Kenan Başaran

Beşiktaş’ın stadını kim yaptı?

13 Ekim 2017
TÜRKİYE’de bir çok yeni stat yapıldı.

Bunlardan biri olan Vodafone Park’ta Ampute Milli Takımı tarih yazdı. Ancak sporcuları kutlayan Cumhurbaşkanı’nın “Stadı bizim verdiğimiz paralarla yaptılar” sözleri tartışma yarattı ve bir çok kişi “Hani Beşiktaş stadını kendisi yapmıştı” soruları ortalıkta gezmeye başladı.

Fikret Orman’ın kendi beyanıyla, Vodafone Park’a  450 milyon lira harcandı.

Peki devlet Beşiktaş’a 450 milyon lira mı verdi?

Hayır!

Devlet, Beşiktaş’a 50 milyon lira verdi.

Karşılıksız mı?

Hayır!

50 milyonun karşılığında

Yazının Devamını Oku

Beşiktaş kavgası

6 Ekim 2017
GÜVEN

BEŞİKTAŞ’ta geçen sezon kavgalar yaşandı. Cenk ile Tolgay idmanda kavga etti. Ama bu sezon maçta da kavga ediyorlar. El kol hareketleri arttı. Dahası soyunma odasına da taşındı. Geçen sezon da soyunma odasında kavga olmuştur. Ama en azından kol kırılmış yen içinde kalmış. Şimdiyse mahremiyet dışarıya sızdırılmaya başlandı. Kavgaları sızdırma, kavganın kendisinden daha tehlikelidir Şimdi o soyunma odasında herkes birbirine kuşkuyla bakmaz mı? Güven her şeyin başıdır.

ÖZ GÜVEN

Fikret Orman, Leipzig maçı öncesi “Beşiktaş, ‘3. sene şampiyon olmasın’ diye engellenmesi gereken bir kulüp olarak görülmeye başlandı.”  Ben olsam gerçek bu olsa bile bir başkan olarak bu söylemi dillendirmezdim. Bu ‘Bizi şampiyon yapmayacaklar’ virüsünü bir kere yaydınız mı, tüm sezon boyu sizi yer bitirir. Takım da taraftar da maç kaybettiğinde bu gerekçeyi aklına getirecek. ‘Engelliyorlar’ inancı oyuncuların öz güvenini zedeler. Onlara mazeret yaratarak, hatalarını görmeyi engeller.

ALGI

Lider G.Saray en yakın takipçisi Beşiktaş’a 5, F.Bahçe’ye 8 puan fark atmış. Fakat, Kulüpler Birliği'ndeki havaya göre lider Beşiktaş! Hepsi de Beşiktaş’ın kurullarlarca kollandığında hemfikir. Bakalım yarın öbür gün yarış Galatasaray-Fenerbahçe rekabetine dönüştüğünde ne söyleyecekler? 

Bakalım, o birliktelik yine sağlanacak mı? Yoksa suçlanacak takımın adı mı değişecek, göreceğiz. Şu anda F.Bahçe ve Beşiktaş’ın birbiriyle uğraşmasından G.Saray’ın büyük keyif aldığı muhakkak. Görünen o ki Beşiktaş’ın bu sezon mücadele etmesi gereken bir de bu ‘kollanıyor algısı’ olacak.

TAMER TUNA

Sergen

Yazının Devamını Oku

‘Düzensiz futbol’ keyfi

2 Ekim 2017
KAZANMA mecburiyeti olan iki takım ama daha çok ihtiyacı olan Trabzon.

Yanal, oyuncularında pozisyon değişiklikleri yaparak ezber bozmak istedi. İlk 45 de kendi içinde 2 devre gibi oynandı. Beşiktaş, öne de geçtiği ilk çeyrek saatte, “Fark atarım” duygusu verdi. Önce Talisca-Babel işbirliğiyle gelen gole şapka çıkarayım. Altyapılarda ders okutulacak bir gol. Muazzamdı.

Medel’in hatasıyla Trabzon bedava bir atak bulup skoru eşitledi. Sonra oyunu da dengeledi ve topa sahiplik oranları eşitlendi. Yanal’ın sert taktik faulleri de devreye girince Beşiktaş, devrenin sonlarına doğru sinmeye başladı.

