Erkan Çelebi

‘Erotik hatlar’ı engelledik, 108 milyon liralık ‘chat’ pazarı yurtdışına kaydı

8 Ağustos 2010
CEP telefonlarıyla erotik sohbeti zorlaştırmak için ‘ses tabanlı’ servis uygulamasına son verildi, görüşmeler 900’lü hatlara kaydırıldı. Bu yapılırken de cep telefonlarının tamamının 900’lü aramalara kapatılması, 108 milyon TL’lik chat pazarının uluslararası hatlara kaymasına yol açtı.

BİLGİ Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK), cep telefonları üzerinden erotik sohbet hatlarını aramayı zorlaştırmak için geçtiğimiz şubat ayında ‘ses tabanlı’ servis uygulamasına son verip, görüşmelerin 900’lü hatlara kaydırılması, bunu yaparken de 62 milyon 800 bin GSM abonesinin hattını bu servisleri aramaya kapatma uygulaması ters tepti. 108 milyon TL’lik chat (sohbet) pazarının tamamı, Vadofone, Turkcell ve Avea’dan çıkıp bir anda uluslararası hatlara kaydı.
900’lü hat için dilekçe şart
BTK, bu düzenlemeyle GSM operatörü kuruluşları önemli gelirden ederken, sohbet hatlarının denetim ve kontrolünü de elinden kaçırdı. ‘Alo sohbet’ hattı işletmecilerinin 900’lü yeni hatlar oluşturmak yerine, 0035, 0041, 0044’le başlayan yurtdışı merkezli servis oluşturması bunda etkili oldu. 900’lü hatlar üzerinden chat yapılabilmesi için, cep telefonu abonelerinin GSM operatörü kuruluşlara tek tek başvurup, yazılı dilekçeyle hatlarını açtırması gerekiyor.  Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, yeni düzenleme uyarınca 900’lü hat oluşturup, hat açtırma şartıyla zorlaştırılmaya çalışılan 108 milyon TL’lik chat pazarı, 778 milyon TL’lik katma değerli mobil hizmetleri sektöründen yüzde 14 pay alıyordu. Uygulamayla birlikte, yurt dışındaki operatör kuruluşlarla işbirliği yapmayı tercih eden bu sohbet hatlarının işletmecileri, pazarın tamamının yurt dışına kaymasını sağladı. 900’lü hatlarda 1.5 TL olan 1 dakikalık sohbet bedeli yurt dışı hatlarla 2.5 TL’ye çıkmasına rağmen, talepte herhangi bir düşüşe yol açmadı.
TBMM talep etmişti
Tanıtımları internet siteleri ile e-posta mesajlarının yanı sıra, televizyon kanalları üzerinden de gerçekleştirilen bu sohbet hatlarında görüşme süreleri az da olsa kısaldı, ancak pazarın hacmi büyüdü. Çocuk aramalarının engellenmesine yönelik, TBMM’nin talebi üzerine ‘alo sohbet’ hatları kapatılmış, 900’lü hat uygulamasına geçilmişti. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), GSM numaralarından 900’lü hatların aranmasına izin vermiyor. Arama yapmak için hatın 900’lü numaralara açılması gerekiyor. Bu da, GSM operatörlerine dilekçeyle başvurulmasıyla mümkün.

Cep’ten eğlenceye 778 milyon TL

Mobil işletmecilerin gelirinin yüzde 83’ünü konuşma oluştururken, SMS toplam gelirin yüzde 8’ini, data ise yüzde 3’ünü ve Katma Değerli Hizmetler ise yüzde 6’sını oluşturuyor.

Yazının Devamını Oku

Tekno marketler 5 yıl garantide yarışıyor kapsam fiyat oynatıyor

2 Ağustos 2010
UYGULAMAYA koydukları kampanyalarla rekabette ön plana çıkmaya çalışan tekno marketler, 2 yıllık yasal garanti süresini müşterilerin talebine göre, 3 yıldan 5 yıla kadar uzatma yoluna gidiyor.

