Kanat Atkaya

Pişkinliğe geç uyanmışsın patron

27 Ocak 2015
SOMA’da 301 işçinin hayatını kaybettiği madenin halihazırda cezaevinde bulunan patronu, kaza sonrasında rapor hazırlayan bilirkişilerden şikâyetçi olmuş.

Raporun taraflı ve bilimsel gerçeklerden uzak olduğunu iddia ederek dört bilirkişi hakkında 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası ve uğranılan maddi zararın karşılanmasını istemiş Can Gürkan’ın avukatları.
Soruşturma takipsizlikle sonlanmış ancak perde kapanmış değil, 126 sayfalık raporu hazırlayanlar için karşı taarruz devam edecek Hürriyet’ten Banu Şen’in haberine göre.
Raporu yayınlandığında okumuştum.
Dün hatırlamak için yeniden bulup baktım.
Raporda 20 ağır ihmal sıralanıyor, 301 cana mal olan cinayetin nasıl “kaçınılmaz” hale getirildiği, bir bakıma kâr hırsıyla göz yumulduğu tane tane açıklanıyordu.
“Dandik malzeme” kullanılmıştı, kaçış yolu üretime açılmıştı, havalandırma yetersizdi, uyarı mekanizması çökmüştü vb.
Cezaevindeki patron Can Gürkan’ın itirazları da bu 20 maddeye karşı 18 maddeden oluşuyor; onları da okudum.

Yazının Devamını Oku

Eksik olma Sneijder

26 Ocak 2015
EKSİK Galatasaray için en az kendisi kadar eksik bir rakiple oynayacak olmak elbette şans terazisinin dengelenmesi açısından önemliydi.

Galatasaray kendi dezavantajını “Arkasına bakmadan” koşarak aşmayı amaçladığını maçın başlamasıyla birlikte gösterdi. Özellikle ilk yarım saat müthiş bir tempoyla, hışımla yürüdü rakibinin üstüne...
Eksikliğini böylece örterken, rakibin eksiklerinden kaynaklanan zaaflarını ortaya çıkarmayı amaçladı. Bu planı da, mükemmel uyguladı. Akıcı oyunda elbette aslan payı Sneijder’a aitti. Attığı ve attırdığı golün ötesinde takımının oyun zekâsını geliştiren bir oyun sahneledi Hollandalı...


KORAY’IN SINAVI...


SNEIJDER’a katkı sağlayan başkaları da vardı; Bruma, Selçuk, Emre yardımcı oyuncu dalında ödül için yarışır... Rakibi sahasına hapseden, kusurlarını böylece görünmez hale getiren G.Saray’ın savunma hattındaki “yokluk”, malumunuz bugünden yarına çözülmeyecek. Bu kötü haberdi ama bir de iyi haber var.
Koray’ın pozisyon alma konusunda performansı “neredeyse” eksiksizdi. Elbette bu maçı Koray için ciddi bir sınav olarak görmek fazla iyi niyetli olabilir. Yine de görevini layıkıyla yaptığını söyleyebiliriz.


Yazının Devamını Oku

Kimin yasını tuttuğumuz bellidir

25 Ocak 2015
KİŞİSEL servetinin 18 milyar dolar olduğu söyleniyor.

Kral unvanıyla tepesine oturduğu monarşi rejiminde yaşayan yoksullarla ilgili bir bilgiye ulaşmak zor, konuyu araştıran yabancılar bile hapsi boyluyor.
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ni imzalamayan bir rejimde kraldı...
Kadınların, azınlıkların, baskı rejimine karşı sesini yükseltmeye çalışanların sistematik olarak ezildiği bir ülkede kraldı...
Radikal İslamcı grupları fonlayan, kelle uçuran bir sistemde kraldı...
Petrol kaynaklı zenginliğe kuvvet som altın ortamlarda yatıp kalkan bir kraldı...
Sorgulanamaz, eleştirilemez, muhalefet edilemezdi, nasıl edeceksin monarşide siyasi parti mi olur!


Yazının Devamını Oku

‘Bu kadar ucuz olmamalı’

22 Ocak 2015
19 yaşındaki evladı izbede dövülerek öldürülmüş annenin şu isyanına verilecek bir cevap var mı?..

“Bu kadar ucuz olmamalı!”Ali İsmail Korkmaz davası hakkında karar açıklandığında içimize çöken “haksızlığa uğramışlık” duygusuna ilaç olacak bir cümlesi olan var mı?..
Emel Korkmaz’ın oğlunun fotoğraflarına sıkıca tutunarak isyan ettiği o görüntüleri boğazına bir yumruk yerleşmeden izleyebilen var mı?..
Ali İsmail’in Türkiye’nin her yerinde duvar resimlerinde, afişlerde, pankartlarda parlayan gülen yüzüne bakıp da “Seni geri getirmek mümkün değil ama adalet yerini buldu...” diyebilecek olan var mı?..