GEÇ AMA DOĞRU

- İkinci 45, geçen sezon Trabzon’daki maç gibi gel-gitli oldu, çünkü beraberlik kimseye yetmiyordu. Tribünden sahayı çok dahi iyi gören Güneş de kendi ezberini bozdu ve 2. devreye Gönül-Medel değişikliğiyle girdi. Böylece Necip savunma önüne geçti.

- Çok doğru ama geç bir müdahaleydi (Gökhan kadrodaysa direkt oynar). Hatta Güneş, ilk yarıdaki görüntüsünden ötürü Lens’i bile 2. yarıya çıkarmayıp yerine Cenk’i alsa da yadırgamazdım.

- Lens, maçın kader adamı oldu. Attığı golle değil, atamadığı golle. Zira atsa maç 3-1 ile kopacaktı. Maçın son 20 dakikası, ‘düzensiz’ oynandı. İki yanda da, ‘takım oyunu’ diye bir şey kalmadı. Topu alan gitti. Maç 4-4 de 5-5 de bitebilirdi. İki hoca skordan memnun olmayacak ama dünkü, ‘düzensiz futbol’ izleyenlere büyük keyif verdi.

ALTERNATİF ÜÇLÜ YOK

- Birisi

Yazının Devamını Oku

‘Come to Beşiktaş' güzelliğinden, yanlışa

29 Eylül 2017
FİKRET Orman, göreve geldiği ilk günden beri Beşiktaş’a doğru bir hedef koydu: Avrupa’da şampiyonluk...

Biliyorsunuz, Metin-Ali-Feyyaz’lı efsane dönemin en büyük eksiği Avrupa’ydı. Oysa Orman döneminde Beşiktaş, Avrupa’da her sezon üstüne koyarak gidiyor. Geçen sezon muhteşem iki Lyon maçından sonra penaltılarla elendi. Turlasa, o Avrupa kupası gelirdi.

YILDIRIM NEREDE?Türkiye’de yöneticilerin konuşmasından şikâyet ediyoruz.  Ama bir yanıyla da konuşmak zorundalar çünkü üzerilerinde taraftar baskısı var.

Derbi sonrası Fenerbahçe Genel Sekreteri Mahmut Uslu’nun Caner Erkin ve hakeme dair açıklamaları büyük yankı uyandırdı. Uslu’nun Caner’in özel hayatına ilişkin beyanları kamuoyu tarafından zaten ayıplanıp mahkûm edildi.

Ne 1.5’u, Negredo 4.5 metre ofsayttı” sözü de Piero teknolojisinin “77 santim ofsayt değil” tespitiyle ofsayta düşmüştü.

Orman, zor da olsa çarşamba gününe kadar kendisini tuttu. Tivibu Spor’da Özgür Buzbaş’ın tüm ataklarına rağmen (ki mesleki olarak doğru bir tavırdı) Leipzig maçını düşünerek, derbi topuna mümkün mertebe girmedi. Ancak çarşamba günü mevzuya girdi.

Orman, şampiyon olunan iki sezonda iletişim ekibine kulak vererek, gerilimleri iyi yönetti. Fakat, bu kez sanırım kulak asmadı.

Peki Orman farkında mı? Derbi öncesi ve sonrası Aziz Yıldırım hiç konuşmadı.

CEVABI ÇEBİ VERMELİYDİ

Yazının Devamını Oku

Derbiye girme başkan!

27 Eylül 2017
PORTO gibi bir ekolü küçümseyip, ‘yeni proje takımı’ Leipzig gibi düz bir takımı ise deve yapmakla geçirdik haftaları.

Maça başlayan 11’inde Forsberg, Augustin ve Werner dışında yaratıcı ayağı olmayan ama hepsi bir arada da bir makine düzeneğinde bir takım, Leipzig.

11. dakikada roller değişti: Cenk, topu büyük emekle taşıdı Babel de tek vuruşla ağlara yolladı. Gol oldu, çünkü vuruş beklenmedikti. Yani yaratıcıydı.

