Fikret Bila

ABD’nin El Bab sınavı

26 Eylül 2016
ABD, uçaklarla Kobani’ye indirdiği silahları YPG’ye teslim etti.

Silahlar, iki ABD uçağı tarafından 8 sorti yaparak getirildi. Uçakların görüntüsü de yayınlandı.
Ankara bu bilgiye sahipti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD başkan yardımcısına bu bilgiyi aktardığında, “Benim haberim yok” yanıtını aldı ama Savunma Bakanı Carter, haberi doğruladığı gibi bundan sonra YPG’ye silah yardımını sürdüreceklerini açıkladı. ABD, YPG’ye silah yardımı konusunda zaten açık oynuyor.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York temaslarında da ortaya çıktığı gibi bu konuda Türkiye ile ABD arasında çok ciddi bir görüş ayrılığı var.

 

Peki, YPG bu silahlarla ne yapacak?

 

ABD’nin planı, YPG ile karadan yürüyerek Rakka’yı temizlemek...

Yazının Devamını Oku

ABD ne yapmak istiyor?

23 Eylül 2016
NEW YORK - CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkan Yardımcısı Biden dahil New York’ta yaptığı temaslarda ağırlık noktası Suriye’ydi.


TSK’nın yürüttüğü Fırat Kalkanı Operasyonu’nun sınırımızdaki dengeleri değiştirdiği herkes tarafından kabul ediliyor.

 

ABD bundan sonraki hedefin DEAŞ’ın (IŞİD) merkez üssü olan Rakka olduğunu açıkladı.

 

ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri DEAŞ’ı Rakka’dan nasıl çıkaracak?

 

TÜRKİYE’NİN ÖNERİSİ

Yazının Devamını Oku

Türkiye’nin Suriye’deki rolü

22 Eylül 2016
Türkiye’nin Suriye politikasında yaptığı değişiklik gösterdi ki, ABD’nin dümen suyundan ayrılırsa daha etkili oluyor ve daha iyi sonuçlar alıyor.


Bu gerçeği New York’ta bir kez daha gördük.

 

Türkiye, uçak krizini çözerek Rusya’yla uzlaştıktan sonra ABD’ye karşı elini güçlendirdi ve yeniden Suriye denklemi içinde yer alabildi.

 

Eğer Ankara bu politika değişikliğine gitmeseydi, 15 Temmuz öncesinde olduğu gibi eli kolu bağlı Suriye’de olup biteni sadece izlemekle yetinecekti.

 

Ankara, koalisyonun üyesi olarak ABD’yle uyumlu kalmayı önemserken, ABD, Rusya ile uçak krizini de kullanarak Türkiye’nin felçli kalmasından rahatsız değildi. Aksine memnundu.

Yazının Devamını Oku

Bu nasıl müttefiklik?

21 Eylül 2016
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada dört önemli mesaj verdi:

“FETÖ dünya için bir tehdittir.
PYD-YPG’nin hedefi DAİŞ (IŞİD) değil.
Musul’da halkın hassasiyetine dikkat edin.
BM Güvenlik Konseyi’nde reform yapılmalı.”

Türkiye bu saptamaları ve önerilerini uzun bir süreden beri gündeme getiriyor.

Yazının Devamını Oku

Türkiye algısı değişiyor

20 Eylül 2016
New York

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra ilk kez ABD’yi ziyaret ediyor. Erdoğan’ın her fırsatta darbe girişiminin arkasındaki isim olarak açıkladığı Fetullah Gülen’in ABD’de yaşaması ve himaye görmesi nedeniyle New York ziyareti özel bir önem taşıyor.

 

Dün yansıttığımız gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda Fetullah Gülen konusunda tüm ülkeleri uyardı. Erdoğan, FETÖ’nün küresel bir tehdit olduğunu anlatıyor.

 

Türkiye, New York’ta ve Birleşmiş Milletler çalışmalarında ilgi odağıydı. Bunun nedeni Türkiye’nin yürüttüğü Fırat Kalkanı operasyonuyla Suriye konusunda etkili bir konuma gelmesi, Rusya ile ilişkileri geliştirmesi, mülteciler konusunda en büyük yükü taşıyan ülke olması ve ilk İnsani Yardım Zirvesi’ne ev sahipliği yapması...