Ancak, firmadan firmaya, üründen ürüne değişen bu uygulama, farklı sonuçları da beraberinde getiriyor. Bu da, sadece ek garanti süreleri için belirlenen fiyatlarda değil, kapsamlarında da uçurumlara yol açıyor. Bazı tekno marketler, rutubetten, tozdan, voltaj oynamalarından kaynaklanan arızaları, kırılma, çaldırma gibi kullanıcı hatasından kaynaklanan sorunları ek garanti kapsamında değerlendirirken, bazıları kısmen ya da tamamen dışında tutabiliyor. Ek garanti uygulamasının neleri kapsadığı ya da kapsamadığı konusunda müşteriler, satış sırasında yeterince bilgilendirilmiyor. Tüketicilerin yanıltılmasına yol açan bu uygulama, haksız rekabeti de beraberinde getiriyor.  Hürriyet Tüketici Köşesi olarak bu hafta, Electro World, Darty, Media Markt, Best Buy, Teknosa, İstanbul Bilişim gibi teknoloji marketlerin başlattığı ek garanti uygulamalarını mercek altına aldık. Garanti süresini uzatma uygulaması kapsamında, satın almayla birlikte kazanılan 2 yıllık garanti süresi, 1 yıldan 3 yıla kadar uzatma imkanı sağlıyor. Teknosa’nın ‘TeknoGaranti’, Darty’nin ‘Darty Garanty’, Electro World’ün ‘Süper Destek’, Media Markt’ın ‘Garanti Ötesi’, Best Buy’ın ‘Extra Garanti’ ve ‘Ekstra Değişim’ adıyla başlattığı uygulamaya, İstanbul Bilişim’de ek garantiyle katılıyor. Uygulamayla birlikte, ürünlerin 2 yıllık yasal garanti süreleri, 5 yıla kadar çıkıyor. Bunun bedeli de ürünün fiyatına göre belirleniyor.

Anında değişim

TEKNOLOJİ marketlerin uzatılmış garanti kapsamıyla birlikte sundukları bir diğer yenilik ise anında değişim uygulaması oluyor. Bu uygulamayla, ürün değişimi, sorgusuz yapılabiliyor. Electro World ve Teknosa’da ürün fiyatı 250 TL’yle sınırlı olan bu limit, Best Buy’da 200 TL’ye, Darty’de de 75 TL’ye kadar geriliyor. Electro World ve Teknosa, beyaz eşya ve sezon ürünlerİ hariç tüm ürün grupları için garanti süresini 5 yıla kadar uzatırken, Darty ve Best Buy tüm ürün gruplarını uzatılmış garanti kapsamına dahil ediyor.

Yazının Devamını Oku

Tavuklar stresten arınıp doğal beslendi organik yumurta 75 milyon dolar çekti

1 Ağustos 2010
YILDA 13.8 milyar adet yumurtanın tüketildiği Türkiye’de, doğal beslenip serbest ortamlarda stresten arınan tavukların yumurtası, pazarda yüzde 5’e ulaştı.

Yıllık üretimin 345 milyon adede, yıllık pazar hacminin de 75 milyon dolara ulaştığı organik yumurtada, üretici firma sayısının hızla artması, rekabetin de fiyatlarda yoğunlaşmasını sağlıyor.

