Paylaş
İster terleme, ister idrar yoluyla, hatta nefes alırken vücudumuz mütemadiyen su kaybediyor: Günde iki-iki buçuk litre. Kaybettiğimiz bu suyu vücudumuza geri vermemiz hem iyi görünmeniz hem de iyi hissetmemiz açısından büyük önem taşıyor. Su, organ ve hücremize besin maddesi ulaşması ve atıkların temizlenmesini sağlıyor. Vücut ısımızın düzenlenmesine yardımcı oluyor, sindirimi destekliyor; cildin pürüzsüz, genç görünmesini sağlıyor ve eklemlerimizi kayganlaştırıyor.
Günde sekiz bardak su içmemiz gerektiğini herkesten duymuşsunuzdur. Bu mantıklı ve iyi bir tavsiye. Ama aslında herkesin su ihtiyacı farklı. Amerikan Tıp Enstitüsü’nün ortalama tahminine göre ılıman bir iklimde yaşayan kadınların günde yaklaşık iki litre, erkeklerinse yaklaşık üç litre su içmeleri gerek. Taze meyve suyu, çay ve çorba gibi sıvılar da ihtiyacımızı karşılıyor ama alkolü hariç tutuyoruz çünkü alkol, tam aksine vücudun aşırı susuz kalmasına neden oluyor.
Günde iki-üç litre kulağa fazla gelebilir ancak vücudumuza pratik ve kolay yoldan su sağlayacak bazı yaratıcı önerilerim var:
- Portatif bir su şişesi edinin: Ağır ve fazla yer kaplayan şişeleri taşımayı sevmiyorsanız su içtikçe sönen ve düz hale gelen katlanabilir su şişelerinden edinin. Bu katlanabilir şişeleri gerçekten çok seviyorum. Sadece istediğim zaman doldurabilme avantajıyla kalmıyor aynı zamanda hem çok hafif, portatif ve çok az yer kaplama özelliğiyle bir adım önde.
- Bir düzen belirleyin: İşte bir takipçimin bana öğrettiği son derece akıllıca olan taktiği sizinle paylaşıyorum. Bu kişi, iki büyük su şişesi alarak şişenin üzerine saatler ilerledikçe ne kadar su içtiğini işaretlemiş. Yaptığı şey şu: Akşama kadar belirli çizgiye kadar içiyor, öğle yemeğinde başka bir içecek içiyor ve sonra akşam 6’ya kadar bir alt çizgiye kadar daha içiyor. İhtiyacını karşılayana kadar bu şekilde devam ediyor. Böyle yaparak hem vücudun susuz kalmasını engelliyor hem de gün içinde çok fazla susuz kalıp sonra bir anda aşırı sıvıya yüklenmiyor.
- Suyunuzu serin tutun: Bana soracak olursanız bir bardak soğuk sudan daha lezzetli bir şey yok. Yine takipçilerimden biri suyumun daha uzun süre soğuk kalması için güzel bir taktik öğretti: Bir su şişesinin çeyreğini suyla doldurup geceden buzluğa koyuyor. (Su şişesinin buzlukta saklanabilir olmasına dikkat edin.)Sabah şişenin geri kalan kısmını suyla doldurup yanına alıyor. Böylece tüm gün soğuk suyunu yanında taşıyor.
- Ve onu renklendirin: İçerisine bir dilim limon, portakal, salatalık veya bir dal nane yaprağı koymak, suyunuzu hem enerji dolu bir içecek haline getirir hem de içlerinde zararlı şeker ve kalori dolu olan diğer aromalı içeceklerin yerine güzel aromalı sağlıklı bir içeceğe sahip olursunuz.
Kolon kanseri riskinizi düşürmenin yolları
Normalde benden kanserle ilgili pek iyi şeyler duyamazsınız ama size kolon kanseriyle ilgili en iyi haberi veriyorum: Kolon kanserini yenebiliriz!
İşte kolon kanseri kurbanı olmamak için yapabileceklerimiz...
- Kolonoskopi yaptırın: Çoğu durumda kolondaki anormal hücrelerin kansere dönüşmesi yaklaşık 10–15 sene alır. Bu da, eğer anormal polipleri hızlı bulup alabilirsek bir probleme neden olmayacakları anlamına geliyor. Kolonoskopi, kolon kanseriyle savaşmada en güçlü silah. 50 yaşlarından itibaren herkes düzenli kolonoskopi yaptırmalı. Aile geçmişinde kolon kanseri bulunanlar daha erken başlamalı.
- Kilo verin, et ve birayı bırakın: Yapılan çoklu çalışmalar aşırı kilolu veya obez kişilerin kolorektal kanser risklerinin çok daha fazla olduğunu gösterdi. Bu bağlantı erkeklerde özellikle daha güçlü. Ayrıca yapılan birçok çalışma alkol ve kırmızı/işlenmiş et tüketiminin kolon kanseri riskini artırdığına işaret ediyor. Bira yerine su veya çaya, kırmızı et yerine balık ve tavuk gibi yağsız proteinlere yönelirseniz riski azaltabilirsiniz.
- Lifi çoğaltın: Yapılan birçok geniş çaplı çalışma lif zengini bir diyetin kolon kanseri riskini düşürdüğünü söylüyor. Sebze, meyve ve tam tahıl zengini diyetler de işe yarıyor.
- Sigarayı bırakın: Sigara içmenin kolon kanseriyle bağlantılı olması kimseyi şaşırtmamalı... Sigarayı bugünden bırakarak vücudunuzdaki neredeyse her bir organa iyilik etmeye başlayabilirsiniz.
‘The Dr. Oz Show’ hafta içi her gün Digiturk Turkmax Gurme’de 20.00’de tekrarı, ertesi gün 09.00’da yayınlanıyor
Paylaş