Ben 19 yaşında, ailesiyle beraber yaşayan, üniversiteye giden bir genç kızım. Annem, ben 6-7 yaşlarına gelene kadar hep çalıştı. Hafta sonları dahil yüzünü çok nadir görürdüm. O işten geldiğinde ben uyumuş olurdum. Zamanımın çoğu babamla geçti. Annemle yaşamam gereken her şeyi babamla yaşadım ben.
Annemle çok eğlendiğim bir anımın olduğunu hiç hatırlamıyorum.
Ben 7 yaşına gelince annem kardeşime hamile kaldı ve işini onun için bıraktı. Sonra da zaten sadece onunla ilgilendi.
Benimle bağırıp çağırmadan, kızmadan, eleştirmeden doğru dürüst bir şey paylaştığını hatırlamıyorum.
Üstelik çocukken bana sık sık vururdu.
Şu yaşıma geldim, hâlâ dövmekle tehdit ediyor. Ergenliğimde de annemle çok çatıştık. Hiçbir zaman bana karsı anlayışlı olmadı, hep beni yaşıtıymışım gibi gördü. Hiç anlamaya çalışmadı.
Evet, benim de gerçekten hatalarım oldu ama onun bu kadar tepki vermesini gerektiren şeyler değildi hiçbiri. Eğer öyle olsaydı babam da tepki verirdi ama babam onun gibi değil. Bana söylediği aklımdan hiç silinmeyen o kadar cümle var ki, hepsi kafamın içinde yankılanıyor.
Ben 30 yaşında, Türkiye’de mühendislik eğitimi aldıktan sonra Almanya’ya yerleşmiş ve buradaki bir üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışan bekar bir kadınım.
Kadının her yaptığının suç olarak gösterilip ezilmesi beni çok üzüyor.
Size yazanların dertlerini okurken inanın nutkum tutuldu.
Özellikle de umutlarımızı bağladığımız bazı gençlerin cahilliği, psikolojik dengesizliği beni derinden üzdü. Siz de tek başınıza onlara yardım etmeye çalışıyorsunuz. Ben de naçizane bu konudaki fikirlerimi paylaşmak istedim.
Belki bu yazacaklarım birilerinin bakış açısını genişletir. Size yazılan en popüler konular, evlilik, cinsel ilişki, poligami (çok eşlilik), ihanet konularından başlayıp genişletilebilir.
Her şeyden önce kadınların tek eşli, erkeklerinse çok eşli olduğuna inanmıyorum. İnancımda ahlak sahibi her insan, tek eşlidir.
Ahlaklı, uygar, aklı başında ve akıl sağlığı yerinde bir insan, sevdiği biri varken ne duygusal ne de cinsel olarak ikinci biriyle ilişkiye, maceraya girer, girmemelidir.
Sevgili Güzin Abla, ben 25 yıllık evli ve 2 çocuğu olan bir beyim. Uzun bir süredir size yazmak istiyordum. Ama biliyorum ki evlilik dışı ilişkilere sıcak bakmıyorsunuz. Ama derdimi kimselere açamadığım için sonunda yazmaya karar verdim.
Bundan 8 yıl önce internetten bir hanımla tanıştım, aramızdaki öylesine sadece uzaktan sohbetle başlayan ilişkimiz bir süre sonra nasıl olduğunu benim de anlayamadığım şekilde bir aşka dönüştü.
İkimiz de evli olmamıza rağmen birbirimize deli gibi bağlandık ve bütün engellere rağmen ne yapıp edip mutlaka beraber oluyoruz. Onun da bir çocuğu var. Aramızda şimdiye kadar birbirimizden sakladığımız gizlediğimiz hiçbir şey olmadı. İkimizin de evli olması, ikimizin de kariyeri açısından ciddi bir sorun yaratıyor.
Bu ilişkinin sonu nereye gidecek bilemiyorum... Beraberken tarif edilmez bir mutluluk duyuyoruz, o benim evliliğime saygı duyuyor ben de onun evliliğine...