YILLIK hacmi 1.5 milyar dolara ulaşan yumurta pazarı, organik üretime geçişle birlikte stresten uzak, özgür ortamlarda yetiştirilen tavuklar sayesinde hızla büyüme eğilimine girdi. Kümes içinde kafeste tutulmayan, açık ortamda serbesçe dolaşabilen, sertifikalı organik yemlerle beslenip, stresten uzak tutulan tavuklardan elde edilen organik yumurtaların normaline oranla iki kat fiyata satılmasına rağmen, toplam pazardan aldığı pay yüzde 5’lere ulaştı.
345 milyon adet      Yılık 345 milyon adet üretimle, 75 milyon dolarlık hacme ulaşan organik yumurtaları ağırlıklı olarak, katı besine geçen çocuklar, yeni doğum yapan anneler, hamileler ve yaşlılar tüketiyor. Buna da, organik yumurtaların normal yumurtalara oranla 2 kat fazla omega 3, üç kat fazla D ve E vitamini, 7 kat fazla beta karoten (Hücrelerin dayanıklılığını artırıp, bağışıklık sistemini güçlendiren provitamin A) içermesi, kolestrol ve doymuş yağ oranının düşük olması etkili oluyor.
Fiyat iniyor, üretici artıyor
Arkadaşımız Cansu Mansur’un yaptığı araştırmaya göre, normal yumurtalara oranla ortalama 2 kat daha pahalı olan organikler, satışlarının hızla artması, üreticilerin de iştahını kabartıyor. Buna da son dönemde bir çok ürünün genetiğiyle oynanmasıyla tedirginlik yaşayan tüketicilerin giderek bilinçlenmesi neden oluyor. Talep, bir yandan fiyatlarda gerilemeye yol açarken diğer yandan da üretici firma sayısının hızla artmasını sağlıyor. Organik yumurtda Keskinoğlu, Dimetta, Flotty, Gürsel Karlı, Itır, City Farm, Kor Yumurta, Yeşil Küre, Yarışkaşı Organik Çiftliği gibi firmalar ön plana çıkıyor.
Mutlu tavuk yumurtası
Mutlu tavuk yumurtası olarak da adlandırılan organik yumurtada üretim, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın 2005 yılında yayınladığı Organik Tarım Yönetmeliği’ne uygun olarak gerçekleştiriliyor. Bunna göre, 45-50 bin tavuk kapasiteli kümeslerde sadece 3 bin organik tavuk bulunması gerekiyor. Ayrıca, organik yem kullanma zorunluluğu bulunuyor. Tüm bunlar, konvansiyonel üretime oranla maliyetlerin daha fazla olmasına yol açıyor. Organik yumurta üretiminde, üretimi artıracak müdahalelere de izin verilmiyor. Tavuklara antibiyotik ve kimyasal renklendirici maddelerin verilmesi de engelleniyor. Sağlık kriterleri ön planda tutuluyor. GDO’lu ve kimyasal katkılı yem kullanımına izin verilmiyor.

Nasıl üretiliyor

Yazının Devamını Oku

Kedi-köpek savar satışı 50 milyon liraya ulaştı, hayvanların siniri bozuldu

26 Temmuz 2010
SİGARA yasağıyla birlikte kullanımı kafe, bar, restoran gibi işletmelere de yayılan kedi-köpek savar cihaz satışları, 40 bin adede, yıllık pazar hacmi de 50 milyon TL’ye ulaştı. Ancak, bu cihazların yaydığı ses dalgalarının hayvanların sinir sistemlerini etkilemesi ve piskolojik bozukluklara yol açması ‘yasaklanma’ tartışmalarını da beraberinde getirdi.

KAFE, bar, restaurant gibi işletmelerin sigara yasağıyla birlikte açık alanlara taşması, ses dalgalarıyla kedi ve köpekleri ortamdan uzaklaştıran cihaz satışlarında patlama yarattı. Talebin savunma amaçlı kişisel kullanıma yönelik küçük boy cep modellerden, duvara monte edilen büyük boy güçlü cihazlara kaymasıyla birlikte, köpek-kedi savarların yıllık satışının 40 bin adede, satış hacminin de 50 milyon TL’ye ulaşmasını sağladı. Bu da, yerli üretimi beraberinde getirdi. Ancak, bu cihazların yaydıkları ses dalgalarının, hayvanların sinir sistemlerini etkilemesi ve piskolojik bozukluklara yol açması, ‘yasaklanma’ tartışmalarını yol açtı.
37-450 TL arası
Yaydığı 24 bin ile 28 bin hertz (hz) şiddetindeki ultrasonik ses dalgaları sayesinde ortamda bulunan kedi ve köpeklerin etkisiz hale getirilmesini sağlayan cihazların kişisel kullanıma uygun cep modelleri, 37 TL’den başlayan fiyatlarla satılıyor. Büyük boy duvar tipi modellerde ise fiyat, 450 TL’ye kadar çıkabiliyor.
Etki alanını gücüne göre
Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, kedi-köpek savarların cep tipleri, manuel olarak üzerindeki butona basıldığında devreye girerken, güçlü modeller harekete duyarlı sensörler yer alıyor. Cep modellerinin etki alanı 7 metreyle sınırlı kalırken, duvara monte edilen güçlü modeller de 800 metrekareye kadar ulaşabiliyor. Çevredeki kedi ve köpeklerin ya oldukları yerde donup kalmasını ya da kaçıp uzaklaşmasını sağlayan bu cihazların cep modelleri pille çalışırken, duvar tipleri 220 volt elektrikle çalışıyor. Petstop, Dazed, Animal Away, Proton, Yord Guard, Bartaş gibi markaların ön plana çıktığı pazarda, üretici ve ithalatçı firma sayısı da 25’i buluyor. Pazarlamaları ise ağırlıklı olarak internet üzerinden gerçekleştiriliyor.
Aciz duruma düşürüyor
Hayvan severler, yaydığı ses dalgaları yüzünden kedi ve köpeklerin piskolojilerinin bozulduğu gerekçesiyle bu cihazların satışının yasaklanmasını isterken, üretici ve ithalatçı firmalar da tersini savunuyor. Veteriner Hekimler Derneği Genel Sekreteri Yalçın Göksel, “Yapılan başvurular nedeniyle dernek olarak bu konuya biz de eğilip, araştırmalarımızı sürdürüyoruz” derken, Veteriner Hekim Mustafa Gerger de, bu cihazların yaydıkları ses dalgalarının hayvanların sinir sistemlerini etkileyerek, piskolojik bozukluklara yol açtığını söyledi. Gerger, “Bu ses dalgalarına maruz kalan hayvanlar, uzun süre etkisinden kurtulamayarak, aciz duruma düşüyor. Bu cihazları bazı köpek sahipleri de kullanıyor. Sokaktaki diğer hayvanlardan kendi köpeklerini korumak için bu cihazları alıyorlar. Ancak, bundan kendi hayvanlarının da zarar gördüğünün farkında değiller” dediler.