11. dakikadan 43’teki Beşiktaş’ın 2. golüne kadar topun kontrolü Leipzig’deydi. Güneş’in Beşiktaş’ı en pas başarı yüzdesi en düşük devrelerden birini oynadı. Ama Leipzig, Beşiktaş’ı savunmaya mecbur kılsa da tek bir pozisyon dahi bulamadı. Dedim ya, düz bir takım.

Oysa Beşiktaş, hızlı çıkıp 3 pası arka arkaya yaptığı ilk atakta Talisca ile 2. golü buldu.

Yine de 11-43 arasında şunu sordum kendime: Güneş, neden bir müdahalede bulunmaz? Bunun için illa gol yenmesi veya dakikaların 60’ları göstermesi mi gerekiyor?

BU GRUPTAN ÇIKACAK

Hasenhüttl, önce Kampl’ı sonra da Bruma’yı sokup takımının yaratıcılığını artırdı ve böylece Leipzig, tehlikeli ataklar geliştirmeye başladı. İlk devre Caner’in ikinci devre de Oğuzhan’ın koşmadığı için fırça attığı Talisca’yı Güneş almakta gecikti. Tolgay girdikten sonra Beşiktaş, baskıyı biraz olsun kırmaya başladı.

Evet, Beşiktaş Vodafone Park’ta ilk Şampiyonlar Ligi galibiyetini alırken 2’de 2 yaptı. Müthiş bir başlangıç.

Yazının Devamını Oku

Beşiktaş yine sinirine yenildi

24 Eylül 2017
SEZONUN en iyi maçını izledik.

F.Bahçe’nin yüksek arzusu ve sert oyunu ilk devre Beşiktaş’ı kilitledi. Ben olsaydım Oğuzhan ile değil Konya maçının yıldızı Tolgay ile başlardım. Oğuzhan’ın henüz mükemmel bir derbisini görmedim. Bir kere sinirlerine hakim olamıyor, oysaki sen kaptansın.Kocaman’ın Ekici ile başlaması da ilk devrede F.Bahçe’nin hücumda topu daha iyi kullanmasını sağladı. Beşiktaş, organize olmakta zorlandı çünkü ataktayken sık sık top kabetti. Özellike içe kat ederken Babel, kritik kayıpları yaptı. Penaltıda Medel, boy dezavantajının kurbanı oldu.

Quaresma’nın atılması oyunun senaryosunu değiştirdi. Beşiktaş, tıpkı Karabük’te 10 kişi kaldıktan sonra dün de derbide eksik kaldıktan hemen sonra kontra yakaladı ve sonunda Neto da atıldı.

İki tarafın 10 kişi kalması ve Kocaman’ın da kontrayı kollama tercihi, Beşiktaş’ın 2. devre inisiyatifi ele almasını sağladı. Beşiktaş, F.Bahçe’yi ablukaya almasına aldı ancak kanatlardan kaldırdığı birçok topu alamadığı halde bunda ısrar etti. Oysa Beşiktaş’ın topu yere indirip verkaçlarla zorlaması lazımdı. Yüksek top çaredir ama rakip bu topların hepsini topluyorsa, bunda ısrar etmenin bir manası da olmaz.

HAKEMLER ETKİLEDİ

“Ama Beşiktaş golü hava topunda buldu” diyeceksiniz. Doğru ama o golde skoru 2-0’e getiren rakibin konsantrasyon eksikliği de rol oynadı.

Bir çok Kadıköy derbisinde olduğu gibi Beşiktaş, oyununun karşılığını alamadı. Dün 2. devredeki futbolla değil beraberliği, galibiyeti de hak etti. Ancak, derbiler sonuçta daha stratejik oyunlardır. Nasıl ki Güneş, geçen sezon oynatmama taktiğiyle atak yapmadan 1 puanı aldıysa dün de Kocaman daha mahkûm görünme pahasına Beşiktaş’ı yenerek, lige yeniden ortak oldu. Fakat Beşiktaş’a kaybettiren esas neden yine sinir harbine yenik düşmesi oldu. Kaptanı da hocası da bu hataya yine düştü.

Maç öncesi Beşiktaş’ın en büyük sıkıntısının Kadıköy’de kazanma mecburiyetinin olmaması olduğunu söylemiştim. İlk devre bunun bedelini ödedi. Ama 2. devre kazanma mecburiyeti doğunca rakibine nefes aldırmadı.

