Sevgili Güzin Abla, ben 33 yaşındayım. Bu vakte kadar iki ciddi ilişkim oldu ve ikisini de annem bana yakıştırmadı. Annem, iki ilişkimi de hayatımdaki kişilerin ebeveynleriyle iletişime geçerek bitirdi. Hele ki son ilişkimin bitiş şekli çok yıkıcı bir şekilde oldu. Anneme olan bütün güvenimi kaybettim.
Annemin bu kadar hayatıma müdahil olması ve özgüvenimi paramparça etmesi nedeniyle, amansızca intikam almak adına, kendisine psikolojik şiddet göstermeme sebep oldu.
Şimdi uzun bir aradan sonra gerçekten isteyerek hayatıma birini aldım. 2 hafta önce, onu annemle tanıştırmak zorunda kaldım. Ve yine kriterlerine uygun olmadığı için ondan hoşlanmadı.
Geçmişteki gibi bir şey yapar mı sorusu bir tarafa, bana bütün bir yaz boyunca “evlen artık” diyen annem gitti ve yerine hayatımdaki insanın ailesinin (anne ve babası boşanmış olduğu için) bize yakışmadığını düşünmesinden kaynaklı, bana imalı bir şekilde “umarım sana ve bize yakışan birini hayatına alırsın” gibi söylemlerde bulunan biri geldi.
Bu sözlerden rahatsız olduğum için yine kavga ettik ve gördüm ki önceki yaşadıklarımıza rağmen hiçbir şeyden ders çıkarmamış. Maddi olarak gücüm olsa evden çekip gideceğim, ancak şu an onu da yapamıyorum. Hayatımdaki kişinin de benimle benzer bir travması var ve geçmişte hayatındaki kişiye sahip çıkmayarak, onu terk etmiş. Korkularını tetiklememek adına bunu kendisine anlatamıyorum. Ne yapmalıyım? ◊ Rumuz: Ben korkak mıyım?
YANIT
Sevgili kızım, öncelikle sana 33 yaşında olduğun halde neden annene maddi manevi bağımlı bir şekilde yaşıyorsun, diye sormak isterim.
Nerede, nasıl doğdum? Annem ve diğer minik kardeşlerim şimdi nerede?
Kaç tanesi hayatta kaldı?
Çocukluk günlerimde olsun, hani o dost bildiğimiz insanlarca sevildim mi? Başımı okşayan, bana isim veren oldu mu?
Her şey bulanık, her şey kalın bir sis perdesi ardında.
Yaşım ne ki, en fazla üç, beş.
İyi kötü, yarı aç yarı tok da olsa öyle böyle yaşıyordum, neden karga tulumba hoyrat ellerce derdest edilip benim gibi daha pek çok cinsimin bulunduğu bu kan kokulu yere getirildim? Neden?
Artık soru soramıyorum. Yanıtlarsa zaten belirsizdi, şimdi hepsi uçtu gitti. Sadece, yüzü hınçla kızarmış bir insan elinin sürekli başıma bir aletle- sanırım bir kürek bu- defalarca, öldüresiye vurduğunu hissediyorum.
Merhaba Güzin Abla, 5 yıllık bir ilişkim var ve bu son aylarda çok yıprandık... Onu çok çok seviyorum ama aşırı kıskancım. Bu yıl sınava hazırlanıyorum ve aşırı stresliyim.
Sevgilimin Instagram’dan bir kız arkadaşı var. Eski bir iş arkadaşıymış... O kıza sürekli yorumlar yapıyor, çok güzelsin diye iltifatlar ediyor. Ben kızıp söylendiğimde de “arkadaşım o benim” diye savunmaya geçiyor.
En son “o kızla arkadaşlığını kesmeni istiyorum” dedim. Baktım kıza mesaj yazmış, “konuşmayalım” diye... Kız da anlayışla karşılamış ama ben yine de güvenmiyorum.
Hem kızı instagram’dan takip etmeyi de bırakmamış.
Üstelik şu an bana da yazmıyor, oysa ona o kadar ihtiyacım var ki...
Sanırım umursamıyor beni...
Sevgilim 21 yaşında, aslında yaşıtız birlikte büyüdük ve hep bir aradaydık. O daha önce böyle değildi, bir dönem bir buçuk ay kadar ara verdik çünkü ilgisizdi, beni hiç arayıp sormuyordu.
1.5 yıllık evliyiz. Ben 30, eşim 31 yaşında. İyi bir mesleğim var ve çalışıyorum, eşim de...
Eşimle severek evlendik, büyük sıkıntılarımız da yok çok şükür. Ama bir sorunumuz var, kayınvalidem...
4 aylık evliyken kaynanam ameliyat olma bahanesiyle bizde 2 ay kaldı, hem de görümcemle beraber.
Bu süreçte çok sıkıntı çektim çünkü o dönem işsizdim.
Kaynanam görünüşte sessiz ama aslında çok fena biri.
Oğluna benimle ilgili yalan yanlış konuşuyor. “Eşin kaç yaşında kızım, hiç aklı yok mu bu adamın” diye düşünürseniz çok haklısınız.
