gelecek planlarını dinledik. 70’te Kütahya Gediz’de meydana gelen depremle anne ve babasının işçi olarak Almanya’nın yolunu tuttuğunu anlatarak söze başlayan Küçükgöl, hikayenin devamını şöyle aktardı:
HAYATINA O FUAR YÖN VERDİ
Bir yandan okur, diğer taraftan da burada çalışır. Babasının, ‘mühendisliği kazanamadın ama dükkanı kazandın’ sözü hayatında yeni bir sayfa açar. Doğduğu evin alt katında 1985’te borçla, 2 işçi ve 1 makineyle kendi firmasını kurar. Küçük bir odada başlayan üretim sürecini bugün 3 bin 500 metrekarelik kapalı alanı olan bir fabrikaya dönüştüren Deniz Gündüz, bugün hem Türkiye’de hem de yurtdışında birçok sanayi kuruluşu için transformatör üretiyor. Trafo üretiminin yanı sıra ortaklı bir yapıyla organik koku giderici işi yapan Deniz Gündüz, ayrıca turizm alanında da yeni bir yatırım için çalışma içerisinde.
DENİZ Gündüz... Her şeye sil baştan başlayan ve gece gündüz çalışarak bugünlere gelen başarılı bir isim... İzmir’in ilk bobinaj ustalarından olan babasının açtığı yolda ilerleyerek Gündüz Trafo’yu kuran Deniz Gündüz, hem girişimcilik öyküsünü hem de gelecekle ilgili planlarını anlattı. Esnaf bir babanın tek erkek çocuğu olarak 1962’de dünyaya gelen Deniz Gündüz, dedesinin yazları bağcılık, kışları ise fırıncılık yaptığını belirterek, babasının iş hayatına küçük yaşta İzmir’in tek bobinajcısının yanında çırak olarak başladığını söyleyerek, hikayenin devamını şu sözlerle anlattı:
O SÖZ YENİ BİR KULVAR AÇTI
“Baba çırak olarak adım attığı iş yerinde sanatı öğrenir. Hatta askerliği sırasında da kendi işini yapar. 1950’li yıllarda da ortaklı bir yapıyla İzmir Basmane’de küçük bir dükkan açar. Bobinajın yanı sıra oto elektrik işi de yapar. Daha sonra ise dükkan 1. Sanayi Sitesi’ne taşındı. Ben de ilkokul yıllarında bu dükkanda çalışmaya başladım. Tabii, patronun oğlu olmak bu alandaki geleneği değiştirmedi ve ben önce kapının önünü, ardından da dükkanın içini süpürerek işe başladım. Zamanla işi öğrendim. Babamın yönlendirmesiyle de Çınarlı Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümü’nü okudum. Daha sonra girdiğim üniversite sınavını kazanamadım. Elektrik mühendisliği okumak istiyordum. Babam o zaman, ‘üniversiteyi kazanamadın ama dükkanı kazandın. Üzülme, belki şimdi mühendis olamıyorsun ama çok çalışırsan ileride yanında mühendis çalıştırırsın’ sözüyle hayatıma yeni bir yön verdim.”