Merhaba Sevgili Güzin Abla köşenizi uzun zamandan beri takip ediyorum. Ben 27 yaşında genç bir kızım. Görüyorum ki köşenize yazan genç kızlar birlikte oldukları erkeklerden eziyet gördükleri, hatta aldatıldıkları halde onlardan bir türlü kopamadıklarını söylüyorlar.
Benim de başımdan böyle bir ilişki geçti. O dönemde âşık olduğumu sandığım erkek arkadaşım bana türlü eziyetler ediyor, kıskançlık nedeniyle hayatımı zindana çeviriyordu.
Sokağa çıktığımda, her anımı takip ediyor, bana nefes aldırmıyordu. Sonunda aklım başıma geldi ve onu terk ettim.
İlk zamanlar belki çok zor oldu ama zamanla özgürlüğün beni ne kadar mutlu ettiğini anlamaya başladım. Kendimi sanki hapisten kurtulmuş gibi hissettim.
Yaşadığım o anları hatırladıkça ürperiyorum. Ondan ayrıldıktan sonra bir süre kimseyle yakınlaşmak istemedim. Sanki herkes onun gibi davranacakmış gibi düşündüm.
Ama şimdi yeni bir erkek arkadaşım oldu ama onunla beraberliğimin, eski erkek arkadaşımla yaşadıklarımla yakından uzaktan hiç alakası yok. O bana asla baskı yapmadı, eziyet etmedi...
Şimdi geçmişe dönüp baktığımda onunla geçirdiğim 2 yılı yaşamımdan kaybolmuş yıllar olarak kabul ediyorum.
Merhaba Güzin Abla, eşimle 6 aydır evliyiz... Ben 19 yaşındayım, onun yaşı ise 37... Evliliğimiz ilk günlerinde dünyada tek kadın benmişim gibi davranıyordu...
Herkese “karım bir tane” deyip duruyordu. Gel gör ki aradan bir ay bile geçmeden, Instagram uygulamasından kızların fotoğraflarına yazdığı yorumları yakaladım. Başta yanlışlıkla olduğunu söyledi. Sonra daha fazlası çıkınca özür dileyip ‘bir daha yapmayacağım’ dedi.
Ama gün geçtikte daha çok kızlarla iletişim kurmaya başladığını, hatta arabasıyla gezdirecek kadar ileri gittiğini öğrendim. Ona bir şans verdim. Ama hep daha sık yapmaya devam etti.
Sürekli internet üstünden kızlarla tanışıp onlara yazıyor, evden çıkıp çıkıp onlarla görüşüyor.
Dışarıdayken sürekli yanımızdan geçen kızlara bakıyor.
Gerçekten seviyorum onu, onun da bana karşı ciddi hislerinin olduğunu fark ediyorum ama neden böyle bir doyumsuzluk yaptığını anlayamıyorum.
Ailesi beni asla aldatmayacağını söylüyor. Sürekli bu konuları eşime karşı dile getiriyorum.
Merhaba Abla, ben 21 yaşındayım, 4 yıllık evliyim. Eşimle görücü usulü evlendik ve evlendiğimiz günden beri mutlu değiliz. Çünkü ben onu seviyorum, ama o beni sevmiyor. Eski sevgilisiyle mesajlarını yakaladım, onunla hâlâ görüştüğünü öğrendim.
Hâlâ da onu sevdiğini düşünüyorum, bana karşı çok ilgisiz. Bana hep kötü davranıyor... Bir de öğrendim ki eski sevgilisiyle annesi ona muska yapmışlar. Eşim için her şeyi yaptım, çok mücadele verdim, çok savaştım beni sevmesi için ama başaramadım...
Bundan sonra ne yapmalıyım, ne önerirsiniz...
◊ Rumuz: Sevgisiz
YANIT
Sevgili kızım, bırak şu muskaları, mesajları bir kenara... Anlaşılan şu ki, eşin aile baskısıyla evlendirilmiş. Bir başkasını severken, zorla görücü usulüyle seninle evlenmiş ve ailesine karşı gelememiş.
Ailesi hem senin, hem onun, hem de o ilk sevgilisinin hayatını karartmış.
Merhaba Güzin Abla, ben 20 yaşında genç bir kızım, üniversitede okuyorum. Benim gibi 20 yaşında bir sevgilim var. 2 seneden fazladır birlikteyiz.
Bu sevgilimden önce hiç gerçek bir ilişkim olmadı ama, çok genç yaşlarımda internet üzerinden çok kişiyle konuştum, görüştüm...
Bu konuşmalara sexting (bilgisayar veya cep telefonu aracılığıyla müstehcen içerikli mesajlar göndermek veya almak) denilebilecek şeyler de dahildi.
Ve sevgilim tüm bunları biliyordu, o zaman arkadaşım olarak hayatımdaydı, her şeyi onun gözünün önünde yaşadım. Böyle olmasaydı, hayatıma sonradan girmiş olsaydı da ona tüm detaylarıyla her şeyi anlatırdım.
Biz sevgili olduktan sonra, bunun üzerine bir sayfa çekip öyle devam etmiştik. İlişkimiz boyunca bu konuyu geriye dönüp hiç konuşmamıştık.
Şimdi sevgilim, internet üzerinden görüştüğüm kişilerle o eski yazışmalarımı okumuş ve bunları kabul edemeyeceğini söylüyor. Ondan hiçbir şeyi saklamadığımı, o yaşadıklarımın şu an bana da hiç mantıklı gelmediğini söylüyorum.
