Yabancıların kár realizasyonu başlıyor

YABANCI fonların yeni bir kár realizasyon dönemi gelmiş gözüküyor.

Yabancı fonlar yatırımcılarına Türkiye’deki fiyatların artık doyma noktasına geldiğini belirterek, bundan sonra girerken bir daha düşünmelerini tavsiye etmeye başladılar.

Bununla birlikte, bir ay öncesi görmedikleri riskleri de yatırımcılarına gönderdikleri bültenlerde sıralıyorlar. Bizce asıl dertleri, son iki ayda Türkiye’de iyi kár elde etmiş olmaları ve bu karı kaybetme korkusuna kapılmaları.

Kısacası; bundan sonra son iki aydaki kadar hızlı bir yabancı kısa vadeli sermaye akımı olmayacak. Ama unutulmaması gerekir ki; şimdi bir miktar çıkış halinde fiyatların geleceği yeni seviye, yabancıların yeniden girişleri için de uygun bir zemin oluşturabilir. Yani son iki ayda sürekli ve büyük bir iştahla giren kısa vadeli fonlar, bundan sonra girip çıkmaya başlayacaklar ve bundan sonra eskisi kadar sürekli ve hızlı bir giriş olamayacak.

Elbette ABD ve diğer gelişmiş ülke ekonomilerine ilişkin durgunluk korkusunun başlamış olmasının, bunda etkisi var. Son iki ayda Türkiye’ye girdiği gibi, tüm gelişmekte olan ülkelere büyük fonlar girdi. Bundan sonra ise yeniden "daha seçici bir dönem" başlıyor. Yani sağlam gördükleri gelişmekte olan ülkelere biraz daha fazla girip, riskli gördükleri gelişmekte olan ülkelere giriş yaparken, bir kez daha düşünecekler.

Bundan sonra, daha doymadığına inandıkları, ekonomisini daha sağlam, riskini daha az gördükleri gelişmekte olan piyasalara, diğerlerine kıyasla biraz daha fazla fon aktarabilirler.

Bu da iki aydır sürekli yukarı doğru giden piyasalardaki trendin, yeniden inişli çıkışlı bir trend haline gelmesini sağlayacak diyebiliriz.

Bu dönemler küçük yatırımcılar için sakınılması gereken dönemler. Çünkü bu işi iyi bilenler, iyi takip edenler, zaten büyük paralarla oynadıkları için, böylesine dalgalı dönemleri aynı zamanda "iyi kár dönemleri" olarak görürler.

Yani profesyonel piyasa oyuncularının sevdikleri bir hava piyasalara hakim olmaya başlayabilir. Bu nedenle bir yandan elde ettikleri yüksek kárlar düşmesin diye hareket eden yabancılar, öte yandan da girip çıkarken karlarını maksimize etmeyi ihmal etmezler. Aslında ocak gibi oturup toplam yıllık karlarını hesap ederler ama hesap döneminin yaklaştığı yılın son aylarında önceden önlem almayı da ihmal etmezler.

HÜKÜMETİN TAVRI

Hep belirleyici idiler ama yabancı fonların çok büyük ölçüde belirleyici olduğu bir dönem yaşayacağız. Geçtiğimiz iki aylık dönemde yerlilerin çok daha temkinli olduğunu, özellikle iç siyasi riskler konusunda tedirginliklerini koruduklarını biliyoruz.

İşte yabancı fonlar da bu iç riskler konusunda tedirgin olmaya başladılarsa, iniş çıkışlar çok daha sert olabilir.

Bu arada unutulmaması gereken başka bir unsur da AB’den gelecek haberler. Son günlerde AB yetkililerinin giderek Hükümeti sıkıştırmaya başladıkları gözleniyor. Hálá AB’nin ilişkileri resmi olarak koparmaya cesaret edemeyeceği görüşündeyiz ama gayri resmi olarak ilişkilerin hangi ölçüde dondurulacağı da yabancı fonların bakacağı bir unsur olacak.

İşte riskler realize olmaya başladıysa, Türkiye’den çıkış da daha hızlı olacaktır. Bir başka deyişle bir miktar çıkış halinde gelinecek fiyatlar, bir ay öncesi kadar, yabancılara cazip gelmeyebilir. Bu ise çıkış miktarını ve hızını artırabilir.

Yine sıcak paraya dayalı, sıcak paranın derinden etkileyeceği bir dönemdeyiz. Hükümet, seçim döneminde piyasaların canlanmasını dilediği için, sıcak para girişini elbette istiyor. Ancak aynı sıcak para, seçim öncesi tersine çalışıp piyasaların daralmasına bile yol açabilir.

Umarız Hükümet ve ekonomi yönetimi bu tehlikeyi de görüyordur.

Bu tehlikeyi ne kadar görebildikleri, aslında AB ile ilişkiler konusunda bu günlerde takınacakları tutum ve iç siyasi gelişmelerle ilgili tavırlarıyla belli olacak. En başta da Cumhurbaşkanlığı seçiminin ülkeyi ve piyasayı ne kadar gerdiğini anlayacaklar.
Yazarın Tüm Yazıları