Yazının Devamını Oku

Tasarruflu ampul 80 milyon noktaya girdi, 45 milyon Euro’yu buldu

25 Temmuz 2010
BOYUTLARI küçülüp, spiral formdan oval görünüme dönüşmesi, tasarruflu ampul kullanımının hızla yaygınlaştırarak, Türkiye’de 45 milyon Euro’luk pazar hacmini yakalaması sağlandı. 18 milyon evde kullanılan tasarruflu ampul sayısı, son 7 yılda 18 milyon adetten 80 milyon adede ulaşırken, her 12 klasik ampulden 5’i de yerini tasarrufluya bıraktı.

TEKNOLOJİDE yaşanan gelişmelerle birlikte eski spiral görüntüsünden sıyrılıp, estetik kazanan enerji tasarruflu ampuller, elektrik zamlarıyla birlikte 45 milyon Euro’luk pazar hacmine ulaşmayı başardı. Bunun sonucunda, Türkiye’deki evlerde kullanılan her 12 ampulden 5’i, yerini enerji tasarruflu ampule bırakırken, firmalar arasında yaşanan rekabet de akkor flamanlı(klasik) ampulden, kompakt fluoresanlı (tasarruflu) ampul ve aydınlatma sistemlerine hızla kaymaya başladı.
80 milyona çıktı
Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, 18 milyon hanenin bulunduğu Türkiye’de, toplam 200 milyon farklı aydınlatma noktası bulunuyor. Bunun 80 milyonunda da aydınlatmayı tasarruflu ampuller gerçekleştiriyor. Tasarruflu ampule geçişte, devlet daireleri de önemli rol oynuyor. Osram Türkiye’nin Pazarlama Müdürü Suat Çeliktuğ, devlet kuruluşlarındaki 1 milyon 800 bin farklı noktada kullanılan klasik akkor lambaların sökülüp, yerine enerji tasarruflu ampuller takıldığına dikkat çekerek, “Sadece bu dönüşüm, devlet dairelerindeki elektrik tüketimini 102 Megavat azaltarak, bütçede yıllık 41 milyon TL’lik tasarrufa yol açtı” dedi.
50 farklı marka
Tasarruflu ampul kullanımının artmasında, boyutlarının küçülüp, spiral formdan kurtulup, hızla oval görünüme kayması önemli rol oynadı. Büyük bölümünü Uzakdoğu kökenlilerin oluşturduğu 50’ye yakın firmanın rekabet ettiği pazar, Philips ve Osram ve General Electric’in hakimiyetinde bulunuyor. Bu üç firmanın toplam pazardan aldığı pay, yüzde 75’e ulaşıyor. Enerji tasarruflu ampuller, klasik ampullere oranla yüzde 80’e varan oranda daha az elektrik enerjisi harcıyor. Bunda da tasarruflu ampullerin kullandıkları enerjinin yüzde 25’ini ışığa dönüştürebilme özelliğinin bulunması etkili oluyor. Klasik akkorlu ampullerde ise bu oran yüzde 5 seviyesinde kalıyor. Klasik ampullerin kullanım ömrü de ortalama 1000 saat olurken, bu tasarruflu ampullerde 10-15 yıla kadar çıkabiliyor.
AYapılan araştırmalara göre, bundan 7 yıl önce Türkiye’deki evlerde ortalama 8 aydınlatma noktası bulunurken, bunun sadece birinde tasarruflu ampul kullanılıyordu. Son yapılan araştırmalarda ise Türkiye’deki
evlerde yer alan aydınlatma nokta sayısı 12’ye kullanılan tasarruflu ampul sayısı da 5’e ulaştı.

