Fikret Bila

Ortadoğu’ya bir Atatürk lazım

15 Eylül 2016
OSMANLI’nın dağılmasıyla sonuçlanan Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Ortadoğu’da, Türkiye dışında laik bir devlet yapısına ve eksikleri olsa da demokrasiye sahip ve o yolda ilerleyen başka bir devlet çıkmadı.

 

Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Ortadoğu’da, emperyalist devletlerin sınırlarını masa başında cetvelle çizdikleri ve başlarına birer kukla kral oturttukları devletler ortaya çıktı.

 

Bu devletleri, emperyalist devletlerin desteği altında, krallar veya onları askeri darbeyle deviren diktatörler yönetti. Krallık babadan oğula geçtiği gibi, diktatörlükler de babadan oğula geçti...

 

Bu durum halen değişmiş değil...

 

NEDEN BÖYLE OLDU?

Yazının Devamını Oku

Örümcek ağı

14 Eylül 2016
TÜRKİYE Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinden kaynaklanan iki temel dayanağı niteliğindeki ‘laiklik’ ve ‘üniter yapı’ ilkelerinin başına gelmeyen kalmadı.


Bu iki ilke üzerine inşa edilmiş devlet yapısını yıkmayı amaçlayan faaliyetlerin, on yıllara dayanan, uluslararası desteğe sahip, çok ince bir planlamaya dayandığı artık üstü örtülemeyecek açıklıkta ortaya çıkmış durumdadır.


15 Temmuz kanlı darbe girişimi ve bir yıldır süren şehir savaşlarından sonra, FETÖ ve PKK’nın faaliyetlerini ‘demokratikleşme’ kılıfı ile izah etmeye dönük çabalar sürüyor.

 

Bu iki örgütün kanlı faaliyetleri sürerken bile, “Türkiye demokratikleşiyor” diye savunmak ve bunu ‘aydın’ sorumluluğu diye sunmak, bir art niyet değilse, İran aydınlarının 40 yıl önce gösterdikleri türden bir saflık olmalı...

 

Yazının Devamını Oku

Şehir savaşlarıyla çözüm olur mu?

13 Eylül 2016
ABDULLAH Öcalan’ın bayramda görüştüğü kardeşi Mehmet Öcalan aracılığıyla gönderdiği mesajlara bakalım:

“Çözüm sürecini biz yok etmedik. Bizim projelerimiz vardır. Eğer devlet projelere hazırsa biz 6 ayda bitirebiliriz.”

 

Öcalan, elindeki projelerin ne olduğunu açıklamamış.

 

Bu nedenle sorunu ‘6 ayda bitirecek projeler’in ne olduğunu bilmiyoruz.

 

Ama bu halk şunu biliyor:

 

Yazının Devamını Oku

Müştereklerimizi keşfedelim

12 Eylül 2016
NİCEDİR mili ve dini bayramlarımızı ağız tadıyla kutlayamıyoruz.

Hiçbir değere saygısı olmayan terör örgütü PKK, Kurban Bayramı’nda bile kan döküyor, bomba patlatıyor. Bu bayram gününde dahi, toplumun huzurunu kaçırmak için elinden geleni ardına koymuyor.

 

15 Temmuz’da yaşadığımız gibi ‘Allah adına, din adına çalıştığını idda eden’ bir başka terör örgütü FETO, Gazi Meclis’i, Genelkurmay’ı, Emniyet’i bombalayabiliyor; vatandaşları helikopterlerle, makineli tüfeklerle tarayabiliyor, kan dökerek, darbe yaparak devleti ele geçirmeye kalkışabiliyor.
Türkiye’nin üzerinde on yılladır yapılan hesaplar, iç ve dış saldırılar, terör örgütlerinin acımasız şiddeti toplumda kutuplaşmayı, gerginliği had safhaya ulaştırdı. Bayramlarımıza bile hüzün çöktüren terör örgütleriyle güvenlik güçlerimiz canla başla mücadele ediyor.

 

Bunun yanı sıra bu örgütlerle mücadelenin en etkili yolu, toplum olarak onların oyununa gelmemek, arzu ettikleri bölünmeye, parçalanmaya, kutuplaşmaya engel olmaktır. Bunun da en iyi yolu bin yıldır yürüttüğümüz ortak yaşamdan vazgeçmemek, ortak değerlerimiz etrafında kenetlenmektir.
Buna en çok ihtiyacımız olan bir ortamda, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı ve arkadaşlarının, Doğan Grubu olarak bir yıldır üzerinde çalıştıkları “Türkiye’nin Ortak Değerleri-Müştereklerimizi Keşfedelim, Geleceğe Birlikte Yürüyelim” kampanyasını hem de bir bayram günü başlatmaları çok isabetli bir girişimdir.