Kaç defa bu ilişkiyi bitirmeyi istedik ama ikimiz de bunu başaramadık çünkü birbirimizi görmeden veya konuşmadan bir hafta bile geçiremiyoruz.
Onunla hayatımda yaşamadığım her şeyi tadabildim, hem ruhsal hem de bedensel olarak aşkın her yönünü yaşadım. O da bana aynı şeyleri söylüyor...
Şimdi sevgilim benden bir çocuk sahibi olmayı istiyor, bunu ben de çok istiyorum ama çok da kararsızım.
Merhaba Güzin Abla, ben 40 yaşındayım, 7 yıllık evliyim ve 6 yaşında ikiz oğullarım var. Evlenmeden önce çok güzel bir kariyeri ve sosyal çevresi olan bir kadındım.
En büyük hatam evlendikten sonra işi bırakmam oldu ama bunu ne yazık ki çok geç anladım. 17 yaşından beri çalışıyordum, evlenince kendi evimde kendi hayatımı yaşamak istemiştim.
Eşim benden 5 yaş küçük, çok kıskanç biri ve ben bu huyunu daha nişanlıyken anladığımda dayanamayıp, ayrılmıştım. Çok yalvardı, ailesini araya soktu, geldiler gittiler, sonunda barıştık.
Benim size danışmak istediğim pek çok sorunum var aslında ama bugünlerde hepsinin üstüne çıkan sorunum, bana hep kendini kadına kıza bakmaz, onlarla işim olmaz diye tanıtan adamın, aslında dışarıda hiç de öyle olmadığını görmüş, anlamış olmam.
Eşim bir süre önce iş değiştirdi, bu yeni işi sayesinde, sosyal bir çevresi olmaya başladı. Instagram açtı, sosyal medyayı iş için reklam amaçlı kullandığını anlattı. Fakat gördüm ki alakasız bir şekilde işyerinden ve dışarıdan kadın fotoğrafları beğenmiş, “iş arkadaşlarım, iş için kullanıyorum” diyor fakat, onların iş paylaşımlarını değil de şahsi fotoğraflarını beğenmek, onlara iltifatlar etmek için Instagram’ı kullanıyor.
Üstelik bu hanımlardan biri de arkadaşının karısıymış. Yani eşim öyle işinde gücünde genelde erkek arkadaşları olan biri değil de, meğer kadınların bulunduğu ortamda gayet rahat muhabbetler eden biriymiş.
Eşim beni kıskanır, her konuda kısıtlar, Instagram’a kendi fotoğrafımı bile değil de çocuklarımın adını, fotoğrafını koydurur.
Sevgili okurlarım, yeni yıla girdiğimiz şu ilk günlerde her şeye sıfırdan başlayın, güzelliklere mutluluklara, neşeye huzura kanat açın... İçinizi karartan, sizi boğan, umutsuzluk çağrıştıran her şeye sırtınızı dönün...
Yüzünüzü aydınlığa, umuda çevirin.
İşte bu yüzden size bugün dertlerden, sıkıntılardan, acılardan söz eden mektuplarla değil, internette dolaşan ve çok sevdiğim şu satırlarıyla seslenmek istedim.
Her şeyden önce yeni bir yıla yetişebildiğimiz için şükredelim hep birlikte...
Ve bizi huzursuz eden, üzen, rahatımızı kaçıran her şeyi geride bırakalım.
Hayatımızdan çıkaralım, atalım gitsin... 2023, sevgiyle, mutlulukla, sağlıkla huzurla geçsin.
Merhaba Güzin Abla, ben ve eşim öğretmeniz, üç yıldır evliyiz. Bir buçuk yaşında bir çocuğumuz var. Eşim bir yıl önce bir arkadaşı vasıtasıyla internette popüler bir oyunu oynamaya başladı. O zamana kadar her şey iyi gidiyordu.
Ancak oyun merakı başladıktan sonra tüm mutluluğumuz yıkıldı. Ne çocuğuyla ne de benimle ilgileniyor.
Bir yıldır bıraksın diye uğraşıyorum ama bıraktıramadım.
