İsmet Solak: Acılardan ders almak!

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

MARMARA depremi, millet olarak yaşadığımız en büyük acıydı. Allah beterinden saklasın! Çünkü, çok ve sık acı çekiyoruz.

Peş peşe gelen depremler, bölücü teröre şehit verilen fidan gibi gençler, faili meçhul cinayetlere kurban edilen aydınlar, Hizbullah katliamları, sel baskınları, orman yangınları... Neyse ki, acılardan ders almaya da başladık!

Çarşamba günü hizmete giren, 'TSK, Doğal Afetler Arama Kurtarma Taburu' bunun en somut göstergesi idi. Peki ama, neden herşey askerden bekleniyor?

* * *

Bir ara, KKK Orgeneral Atilla Ateş Paşa ile yan yana yürüdük:

- Güneydoğu'ya düzenlenen gezi, sanırım çok yararlı oldu?

Hem de nasıl! Ateş Paşa'ya izlenimlerimi aktardım:

- Asker, milletin yüreğine su serpen, gurur duyulacak çok önemli işler yapıyor. Yöre halkıyla kol kola, iç içe... Bölge sanki yeniden imar ediliyor.

Bunları duymak, Ateş Paşa'yı çok mutlu etti. Bu kez de ben sordum:

- Paşam, bu faaliyetlerin yapılması talimatını siz mi verdiniz?

Bölgeyi dolaşırken duymuştum. Ateş Paşa, tebessüm ederek yanıt verdi:

- Evet, doğru. Dikkat ettiyseniz; subay ve astsubay eşleri ve çocukları da o etkinliklerin içindedir. Gönüllü olarak, yöre halkıyla iç içedir.

Sosyal etkinliklerin en güzel yanı da buydu; general, subay ve astsubay eşleri köylere yardıma koşuyor, Mehmetçikler harıl harıl çalışıyordu.

Bir gözlemim daha vardı. Ateş Paşa'ya söylemedim. Çünkü, 'siyasi' bir değerlendirme gibi algılanabilirdi.

Sohbete katılan eski Genelkurmay Başkanımız, emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'ya anlattım:

- Siirt'te üç köy bir yere toplanıyor. Müthiş bir faaliyet var. Bir ara köylülere, 'Nasıl, üst komutanların ve askerlerin çabasından memnun musunuz?' diye sordum. Yüzlerinde güller açtı. Muhtar, 'Yalancı namert olur. Asker gelmese, çok fena olirdi?' dedi.

Gerçeğin aydınlık yüzü, burada ortaya çıkıyordu. Orgeneral Karadayı öyle mutlu oldu ki, gözlerinin içi parlıyordu. İşte, vatan sevgisi buydu!

Ateş Paşa, ‘‘Hükümet erkanı da bölgeye gitmeli, çok yararlı olur’’ dedi.

Az ilerde, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan duruyordu. Yanına gidip bir şeyler anlattı. Sanıyorum, samimi dileğini hükümete de iletmiş oldu.

* * *

Ateş Paşa'nın dileği tutuyor. Başbakan Bülent Ecevit, Güneydoğu gezisine katılan gazetecilerin izlenimlerini okuyunca çok etkilendi.

Diyarbakır'a gitme kararı aldı. Doğru yaptı. Mutlaka gitmeli. Aslında, tüm bölgeyi dolaşmalı. Eskiden halkın arasına katılırdı, birebir görüşürdü. Ecevit'in hayalleri bölgede yaşama geçiriliyor, köykentler kuruluyor. Bunu yerinde görünce, acıları dindirmek için yeni proje ve kaynakları da devreye sokabilir! Aslında, ulusal birliğin ve bölünmez bütünlüğün yolu da budur.

* * *

Acılardan ders almak, yeni acıları önleyebilir.

Bunu başaramayan bir Fenerbahçe var, bir de CHP. Fenerbahçe, hálá şark anlayışıyla yönetiliyor. CHP ise, toparlandı sanarken karışıveriyor. BRT'de yarın, 17.05'te, CHP Genel Başkanı Altan Öymen ile vaziyeti konuşacağız.

Yazarın Tüm Yazıları