Paylaş
Merhaba Sevgili Güzin Abla köşenizi uzun zamandan beri takip ediyorum. Ben 27 yaşında genç bir kızım. Görüyorum ki köşenize yazan genç kızlar birlikte oldukları erkeklerden eziyet gördükleri, hatta aldatıldıkları halde onlardan bir türlü kopamadıklarını söylüyorlar.
Benim de başımdan böyle bir ilişki geçti. O dönemde âşık olduğumu sandığım erkek arkadaşım bana türlü eziyetler ediyor, kıskançlık nedeniyle hayatımı zindana çeviriyordu.
Sokağa çıktığımda, her anımı takip ediyor, bana nefes aldırmıyordu. Sonunda aklım başıma geldi ve onu terk ettim.
İlk zamanlar belki çok zor oldu ama zamanla özgürlüğün beni ne kadar mutlu ettiğini anlamaya başladım. Kendimi sanki hapisten kurtulmuş gibi hissettim.
Yaşadığım o anları hatırladıkça ürperiyorum. Ondan ayrıldıktan sonra bir süre kimseyle yakınlaşmak istemedim. Sanki herkes onun gibi davranacakmış gibi düşündüm.
Ama şimdi yeni bir erkek arkadaşım oldu ama onunla beraberliğimin, eski erkek arkadaşımla yaşadıklarımla yakından uzaktan hiç alakası yok. O bana asla baskı yapmadı, eziyet etmedi...
Şimdi geçmişe dönüp baktığımda onunla geçirdiğim 2 yılı yaşamımdan kaybolmuş yıllar olarak kabul ediyorum.
Bu nedenle köşenize yazan, “onsuz olamam, bana ne yaparsa yapsın razıyım, yeter ki beni bırakmasın” diye sızlanan kız arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Ondan başkasını sevemem diye düşünmeniz çok saçma... İnsan yeniden seviyor...
Şu kısacık ömürde en önemli şey sağlık ve mutluluk ve de tabii huzur, bunlar olmadan hiçbir ilişki yürüyemez.
Şu anda beraber olduğum erkek arkadaşım beni çok mutlu ediyor. Bana karışmıyor, çünkü bana güveniyor. Ayrıca çok sevdiğim bir iş hayatım da var. Siz de lütfen kimsenin size zarar vermesine izin vermeyin. Çünkü unutmayın ki, siz çok değerlisiniz.
◊ Rumuz: Huzur ve mutluluk
YANIT
Sevgili kızım sözlerine tamamen katılıyorum. Yaşadıklarından örnek vererek okurlarıma destek olmanı da takdirle karşılıyorum. Benim de bu sözlerine eklemek istediğim bir şeyler var. Her şeyden önce sevgi karşılıklı olursa güzeldir. Ve insan önce kendini sever, sevmelidir de...
Kendine verilen zararı kabullenmek, yapılan eziyetleri normal karşılamak, hatta ihaneti bile sineye çekmek bir tür mazoşizmdir.
Çünkü kendisine zarar veren, acı veren, şiddet yaşatan, eziyet eden sevgiliyi sevmeye devam etmek normal olmasa gerek.
Gerçekten de günümüzde genç kızlarımızın onurlarını ayak altına alıp, bütün bu davranışları kabullenmeleri akıl alacak gibi değil. Ve senin de dikkatini çektiği gibi, son zamanlarda bu tür beraberliklere çok fazla rastlanıyor. Genç kızlarımız sanki bütün dünya o erkeğin çevresinde dönüyormuş gibi, bir daha asla bir sevgili bulamayacaklarmış gibi, o insana yapışıp kalıyorlar.
Onun her yaptığını kabullenip, bu benim kaderimmiş, şeklinde bir düşünceye kapılıyorlar.
Oysa o insan, onların hayatından çok şey götürüyor. Bunu fark ettiklerinde ise iş işten geçmiş oluyor.
Sen iyi ki tam zamanında kendini kurtarmışsın güzel kızım. Umarım bundan sonra çok mutlu olursun.
Paylaş