Merhaba Güzin Abla, ben 16 yaşındayım. Ailemdeki şiddetli kavgalar yüzünden bir psikoloğa gittim. Kendisi benim hayal dünyamda çok sevdiğim bir kişiye benziyordu. O gün ona bağlandım ve seans boyunca yavaş yavaş bu ilgim arttı.
Her güzel şeyin sonu olur ya, seans da bitti ve ben seans bittikten sonra kendisini takıntı yaptım. Daha sonra ona ulaşmaya çalıştım ama beni umursamadı. İçimde yaşadım bu takıntım gün be gün arttı. Ona hiç olmadığım kadar bağlanmıştım...
Şimdi gün boyu ağlıyorum, acaba ben görünmez miyim, diyorum.
Kimse beni önemsemiyor, kendime zarar veriyorum.
Ailem de psikolog maceram bittiği için eskisi gibi bana şiddet göstermeye başladı, evden dışarı çıkmam yasak. Hem fiziki acı çektiğim için hem de onun gibi değerli birini kaybettiğim için ağlıyorum.
Aslında geriye baktığımda hayatımda bu kadar kötü olmamıştım, psikoloğun bana pek fazla yardımı da dokunmadığını hissediyorum. Şu an daha kötü durumdayım ve tekrar görüşmeye çalıştım ama umurunda bile değilim.
Onu unutmak için internetten bazı erkeklerle tatsız konuşmalar yaptım, hâlâ da görüşüyorum.
Şu an hiçbir şekilde kendimi tanıyamıyorum, hatta kendimden nefret ediyorum. Ne yapmam gerekiyor, bilmiyorum. Bana biraz tavsiye verir misiniz ihtiyacım var, lütfen...
Derince’de sahilde bir köpek var... İlginç bir köpek... Deniz kenarında, kanalın denizle birleştiği yerdeki su birikintisinde olur genelde. Gövdesine kadar suyun içinde, dolaşır durur. Arada bir suyun içinde bir şey görür, kafayı daldırır. Bir şey mi yakalıyor, oyun mu oynuyor bilmem.
Kuyruğunu durmaksızın sallar. Gördüğüm en mutlu köpeğin bile o kadar kuyruk salladığına şahit olmadım.
İnsanların seslenmelerine kesinlikle tepki vermez, dönüp bakmaz.
Yaz kış ya o su birikintisinde ya da daha ilerideki tekne çekeğinde görürsünüz. Hep ıslaktır. Dondurucu soğukta bile ıslak ıslak gezer.
Bacaklarındaki tüylerin çoğu tuzlu sudan dolayı dökülmüştür.
Birkaç kez yiyecek verdik. Yemedi. Önüne salam, sosis koyup yemesi için yalvaranları gördüm. Kesinlikle yemiyor.
Bir süredir görememiştim. Geçen gün Derince Harikalar Sahili’ne gittim. Acaba başına bir şey mi geldi, kanalın pis suyu hasta mı etti diye düşünürken dün karşıma çıkıp eski bir dostu tekrar görmüş gibi sevindirdi beni. Yine denize açılan kanalın yemyeşil suyu içinde kuyruğunu pervane gibi sallaya sallaya dolaşıyordu.
Kardeşimle durup izlemeye başladık. Yine suyun içine bakıp bir şey arıyor gibi dolanıyordu.
35 yaşında, 17 senelik evli, 1 kız ve 1 oğlan çocuk annesi, çalışan bir kadınım... Evliliğim ya da daha doğrusu kocam yüzünden çok zor durumdayım.
Kendisi okumuş ve iyi bir iş sahibi bir insan. Kendisine sorsanız ise her açıdan mükemmel bir erkek.
Bana sorarsanız da bize eziyet eden, çocuklarına hayatı zehir eden biri. Çok titiz ve asabi bir yapıya sahip.
Beni devamlı aşağılar, küçük görür. Evliliğimiz boyunca da bu böyle sürdü gitti ama şimdi kızım ve oğlum büyüdü.
Beni suçlayan bu adam şimdi çocuklarını da suçlamaya başladı. Onlara da bana ettiği gibi çeşitli hakaretlerle saldırıyor.
Önceleri susup oturuyordum fakat artık dayanamıyorum.
Zaman zaman çocuklarım da kavgalara karışıyor. Bazen de bana kaba kuvvet kullanıp şiddet uyguluyor. Sabrım kalmadı. Bir süre çocuklarım için sineye çekiyordum ama evdeki bu tartışmalar ve huzursuzluk onları da etkilemeye başladı. Ortada hiçbir şey yokken çıkardığı tartışmalar yüzünden evimizde tat tuz kalmadı.
Çocuklarım da bu durumdan bıktı. Her tartışmanın sonunda beni boşamaya kalkıyor. Birkaç gün sonra pişman oluyor. Gerçekten ne yapacağımı bilemiyorum. Çocuklarıma danışıyorum. Onlar her şeye rağmen ailemizin bozulmasını istemiyor.
Merhaba Güzin Abla ben 13 yaşımdayım. Annem ve babam ayrı. Babam başka bir kadınla evli, ben de onlarda kalıyorum. Üvey annemden iki kardeşim var. İkisi de benden çok küçükler. Büyüğü 2,5 yaşında, küçüğü daha 7 aylık. İkisini de çok sevsem de onlara tahammülüm çok az...
Üvey annem, kardeşlerime bana baktırıyor. Tam birini susturuyorum, diğeri ağlıyor.
Zaten ikisi de çok şımarık. Üstelik sürekli ağlamaları başımı ağrıtıyor ve üvey annem sanki bebekleri ben yapmışım gibi onlara benim bakmamı istiyor.
Bir de 2,5 yaşında olan kardeşim şu aralar tuvalet eğitimi alıyor.