Yazının Devamını Oku

Havada rekabet kızıştı, Torino ve Barcelona Sivas’la eşitlendi

19 Temmuz 2010
YURTDIŞINA tarifeli sefer düzenlediği nokta sayısı 40’a ulaşan özel havayolu şirketlerinin oluşturduğu rekabet ortamı, pazarın yüzde 26 büyümesini, fiyatların da 350 Euro’dan 180-200 Euro’ya gerilemesini sağladı. İstanbul’dan Roma ve Beyrut’a 49 Euro’ya, Paris’e 99 Euro’ya, Liyon’a 89 Euro’ya, Viyana’ya da 89 Euro’ya uçulabiliyor. İstanbul-Sivas bilet fiyatına, Alitalya’yla Torino’ya, Spainair’le de Barcelona’ya uçmak mümkün hale geldi.

ÖZEL hava yolu şirketlerinin iç hatlardan sonra, dış hat uçuşlarda da tarifeli seferlere başlaması, rekabetin yoğun yaşandığı noktalarda bilet fiyatlarının ortalama yüzde 40 ucuzlamasını, pazarın da yüzde 26 büyümesini sağladı. Özel hava yolu kuruluşlarının son altı 6 ayda peş peşe devreye soktuğu yeni hatlarla, tarifeli sefer düzenlediği nokta sayısı yurt dışında 40’a ulaşması, uluslararası hava yolu kuruluşlarının da Türkiye’ye yönelik özel kampanyalar düzenlemesine neden oldu.
Artık, Pegasus Hava Yolları’yla 49 Euro’dan başlayan fiyatlarla Roma ve Beyrut’a, Onur Air’le Paris’e 99 Euro’ya, Liyon’a da 89 Euro’ya uçmak mümkün olabiliyor. Sunexpres, 89 Euro’ya Viyana’ya, Atlas Jet, 130 Euro’ya Erbil’e, Anadolu Jet’de 390 TL’ye Moskova’ya uçarken, Sabiha Gökçen’den uçuşlara başlayan Alitalya, Torino’ya bilet fiyatlarını 88 Euro’ya, Spainair de Barsolona fiyatlarını 55 Euro’ya kadar düşürdü. Bunun sonucunda, yurt dışına uçmak, lüks olmaktan çıktı. Türk Hava Yolları’yla 189 TL olan İstanbul-Sivas uçak bileti fiyatına, Alitalya’yla Torino’ya, Spainair’le de Barcelona’ya uçmak mümkün hale geldi.
350 Euro’dan 180 Euro’ya indi
Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, Ulaştırma Bakanlığı’nın son dört yıl içinde uluslararası hava ulaşım anlaşmalarında yaptığı değişikliklerle, tarifeli uçuşlarda “tek taşıyıcı”lıkdan “çoklu taşıyıcı”lığa geçilmesi, hava yolu şirketleri arasında yaşanan rekabetin iç hatlardan dış hatlara kaymasına sağladı. Avrupa başta olmak üzere bir çok uçuş noktasında ortalama 350 Euro olan bilet fiyatı, özel hava yolu şirketlerinin devreye girmesiyle birlikte 180-200 Euro’ya kadar geriledi. Rekabet ortamının oluşması, sadece fiyata değil aynı zamanda da hizmet kalitesine de yansıyor. Erken rezervasyon, iç hatlarda olduğu gibi dış hat uçuşlarında da bilet fiyatlarında önemli avantajlara yol açıyor. Son dakika satışlarıyla 15-20 gün önce yapılan alımlar arasında büyük fiyat farklılıkları oluşabiliyor.
THY’den yeni hat atağı
Türk Hava Yolları (THY), Moskova gibi bazı hatlarda Anadolu Jet silahını kullanıyor. Uçuş ağını Gana’nın Acra şehrine kadar uzatan THY, bilet fiyatlarını Karadağ, Podgorica’ya gidiş-dönüş 202 Euro’ya, Sabiha Gökçen’den Londra’ya da gidiş-dönüş fiyatını 173 Euro’ya kadar çekti. Gidiş dönüş fiyatlarını Tanzaya/Darüsselam’a 445 Euro, Uganda Entebbe’ye 457 Euro, Gürcistan Soçi’ye de 208 Euro olarak belirledi.
Fiyat 49 Euro’dan başlıyor