*

Başından sonuna izleyenlerin içini acıtan, adalete duymak istediği güveni törpüleyen bir dava izledik.
Polislerin “destan kahramanı”, esnafın “alperen” olarak cesaretlendirildiği bir süreçte gelişti dava.
Dava gezdirildi, deliller defalarca karartılmaya çalışıldı, sanıkların mahkemeye gelmemesi için kurulan oyunlara kayıtsız kalındı, davayı izlemeye gelenlere şiddet uygulandı, tehditler savruldu ve hatta haklarında davalar açıldı.

Yazının Devamını Oku

85 büyüktür 3.5 milyar

20 Ocak 2015
ZONGULDAK Ereğli de yaşayan 6 çocuk babası İ.Ç.’nin hayatı...

İki odalı evleri 2008’de yanmış.
Komşuların yardımıyla biraz onarılmış fakat fotoğraflardan görüldüğü kadarıyla tam bir virane.
Diz boyu yoksulluk...
Bebeklerinin altını bağlamak için alışveriş poşeti kullanıyorlar.
İ.Ç. hasta olduğu için çalışamıyor.
Çocuklarından biri engelli, ona bağlanan 770 TL aylık tek gelirleri.
Kışın 1 ton kömür yardımı var, bir de 3 ayda bir gelen 150 TL’lik gıda yardımı...

Yazının Devamını Oku

Beynelmilel bir vekil bulmuşuz yıpratıyoruz!

18 Ocak 2015
AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşcu’nun sosyal medya platformu Twitter’daki paylaşımlarıyla gündeme gelmesine açıkçası bozuldum.

Ne yazdığı, hangi “tüvi”i “Ahahay çok hoş ayol! Dilimin ucundaydı, başkası yazıvermiş” refleksiyle takipçilerine ulaştırdığını tekrar etmeye gerek yok.
Cumhuriyet dönemine “90 yıllık reklam arası” demesi –affınıza sığınarak- vız gelir tırıs gider benim için.
Peki hanımefendinin bu sayede gündeme dirsek atarak kendisine yer açmasına niye bozuldum ben?
Bööööyle aktif, böööyle çalışkan, bööööyle kendisini milli iradeye adamış bir vekil açıkçası hizmetleriyle konuşulmalıydı.
Hoş ben de kendisinin adını bu “tüvitır” hadisesi sayesinde duymuş oldum.
Düne kadar TBMM Genel Kurulu’ndaki “Kaldır el, indir el” ordusunun isimsiz bir neferiydi neticede.
Fakat merak ettim, ne gibi işlere imza atmış bugüne kadar diye bakma ihtiyacı duydum.

Yazının Devamını Oku

Kostüme avantür devlet macerası

15 Ocak 2015
TARİHİ kostüme avantür filmler (Tarkan, Battal Gazi, Karaoğlan, Malkoçoğlu vb) çocukluk yıllarımın büyük eğlencelerinden biriydi.

“Bu filmlerle dalga geçme çağı” geldiğinde bile hep sevgimi belirtme ihtiyacı duydum.
Beştepe’de 16 askerli karşılama merasimini görüp ilk şok dalgasını savuşturduktan, yapılabilecek tüm esprileri hem okuyup hem bizzat ürettikten sonra konuya –mümkün mertebe- ciddi yaklaşmaya karar verdim.

*

Bu “ciddi yaklaşımın” sadece şekil yönünden mümkün olabileceğini hemen belirteyim.
Tarihi açıdan ciddiye alınacak bir yanı pek yok.

Yazının Devamını Oku

Boşver birader evren genişliyor

11 Ocak 2015
ÇOCUK sıkıntılı bir şekilde annesiyle birlikte doktorun muayenehanesinde oturmaktadır.

Anne şikâyetçi bir tonda konuşmaya başlar:
“Bunalıma girdi. Birdenbire... Hiçbir şey yapmıyor artık...”
Doktor sorar:
“Niye bunalımdasın?”
“Söylesene” diyerek dürtmesine rağmen umutsuz vaka görünümlü çocuktan cevap alamayan anne şöyle özetler durumu: “Okuduğu bir şey yüzünden...”
Doktor “Demek okuduğun bir şey yüzünden” makamından yüklenince çocuk nihayet cevap verir: “Evren genişliyor!”
Ve devam eder: “Yani evren genişliyor ve böyle genişlemeye devam ederse bir gün parçalanacak ve bu her şeyin sonu olacak...”

Yazının Devamını Oku