Hafıza testiTest: Çekmeceden almanız gereken 10 eşya sayın. Sonra, çekmeceye doğru gidin ve saydığınız 10 eşyayı alın.
Neden yapıyoruz: Normal bir insan kısa süreli bellekte, 5-9 birimlik sözcük kapasitesine sahiptir. Beynimizse ‘kullan ya da kaybet’ mantığıyla işler.
Zamanı yavaşlatın: Her gün, ağızdan veya dilaltı kapsül olarak 25 mikrogram B12 vitamini alabilirsiniz.
Denge testi
Test: Oturun ve bağdaş kurun. Oturduğunuz pozisyondan, ellerinizi kullanmadan kalkmaya çalışın.
Neden yapıyoruz: Alt vücut kuvvetiyle birlikte denge, düşme riskini azaltır. Unutmayın ki düşme, yaşlı insanlarda travmaya bağlı ölümlerin başlıca nedenidir.
Zamanı yavaşlatın: Dengenizi geliştirin. Tek bacak üzerinde 10 saniye boyunca ayakta durun. Alıştıkça, süreyi uzatın ve gözünüz kapalı yapmaya çalışın.
Kuvvet testi
Doğru tüketildiğinde, sağlıklı bir hayatın anahtarı. Yağ, süt, et, kuruyemiş yiyerek gayet zinde olabilirsiniz. Ama neyi, ne kadar yemelisiniz?
Onu sağlığınız için bir tehlike olarak biliyorsunuz. Ama yapılan yeni araştırmalar doymuş yağların sanıldığı gibi kalp hastalığına yol açmada büyük bir rol oynamadığını öne sürüyor. Hatta doymuş yağlardan kaçmaya çalışırken, yağ yerine işlenmiş şeker ve karbonhidrata maruz kalarak, damar sağlığımızı daha beter tehlikeye atıyoruz. Gerçek şu ki ölçülü tüketilen doymuş yağ aslında kanda HDL yani iyi kolesterol oluşturmaya yardım eder. Hangi doymuş yağları ne ölçüde tüketebileceğinizi öğrenmek için bu bilgilere bir göz atın.
Süt ürünleri: Peynir ve yoğurt
‘Yağsız’ etiketini taşıyan süt ürünlerini tüketmenin de bir bedeli var. Eksiltilen yağın yerini doldurmak üzere üreticiler lezzeti artırmak için işlenmiş şeker kullanabiliyor. Doktorunuzun önerisi: 2-3 porsiyon yarım yağlı süt ürünü kullanın.
Her gün bu kadar tüketin:
30 gram tam yağlı peynir
285 gram süzme yoğurt
Ama bu, uzun süren her evlilik eninde sonunda bitmek durumundadır anlamına gelmiyor. Beraberliğinizi sağlıklı tutmanın bir sürü yolu var. Ve unutmayın: Bu konu sizin sağlığınızla da doğrudan ilgili
İşe temelden başlayalım. Eğer ilişkiniz konusunda herhangi bir endişeniz varsa önce şu tek soruluk testi uygulayın:
Şu anki romantik ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
A - Muhteşem! Hayatımın aşkını buldum.
B - Güçlü ve istikrarlı ama biraz daha alevi olsa fena olmaz.
C - Çalkantılı ve sarsıntılı. Evde olacağıma işte olmayı tercih ederim.
Bazı kanser türleri vücutta yavaş ilerleyerek yakalamamız için bize zaman verir. Ancak bazıları hızla ilerleyerek vurgun yapar. Belirtileri fark etmeye başladığınızda artık çok geçtir. Bugün size bu ölümcül hastalıklara karşı taşıdığınız riskleri azaltmanın yollarından bahsedeceğim. Böylece çok geç olmadan bu hastalıklara karşı önlem alabileceksiniz...
BASİT BİR TESTLE ANLAYABİLİRSİNİZ CİLT KANSERİ
Melanom, en tehlikeli cilt kanseri türüdür. Bu ölümcül hastalıktan korunmak için erken teşhis çok ama çok önemli.
Ne kadar yakınımda?
-Saç ve gözleriniz açık renkliyse... Ne kadar açık tenliyseniz cildin zarar verici UV ışınlarına karşı koruma kalkanı o kadar zayıf olur.
Yüz: Cilt tipinize bağlı olarak güzellik ürününüze glikolik, laktik veya salisilik asit ekleyin. Güne SPF içerikli bir nemlendiriciyle başlayarak cildinizi zararlı UV ışınlarına karşı korumayı unutmayın.
Beyin: 20’li yaşların sonlarından itibaren beynimizin, hafıza ve anımsamadan sorumlu parçası ‘hipokamus’umuz her yıl ortalama yüzde 1 küçülmeye başlıyor ve hafıza hücreleri büzüşerek ölüyor. Ama bu büzüşme tersine de çevrilebilir. Bazı besinler beyne giden kan akışını hızlandırarak zihinsel performansı geliştiriyor: Çiğ kuruyemiş, çekirdekler ve kırmızı orman meyveleri...
