35 bin 178 köye balık tutmayı öğretmek

TÜRKİYE’deki köy sayısı resmi verilere göre 35 bin 181.

Başlıkta verdiğim rakamdan üç fazla.

Farkın nedenini şöyle açıklayabilirim.

3 köye balık vermek yerine balık tutmak öğretilmiş.

Darısı geriye kalanların başına.

Köylere balık tutmayı öğretme projesinin mimarı OPET Yönetim Kurulu üyesi Nurten Öztürk.

‘Temiz Tuvalet’
kampanyasını Türkiye’nin en ücra köşelerine taşımayı başarmış.

Şimdi ‘Örnek Köy’ projesiyle yine yollarda.

Önceki gün bir öğle yemeğinde Nurten Öztürk ile buluşuyoruz.

Proje ilk kez geçen yıl nisan ayında Mardin’de Dara Köyü’nde başlamış.

Dara Köyü, antik Dara şehrinin hemen yanıbaşında.

Turizm potansiyeli hayli fazla.

Yani köyün turizmle kalkınması mümkün.

‘Örnek Köy’ projesi de zaten bir anlamda bir kalkınma programı.

Dara Köyü’nde işe çeşitli kurslar verilerek başlanmış.

Hijyen, ağaçlandırma, el sanatları kursları gibi.

Köye bir kültür merkezi yapılmış, ilkokula ise bilgisayar atölyesi ve kütüphane.

OPET, köye uğrayan turistlere verilmesi için Dara harabeleriyle ilgili broşürler, CD’ler de dağıtmış.

İkinci ‘Örnek Köy’ Gaziantep yakınlarındaki Yesemek Köyü.

Hitit döneminde heykel atölyelerinin olduğu bir yer.

Yesemek Köyü heykelleriyle bir açık hava müzesi.

Dara Köyü’nde izlenen strateji burada da uygulanmış.

Çeşitli kurslar verilmiş, çevre yeşillenmiş ve köylülere turizmin nasıl bir geçim kaynağı olacağının yolları gösterilmiş.

Nurten Öztürk önemli olanın köy ahalisinin katılımının olduğunu ve bunu büyük ölçüde sağladıklarını anlatıyor.

Üçüncü ‘Örnek Köy’ Nurten Öztürk’ün doğum yeri olan Bolu’daki Pazarköy.

Peki bu köyde mi tarihi bir zenginliğe sahip?

Hayır değil ama doğal bir güzelliği var.

Yani yine turizm ön plana çıkabilir.

Nurten Öztürk, köyleri ziyaret ettiğinde muhtarlara ‘gösterecek, değerlendirebilecek neleriniz var’ diye sorduğunu ve onlardan envanter istediğini anlatıyor.

Strateji muhtarın yönlendirmesine göre çiziliyor.

‘Temiz Tuvalet’ kampanyasında büyük bir başarıya imza atmış olan Nurten Öztürk’ün ‘Örnek Köy’ projesinde yolu hayli uzun.

Hepimizin desteğine ihtiyacı var.

Unutmayın, köylerin kalkınması demek Türkiye’nin kalkınması demek.

Neden kadın CEO, neden kadın yönetim kurulu üyesi

Nurten Öztürk,
OPET Yönetim Kurulu üyesi.

1992 yılında kocası Fikret Öztürk ile birlikte Türkiye’nin ilk akaryakıt şirketi OPET’i kurmuş.

Başarılı bir işkadını.

Ama bununla yetinmemiş hayatını neredeyse ‘bilinçli toplum’ projelerine adamış.

Sürekli proje üretiyor.

Nurten Öztürk, en üst mevkiye gelmiş birinin bir anda çok iş yapabileceğinin iyi örneği.

Hiç kuşkunuz olmasın bunda kadın olmasının önemli payı var.

Erkeklerin alınmasına gerek yok çünkü üst mevkide bir kadının daha verimli olduğu bilimsel bir araştırmanın sonucu.

24 Ağustos tarihli International Herald Tribune Gazetesi’nde Thomas Fuller’in kaleme almış olduğu bir yazı var.

Başlığı şöyle:

‘Yönetim kurulu odalarında kadınlara bir yer’...

Fuller
, bir beyin avcısının söylediklerine dayanarak kadın CEO’ların daha başarılı olduklarını yazıyor.

Gelişmiş ülkelerde kadın CEO ve yönetim kurullarına kadın üye trendi giderek yayılıyormuş.

Zira kadınların aynı anda birçok işi yapabildikleri, duygusal zekalarının daha gelişmiş olduğu, egolarını bastırabildikleri kanıtlanmış.
Yazarın Tüm Yazıları