Kenan Başaran

Beşiktaş'ın borcu 882 milyon mu 1.5 milyar lira mı ?

5 Mart 2015
BEŞİKTAŞ’ın borcu kaç lira? Dün Hürriyet’te siyah beyazlıların iki ayrı kurulunun verdiği borç rakamlarını sayfalarımıza taşıdık.

Denetleme kuruluna göre 882 milyon, divan kuruluna göre ise 1.5 milyar! 600 milyonun üstündeki bu fark da neyin nesi? Üstelik divan da denetleme kurulunun raporuna bakıp 1.5 milyarı buluyor! ‘İki hukukçunun olduğu yerde üç ayrı görüş vardır’ misali, sanırım muhasebeciler için de geçerli!
Fark şuradan çıkıyor: Divan kurulu, Beşiktaş’ın şirketlerinin birbirlerine olan borçlarını ayrı ayrı hesaplayıp toplam borca ekliyor. Denetleme kurulu ise, grup içi şirketlerin borçlarını hesaba katmıyor. Örnekse A şirketi B şirketine borçluysa bu durumda B şirketi de A’dan alacaklı. Yani ‘ha Ali-Veli, ha Veli-Ali’ hesabı.
Peki kim haklı? Konuştuğum uzmanlar ise denetleme kurulunun hesabını doğru buldu. Bu da demektir ki Beşiktaş’ın borcu 1.5 milyar değil, 882 milyon TL.
Öte yandan, tamam borç 882 milyon, ama bu da az buz bir rakam değil. Denetleme kurulu da raporunda 31 Aralık 2013’te 575 milyon olan borcun 31 Aralık 2014’te 882 milyon TL’ye çıktığını belirterek gidişatın tehlikeli olduğunu vurguluyor. Zira 1 yılda 300 milyon TL’lik artış söz konusu. Bu noktada akla stat geliyor. 31 Aralık 2014 itibarıyla stada 125 milyon harcandı. 2014 harcaması 105 milyon TL. Buna karşın 2014’te 57 milyonluk loca satış geliri ve Vodofone’dan gelen 10 milyon TL var. Bu durumda stadın 2014 borcuna yükü 38 milyon TL. Başkan Orman, geçen ayki divanda stat harcamasının 165 milyonu bulduğunu söyledi. Ocakta 40 milyonluk bir harcama olmuş ama bu artış 2015 bilançosunda görülecek. Sonuçta 300 milyon liralık yıllık borç artışında en büyük kalem stat değil.

ÇATI BiTERSE STAT YETiŞiR


Yazının Devamını Oku

Beşiktaş 1 puan kazandı!

2 Mart 2015
MET-ÜST (Metin Üstündağ), çıkardığı dergilerin başarısının sırrı sorulduğunda şu cevabı vermişti: “Mesela, kalede Yaşar Kemal var, hiç gol girmez oraya. Dikkat edin, sırrım bu.”

Sadece Met-Üst’ün değil, hepimizin kalesi şimdi boş kaldı. Defans yapmanın lüzumu yok... Yer Yaşar gök Kemal...

ANONS BEKLEDİM AMA
“Büyük edebiyatçımız Yaşar Kemal için 1 dakikalık saygı duruşu” anonsundan sonra başlamasını hayal ettiğim maça Beşiktaş, hızlı başladı ama sonra giderek ağır çekim bir görüntüye dönüştü. Penaltı gerçek bir can simidi oldu bu manada. Balıkesir, ligde kalma umudu azaldığından gevşemiş.Bu da en büyük silahı çünkü kaybedecek bir şeyi olmamanın verdiği bir rahatlık var. İlk 45’te 2-3 pozisyon yakaladılar.
“Beşiktaş’tan Töre’yi alın geriye ne kalır”(!) Hocanın verdiği matematik sorusunu, üstelik değişik yollarla, çözmeye çalışan tek oyuncu o. Misal, kanat değiştirdiklerinde siyah beyazın atak kulvarı da o neredeyse orası oluyor. Olcay ise, ha sağ ha sol, hep aynı vasatlıkta. Onun kanat değiştirdiğini Töre’den anlıyoruz. Sosa’nın yine el freni, Veli’nin ise keyifsiz olduğu oyunda arayış içinde olan hep Töre ve bir nebze de Demba Ba! Senegalli de geriden top alıp bir kaç kez servis yaptı.
Ben rakibe giden topa ‘uzaklaştırılan top’ demem, ‘asist’ derim ki Franco’nun topu da bu nitelikte olduğu için Balıkesir beraberliği buldu. Krize Opare’nin hemen el koyması da ikinci can simidiydi! Sağda Serdar’ı kesmesi için alınan Opare, sağ ayağıyla üç solağı; Motta, Köybaşı ve Boral’ kulübeye mahkum edecek gibi.

