MERKEZ Bankası bağımsızlığı, uygulanan ekonomik istikrar programının çok önemli bir parçası. IMF de çeşitli defalar, bunu "en büyük reformlardan biri" olarak duyurdu.
Çok açık söylüyoruz ki; Merkez Bankası bağımsızlığı şu anda büyük tehdit altında.
Bu nedenle diyoruz ki; IMF Türkiye Heyeti’nin önümüzdeki dönem istikrarın korunması için mutlaka bu konuya el atması gerekiyor. AKP Hükümeti ve ekonomiyle ilgili bakanlar Merkez Bankası bağımsızlığını uluslararası standartlar kapsamında yorumlamıyor, işlerine geldiğinde "Merkez Bankası’nın suçu" demek için kabul etmiş görünüyorlar. İşte bu nedenle Merkez Bankası bağımsızlığından ne anlaşılması gerektiğini, IMF heyeti ekonomiyle ilgili bakanlara ve Hükümete anlatmalı, gereken biçimde algılanmasını zorlamalı.
Evet, yine, ekonomi yönetimini, Hükümeti IMF’ye şikayet ediyoruz.
Çünkü bu Hükümet, ekonomik programı da, ilkelerini de benimseyerek uygulamıyor ve bu anlayışa rağmen istikrarın sürmesi için, maalesef, IMF’nin işe el atması gerekiyor.
Devlet Bakanı Ali Babacan, uzun zamandır boş olan Merkez Bankası’ndaki iki koltuk için atamanın gecikmesi konusundaki soruları yanıtlamış, Babacan aynen şunları söylüyor:
"Durmuş Yılmaz’ın görüşlerine önem veriyoruz.Başkanın süzgecinden geçtikten sonra adaylar önümüze geliyor.Durmuş Bey’in evet dediği üç dört isim şu anda elimizde.Merkez Bankası’nda doğru isimleri buluncaya kadar çalışacağız.İki pozisyona atama ile ilgili henüz Cumhurbaşkanına bir isim götürmüş değiliz."
İşte Hükümetin Merkez Bankası bağımsızlığına bakışı bu. Hadi bırakalım Para Politikası Kurulu üyeliğine Hükümet adına yapılacak atamayı, Merkez Bankası’na atanacak Başkan Yardımcı için Durmuş Bey’in "evet" dediği isimler aranıyormuş. Bağımsız bir Merkez Bankası’nın Başkanı, kendine atayacağı Yardımcısını kendisi seçer, onay için Hükümete gönderir. Para Politikası Kurulu üyeliğine Hükümet adına yapılacak atama için bile Hükümetin Durmuş Bey’i arayıp, hangi adayı istediğini sorması, O’nun istediği kişiyi de, Merkez Bankası’nın sağlıklı karar alabilmesi adına, ataması gerekir.
Halbuki böyle olmuyor. Devlet Bakanı Ali Babacan, büyük ihtimalle de parti yönetimine ve Başbakan’a sorup, Durmuş Bey’e kendi saptadığı isimleri kabul ettirmeye çalışıyor. Durmuş Bey de, büyük ihtimalle, partili isimleri kabul etmediği için, atamalar yapılamıyor.
ELEKTRİK ZAMMI YAPILIRMIŞ
Düşünsenize bu sıralarda Para Politikası Kurulu 5 kişi ile, yani karar alabilmek için gerekli olan sayıyla çalışıyor ve iki koltuk boş bekliyor. Mevcut üyelerden birinin başına kötü bir şey gelse, Para Politikası Kurulu toplantısının yapılacağı gün, bir Kurul üyesinin acil, hayati bir işi çıksa, Kurul toplanamayacak. Belki o toplantının olduğu sırada, küresel bir dalga gelmiş, acil faiz kararı ya da başka önemli kararlar alınması gerekiyor. Ya da olağanüstü toplanması gerekecek. Düşünsenize; yeterli sayı olmadığı için Kurul toplanıp karar alamayacak...
Buna karşılık Devlet Bakanı Ali Babacan, "Uygun ismi bulunca atarız" rahatlığı içinde...
Kendisi piyasadan nabız yokladı, piyasa oyuncuları özellikle Başkan Yardımcılığı için "piyasanın iyi bildiği partili olmayan birileri"nin gerektiğini söylediler. Büyük ihtimalle Başkan Durmuş Yılmaz da, Banka içinden veya dışından, bu işi piyasanın standartlarında yapacak bir ya da birkaç kişiyi önerdi ama Babacan bu atamayı kabul etmedi. Öyle ya, kabul etse hiç olmazsa içlerinden birini onay için Cumhurbaşkanına gönderirdi. Ki; Cumhurbaşkanı da Başkan Yılmaz’ın istediği, piyasalarda itibarı olan bir uzmanı mutlaka onaylar.
Başkan Yılmaz’ın Para Politikası Kurulu üyeliği için de piyasada itibarı olan isimleri önerdiğini biliyoruz ama yine Babacan, bu atamayı da bekletiyor.
Tekrar ediyorum; IMF’nin atamalar konusunda uyarı yapıp, Merkez Bankası bağımsızlığının ne demek olduğunu, önemini ekonomi yönetimine bir kez daha anlatması gerekiyor.
Babacan "Gerekirse elektrik zammı yapılır" da demiş 1 yıldır gerekiyor ama yine Başbakan önler diye korkuyorlar, herhalde. Ülkeye bakın, zamma, atamaya IMF karar verir hale geldi.