Palabıyık

Yazının Devamını Oku

Şenol Güneş kaybetmeyi göze alırsa kazanır

22 Eylül 2017
FENERBAHÇE-Beşiktaş derbisinde en önemli faktör psikolojidir. Esasen Kadıköy’de dört büyüklerin oynadığı tüm maçlarda birinci etken psikolojik.

Zira Fenerbahçe, üç rakibine de yıllardır yenilmiyor. Garip olan şu ki Kadıköy’deki bir çok derbiye G.Saray ve Beşiktaş favori gittiği halde kazanamadan döndü.

ihtiyaç var

Beşiktaş için son yıllarda Kadıköy’e giderkenki en büyük handikap,  favori olmanın yanı sıra, beraberliğin de yenilginin de kendisine çok şey kaybettirmiyor olmasıdır.

4-3’lük tarihi galibiyetten sonra rakibini hiç yenemeyen Beşiktaş, oysaki bir çok maçı rahat kazanabilecek futbol oynadı. Çok, çok berabere kalabildi.

Özellikle Slaven Bilic döneminden başlayarak, son 4 sezonda Kadıköy’deki derbiler Beşiktaş için heba olmuştur.

Yarın da Şenol Güneş, “Beraberlik iyidir” düşüncesiyle sahaya çıkarsa galibiyetsizlik serisi 13 yıla çıkar. Güneş, aksine, kaybetse de berabere kalsa da yarışta büyük yara almayacağının avantajını iyi kullanmalı. Bunu, cesur oynamak ve kazanmak için bir kredi olarak kullanmalı.

Son iki sezonun şampiyonu Beşiktaş için de Güneş için en büyük eksiklik, Kadıköy’de derbi galibiyetinin olmayışıdır.

sağa medel

Yazının Devamını Oku

Derbi öncesi idman

19 Eylül 2017
BEŞİKTAŞ, Porto’yu 3-1 yenerken golleri top yaptığı anlarda bulmuştu. Bunu bölüm bölüm yapmaları bile yetmişti kazanmaya. Dün Konya karşısında ilk 45’in tamamında topa hükmedince maçı kafada da bitirdi. Haliyle maç, ligden ziyade Ümraniye’de bir idman maçına döndü.

Cenk, yine futbol metod defterine yazılacak bir gol attı. Tolay, Quaresma ve Caner zinciriyle gelen kaliteli bir gol. Cenk, bu performansıyla yabancı kuralı tartışmalarını da çöpe atıyor. Bu ülkeye onun gibi azimli ve kendini sürekli geliştiren topçular lazım; yoksa sadece pasaportunda ay yıldızlı olduğu için devlet zoruyla oynayacak ‘yerli’ler değil.

2. devre Konya, daha kalabalık çıkmaya çalıştı ama Süper Kupa’daki görüntüden eser yoktu. Çünkü Traore sakattı, Fofana da o günkü gibi değildi.

Beşiktaş, vites düşürse de istediği zaman pozisyona girdi ama 2. golü Quaresma’nın bireysel yeteneğiyle buldu. Bu gol Portekizliyi de rahatlatmıştır zira  golden önce iki pozisyonda adam geçtikten sonra pas vereceğine kaleyi yoklamıştı.

Dün Tolgay, en olgun oyunlarından birini oynadı. Çok geniş bir alanda yüksek bir enerjiyle mücadele ederken bir çok atağın hazırlayıcısı oldu ve kaleyi de her fırsattı yokladı.

Beşiktaş, dün akşam idman tadında oynadığı maçı kazanarak Kadıköy’e yüksek bir krediyle gitme hakkı elde etti. Kadıköy’de kaybetmemek de uzun lig maratonunda galibiyet kadar kıymetli.

TEK SIKINTI LENS

1- Atiba yüzde yüz pas isabetiyle oynadı. Şaşırtıcı değil ama Tolgay’ın yüzdesi de yüzde 97. Şunu diyebiliriz: Bana ön liberoların topu nasıl kullandığını söyle sana kimin kazandığını söyleyeyim.

2- 

Yazının Devamını Oku