Yazının Devamını Oku

Gururlan!

27 Şubat 2015
MAÇ önü analizlerde Beşiktaş’ın, 2. devreye de tur şansını taşıyacak bir anlayışla sahaya çıkması gerektiği vurgulanıyordu.

“Akıllı ve sabırlı oynamalıyız” diyen Bilic de esasen aynı şeyi kast ediyordu. Liverpool’a ilk devre 2-3 pozisyon verse de Kartal, soyunma odasına umudunu koruyarak girdi.


SOSA HÜCUMDA TAKIMI KİLİTLEDİ


Eskişehir lig maçındaki gibi top daha çok Beşiktaş’ın ayağındaydı. Ve fakat yine pozisyon üretiminde kabız bir Beşiktaş izledik. Olcay’ın 41’deki şutunun dışında siyah beyazlıların İngiliz kalesini yokladığına şahit olmadık. Atak başlangıçlarında yapılan pas veya tercih hataları da eklenince Kartal, hücum fakirliği yaşadı. Bu fukaralıkta Gökhan Töre de pay sahibiydi. Eskisi gibi birebir yapamadığı gibi, denediğinde de çok kuvvetsiz kaldı. Belli ki doktor Karanlık’ın “Geçmesi için iki gün yetmez” dediği sakatlığı ona ayak bağı oluyordu, ayırca maça idmansız çıkmıştı. Hücumdaki kısırlığın asıl sebebi ise son bir kaç maçtır formsuz olan Sosa’ydı. İnisiyatif almakta yetersiz kalan Arjantinli, kendisinden beklenen ‘ara top’ üretiminde de pek mahir değildi.


LIVERPOOL’U SAHADAN SİLDİ


Yazının Devamını Oku

Bilic'in fantezisi kaybettirdi

23 Şubat 2015
BILIC’in Gökhan Töre ile oyuna başlamama lüksü yok.

Hele ki Demba Ba da kadroda yoksa... Hırvat hoca, ‘kariyer maçı’ olarak bellediği Liverpool rövanşını düşünerek, kadroda önemli bir rotasyona girişmiş. Franco, Atiba ve Töre kenarda, Necip, Oğuzhan ve Kerim ilk 11’de. Maç boyu Kerim’i ara ki bulasın! Olcay ile yaptığı kanat değişiklikleri de nafileydi. Takım olarak daha bütün hareket edebilen Eskişehir, ilk anlamlı kanat atağından Cenk’in de katkısıyla golü bulurken, Beşiktaş da Oğuzhan, Sosa ve Olcay’ın şutlarıyla beraberliğe yaklaştı. Buna karşın Kartal’ın forveti Pektemek, devreyi pozisyonsuz kapattı.

PEKTEMEK BARET TAKSIN!Öncelikle Pektemek maçlara ‘baret’le çıksın(!) Oyun başlar başlamaz yine rakibin kafasıyla yaralanıyor! ‘Talihsizlik’ deniyor ama bence biraz da Mustafa Pektemek’in gereksizce kendisini hırpalamasından kaynaklanıyor bunlar. Kendisini biraz kollamalı. Aşırı gol atma arzusu da onu bilakis golden uzaklaştırıyor.

ZİRVEDEKİ RULETİkinci 45’e Eskişehir maçı kopartacak fırsatlarla girdi. Bilic, sağ ve sol beklerinin yerine Atiba ve Töre’yi sahaya sürerek müdahale etmek istedi. Bu değişikliklerle diziliş de değişince Beşiktaş’ın bir ezberi daha bozuldu. Kafası karışan takımın yüzde 70 topa sahiplik oranına rağmen, 18 haftadır gol yiyen Eskişehir’e karşı değil gol atmak, 2. devre pozisyona dahi girememesi şaşırtıcı olmadı.
Ligin zirvesindeki gidişat ruleti andırıyor ve tabanca bu hafta Beşiktaş’ın şakağında patladı. Şampiyonluk iddiası için Beşiktaş, Kadıköy’deki derbiye kayıpsız gitmeliydi. Liverpool maçında yaşanan yıpranma ancak daha da önemlisi, bana göre Slaven Bilic’in kariyer planlamasına dayanan fantastik hamleleri kritik bir kayba neden oldu...