Ama onun için bir şey değişmiyor, bunları kaldıramayacağını, söylüyor.
Merhaba Güzin Abla ben 34 yaşımda genç bir kadınım. Eşim ise 41 yaşında...
Eşimle iki yıl sevgili kaldıktan sonra evlendik. Babam bu evliliğe karşı çıktı. Çünkü eşim daha önce evlenip boşanmıştı, üstelik iki çocuğu vardı. Aileme rağmen evlendim.
Evlenince sorun yaşadığım işyerimden tazminatımı alarak ayrıldım. Ancak evlendikten sonra eşimin çok cimri olduğu gerçeğiyle yüzleştim. Sevgiliyken parayla ilgili bir problem yaşamamıştık.
Ben de zaten çok fazla talepkâr bir insan değilimdir. Hatta tatile bile çıkarken bana düşeni ona öderdim. Bu bana garip gelmezdi...
Annem evlenmeden önce beni uyarmıştı, ‘bu adam cimri’ diye... Ama ben üzerinde durmadım. Şu anda 5 aylık evliyiz. Eşimin maddi durumu iyi, işadamı statüsünde biri... Buna rağmen daha bir gün bana ‘neye ihtiyacın var’ diye sormamıştır.
Eşim üstelik işi gereği sık seyahat ediyor. Ben de o gitmeden para istemeye utanıyorum.
Bazı eğitimlere katılıyorum, bunlar için para gerektiğini hatırlatınca, “düğün altınlarını bozdurup harcayabilirsin” dedi.
Merhaba Ablacığım, 30 yaşında genç bir kadınım... 6 yıllık evliliğim, 5 yaşında bir kızım var. Eşimle severek evlendik.
Ancak ailesinin yanında yaşadığımız için annesi yüzünden çok kavga ediyorduk. Annesi sürekli eşime ‘boşan’ diye baskı yapıyordu...
Kendi evimize çıkınca bir süre her şey yoluna girdi. Ancak bu sefer de eşim işyerinde problem yaşamaya başladı. Ev sahibimiz de bizi evden çıkarmak için elinden gelen her şeyi yapıyordu.
6 ay kiralık ev bulamadık. Ben de çalışıyordum ama maddi bakımdan zor günler geçiriyorduk. Her şey üst üste gelmeye başladı.
Eşimin çocukluğu da çok kötü geçmiş. Annesi her ay babasına küser, evden gidermiş sonra geri döner barışırmış. Yıllar boyunca bu böyle olmuş...
Psikolojisi iyice bozulan eşim, aramızda bir şey yokken “Ben kendimi iyi hissetmiyorum, boşanalım” deyip annesinin evine gitti.
Annesi de onun boşanma kararını destekledi. Ancak eşim 4 gün sonra evimize dönüp “Senin bir suçun yok, psikolojim çok kötü. Tedavi olmak istiyorum” dedi. “Tamam” dedim ama ertesi gün anladım ki, beni aldatmış, cebinden prezervatif çıktı...
Sürekli aşağılayıcı konuşuyor, beni istemediğini söylüyor ve çok rahat hakaretler edebiliyordu.
Geçtiğimiz günlerde evine gitme şansım oldu. Bir ara odasına girdim ve eşyalarını karıştırdığımda pek çok katlanmış kağıt buldum.
Ayrıca muskalar da vardı arasında. Hepsi benim adıma yazılmıştı, annemin adıyla birlikte. Onu seviyordum.
Tanıdığımız bazı hocalarla görüştüm ne olduğunu anlamak için... Bana bağlama büyüsü yaptırmış.
Hem de defalarca başka başka. Onu sevmediğimi düşünüyormuş ama onu çok seviyordum.
Bunları bulduğumu söylemedim. Sürekli özür diliyor, ilgi gösteriyordum ona. Ama aynı şeyleri ondan göremiyordum.
Ben artık konuşmak istediğimi söyledim.
26 yaşında, 2 yıllık evli bir genç kadınım. Bir de bebeğimiz var. Eşimle çok güzel geçiniyorduk, herkesin örnek gösterdiği bir çifttik.
Bir lafımı iki etmezdi ama 5-6 aydır sürekli “Ben erkeğim, ne dersem o olacak” diyor. En ufak şeyden kavga çıkarıyor. Eczaneye gittik, arabadan ondan önce indim.
Arabanın önünden dolandım diye bana sokakta avaz avaz bağırdı. “Sus” dedikçe bağırdı. Arabaya bindim, camdan içeri bağırdı.
Ufak tefek her şeye sinirlenir oldu. Sürekli “Sen kadın değilsin. Kadın nazlı olur” diyor. Sürekli tartışma halindeyiz. Bağırmak ve hakaret etmek için fırsat arıyor sanki...
Annesini markete götürmeye gittik. Babası “Neden bizde kalmıyorsunuz” dedi. Ben de eşime, “Bebek beşiksiz uyumuyor. Düzeni bozuluyor” dedim.
Bana küfürler ederek bağırmaya başladı. En basit bir tartışmada “Sakın konuşma, sus” diye bağırarak üzerime geliyor. Odasını ayırıp yatıyor.
Sırf sussun diye sesimi çıkarmayıp cevap vermiyorum.