Yazının Devamını Oku

Yılda 40 milyon lira gitti, tansiyon aleti 10 evden 4’üne girdi

18 Temmuz 2010
16 milyon yüksek tansiyon hastasının bulunduğu Türkiye’nin Rusya, Brezilya ve Çin’le birlikte hastalığın en hızlı yaygınlaştığı ülkeler arasında yer alması, dijital tansiyon alet üreticilerinin iştahını kabartıyor. 10 evden 4’üne girmeyi başaran bu cihazların yıllık satışı 400 bine, pazar hacmi de 40 milyon TL’ye ulaştı.

HER üç yetişkinden birinin yüksek tansiyon hastası olduğu Türkiye, aralarında Braun, Omron, Sanitas, Panasonic gibi dünyanın önde gelen dijital tansiyon alet üreticileri için en önemli pazarlardan biri konumuna geldi. Buna da, Türkiye’nin stres, dengesiz beslenme ve hareketsizlik yüzünden Rusya, Brezilya ve Çin’le birlikte hiper tansiyon hastalığının en hızlı yaygınlaştığı ülkeler arasında yer alması etkili oldu. Yıllık satış adetlerinin 400 bine ulaştığı tansiyon ölçerlerde, yıllık pazar hacmi de 40 milyon TL’yi buluyor.
Kol, bilek, parmak
Koldan, bilekten ve parmaktan ölçüm yapabilen bu cihaz satışlarının son 3 yıl içinde iki kat birden artması,  Sinbo, Premier, Acura gibi yerli markaların da pazarda yer almasını sağladı. Fiyatların 40 TL’den başlayıp, 200 TL’ye kadar ulaştığı pazar, bilekten ölçüm gerçekleştiren tansiyon aletlerinin hakimiyetinde bulunuyor.
Grafik çıkarıyorDijital tansiyon ölçüm aletleri manuel cihazlardan farklı olarak düzensiz kalp atışlarını da belirleyip, kullanıcıyı uyarıyor. Cihazların hafıza kapasitesi, boyutunun küçük ve taşınabilir olması, pozisyon duyarlılığı, sesli komut, ölçüm tarih ve saatini kaydedebilme, dijital ekran, hatayı azaltmak için peşpeşe ölçüm yapabilme, yazıcıya ve bilgisayara bağlanabilme, bluetooth ile veri aktarma, grafik sağlama, hatalı ölçümü engelleyen düşük pil uyarıcısı ve sadece kullanıcının görmemesini sağlayan gizli ekran fonksiyonu gibi bir çok özelliği bir arada barındırabiliyor. Böylece kullanıcı tansiyonunu sabah akşam düzenli izliyor, ölçümlerin ortalamasını alabilyor.
Yüzde 85’i ithal
Türkiye’de pazarlanan dijital tansiyon ölçüm aletlerinin yüzde 85’i ithal ediliyor. İthal edilen bu ürünlerin yüzde 40’ını ise Uzak Doğu’da üretilen markasız (no-name) cihazlar oluşturuyor. Bunlar da genellikle 40 TL civarında bir fiyatla satılıyor. Piyasadaki markalı ürünlerin fiyatı 60 TL’den başlayıp 200 TL’ye kadar çıkabiliyor. Tansiyon ölçüm aleti tercih ederken mutlaka ürünün gerekli kalite kontrol onay ve sertifikalara dikkat etmeli.
100 evden 40’ında var

