M.Turgut Topaloğlu

Köpeklerde kalp sorunları

25 Haziran 2019
Kalp yetmezliği köpeklerin yaklaşık yüzde 10’unda görülebilen ciddi bir hastalıktır. Hastalıkla karşılaşılma riski yaşa bağlı olarak yükselmektedir. Yaşlı hayvanlarda kalp yetmezliği sorunu yüzde 75’lere kadar çıkabilmektedir.

Kalbin normal seyrinde çalışmaması ve buna neden olan hastalıklar genel olarak kalp yetmezliği olarak tanımlanır. Kalp yetmezliği kalıtsal olarak da görülebilir ancak kalp hastalığı ile doğan yavru oranı oldukça düşüktür. Kalıtsal kalp hastalıklarının en önemlilerinden biri sol karıncık ile aort arasındaki kapağın daralması anlamına gelen subaortik stenosis hastalığıdır. Bölgede oluşan baskıya karşı karıncık daha çok pompalama yapmaya uğraşır bu durum zamanla karıncığın kalınlaşmasına ve işlevini yerine getirememesine neden olur. Pulmonik stenosis doğuştan gelen sağ karıncık ile pulmoner damarlar arasında bir daralmanın söz konusu olduğu bir hastalıktır. İlerleme seyri yavaştır hafif bir hastalıkla doğan köpeğin yaşamsal fonksiyonlarını doğrudan etkilemez. Patent duktus arteriosus (PDA) köpeklerde sıklıkla görülebilen ciddi bir kalp hastalığıdır. Tedavi edilmediğinde yaşam süresi birkaç yılı geçmez. Yavru anne karnındayken aort ile pulmoner damarı birbirine bağlayan ve kanın akciğer çevresine akmasını sağlayan bir sistem şekillenir. Ductus arteriosus olarak adlandırılan bu yapının doğumla birlikte kapanması gerekir. Kapanmadığında PDA şekillenir.
*
Kalp yetmezliği yaşayan köpeklerin çoğunluğu hastalığa sonradan yakalanır. Mitral regurgitation (MR); kalbin sol atriyum ile sol karıncığı arasında kalan kapağının bir bozukluğudur. Kapakta bir sızıntı varsa, sol karıncık kalbe akan kanı kompanse etmek için daha çok pompalama yapar. Sol karıncık büyük ve akciğerlerle sıvı birikir.
Dilate kardiyomiyopatiler (DCM); kalp kaslarındaki bozukluk nedeniyle kalbin kasılıp kan pompalamayı engellemesidir. Sinsice ilerler, belirti vermeye başladığında hastalığın seyri ilerlemiş demektir. Hızlı ve zorlu soluma, öksürük, aritmi ve karın şişkinliği başlıca belirtileridir.
Kalp kurdu (Drofilariasis); taşıyıcı sivrisineğin ısırıp bıraktığı larvalar vücuda girer. Akciğerlere ulaştığında kurtçuk haline gelmişlerdir. Akciğer dokusuna, erişkinleri kalp boşluğuna yerleşerek burada tahribata neden olurlar. Kronik öksürük şekillenir. Akciğer basıncı sağ karıncığın kanı yeterince pompalayamamasına neden olur ve karında sıvı birikmeye başlar.
*
Miyokardial infarktüsler; genellikle yaşam şartlarına bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Yaşlılık, dengesiz beslenme ya da kalbi etkileyecek diğer hastalıklara bağlı olarak ana arterlerde yapısal bozukluklar şekillenir. İştahsızlık ve zayıflama, çabuk yorulma, halsizlik, solunum sorunları, mukozalarda renk bozuklukları, düzensiz nabız, karında su toplanması gibi belirtiler verir. Kalp hastalıkları ciddiye alınması ve mutlaka uzmanıyla yola devam edilmesi gereken hastalıklardır. İhmal edildiğinde ölümcül sonuçlara neden olabilir. Sağlıkla kalın...

Yazının Devamını Oku

Köpeklerde kalça displazisi

4 Haziran 2019
Kalça ekleminin normal şeklinin değişmesi ve buna bağlı olarak kemiklerin formunun bozulması ile şekillenen bir hastalıktır.

Kalça çıkığı olarak bilinen hastalıkta eklem kıkırdağı da hasar görerek şiddetli ağrılara ve beraberinde hareket kısıtlamasına neden olur.
Kalça displazisi açısından bazı köpek ırkları genetik yatkınlık göstermektedir. Alman kurdu, rottweiler, golden retriewer, doberman, kangal gibi ırklarda risk daha fazla olmasına rağmen her köpekte görülebilir.
*
Yavruların ilk 3 aylık döneminde kalça dizplazisine ilişkin bulgular ortaya çıkmaz ancak büyümenin atağa kalktığı 4-12. aylık dönemde şekillenir. Genetik yatkınlığa eklenen bakım ve beslemeye ilişkin yetersizlikler yavruyu hastalığa karşı savunmasız hale getirir. Yavruluk döneminde protein değerince yüksek, kaliteli mamalar tercih edilmeli, riskli gruplarda gerekiyorsa destek ürünleri kullanılmalıdır Bu dönemde özellikle hiç belirtisi olmasa bile genetik yatkınlığı olan köpeklerin düzenli veteriner hekim kontrolünden geçirilmesi önemlidir. Radyografi ile hastalığın başlangıç safhasında yakalanması mümkün olabilmektedir. Kalça displazisi başlangıcındaki bir yavru için uygulanabilecek bir ilaç tedavisi yoktur, sadece hastalık seyrinin yavaşlatılması sağlanabilir. Hastalığın kesin tedavisi cerrahi müdahaledir.
*
Köpeğinizde merdiven çıkamama, yürümekte zorlanma, hareket isteksizliği, harekete zorlandığında ağrı belirtileri varsa vakit kaybetmeden veteriner hekimine götürmeniz önemlidir. Sağlıkla kalın..

