MİLLETVEKİLLERİ yangından mal kaçırma tarzı bir operasyonla emeklilik güzelliklerini artırdı diye kıyamet kopuyor.
Cık, cık, cık. Olaya bir de şöyle bakın: “Helga’nın, Janpol’ün, Ceymıs’ın milletvekilliğinden emekli olmak gibi bir lüksü yoksa Hasan’ın, Fatma’nın, Bülent’in, Ayşe’nin de mi olmasın? Deyvid’e Britanya sadece Londra merkeze gitmek için 9 bilet veriyorsa benim Mehmet’im de otobüse mi binsin?” Üzüntüden içiniz ezildi di mi? Öyleyse atın bi mide hapı geçer; katkı payı arttı nasıl olsa. Böyle iyi kalpli meclisi her dünyalı bulamaz.
* * *
Kars’ta heykel yıkımına devam. Bu kez yıkılan heykeller arasında dört mevsimi temsil eden heykellerden “Yaz” olanı indirilmiş. Hemen “Vandalizm, heykel soykırımı” diye ayaklanmayın. Olaya bir de şöyle bakın. Kardeşim, bu güzel vatan parçasının, Kars’ın yazı mı meşhuuuur, kışı mı meşhur? Tabii kışı meşhur. Kış heykeline dokunulmuş mu? Hayır. E, daha ne? Siz de bazen hakikaten çok “şey” oluyorsunuz yav...
* * *
Hükümet müjdeyi verdi, yeni demokratik açılım paketi geliyor. Demokrasi güzel bir enstrüman, her memleketin ihtiyacı. Ancak önceki her paketi ve ardından yaşananları hatırlayanlar “Amanın!” diyor. Olaya bir de şöyle bakın: Düşünce özgürlüğü olmazsa kimin ne düşündüğünü nasıl bileceğiz, ha söyleyin bakalım? Nasıl delil toplanacak, nasıl iddianame yazılacak, o dev adliye sarayları hangi davalarla dolacak, öğrenciler, gazeteciler, özetle “riskli unsurlar” nasıl derdest edilecek? Paket iyidir, ona göre ha! Bir paket açmazsan, içini doldurup nasıl kapatabilirsin? Mantıklı ol; veya olma, lafımı dinle, paketi sev.
* * *
Uluslararası ilişkilerde, komşularla ilişkilerde gerginlik varmış. Paketi açılanla, açılmayanla, bahar yaşayanla, yaşamayanla... Olaya bir de şöyle bakın: “Sıfır problem” ile “sıfır problemsizlik” arasında ne fark var allasen, sorarım sana ey vatandaş? Saçma mı oldu soru? Bence de ama olsun... Hem sen biliyor musun, Obama’yla Erdoğan 2011 içinde sadece telefonda 13 kere görüştü, sen ne diyorsun? Höt!