Bir siyasetçinin kitabında kariyerinden, görüşlerinden, geleceğinden söz etmesi normal de tam bir yıl önce kendisini başka bir erkek için bırakıp gitmiş karısını yazması, anlatması nasıl bir şey? Fransa İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy 281 sayfalık kitabında bundan bahsetmekten çekinmiyor.
İÇİŞLERİ Bakanı
Nicolas Sarkozy Fransa’nın en güçlü adamlarından.
2007’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önde gelen adayı.
Öyle olsun olmasın adından en fazla söz ettirmeyi başaran politikacı.
Fransa’da siyasi hayata bir rehavetin çöktüğü yaz aylarında dahi
Sarkozy yine gündemde.
Nedeni bu günlerde piyasaya çıkan kitabı
"Tanıklık".
Sarkozy, 281 sayfalık kitabında beş yıl süresince karıştığı polemiklere kendince açıklık getirmiş.
Göçmen politikasından tutun da, banliyölerdeki duruma, Avrupa Anayasası’ndan ABD ilişkilerine kadar her şeyi yazmış.
Kitabının birkaç sayfasında da karısı
Cecilia var.
Bir siyasetçinin kitabında kariyerinden, görüşlerinden, geleceğinden söz etmesi normal de tam bir yıl önce kendisini başka bir erkek için bırakıp gitmiş karısını yazması, anlatması nasıl bir şey?
Öncelikle bizim bu coğrafyada pek rastlamayacağımız bir şeyher halde.
Nicolas Sarkozy’nin karısıyla ilgili satırlarına geçmeden önce dilerseniz tam bir yıl önce neler olup bittiğini hatırlayalım.
1984’te evlendiği kocasını iki yıl sonra
Nicolas Sarkozy için terk eden
Cecilia Sarkozy’yi yıllar boyunca hep kocasının yanında görüyoruz.
Siyasi yaşamında sağ kolu, randevularını ayarlayan asistanı, elbiselerini seçen sevgili eşi.
CECILIA’NIN HAYATINDA BAŞKA ERKEKDerken Fransa’nın Avrupa Anayasası için referanduma gittiği 2005 yılı, mayıs ayında
Cecilia ortada yok.
Fransız medyası çiftin arasına kara kedi girdiği iddiasında ama fazla bir detaya yer vermiyor.
Cecilia Sarkozy’nin
Richard Attias adındaki bir yayıncıyla fırtınalı bir aşk yaşadığını ilk duyuranlar Belçika ve İsviçre gazeteleri.
Bomba ağustos ayında patlıyor.
Paris Match Dergisi,
Cecilia Sarkozy ile
Richard Attias’ın birlikte fotoğraflarını kapaktan basıyor.
Şimdiye kadar özgüveni hep zirvede olmuş
Sarkozy hayatının darbesini yiyor.
Gazetelere dava açmayı,
Paris Match’ın genel yayın yönetmenini görevden aldırmayı başarıyor ama duygusal yaşamının allak bullak olduğu her halinden belli.
Bir televizyon mülakatında da açıkça söylüyor bunu.
Her şey açıkça ortalığa dökülmüş olduğundan gizleyecek bir durum olmadığının iyi farkında
Sarkozy.Oyununu açık oynuyor.
AYRILMAYI BECEREMİYORUZGazeteci
Anne Fulda ile yeni bir ilişkiye yelken açsa da aklı hep New York’ta
Attias’ın yanına taşınan
Cecilia’da.
Onu geri kazanmak derdinde.
Nitekim 2006 yılının ilk günlerinde
Cecilia’nın yuvaya döndüğü haberleri çıkıyor gazetelerde.
Dönüyor ama kısa bir süreliğine.
Tekrar New York’a
Attias’ın yanına gidiyor.
Bu gelgitlerden sonra şimdi durum ne derseniz?
Cecilia yeniden
Nicolas Sarkozy’nin yanında.
Geçenlerde Roma’da el ele fotoğrafları çekilmiş.
İçişleri Bakanı bu son kitabında "C’ye yeniden kavuştum. Sanırım sonsuza dek" demiş.
Karısıyla ilgili başka satırları ise şöyle:
"Bugün hálá C. diye yazıyorum. Çünkü ilk karşılaşmamızdan yirmi yıl sonra adını telaffuz etmek duygulandırıyor beni. C. Cecilia’dır. Cecilia benim karım. Benim bir parçam. Beraberliğimiz zor dönemlerden geçmiş olsa da konuşmadığımız bir tek gün bile olmadı. Kimseyi aldatmak istemedik. Birbirimizden kopmayı ne biliyoruz, ne de becerebiliyoruz"
Ne aşk ama?
Bir politikacı için fazlasıyla medyatik bir aşk.
Sarkozy’yi aldatılmış ünlü bir politikacı olarak medeni cesaretinden ötürü kutlamak gerek.
Cecilia’ya gelince, kocasına aşkından mı döndü, yoksa 2007’de
Elysee Sarayı’nın hayalindeki ışıltısından mı zaman gösterecek.