Yazının Devamını Oku

Küçük ama can sıkıcılar

21 Mayıs 2019
Kedi ve köpeklerde paraziter, deri hastalıkları yaygın olarak görülmektedir.

En sık karşılaşılan pire kaynaklı problemlerdir. Dünya üzerinde 2 bin 500’ün üzerinde farklı pire türü olduğu tahmin edilmektedir. Bu pirelerin sadece insan, kedi, ve ya köpekte bulunabilenlerin olduğu gibi her üç canlıda bulunabilenri de vardır. İnsanlarda kedi tırmalama hastalığının nedeni bu tür pirelerdir.

*
Kedi ve köpeklerde pirelerden kaynaklanan başlıca sorunlar pire ısırığı alarjisi, pire dermatiti, pire anemisidir.
Önceleri küçük ve beyaz renkte olan pireler kan emdikçe koyulaşır ve irileşir. Erişkin pireler gözle görülebilir ancak çok hızlı hareket ettiğinden kıllar arasında tespiti zordur. Erişkin pireler sadece küçük bir kısımdır pireli bir hayvandaki pirelerin yüzde 5’i erişkinken, yüzde 50 yumurta, yüzde 35 larva ve yüzde 10’u ise pupa şeklindedir. Uygun nem ve ısı ortamında kolayca çoğalırlar. Sadece hayvan üzerinde yaşamazlar ortamda da uygun koşullar bulunduğu sürece çoğalmaya devam ederler.

*
Pire kaynaklı hastalıkların başlıca belirtileri deri döküntüleri, şiddetli kaşıntıdır. Pire varlığı veteriner hekim muayenesinde kolaylıkla tespit edilir. Tedavide ilk koşul hastalık etkenini ortadan kaldırmaktır. Bu nedenle dış parazit ilaç uygulaması yapılır. Ortamda pire varlığı söz konusu ile uygun ilaçlarla ortamın temizlenmesi önemlidir. Pirelere karşı ilaçlamanın 2 aydan 2 aya düzenli olarak yapılması koruyuculuk sağlar.

*

Yazının Devamını Oku

Kedi ve köpeklerde Giardia tehlikesi

14 Mayıs 2019
Giardia bağırsaklara yerleşerek, sindirim sistemini alt üst eden bir parazit türüdür.

İnsanlarda da görülebilen giardia, kedi ve köpeklerde de sıklıkla görülür. Giardia kirli su ve yiyeceklerden evcil hayvanınıza kolayca bulaşır. Su birikintileri, kanalizasyonların karıştığı sular, dışkıyla temas etmiş yiyecekler ciddi bir tehlike oluşturur. Enfekte bir hayvanın dışkı yaptığı her yeşil alan, park, bahçe bulaşma odağı haline gelir. Uygun sıcaklık ve nemli ortamda giardia kistleri, haftalarca yaşamlarını sürdürebilir.

*
Köpeklerde görülme sıklığı kedilere göre yüksektir. Her yere burnunu sokan, her gördüğü yiyeceği ağzına atmaya çalışan köpeklerle sürekli evin dışına gidip gelen kediler risk grubundadır.
Kist ve yumurta formları konakçıda sinsice bekler, evcil dostumuz oral yolla aldığında ince bağırsağa doğru yol alır. Bağırsak florasını bozarak ishali tetikler, bu yolla da çevreye yayılımını sürdürür.

*
Enfekte hayvanda ishal başlar ve birkaç gün devam eder. Birkaç gün sonunda kesilir ve tam sorunun bittiği düşünüldüğünde yeniden ortaya çıkar. Halsizlik, iştahsızlık, ateş ishalle beraber seyreden belirtilerdir.
Giardia şüpheli hayvana kesin tanı konulması için kan testlerinin yanında özel geliştirilmiş testlerin yapılması önerilir. Tedavi edilmesi mümkün olan bir hastalıktır. İlaç tedavisinin yanı sıra hastanın genel durumunu düzeltmek için kaliteli mamalarla beslemek, vitamin ve mineral takviyeleri kullanmak fayda sağlayacaktır. En önemlisi de muhtemel hastalık kaynaklarından uzak tutmak gerekir.