Yazının Devamını Oku

Estetik lens öne çıktı, 1.6 milyon kişinin gözü 720 milyon liraya değişti

11 Temmuz 2010
Oksijen geçirgenliği 5 kat artan yeni jenerasyon lenslerin, enfeksiyon kapma ve tahriş olma riskini azaltması, uykuda çıkarmaya gerek kalmaması, kullanıcı sayısını 10 kat artırıp 1.6 milyona ulaştırdı. Satılan her 10 lensten 7’sini renkli lenslerin oluşturması, pazarın 720 milyon liraya ulaşmasını sağladı. Estetik amaçlı numarasız lenslerin payı yüzde 40’ı buldu.

SİLİKON hidrojel teknolojisiyle oksijen geçirgenliği 5 kat birden artan yeni jenerasyon kontakt lenslerin, enfeksiyon kapma ve tahriş olma riskini azaltması, uykuda bile çıkartılmaya gerek duyulmaması, son 3 yılda kullanıcı sayısının 10 kat birden artmasını sağladı. Satılan her 10 lensten 7’sini renkli lenslerin oluşturması, 1 milyon 600 bin Türk’ün göz renginin değişmesine yol açtı. Bu da 720 milyon liraya ulaşan toplam pazarda, estetik amaçlı numarasız lens payının yüzde 40’ı bulmasından kaynaklandı.
Yıllık maliyet 450 TL
Yıllık solisyon ve lens masrafının kullanıcı başına 450 lira olduğu pazarda, günlük, haftalık, aylık ve yıllık kullanılabilen çeşitlerin yanı sıra, uykuda çıkarılmayan, yakın ve uzak düzeltme yapabilen lensler bulunuyor. Türkiye’de satışa sunulan lenslerin yüzde 95’ini Bausch & Lomb, Ciba Vision, Dura Soft, Johnson & Jonhson, Wesley Jessen ve VSY gibi ithal markalar oluşturuyor. ediliyor ve satışa sunuluyor. Anadolu Tıp ise Sivas’ta oluşturduğu tesislerinde Zarccom markasıyla üretim yaparak, pazardan yüzde 5 pay alıyor. Anadolu Tıp, Sivas’ta ürettiği lensleri iç piyasanın yanı sıra, 25 farklı ülkeye de ihraç ediyor.
Pazarın hakimi aylık lens
Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, satışların yüzde 80’ini silikon hidrojel lensler oluşturuyor. Bu yeni jenerasyon ürünler, pazarın hızla büyümesini sağlıyor. Şeffaf lensler kısa süreli olarak kullanılıyor. 6 çift ya da 15 çift olmak üzere iki farklı ambalajda satılan şeffaf lenslerin bazı çeşitleri gece çıkartılıp atılıyor ve her gün yenileniyor. Bazıları ise bir hafta ve aylık kullanılabiliyor. Renkli lensler ise uzun süre kullanım özelliği bulunuyor. Genellikle bir yıl süreyle kullanılabiliyor. Bu lenslerin sağlıklı olmaları için mutlaka haftada bir ya da 10 günde bir bakımlarının yapılması gerekiyor. Kullanıcıların yüzde 45’i aylık lensleri tercih ediyor.
Renklide yeşil öne çıkıyor
Görsel amaçlı kullanılan renkli lensler, ağırlıklı olarak internet üzerinden sipariş ediliyor. Lens satışlarının yüzde 40’ını yeşil, yüzde 30’unu mavi, yüzde 10’unu da bal rengi olanlar oluşturuyor. Şefaf lenslerin satış oranı ise yüzde 20’yi geçmiyor. Lensi, ağırlıklı olarak kadınlar kullanıyor. Kadınların oranı numaralı lenslerde yüzde 75, estetik amaçlı numarasız lenslerde ise yüzde 90’ı buluyor.

Türklerin renk tercihi (%)

Yazının Devamını Oku