SGK tebligatsız ceza uyguluyor!

CEZA hukukunun temel ilkesi “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesidir. Bu ilke gereğince de ilgilisine suçun ve cezasının bildirilmesi/tebliğ edilmesi gerekir. İdari para cezası uygulamasında da bu ilkeye uygun hareket edilmelidir. SGK (eski SSK) tarafında sorun yok

Haberin Devamı

Eski adıyla SSK uygulamalarını yürüten kurum ve personel açısından bir sorun yok. İlgililere uygulanan idari para cezalarında yukarıdaki ilkeye büyük ölçüde uyulduğunu söyleyebiliriz. Hem eski 506 SSK Kanunu döneminde hem de şu anda yürürlükteki 5510 sayılı Kanun gereğince, ilgililere varsa idari para cezaları tebliğ edilmekte, itirazları alınıp değerlendirilmekte, bir kez daha değerlendirme sonucu ilgiliye tebliğ edilmektedir. İlgili de bunun üzerine ya ödemekte ya da idare mahkemesinde dava açmaktadır.
SGK (eski Bağ-Kur) tarafında sorun çok ve devam ediyor
Örneğin, İzmir SGK Yenigün Sosyal Güvenlik Merkezi’nde (eski Bağ-Kur) ilgilisine herhangi bir yazılı tebligat yapılmaksızın idari para cezaları tahsil edilmektedir.
Esasen bu şekilde uygulanan cezalar 1 Ekim 2008 öncesi döneme ilişkin bildirim yükümlülüklerini yerine getirmemiş Bağ-Kur sigortalılarına yöneliktir.
Buna göre, 1 Ekim 2008’den önce esnaf Bağ-Kur’una girecek mahiyette faaliyete başlayan Bağ-Kur sigortalıları, bildirimlerini üç ay içinde Bağ-Kur’a yamak zorundaydılar. Faaliyetleri sona erince de aynı sürede ayrılışlarını bildireceklerdi.
Eğer bunlar yapılmamışsa, kayıtlarını kontrol eden SGK bunlar için eski dönem cezası olan 55 TL ödemelerini istemektedir. Ancak, bunun ödenmesini isteme yolu ceza hukuku prensiplerine uygun değildir. Kişilere bir parça kağıt ve hesap numarası verilmekte ve 55 TL’yi bu hesaba yatırmaları istenmektedir.
Yapılan hukuka uygun bir işlem değildir.
Bunun için SGK’nın yapması gereken şey, ilgilisine 7201 sayılı Kanuna uygun yazılı bir tebliğ yapmak ve itiraz hakkını kullanmasına imkan sağlamaktır. Zira, bu durumda olanların sulh ceza mahkemesinde itiraz hakları bulunmaktadır.
Esasen SGK’nın bu konuda yayımlanmış bir genel yazısı da bulunmaktadır.  27.10.2008 tarih ve 898 sayılı Genel Yazıya uygun olarak tebligatlar yapılmalı ve kişilerin itiraz hakları onlara hatırlatılmalıdır.

Haberin Devamı

Part-time çalışanları bekleyen sürprizler

BUGÜN 4857 sayılı İş Kanununun 13. ve 14. maddeleri uyarınca kısmi süreli (part-time) ya da çağrı üzerine iş sözleşmesi ile çalışıyorsanız yakın zamanda bir sürprize de hazırlıklı olmalısınız.
Anlatalım.
Diyelim, özel bir eğitim kurumunda, bir süpermarkette, çağrı merkezlerinde, bir otelde vb. part-time çalışıyorsunuz. İşvereniniz sigorta günlerinizi, aylık çalışma saatinizi 7.5’a bölerek belirliyor ve sizi örneğin; ayda 15 gün sigorta gösteriyor/bildiriyor. Bu şekilde bir yılda 30 gününüz var ise, gittiğiniz herhangi bir sağlık tesisinde sağlık hizmeti de almanız mümkün. Alıyorsunuz ve sorunda çıkmıyor bugün için...
Ancak sorun tam da burada...
Aslında part-time çalışanlar eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerini her ay için 30 güne tamamlamak zorundalar. Bu zorunluluk 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi dördüncü fıkrası gereği... Kanun gereği uygulamanın da 1 Ekim 2008’de başlatılmış olması gerekli...
Ama şu anda SGK böyle bir uygulama başlatmış değil. Sanki 5510/88-4. madde diye bir kanun hükmü yok gibi...
Bu durumda olan birisi, bugün kalksa SGK’ya gitse ve dese ki, “ben part-time çalışıyorum. Eksik günlerimin GSS primlerini ödemek istiyorum...” SGK yetkilisinin söyleyeceği, “böyle bir uygulamamız yok” olacaktır. Ama kanun ortada, bakalım bu durumda olanlara SGK geriye doğru ve hem de gecikme zammı ile ne zaman getirin bakalım GSS primlerinizi diyecek...

Yazarın Tüm Yazıları