Yazının Devamını Oku

Olimpiyat kabusu olsun

20 Şubat 2015
KURALARIN çekildiği günden dün akşamki maçın ilk düdüğüne kadar 8-0’lık maçın gölgesinde yaşıyorduk.

Beşiktaş, hem tarihi bir yükün hem de zorlu bir 90 dakikanın hakkından gelmek zorundaydı.
Eğer net pozisyonlar üzerinden konuşursak, ilk 45 dakika sona erdiğinde tabelada galip yazılması gereken takımın adı Beşiktaş’tı. Siyah beyazlılar, oyunu kendi alanlarında kabul etmiş gibi görünseler de kontralarla her an golü kokluyordu. Bilic’in taktiği Demba Ba’lı Chelsea’nin Liverpool’u şampiyonluktan ettiği maçtaki Mourinho zihniyetinden izler taşımıyor değildi. Hele ki Demba Ba, o golü yapabilseydi...


DAHA SAKİN OLSA...


Beşiktaş, Liverpool’u ceza sahasından uzak tutmaya çalışırken en çok şuursuzca top uzaklaştırırken zorlandı. Çünkü böylece toplar duvardan dönercesine yeni bir atağa dönüşüyordu. Siyah beyazlılar sakin kalabildikleri nadir anlarda ancak takım olarak atak geliştirebildiler.
‘Uzaklaştırılamayan top’ sendromu ikinci devre biraz daha katmerlendi. Beşiktaş, özellikle Arsenal karşısında ayağa daha iyi oynayabildiği için Şampiyonlar Ligi’ni zorlamıştı. Defans sadece topu savuşturmakla meşguldü, öndeki ikili ve kanatlar da fazla top tutamayınca Kartal, Mignolet’nin kalesini yoklama fırsatı dahi bulamadı. Olcay bir çok atak başlangıcında yetersiz kaldı. Bilic, Kerim hamlesinde biraz gecikti. Töre de alışkın olduğumuz bireysel becerilerine fazla başvuramadı.

MOTTA’NIN İKİNCİ İKRAMI

Yazının Devamını Oku

4 büyük= 3.5 milyar TL borç

19 Şubat 2015
İŞTE Premier Lig bu! İngiliz liginin yayın hakları 3 yıllığına 7.9 milyar dolara satıldı.

Bir öncekine göre artış yüzde 70! Yıllık ortalama 500 milyon dolar geliri olan Süper Lig’in yeni bir ihalede değil yüzde 70 artış, aynı fiyatı bulacağı meçhul...
Türkiye’de kulüplerin en büyük geliri yayın havuzu. Ancak ‘4 büyükler’in borsaya açık şirketlerinin 6 aylık tablolarındaki belirttiği borçlar ve derneklerinin borçları birlikte hesaplandığında toplam borçları 3.5 milyar lirayı aşıyor! Rakamlar AŞ’lerin yıllık tabloları açıklandığında muhtemelen daha da artacak.
Borcu en katmerli kulüp G.Saray. Yarsuvat’ın kendi ifadesiyle Aslan’ın borcu 1 milyar 428 milyon TL. Onu 949 milyon TL ile Fenerbahçe izliyor. Beşiktaş ise, 825 milyon TL ile üçüncü sırada. Bu sezonun transfer rekortmeni Trabzon’un borcuysa 368 milyon liraya çıkmış durumda.


ÖZSERMAYELERi DE NEGATiF


Dönen ve duran varlıklar katılıp net borca bakıldığında G.Saray’ın borcu 775, Beşiktaş’ın 665, F.Bahçe’nin 609 ve Trabzon’un da 313 milyon liraya iniyor.

Yazının Devamını Oku

Şampiyonluk fragmanı mı?

16 Şubat 2015
SON haftalarda kazansa da üzerinde bir ölü toprağı vardı Beşiktaş’ın.