Zaten ben de böyle diyorum ama olmuyor. İnanın ailesi söz konusu olunca eşimi tanıyamıyorum. Hatanın çoğu eşimi bana karşı dolduran kaynanamda değil mi? Neden aramızı bozmaya çalışıyor?
20 yaşındayım ve bir ilişkim var. İlk başlarda çok fazla hevesliydim, çok âşıktım ve çok seviyordum.
Romantik bir ilişkim vardı. Fakat zamanla kalbimi kıran bazı hataları oldu. Tabii ki yeri geldiğinde affettim.
Ama zaman geçtikçe daha fazla öfkelenmeye başladım.
En ufak sorunda öfke patlaması yaşıyorum ve hemen konuyu ayrılığa getiriyorum. Sürekli sorun çıkmasını istiyor gibiyim sanki mutluluğu reddediyorum.
Ondan uzaklaştıkça, yalnız kaldıkça kaygılarım azalıyor.
Onunla birlikteyken sürekli düşünmekten başka hiçbir şey yapamıyorum. “Acaba onu gerçekten seviyor muyum” diye bir ses var kafamın içinde ve beni kaygılandırıyor.
Sanki kaygımdan kaçmak için ondan ayrılmak istiyorum.
14 yaşında genç bir kızım ve 3 yıldır okulumdan birini seviyorum. O beni seviyor mu, bunu tam bilemiyorum. Ortaokula ilk başladığımda sevdiğim kişiyle iyi anlaşmıyorduk.
Zaman zaman da ters düşüyorduk ama kurslarda hep çevremdeydi ve benimle konuşurdu. Bir yandan da benimle dalga geçerdi. Ama şimdi bilmiyorum ne değişti?
Bir süreden beri benimle artık şakalaşmıyor. Hatta herkese arkamdan kötü şeyler söylüyor. Bu da beni üzüyor. Hiç konuşmuyor da... Onunla konuşmaya çalıştığımda da bana yalan söylüyor.
Eskiden beni seviyordu sanki... Çünkü bana bakıyordu, şakalaşıyordu. Şimdi sanki o değil de başka biri gelmiş onun yerine... Şimdi onun yanında konuşmaya bile cesaret edemiyorum. Çünkü ya “hayır” derse beni reddederse. Üstelik bunu da herkes duyarsa... Ben de hep susuyorum, konuşamıyorum.
Bir yandan da onu aklımdan çıkaramıyorum. Güzin Abla, beni anlayabildiysen lütfen bana ne yapacağımı söyle...
◊ Rumuz: Ortaokul aşkı
YANIT
Canım kızım, seni çok iyi anladım ama anlayamadığım aşkın yaşının bu kadar küçülmesi... Bakıyorum da şu anda 14 yaşında olduğuna göre bu anlattığın ilk yakınlaşmalar, 3 sene önceye uzanıyormuş. O zaman henüz 11 yaşındaymışsın.
Sevgili Güzin Abla, çalıştığım iş yerinde biri var. Aramızda olanlar bana göre flörttü. Ona sorduğumda ise sadece arkadaş olduğumuzu söylüyordu. Ama aramızdaki samimiyet, yaşadıklarımız hiç de arkadaşça değildi...
İşe girdiğim ilk zamanlar iş konusunda yardımcı olarak ve ufak tefek jestler yaparak beni mutlu etti.
Ondan etkilendim, hatta hoşlanmaya bile başladım.
İş yerinde görüşüyor, evlerimize dönünce de mesajlaşıyorduk.
Daha sonra ilgimizi bir şekilde belli ettik birbirimize, “Olmazsa ayrılırız” dedik.
Ben de arkadaşlığımızın yavaş yavaş ilerleyeceğini düşünerek “Tamam” dedim buna. Çünkü kendisi de bana yavaş yavaş ilerleyeceğimizi söylemişti.
Daha sonra ona “Beni oyalamak gibi bir amacın varsa söyle, ben de tavrımı alayım ona göre” dedim.
O da “Akışına bırakalım. Aramızda bir şey var, o anı yaşayalım. Acelesi yok. Kimse ayrılmak için sevgili olmuyor” diye karşılık verdi.
Merhabalar Güzin Abla, ben bir adama umutsuzca âşık oldum, daha doğrusu onu çok seviyorum. Ona çok bağlandım.
Ne yazık ki ben de o da başka başka şehirlerde yaşıyoruz.
Üstelik onun uzun süredir bir kadınla yaşadığını annesinden öğrendim.
Annesine inanmak istemedim çünkü annesi beni hiç sevmez...
Bu yüzden aramızı bozmak için bana da oğluna da farklı farklı yalanlar söylediğini düşünüyorum.
Neyse sonuçta dayanamayıp ben bunları annemle paylaştım.
Annem de “kaderin bana çekmiş, çok şanssızsın” dedi.
Annem önceden onunla beraber olmamı çok istiyordu, şimdi adama çok kızıyor...