 

Yazının Devamını Oku

ABD’yle güven sorunu

9 Eylül 2016
SURİYE sorununda iki uluslararası koalisyon var.

Biri, başına ABD’nin çektiği Türkiye, İngiltere, Almanya, Fransa, Suudi Arabistan’ın da dahil olduğu büyük koalisyon, diğeri ise Rusya, İran ve Şam yönetiminin oluşturduğu koalisyon.

 

Türkiye dahil olduğu koalisyonun öncülüğünü yapan ABD ile bir mesafe alamadı.

 

ABD, Türkiye’nin güvenlik sorunları başta olmak üzere Suriye konusundaki taleplerine destek vermedi, hatta bazı alanlarda engel oldu... Türkiye ancak Rusya ile uçak krizini çözdükten sonra hareket alanını genişletebildi. Rusya ve İran’la kurduğu temas, ABD’nin de tutumunu etkiledi. Türkiye’nin diplomatik atağıyla oluşturduğu yeni ortamda ABD’yle belli bir uzlaşma sağlayarak Fırat Kalkanı operasyonuna başladı.

 

Türkiye, Irak sorununda olduğu gibi Suriye sorununda da koalisyona destek olmakla birlikte, kara gücüyle bu ülkelere girmekten özenle uzak durdu. Ta ki, PKK-PYD-YPG’nin Türkiye-Suriye sınırının tamamını kontrolleri altına alıp, bir koridor oluşturmaya yönelmelerine kadar. Bu aşamadan sonra Türkiye Cerablus’a önük operasyonu başlattı, hem IŞİD’i sınırdan uzaklaştırdı hem de PKK-PYD koridorunu engelledi.

 

Yazının Devamını Oku

ABD neden istemiyor?

8 Eylül 2016
TÜRKİYE, Fırat Kalkanı operasyonunu Rusya, İran ve ABD ile belli bir uzlaşı içinde başlattı ve yürütüyor.

Türkiye-Suriye sınırını IŞİD’den temizlemiş oldu.

 

Şimdi 98 kilometrelik sınır boyunda ve yaklaşık 40-45 kilometre derinlikte bir bölgeyi uçuşa yasak bölge ilan etmek istiyor.

 

Bu, Türkiye’nin Suriye içsavaşı başladığından beri gündemde tuttuğu bir talep.

 

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye topraklarına girmeden önceki ısrarı da böyle bir güvenli bölgeye ihtiyaç olduğunu vurguluyordu.

 

Yazının Devamını Oku

Operasyonun büyüme eğilimi

8 Eylül 2016
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın Çin’de Obama ve Putin’le yaptığı görüşmelerden sonra ortaya çıkan durum, Fırat Kalkanı operasyonunun büyüme ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından anlaşılıyor ki Türkiye olaya daha bütünsel bakıyor. Bunun nedeni IŞİD’le PKK’nın sadece Suriye’de değil Irak’ta da faaliyet göstermeleri.

Türkiye açısından bu yeni bir durum değil. PKK, kuruluş günlerinden beri Türkiye, Irak, Suriye ve İran’dan parça kopararak Büyük Kürdistan projesini gerçekleştirme peşinde. Irak’ın ABD tarafından işgal edilip bölünmesinden sonra ortaya çıkan IŞİD de Irak ve Suriye toprakları üzerinde birleşik bir devlet oluşturmayı amaçlıyor.


BİLEŞİK KAPLAR
PKK ve IŞİD’in yarattığı sorun bileşik kaplar gibi çalışıyor. Suriye’deki bir mücadele Irak’ta karşılık görebiliyor veya tersi de yaşanabiliyor.

Yazının Devamını Oku

Türkiye'yi bastırıp Suriye'yi bölmek

7 Eylül 2016
ABD’nin Ortadoğu politikaları iki temel amacı gözetir:

İsrail’in güvenliği.

Petrol kaynaklarının kontrolü.

Özü Ortadoğu devletlerini bölüp devletçiklere ayırmak olan ‘Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) aynı amaca yönelik olduğu açıktır. George W. Bush döneminde Condoleezza Rice, bölgenin 22 devlete bölüneceğini açık açık söylemişti.

Aslında bu süreç oğul Bush ve Rice’tan önce baba Bush tarafından başlatılmıştı.

Yazının Devamını Oku