Bizimle vakit geçirmek yerine sürekli oyunla vakit geçiriyor. Söylediğimde ise “dışarı çıkmıyorum, arkadaşlarımla takılmıyorum, ben de bu oyunla vakit geçiriyorum” diyor.
Okuldan gelir gelmez bilgisayar başında.
Arada bunaldığımı görüp dışarı çıkarıyor ama bir süre sonra “hadi dönelim” diyor ve eve gelir gelmez hemen bilgisayar başına koşuyor.
Ve gece geç vakitlere hatta bazen sabaha kadar oyun oynuyor.
Merhaba Abla, ben 20’li yaşlarında bir genç kızım. Üniversite sınavında iyi bir puan alarak hukuk fakültesini bitirdim. İyi derecede İngilizce biliyorum. Akademik hayatım devam ediyor. Ancak puanlarım iyi olsa da iş ararken ciddi problemler yaşıyorum.
Pek çok başvurum eften püften sebeplerle reddediliyor. Devamlı yazılı sınavlara girmek, her gittiğim yerden red cevabı almak beni çok yıprattı. Bu süreçte çevremden görücü usulü dediğimiz görüşme teklifleri almaya başladım.
İlk olarak bu beni rahatsız etti ancak önyargılı davranmamak için bir iki ailenin önerisini düşünmeye başladım. Ancak gördüm ki bu aileler ya kariyerim için ya da muhafazakâr kimliğim için teklifle geliyor. Örneğin bir aile çocukları çalışmak istemediği için, benim de kariyer anlamında ona yol açacağımı düşünerek görüşmek istemiş.
Kendisine ve ailesine açık açık sadece kendi çocuklarıma annelik yapmak istediğimi söyledim ve görüşmeyi bitirdim.
Diğer bir örnekte de, bir gün bir arkadaşım vasıtasıyla kariyer sahibi bir hanım bana ulaşarak bir kerecik olsun oğluyla görüşmemi istedi. Aile tanınmış, kültürlüydü.
Biraz araştırınca bu adamın ciddi ahlaki sorunlarının olduğunu öğrendim. Bunlar yaşadıklarımdan sadece ikisi. Ben evleneceğim insanın kendi aklı fikriyle benimle iletişime geçmesini istiyorum.
Daha karşısındaki kadınla nasıl konuşması gerektiğini bilmeyen, annesini araya koyan birine saygı duyamam.
Merhaba Güzin Abla benim 4 yıllık bir ilişkim var. Kız arkadaşımın annesi ve babası ayrı... Annesiyle hiç görüşmemiş. Babası başkasıyla evli ve çocukları var, sevgilimle farklı şehirlerde yaşıyorlar. Sevdiğim kız, yıllarca dedesi ve babaannesiyle kaldı.
İki sene önce birlikte farklı bir şehre üniversite okumaya geldik. Ama burada garip düşüncelere kapıldı, “Ben evlenemem, ailem boşandı, bir evliliği sürdüremem” deyip durdu...
Buna rağmen yakın zamanda yaptığım evlilik teklifini kabul etti. İlişkimizi yeniden toparlar gibi olduk.
Ancak bir gün onu görmek için fakültesinin önüne gittim ve başka bir erkekle yan yana otururken gördüm...
Arkadaşıdır diye düşünerek fevri hareket etmedim. Ama sonrasında onu arayıp ‘ne yapıyorsun’ diye sordum ve bana yalan söyledi. Yanına gidince bir açıklama yapamadı. Telefonuna bakmak istedim baktırmadı.
Ve o anlık öfkeyle onun benim yaşadığım hayal kırıklığını hissetmesini istedim. Ve tüm ailesine ilişkimizi açıkladım. Babasına, halasına ve kuzenine fotoğraflarımızı attım. Daha sonra kuzeni aradı, “Sen sınıfından konuştuğu çocuk musun” diye sordu.
Ne sınıfındaydım, ne de tarif ettiği adamdım. Tamamen bilendim, sinirim tavan yaptı. Bir anlık sinir ve öfkeyle kendime yakışmayacak şeyler yaptım.