 

ABD ARAŞTIRMASI: FETÖ %55

 

Yazının Devamını Oku

ABD’nin iki konuda ikili tutumu

19 Eylül 2016
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılmak için New York’ta...

BM Genel Kurulu bu yıl, ‘Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri: Dünyamızı Değiştirmek için Hamle’ konusunu tartışacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Genel Kurul’da bir konuşma yapacak.

 

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve ABD Başkanı Obama’nın da yer alacağı liderler zirvesinin konusu ise mülteciler sorunu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu zirveye de katılması öngörülüyor.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, BM’nin resmi programında bulunan ‘mülteciler’ ve ‘sürdürülebilir kalkınma’ konularında Türkiye’nin yaklaşımını paylaşmanın yanı sıra, ikili temasları, yabancı basınla söyleşileri ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeleri olacak.

 

Erdoğan’ın bu temaslarında FETÖ, Suriye ve PKK sorunları üzerinde duracağı kuşkusuz.

 

Yazının Devamını Oku

Bavuldaki kahraman

19 Eylül 2016
KUMPAS davaları onlarca general ve amiral ile yüzlerce subayın hayatlarını kararttı. Geleceklerini ellerinden aldı. Bazılarının ise hayatına mal oldu. General/amiral olmayı beklerken kendini cezaevinde bulan ve karşılaştıkları suçlamaları onuruna yediremeyip yaşamına son verenler oldu. Subaylar içeride, aileleri dışarıda yıllarca perişan oldu.

Bu dramın belleklere kazınan sembolü, o ünlü ‘Bavul’ oldu. Bir bavul dolusu bilgisayar çıktısı veya fotokopiden oluşan “Fatih Camisi’ni bombalayacaklardı”, “Kendi F-16’mızı düşüreceklerdi”, “Herkesi tutuklayıp stadyumlara dolduracaklardı” manşetleriyle gündeme ‘Balyoz’ gibi düşen o evraklar çok can yaktı. ‘Darbe planı’ diye sunulan ‘Bavul’un bir kumpas olduğu çok geç anlaşıldı.

İşin en ilginç yanlarından biri de o ‘Bavul’un içine tıkıştırılmış askerlerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en parlak subayları olmasıydı. General ve amiraller arasında kuvvet komutanı, hatta Genelkurmay Başkanlığı yolu açık olanlar bulunduğu gibi çoğu kurmay albay da general ve amiral olacak parlak sicillere sahipti. Bu parlak kadro tasfiye edilince onların boşalttıkları rütbelere FETÖ’cü subayların geldiği de 15 Temmuz günü belli oldu.

16 YILA MAHKÛMDU
Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi davalardan yaşı gereği emekli olmadan kurtulan çok az sayıda subay vardı. ‘Bavul’dan çıkıp TSK’daki görevlerine döndüler. İçlerinden çok önemli görevlere getirilenler, büyük başarılara imza atanlar oldu. Sınır boylarına koşup teröristlerle mücadeleye bıraktıkları yerlerden devam ettiler.

Türkiye son günlerde bu ‘Bavul’dan çıkan kahramanlardan birini konuşuyor: Tuğgeneral Bahtiyar Ersay...

Yazının Devamını Oku

Sanatçının bir fikri olmalı

16 Eylül 2016
ÜNLÜ aktör Tarık Akan dün yaşamını yitirdi.

Türk sineması önemli bir değerini kaybetti.Tarık Akan’ın ölüm haberinin geldiği saatlerde, terörle mücadele eden 10 askerimizin de şehit olduğu haberi geldi.Tarık Akan’a ve şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.Bir fikre sahipseniz ve bu fikri halka aktarma şansınız varsa övgü de alırsınız, yergi de...

 

Önemli olan övgüyü de yergiyi de olgunlukla karşılamak, onlardan yararlanmayı bilmektir.Tarık Akan bu olgunluğa sahip bir sanatçıydı.Ne şöhretten ne aldığı övgülerden şımardı, ne aldığı yergilerden yıldı...

 

Beyefendiliğini hiç bozmadı...

 

Sahip olduğu fikir doğrultusunda konuşmaya, hareket etmeye devam etti.

 

Yazının Devamını Oku