Sağlıkta ‘tam gün’ün diğer adı kamulaştırma

BÜYÜK patırtı kopartan sağlıktaki “tam gün yasası”na özel sektör açısından baktığınızda, rahatlıkla “sağlıkta devletçi politikalara geri dönüş”, “en kapsamlı kamulaştırma hareketi” ya da “Türkiye’nin en büyük KİT’i yaratılıyor” diyebilirsiniz. Çünkü yasanın sonucu bu olacak.

Haberin Devamı

Tabii ki kamunun yanında sağlıkta özel sektör kuruluşları da olacak ama sektördeki payları giderek azalacak. Çünkü tam gün yasası ile amaçlanan en önemli değişikliklerden birisi kamu hastanelerini yeniden güçlendirmek, tek elde toplanan bir güce kavuşmak.

Sağlıktaki yol, tümüyle bir siyasi tercihtir. “Sağlık alanında devletçi bir politika uygulanacak” tercihinde bulunup bunun gereğini yapar, faturasını bütçe kanalıyla zaten halkın ödeyeceğini söylersiniz . Bunun gereklerini yapar buna göre vatandaştan gider oy istersiniz, çok doğaldır.

Ancak siz “sağlıkta özel sektör hakim olacak” diye önceden politika açıklar, buna göre özel sektörü yatırıma yönlendirir, devasa hastahaneler kurdurur gidip kurdelelerini kendiniz keserseniz, daha sonra da dönüp, yeniden “kamu ağırlıklı politikaya geçiyorum” derseniz, bunun adı özel sektörü yanlış yönlendirmektir, kandırmaktır.

Yok, eğer böyle bir temel tercihi vatandaşa söylemeden, günlük politikalarla uygulamaya devam ederim derseniz, bu uygulama da sonunda tıkanır. Hem tıkanır hem de yaptığınız köklü çark etmelerin sonucu fatura da büyür. Zaten son 3-4 yıldır bunu yaşıyoruz.

Örneğin tam gün yasasında getirilen “sigorta” sistemi tümüyle liberal sistemlerin ürünüdür. Siz eğer sağlıkta kamunun payını ağırlıklı kılıp, devletçi politikalara geri dönüş yapıyorsanız, sigorta mekanizmasını getiremezsiniz. Çünkü bunlar iki ayrı sistemin mekanizmaları.

Sağlık Bakanlığı’na bu eleştirileri yönelttiğimizde “Ama biz de kendimize özgü sistem, Türk sistemi kuruyoruz” diyorlar. Bu biraz “Türk işi” tanımına giriyor gibi Euro. Yani ne ol duğu pek belli olmayan, “çorba bir düzen”, başka bir deyişle sistemsizlik oluyor, açıkcası...

İşte Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) sigorta sistemine karşı çıkması da bu yüzden. TTB sağlıkta kamu ağırlıklı bir sistemden yana ve o nedenle hükümetin çıkarmaya çalıştığı tam gün yasasına ilke olarak karşı değiller, bunu da zaten söylüyorlar. Bence doktorlara sigorta çağdaş bir uygulama ama dediğim gibi; piyasa ekonomisinin sağlıkta da geçerli olduğu bir sistemin gerekli mekanizması. Hükümetin daha önce politika olarak belirleyip vazgeçtiği sistem devam etseydi, sigorta sistemi de gerekirdi. Ama şimdi amaçlananla hiç uymuyor.

PARASI OLAN YİNE İYİ HİZMET ALACAK


Her şeyden önce doktorların hükümete hiç güvenleri yok. Hükümet de tam gün yasasını getirme biçimiyle, uzlaşmaz tavrıyla, açıkcası doktorları haklı çıkardı. Tartışmalı birçok konu var ama her şeyden önce hükümetin böylesine köklü bir yasayı “ben yaptım oldu” biçiminde getirmesi rahatsız ediyor, tepkileri büyütüyor. Hükümetin “doktorları da zapt-u rapt altına alalım” dediğinin, seslerini kısma niyetinin altını çizip, en çok buna tepki veriyorlar.

Hükümetin doktor maaşlarına geleceğini söylediği zammın doğru olmadığını, bu ücretler için doktorların her gün gece 10’a kadar, ve tüm ha fta sonu çalışmaları gerek eceğini söylüyorlar. AB’de doktorların haftada 40 saatten fazla çalışmalarının yasak olduğunu da hatırlatarak…

Kıdemli, bilinen hocaların bu yasa sonucu üniversitelerden kaçacağını, kalan hocaların ücret artırmak için sadece hasta bakacağını dolayısıyla üniversite öğretiminde kalitenin çok büyük ölçüde azalacağını belirtiyorlar. Bu yasayla kimsenin kendini geliştirecek seminer, konferansa katılamayacağını, nitelik düşeceği için bundan sonuçta halkın zarar göreceğini ifade ediyorlar.

Bence nitelik konusundaki kaygıları çok haklı. Bu şekilde parası olanın yine çok daha nitelikli hizmet alacağı, buna karşılık parası olmayanın niteliksizliğe mahkum olacağı bir sisteme gidiliyor. İnsanların hayatı ve sağlığı söz konusu olmasına rağmen...

Sağlık alanında bu dönemde elde edilen, ilaç fiyatının düşmesi gibi, başarılar elbette var ama bunların hiç bir bütünlüğü yok. Bence artık hükümet uygulayacağı sisteme karar vermeli.

Yazarın Tüm Yazıları