Gözler: Gözleriniz yaşınızı ele verebilir. Gözaltı torbaları ve koyu halkalar demir eksikliğinin sonucu. Diyetinize ıspanak, Meksika fasulyesi ve bitter çikolata gibi demir zengini besinler dahil edin. Normal nemlendiricinizi kullanırken gece sürülen retinol kremlerinden de uygulamayı alışkanlık edinin. Böylece göz çevresi kırışıklıklarını önleyebilir ve iyileştirebilirsiniz.
Vücut: Düzenli olarak nemlendirici kullanmak genç ve suya doymuş bir cilt için en önemli unsurlardan. Mayo Klinik, eğer kuru bir cilde sahipseniz vazelin içeren yağ bazlı nemlendirici, eğer normal cildiniz varsa da hafif, yağsız su bazlı bir nemlendirici kullanmanızı öneriyor.
Kulaklar: İşitme kaybı çoğunlukla yüksek sese bağlı olan içkulağın hasar görmesiyle meydana geliyor. Kulaklarınızı korumak için yüksek sesli bir ortamdayken kulak tıkacı takmalı ve sonrasında kulaklarınızı 24 saat dinlendirmelisiniz. Ayrıca müzik dinlerken sesi biraz kısarak daha fazla hasarı önleyebilirsiniz.
Saç: Islak saça nazik davranılması gerektiğini duymuşsunuzdur. Beyaz/gri saç tellerini koparmak veya ıslak saçı taramak saç tellerine gereksiz hasar vererek saç köklerinin kalıcı olarak zayıflamasına neden oluyor. Yoğun nemlendirici özellikli saç kremi ve saç ürünleri kullanın. Saçlarınıza, şekillendirme aletlerini düşük ısıda tutarak şekil verin.
Boyun: Boynunuz üzerindeki deri yüz derinizden daha ince ve daha hassas. Elastikiyet kaybını ve kırışıklıkları önlemek için nemlendiricinizi uygularken biraz da boynunuza sürün. Yüzünüz için kullandığınız nemlendirici boynunuz için de efektif olabilir bu yüzden pahalı kremlere para harcamanıza gerek kalmaz.
Beyin, kalp ve kaslarınızı kısa sürede eski sağlığına kavuşturmak için şu süper besinleri tüketmeniz yeterli
Modern şehir insanının sıklıkla geçirdiği şikayetler bunlar: Beyniniz bulanmış gibi hissediyorsunuz. Kalbiniz düzensiz, kimi zaman hızlı atıyor. İnternette kısa bir gezintiden sonra kendi teşhisinizi kendiniz koydunuz. Yok yok, kesin ‘panik atak’ geçiriyorsunuz. Ama o da ne? Bir de üzerine kaslarınızda kramplar oluşuyor. Acaba bu da panik atağın getirisi olabilir mi? İyisi mi yeni bir arama yapmadan önce potasyum değerlerinizi ölçtürün. Çünkü tüm bu saydığımız şikâyetler, yeteri kadar potasyum almadığınızın göstergesi olabilir. Ancak korkmayın çünkü bu önemli mineral doğanın bize sunduğu en lezzetli besinlerde var. Bir dahaki market alışverişinizde potasyum zengini şu listeyi yanınıza alarak beyin, kalp ve kaslarınızı kısa sürede eski sağlığına kavuşturun.
1-Kurtarıcı muz
Bu lezzetli meyve yüksek potasyum içerir. Bir orta boy muz günlük potasyum ihtiyacınızın yaklaşık yüzde 12’sini içerir. Muz potasyumun yanı sıra C vitamini ve B6 vitamini deposudur.
2-Sihirli kantalup kavunu
Sadece tatlı ve tazeleyici olmakla kalmıyor aynı zamanda bol miktarda potasyum içeriyor. Yaklaşık 150 gram kantalup kavunu günlük potasyum ihtiyacınızın yüzde 10’undan fazlasının kaynağıdır.
3-Patates deyip geçmeyin
Bir adet orta boy tatlı patates bir muzdan bile daha fazla potasyum içerir. Günlük A vitamini ihtiyacınızın yüzde 100’ünü içeren bu lif zengini besini günlük potasyum ihtiyacınızı karşılamak için bol bol tüketin.
