BİR süredir, ABD başta olmak üzere, yurt dışından gelecek dalgaların yanı sıra, artık seçimler yaklaştığı için, içerde de siyasi çatışmaların başlaması bekleniyordu.
Ancak bu çatışmaların daha çok Ramazan ayı sonrasına, yani bayram ertesine kalacağı düşünülüyordu.
Bizce siyasi çatışma Ramazan’ın bitmesini bekleyemedi, başladı bileÖ
Geçen hafta Kuvvet Komutanları’nın yaptığı konuşmalar, gelecek daha büyük Hükümet eleştirilerinin başlangıcı gibiydi. Bu eleştirilerin irtica ve bölücü odaklı olması ve sonuç olarak rejimin korunmasına dönük uyarılar, tartışmaların muhtemel sertlik derecesi için çıtayı çok yukarı koyan konuşmalardı.
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın bugün İstanbul’da Harp Akademileri’nde yapacağı konuşma da, işte bu nedenle piyasalar tarafından çok dikkatli izlenmeye başladı. Geçen haftaki piyasa hareketlerinde yapılacak bu konuşmanın kesin etkisinden söz edildi.
Kimsenin şüphesi olmasın ki; başta Fon yönetimlerinde görev yapan dealarlar ve banka yöneticileri olmak üzere, bugün tüm piyasalarda gözler Büyükanıt’ın yapacağı konuşmada olacak. Bu konuşmanın 4-5 gün öncesinden canlı yayında verileceğinin açıklanmasının da, piyasalar açısından ayrı bir stres kaynağı olduğu da kesin..
"Peki, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt ne kadar sertleşir?"
İşte tüm piyasa oyuncuları dikkatle, Büyükanıt’ın yapacağı, televizyonlardan yayımlanacak konuşmanın tonuna, satır aralarına bakıp, bu siyasi çatışmanın bundan sonra alacağı hali kestirmeye çalışacak. Büyükanıt’ın konuşmasının sertlik derecesi, piyasaların bundan sonraki birkaç ay boyunca izleyeceği trendin başlangıç noktası bile olabilir.
Açık söylemek gerekirse; Büyükanıt’ın konuşması çok sert olduğu takdirde bunun direk Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilişkisi kurulur. Yani bu durumda Başbakan Tayyip Erdoğan çıkıp da, "Ben Cumhurbaşkanlığına aday olmuyorum, AKP’den kimse olmayacak, geniş mutabakatla anlaşacağımız birini aday göstereceğiz" diyene kadar da, bu tartışmalar sürer.
Peki Büyükanıt’ın konuşması çok sert olur da bunun Cumhurbaşkanlığı seçimi ile direk ilişkisi kurulursa, Erdoğan biran önce ortalığı yumuşatır mı? Hiç sanmıyoruzÖ.
Başbakan Erdoğan bizce kesin olarak Cumhurbaşkanı olmak istiyor ve çok büyük bir şey olmadığı takdirde, bu isteğinden vazgeçme niyeti de gözükmüyor.
KONUŞMANIN SERTLİK DERECESİ
O zaman piyasaların, Büyükanıt’ın konuşmasının çok sert olmamasını ummaktan başka çaresi gözükmüyor. Bizce, ne kadar önceden ilan edilerek, beklentiler çok yükseltilmiş olsa da, Büyükanıt’ın konuşması çok sert olmayabilir.
İrtica ve bölücü tehdit için sert sözler edebilir hatta bunlarla ilgili yönetim bağlantıları konusuna da değinebilir. Ama bizim beklentimiz, örneğin AB konusundaki Kuvvet Komutanlarının söylediklerine açık getirmesidir. 301. maddeye doğrudan olmasa bile dolaylı destek verilebilir ama Büyükanıt’ın Genelkurmay’ın şimdiye kadar büyük özen gösterdiği "AB karşıtı olmadıkları"nın altını bir kez daha çizmesini bekliyoruz. Bizce buna ihtiyaç var.
Büyükanıt’ın konuşmasının sertlik derecesi ne olursa olsun, bundan sonra askerin izleyeceği yola bir açıklık getireceği ve ilerdeki hareketlerin ipuçlarını vereceği de bizce kesin.
Bu arada önümüzdeki siyasi riskler, siyasi çatışmalar, sadece bu konuşmayla ya da askerin takınacağı tutumla da sınırlı değil.
Örneğin yine bugün Washington’da yapılacak Erdoğan-Bush görüşmesi de piyasaların yakından izleyeceği bir görüşme olacak. Bizce ABD yönetimi böylesine bir dönemde tam destek ya da köstek anlamına gelecek mesajlardan kaçınacaktır. Yani piyasaların bu görüşmeye çok fazla odaklanması yersiz olur. Başbakanlık, her ne kadar bu ve ardından yapılacak Blair görüşmesini, "Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na yeşil ışık" anlamına gelecek şekilde yönlendirmeye çalışırsa çalışsın, bizce buradan o yönde bir mesaj çıkmayacaktır.
Yani önümüzdeki dönem için beklenen risklerin iç ayağı harekete geçmiş gözüküyor.