Faiz artışının zamanlaması

ABD Merkez Bankası’nın (FED) geçen hafta, iskonto penceresinden bankalara kullandırdığı kredilerin faiz oranlarını artırması, küresel piyasalarda yeni bir dönemin işareti olarak algılandı.

Geçtiğimiz cuma günü bu haberle tüm piyasalar aşağı doğru giderken, Standard and Poor’s’un not artırımı imdada yetişti ve içeride piyasalar haftayı yükselişle kapadı.
Dün itibariyle küresel piyasalar olumlu açıldı. Bunun nedeni FED Başkanı Ben Bernanke’nin bu kararın mali sıkılaşma anlamına gelmediğini, faizlerin daha uzun süre düşük seyredeceğini söylemesi idi. Yani piyasalar Bernanke’nin “faiz artışları yakında başlamıyor” sözlerine güvenerek yeniden olumlu bir havaya girdiler.
Bence Bernanke dahil herkes biliyor ki; her ne kadar artırılan iskonto penceresi faiz oranları gösterge faiz oranlarının mutlaka artacağı anlamına gelmese de, artık faizlerde artış trendine girildiğini herkes görüyor. Piyasalar da biliyor ama bu dönem, yeniden iyiyi satın almak yolunu seçiyorlar.
Ben Bernanke’nin bu hafta içerisinde ABD Kongresinde yarı yılla ilgili bir değerlendirme yapması bekleniyor. Piyasalardaki beklenti Bernanke’nin Kongre’de yapacağı konuşmada da faizlerin daha uzun süre düşük kalacağı ve canlanmanın frenlenmeyeceğini söyleyeecği doğrultusunda.
Çünkü politikacılar her ülkede aynı ve ekonominin canlanması her zaman, her pahasına seçtikleri birinci yol olmaya devam ediyor.
Yani enflasyonda yükselme pahasına Merkez Bankası’nın piyasayı canlı tutmasını, mali disiplini göz ardı etmesini, piyasadaki para bolluğunun devam etmesini ve büyümeye mümkün olduğunca katkı yapmasını istiyorlar.
İskonto penceresinden bankalara kullandırılan paranın maliyetini artırmak demek, belki gösterge faizin artması anlamına gelmiyor ama çok açık ki; eskisi kadar bolluk döneminin sona ereceğinin, parasal sıkılaşmanın başlayacağının da bir göstergesi.
Bu gerçeği, şimdi satın almasalar bile, piyasalar dahil herkes artık görüyor.
Yani faizde artış dönemi şimdi olmasa da yakında başlayacak ve küresel piyasalar yavaş yavaş buna göre pozisyon almaya başlıyorlar.
BİZİM MERKEZ BANKASI’NIN TAVRI
FED Başkanı Bernanke gibi bizim Merkez Bankası Başkanımız Durmuş Yılmaz da, ısrarla “uzun süre faizler düşük kalacak” demeye devam ediyor. Hâlâ bizde enflasyonun yapısal sorun olduğunu düşündüğüm için, bizim Merkez Bankamızın FED kadar rahat olmaması gerektiğini ve mali disipline bizim ABD’den çok daha fazla ihtiyacımız olduğunu söylemeden de edemeyeceğim.
Bu gelişmelerden sonra içeride, özellikle bankacılar arasında bizim Merkez Bankası’nın ne yapacağı da tartışılmaya başladı. Başkan Durmuş Yılmaz’ın geçen yılın sonlarında banka genel müdürlerine yaptığı konuşmada “açık piyasa dahil her yolu deneyeceğiz, faiz artışına elimizdeki tüm imkanları kullanıp mümkün olduğunca geç başlayacağız” sözlerine atıfta bulunuluyor. Yani içeride faiz artırımlarına, FED faiz artırımına başladıktan sonra bile bir müddet daha, direnmeye çalışılacağı izlenimi var.
Yani piyasalar bizde de faiz artışının ne zaman başlayacağını, hangi boyutta olacağını ciddi biçimde tartışmaya başladılar. Bununla birlikte faiz artışlarından önce Merkez Bankası’nın alabileceği kararlar, örneğin TL karşılıklarına ilişkin kararlar da tartışılıyor.
Umarım içerideki siyasi çatışma, küresel piyasalardan çok daha erken mali disipline girme ihtiyacını doğuracak
kadar, büyümez.
Yazarın Tüm Yazıları