İster terleme, ister idrar yoluyla, hatta nefes alırken vücudumuz mütemadiyen su kaybediyor: Günde iki-iki buçuk litre. Kaybettiğimiz bu suyu vücudumuza geri vermemiz hem iyi görünmeniz hem de iyi hissetmemiz açısından büyük önem taşıyor. Su, organ ve hücremize besin maddesi ulaşması ve atıkların temizlenmesini sağlıyor. Vücut ısımızın düzenlenmesine yardımcı oluyor, sindirimi destekliyor; cildin pürüzsüz, genç görünmesini sağlıyor ve eklemlerimizi kayganlaştırıyor.
Günde sekiz bardak su içmemiz gerektiğini herkesten duymuşsunuzdur. Bu mantıklı ve iyi bir tavsiye. Ama aslında herkesin su ihtiyacı farklı. Amerikan Tıp Enstitüsü’nün ortalama tahminine göre ılıman bir iklimde yaşayan kadınların günde yaklaşık iki litre, erkeklerinse yaklaşık üç litre su içmeleri gerek. Taze meyve suyu, çay ve çorba gibi sıvılar da ihtiyacımızı karşılıyor ama alkolü hariç tutuyoruz çünkü alkol, tam aksine vücudun aşırı susuz kalmasına neden oluyor.
Günde iki-üç litre kulağa fazla gelebilir ancak vücudumuza pratik ve kolay yoldan su sağlayacak bazı yaratıcı önerilerim var:
- Portatif bir su şişesi edinin: Ağır ve fazla yer kaplayan şişeleri taşımayı sevmiyorsanız su içtikçe sönen ve düz hale gelen katlanabilir su şişelerinden edinin. Bu katlanabilir şişeleri gerçekten çok seviyorum. Sadece istediğim zaman doldurabilme avantajıyla kalmıyor aynı zamanda hem çok hafif, portatif ve çok az yer kaplama özelliğiyle bir adım önde.
- Bir düzen belirleyin: İşte bir takipçimin bana öğrettiği son derece akıllıca olan taktiği sizinle paylaşıyorum. Bu kişi, iki büyük su şişesi alarak şişenin üzerine saatler ilerledikçe ne kadar su içtiğini işaretlemiş. Yaptığı şey şu: Akşama kadar belirli çizgiye kadar içiyor, öğle yemeğinde başka bir içecek içiyor ve sonra akşam 6’ya kadar bir alt çizgiye kadar daha içiyor. İhtiyacını karşılayana kadar bu şekilde devam ediyor. Böyle yaparak hem vücudun susuz kalmasını engelliyor hem de gün içinde çok fazla susuz kalıp sonra bir anda aşırı sıvıya yüklenmiyor.
- Suyunuzu serin tutun: Bana soracak olursanız bir bardak soğuk sudan daha lezzetli bir şey yok. Yine takipçilerimden biri suyumun daha uzun süre soğuk kalması için güzel bir taktik öğretti: Bir su şişesinin çeyreğini suyla doldurup geceden buzluğa koyuyor. (Su şişesinin buzlukta saklanabilir olmasına dikkat edin.)Sabah şişenin geri kalan kısmını suyla doldurup yanına alıyor. Böylece tüm gün soğuk suyunu yanında taşıyor.
- Ve onu renklendirin: İçerisine bir dilim limon, portakal, salatalık veya bir dal nane yaprağı koymak, suyunuzu hem enerji dolu bir içecek haline getirir hem de içlerinde zararlı şeker ve kalori dolu olan diğer aromalı içeceklerin yerine güzel aromalı sağlıklı bir içeceğe sahip olursunuz.
Kolon kanseri riskinizi düşürmenin yolları
Yalnız değilsiniz. Bugün size aşırı yorgunluğunuzun sebebi olabilecek dört tuhaf madde ve ilginç ama etkili çözümlerimden bahsedeceğim
1. Midenizdeki küçük düşmanlar
Dünya nüfusunun üçte ikisi yani 4.5 milyardan fazla kişinin midesinde ‘helikobakter pilori’ adında zararlı bir bakteri yaşıyor. Bu zararlı bakteri yorgunluk kaynağı. Mideyi istila ederek koruyucu mukus tabakasını yok ediyor ve ülsere ya da mide zarında küçük yırtıklara karşı savunmasız hale getiriyor. Bu mide rahatsızlığı da derin ve dinlendirici bir uyku uyumamıza engel oluyor.
BASİT ÇÖZÜM: Neyse ki ‘helikobakter pilori’ enfeksiyonunu tedavi etmek kolay. Doktorunuzun yapacağı basit bir nefes testi bakterinin teşhis edilmesini sağlıyor. Antibiyotikler bu zararlı bakterileri öldürüyor. Asit azaltıcı ilaçlar da ülseri tedavi ediyor. Uyumadan önce asit giderici ilaç kullanmayı deneyebilirsiniz. Eğer daha iyi bir uyku sağlıyorsa bu sıkıntınızın bu bakteri olduğunu gösterebilir.
2. Boğazınızda bekleyen sinsi