IMF dalga açıklamasıyla kredibilite artırıyor

IMF’den gelen "Mayıstakine kıyasla çok daha büyük bir dalga geliyor" açıklaması, tartışılmaya devam ediyor. Bir kısım finans kesimi yetkilileri bunun "malumun ilanı" yani "zaten olacak bir şeyi önceden söylemek olduğu" şeklinde yorum yaparken, bir kısmı ise aşırı kötümser bir tavır olarak görüyor.

Ancak olaya bir başka açıdan bakılırsa, bu açıklamanın IMF yönetiminin kredibilite kazanmaya dönük bir manevrası olduğu da söylenebilir.

Yani eğer böyle bir büyük dalga gelmezse, IMF’nin kaybedeceği bir şey yok. "Böyle bir ihtimal vardı temkinli olunması için uyardık" diyebilirler.

Ama eğer böyle büyük bir dalga gelirse, o zaman IMF’nin kazanacağı itibarı bir düşünsenize...

Bu kadar önemli bir gelişmeyi önceden bilmiş bir IMF çıkacak karşımıza. Ondan sonra IMF’nin her dediğine, önüne arkasına fazla bakılmadan güvenilecek, sözü dinlenecek, dolayısıyla uluslar arası piyasalar için yönlendiriciliği yeniden güç kazanacak.

Bu tür bir dalga gelmezse, şimdikinden farklı bir şey olmayacak. Hatta; bunun sonunda "biz uyardık önlem alındı bu nedenle gelen dalgalar ufak kaldı" bile denebilir.

Bu görüşümüzü, IMF’nin politikalarını da iyi bilen bazı bankacılarla paylaştığımızda, onların da IMF’nin genel olarak bir kredibilite kaybı olduğu görüşünde olduklarını, bu nedenle böyle bir açıklamayla itibar aradığının rahatlıkla düşünülebileceğini ifade ettiler.

Bu dalga açıklamasından sonra konuştuğumuz banka üst düzey yöneticilerinin çoğunun ise "IMF’nin söylediği gibi uluslararası büyük bir dalga beklemediklerine" şahit olduk.

IMF-Dünya Bankası Genel Kurulu’nun yapıldığı Singapur’dan gelen haberlerin de IMF’nin bu açıklaması kadar kötümser olmadığını kaydeden bankacıların çoğu da, "ABD’deki durgunluk tahminlerinin de abartılı olduğunu" görüşündeler.

Daha önce FED’in yaptığı faiz artırımlarının, enflasyonist eğilimleri törpülediğini ancak ekonomiyi durgunluğa sevkedecek kadar tehlike bulunmadığını kaydeden bir bankacı, "Şimdi kafalar karışık herkes bir şey söylüyor ama çok büyük bir dalganın, hangi nedenle olursa olsun, geleceğini zannetmiyoruz" dedi.

ASIL DALGA SİYASETTEN

Ancak büyük dalga gelmeyeceğini kaydeden bu bankacı bile, küçük küçük dalgalar gelmesinin kaçınılmaz olduğunu, kendisinin dışarıdan çok içerideki siyasi gelişmeler ve bunların doğuracağı dalgalardan kaygı duyduğunu kaydetti.

Aslında bu görüş, finans kesiminde giderek daha fazla konuşulmaya, tartışılmaya, daha fazla taraftar bulmaya başladı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin sert tartışmalara sahne olması, bunun da piyasalarda dalgalar oluşturması ihtimali, giderek daha fazla güç kazanıyor. Bununla birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ardından gelecek genel seçimlerin nasıl bir ortamda gerçekleşeceğine ilişkin büyük bir belirsizlik yaşanmaya başladı.

Dolayısıyla, dışarıdan büyük bir dalga gelmese bile, en iyi ihtimalle, 2007 yılının piyasalar açısından dalgalı bir yıl olacağı konusunda, neredeyse hemen herkes hemfikir.

Bu arada siyasi kargaşa için önümüzdeki yılın beklenmeyeceği, bu yılın son aylarında Cumhurbaşkanlığı seçimi kaynaklı tartışmalar yaşanmasını bekleyenlerin sayısı da giderek artmaya devam ediyor.

Siyasi açıdan önümüzdeki döneme ilişkin kötümserliğin son dönemde artmasının en büyük nedeni ise AKP Hükümetinin ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın son dönemdeki tavırları. "Finale yaklaşıyoruz, dikkatli olun" açıklaması, tarikat cinayeti ve ardından gelen linç için yaptığı açıklamalar, El Kadı’nın mal varlığının dondurulması kararının durdurulmasıyla ilgili Başbakanlık temyiz başvurusunu geri aldırtması, "keskin bir tavır dizisi" olarak görülüyor ve bu tavrın ileriye dönük olarak sistem tartışmalarını körükleyeceği tahmin ediliyor.

Özetle; içeriden ya da dışarıdan gelecek bir dalga var. Büyük mü, küçük mü olacak, orası ise bilinmiyor. Umarız, bankacılar büyük dalgaya inanmasalar da, temkini elden bırakmazlar.
Yazarın Tüm Yazıları