Yazının Devamını Oku

Biraz anlayışa ihtiyacımız var

9 Temmuz 2018
Sağlık hizmetinin profesyonel bir meslek grubu olarak hayvan sahiplerince yeterince anlaşılamamaktan çok şikayetçiyim.

Ne iş yapar veteriner hekim? Gelen hayvanla en iyi biçimde ilgilenir, doğru teşhisi koymak için gerekli tektikleri yapar, teşhis koyar ve tedavi için kendisine bir rota belirler. Bilimin ışığında, teknolojinin desteğiyle bilgi birikimini en iyi biçimde kullanarak evcil dostunuza yardım etmeye çalışır veteriner hekim.

***

Ancak bu durum kimi hayvan sahibini yeterince memnun etmez. Hayvan sahibi sizden dostuna sevgi gösterisi yapmanızı, övgüyle söz etmenizi, onun maceralarını keyifle dinlemenizi, hatta fotoğraf ve videolarını sıkılmadan izlemenizi bekler. Bunu yapmazsanız mutlu olmaz, hekim değiştirmeye karar verir, gittiği yeni klinikte ise sizin ne kadar ilgisiz olduğunuzdan yakınır durur.
Çocuğunuzu hekime götürdüğünüzde saatlerce çocuğunuzun evdeki şirinliklerini anlatabilir ve fotoğraflarını gösterebilir misiniz? Aracınızı servise götürdüğünüzde servis personeline arabanızla çekilmiş binbir türlü fotoğrafı gösterebilir, yolculuklarınızı bütün gün anlatabilir misiniz? Manava gittiniz ve alışveriş yapıyorsunuz. Aldığınız sebzelerden ne kadar lezzetli yemekler yaptığınızı, yemeklerin tarifini, komşularınızın bayıldığını uzun süre anlatırsanız ‘yeter kardeşim’ diyecektir.

***

Evcil dostlarınıza ne kadar değer verdiğinizi, onların her hareketinin sizi mutlu ettiğini tahmin edebiliyoruz. Bu mutluluğu ailenizle, dostlarınızla, komşularınızla paylaşmanıza sözümüz olamaz.
Sizin bir ya da iki evcil hayvanınız var ancak bizler günde onlarcasına sağlık hizmeti veriyoruz. Her hasta sahibi için özel bir zaman ayırmaya ne vaktimiz ne de enerjimiz yeter. Bu konuda bizi anlayışla karşılayacağınızı ümit ediyoruz. Dostunuzun bakımı ve sağlığı ile ilgili her türlü soruyu bıkmadan, usanmadan cevaplamaya hazırız çünkü bizim sloganımız bilgi vermeyi hasta hakkı olarak gören hekimlik...

Yazının Devamını Oku

Yasak hemşerim!

2 Temmuz 2018
Türkiye’de hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan yasakların başını hiç şüphesiz evcil hayvanlarla ilgili olanlar çekiyor.

Son yıllardaki en moda yasak alanı siteler. Yeni bir eve taşınıyorsunuz tüm aile mutlu mesut. İki gün sonra apartman görevlisi kapınızı çalıyor. Merakla soruyor: ‘Köpek sesi sizden mi geliyor?’. Evet kardeşim ne olacak’ derken birkaç gün sonra yönetici buralar benden sorulur edasıyla bahçede önünüzü kesiyor. Bu apartmanda kedi köpek beslemek yasak. Nedenini sorduğunuzda yanıt alamıyorsunuz çünkü nedeni yok. Yasak hemşehrim işte o kadar.
Niye mi yasak çünkü yöneticiniz dahil komşularınızdan bazısı hayvanları sevmiyor. Onlar dünyadaki tek yegane varlığın insan olduğuna inanıyor. Başka canlının ise yaşamaya hakkı yok. Bu komşu sadece size eziyet olmakla kalmıyor ne zaman sokağında bir kedi köpek görse hemen telefona sarılıyor. İlgili belediyeye bir telefon ‘gelin bu sahipsiz kedi köpekleri toplayın’.
Bahçedeki kedinin, sokaktaki köpeğin, parktaki kuşun size ne zararı var diye sorsanız biraz vicdanları acır mı hiç sanmıyorum.
Şimdi ne mi yapacaksınız elbette mücadele edeceksiniz. O ufaklık sizin ailenizin bir ferdi. Bu sitede çocuk istemiyoruz deseler evladınızı terk eder misiniz? İşte sorumluluğunu aldığınız o ufaklığı da terk etmeyeceğinizi biliyoruz.
Direnciniz kırılmasın, moralinizi bozmayın. Yasal haklarınızı en iyi biçimde öğrenmeye çalışın. Kanun sizden yanaysa –ki bazı durumlarda aksi olabiliyor- kiminle yaşayacağınıza kendinizin karar vereceğini, ufaklığın sizinle yaşamaya devam edeceğini anlatın. Yeni evinizde kötü bir başlangıç yapmış olsanız da patili dostlar için çok iyi bir adım atmış olursunuz. O onlar da başka canlının varlığını kabul etmeye, saygı göstermeye başlarlar kim bilir...

Yazının Devamını Oku