Altına kaçırınca, çok sinirleniyorum ona vuruyorum sonra pişman oluyorum. Ama ağlamaya devam edince, ben daha çok vuruyorum sonra sakinleşince affettiriyorum kendimi.
Küçük kardeşim sakin bir bebek, ona çoğu zaman bakmak daha kolay ama o daha ağlayınca susmuyor, susmuyor!
Artık bıktırıyor beni bazen ona da vurmak istiyorum, hele yemek yedirirken ağlıyorsa kaşığı gözüne sokmak istiyorum. Sonra başım çok ağrıyor.
Bazen bebeklerden kaçmak için telefonla ilgileniyorum.
Bir erkek okurunuz olarak, sizi severek takip ediyorum. Problemim kız arkadaşımın büyük ya da küçük ama sürekli yalan söylemesi. Kendisiyle aynı köydeniz. Ancak daha önce hiç tanışmamıştık.
Instagram’da başladı ilişkimiz.
Daha önce evlilik yapmadığını söyledi. Ama öğrendim ki daha önce evlenip ayrılmış ve bir çocuğu var.
Kendisi Almanya’da yaşıyor.
Bana “Ülkemize gelince yüz yüzeyken söyleyecektim” dedi.
Affettim. Buluşacağımız zaman sürekli ya ailesinden biri fenalaşıyor ya da başka bir şeyler çıkıyor. Böyle bir sene geçti.
Bu zaman içinde bir sürü ufak tefek yalanlarını yakaladım ama sustum. Köye gidip teyzesini buldum. Teyzesi, “Garibim boşandı. 2 çocuk da burada kaldı. Ama adam hiç bakmıyor” dedi.
Güzin Abla, 32 yaşında hiç evlenmemiş bir işkadınıyım, kendi firmam var.
Şu anda birlikte olduğum adamla 15 yıldır beraberim. Kendisi ilişkimin başlarında evliydi ve daha sonra eşi bizi öğrendi ve boşandılar.
Boşanalı 6 yıl oldu, evet soracaksınız şimdi, o halde neden hâlâ seninle evlenmedi diye... Başlarda “iki kızım var, seni istemiyorlar” dedi.
Sonra da sevdiğim bir müşterim vardı, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Sevgilimi de tanıyordu, “O seninle evlenmez, başkasıyla evlen, yaşın geçiyor. Bak ben evliyim iki çocuğum var, senin de olsun” diyordu.
Bazen sevgilimle, kavga ettiğimde ona anlatır, içimdekileri söylerdim.
Sevgilim aramızda bir şey olduğunu düşünüp bir hafta boyunca ofisteki odama dinleme cihazı koymuş. Dostum dediğim müşterim odama gelince biz yine sohbet ettik, güldük eğlendik...
Sevgilim tüm konuşmalarımızı dinlemiş. Sonunda bana dinlediklerini anlattı, ‘sana güvenmiyorum, beni bu adamla aldatacaktın, sen ona âşıksın’ gibi bir dünya şey söyledi ve benimle asla evlenmeyeceğini de ekledi.
Merhaba Güzin Abla, uzun süredir yazılarınızı takip ediyorum. Ben de size derdimi açmak istedim...
Evliyken, bir başka kadına tutuldum. Bunu eski eşime söyleyerek boşanma kararı aldım. O dönemde beni bekar bilen sevdiğim kadın da bana karşılık verdi. Gerçeği öğrenmesiyle bu süreç onun içinde hiç kolay olmadı.
Sağlam karakterli, onurlu ve olması gerektiği gibi biriydi.
Sonrasında gereken tüm açıklamaları yaptım, buna katlandı. İlişkimiz üç yıldır sürüyor.Ancak benim ilk evliliğimden iki çocuğum var...
3 ve 6 yaşlarında. Onlarla aramızda bin kilometre var ve velayetleri annelerinde.
Sevdiğim kadın, çocuklarımı kabul edemeyeceğini, evinde görmek istemediğini söylüyor.
Ben de her zaman onları görmeye gidebileceğimi, ayda 1-2 gece de olsa, çocuklarıma zaman ayırmam gerektiğini, yaz aylarında babayla ve baba tarafı akrabalarıyla olan diyaloglarının sürmesi gerektiğini savunuyorum.
Yine onun “Evime çocuklar 12 yaşına kadar gelemez” gibi ifadelerini açıkladığı sebepler yüzünden anlayışla karşıladım.
Merhaba Güzin Abla, ben 3 yıllık ilişkisi olan bir erkeğim. İlişkimin ilk zamanlarında da sıkça dile getirdiğim halde hâlâ sevgilimle konuyu açıklığa kavuşturamadık.
Bu konuyu çok düşündüm. Babalık görevini layıkıyla yapabileceğine inanmayan biri olduğumu biliyorum. Sorumluluk almaktan tutun her şeyini en ince yönlerine kadar düşündüm.
Zaten çevremdeki herkes duygusal problemlerim olduğunun farkında. Duygularını yeterince ifade edemeyen hatta çoğu zaman da hissedemeyen biriyim.
Sonuçta bu yaz evlenmeyi düşünüyoruz. Ancak ben kendimi kısırlaştırmak için vasektomi olmayı planlıyorum. Sevgilimin bundan haberi yok. Ara ara bunu dile getirdiğimde ise tartışıyor ve ayrılacak duruma geliyoruz.
Yakında ameliyat olacağım. Sormak istediğim şey bu durumu ona haber vereyim mi?
Verirsem terk edilmekten korkuyorum. Vermezsem birkaç yıl sonra ciddi olaylara sebebiyet vereceğimin de farkındayım.
Hiçbir şey yapmasam bile zamanı gelince çocuk mevzundan dolayı yeniden kavga edeceğiz.