Buna karşın Kartal, koşulları hiç elverişli olmayan Olimpiyat’ta büyük bir iştahla maça başladı. Rakibe her alanda basan ve topu da fazla ayağında gevelemeden tüm hücreriyle doğrudan hücuma taşıyan siyah beyazlı bir Kartal... Ne var ki golü kalesinde gören de Beşiktaş’tı! ‘Genç Atınç’ın Acıları’ tadında bir gol yediler. Golden ziyade Atınç’ın Bakambu karşısındaki çaresizliği üzdü ki bir başka hatasını da Cenk telafi etti. Çok fazla kızmaya gerek yok çünkü düşe kalka öğrencek. Mühim olan çabuk öğrenmesi.
Haftalardır pozisyon üretmekte zorlanan Beşiktaş’ın dün böyle bir sorunu olmadığı için beraberlik golünü erken bulması şaşırtıcı olmadı. Üstelik Sosa-Töre-Ba üçgeninden gelen gol mükemmeldi...

HAKAN MISIN BE HARUN
İkinci devreye Bursa inisiyatif alarak girdi. Ritim tutturmakta zorlanan Beşiktaş, top kaybında kendisiyle yarışan rakibinin zaafını kullanmayı bildi ve 60’tan itibaren oyunu rakip alana yığdı. Beşiktaş, Ba ve Töre ile galibiyet fırsatları da buldu ama ‘Hakan Arıkan görünümlü’ kaleci Harun’u geçemedi. Öyle bir 3 dakika yaşadık ki 90 dakikanın fragmanıydı adeta. Goller, penaltı ve kırmızı kart... Bu fragmanı çeken de Gökhan Töre idi. Başkası da olamazdı çünkü oyunun kaderini değiştirecek bir numara olduğunu dün bir kez daha teyid etti.

FRANCO’YA AMELİYAT!

Yazının Devamını Oku

Bırak turu pozisyonu yok

12 Şubat 2015
ZİRAAT Türkiye Kupası nihayet başladı! ‘Grup aşaması’nın işkence olduğu eleme turuyla bir kez daha anlaşıldı.

Ancak siyah beyazlılar için ligin ikinci devresinde başlayan ‘hücum kabızlığı’ devam ediyor. Şu soğuk kış günlerinde Beşiktaş forvetleri sahaya montla çıksın zira pozisyona giremedikleri için üşütebilirler(!) Üstelik bu durum, as oyuncular oynadığında da pek fazla değişiklik göstermiyor.
Slaven Bilic’in ‘B takımı’ ilk 45’te oyun kurmayı beceremedi. Defans gibi iki ön libero da Tolgay’a bu konuda destek çıkmadı. Hal böyle olunca da Tolgay, Atiba ile yer değiştirdi ve Kartal biraz olsun kıpırdadı. Fakat ne Uğur ne de Kerim devrenin son bir kaç dakikası hariç, takımı ileride tutamadı. Devrenin Kayseri üstünlüğüyle kapanması adil bir sonuçtu.


NE KADAR GAMSIZSINIZ


BILIC, ikinci 45’e Ersan Gülüm-Oğuzhan değişikliğiyle doğru bir giriş yaptı. Ama futbolcu istenilen performansı gösteremezse doğrularınız kağıt üstünde kalır. Tolgay-Oğuzhan birlikteliği de atak zenginliği yaratmadı. Çünkü ikisi de gamsızdı. Misal Sosa kötü oynarken de pozisyon aramak için didiniyor. Ve Atiba... Belli ki kafası sözleşmesinde. Özellikle hücum bölgesindeki dağınıklığının başka bir açıklaması yok.
Beşiktaş, eleme turunda da ideal kadroyla sahaya çıkmadığına göre, “Kupadan elensem de olur” mesajını verdi. Ama futbol bu. Her yenilgi taraftarın canını sıkar. Süper Lig ve Avrupa Ligi için de can sıkan bir görüntü veriyor Beşiktaş. Mersin, Rize ve dünkü Kayseri maçlarında siyah beyazlı takımın yaratıcılığının sürekli düştüğüne şahit olduk. Beşiktaş, Kayseri’de değil turu, gol pozisyonu dahi bulamadı.

Yazının Devamını Oku