AB ve IMF çapalarından biri olmazsa

TÜRKİYE uzun zamandır, IMF çapasının yanına AB çapasını da koymuş olarak, yani iki çapa ile birden gidiyor.

Bu iki çapanın ekonomiye yaptığı katkı, özellikle de hem yatırım, hem de kısa vadeli olarak gelen yabancı sermayedeki özendirici rolü, tartışılmaz bir gerçek.

Bizce yapılan hatalara rağmen yaşanan iyileşmede, iki çapanın birden olması hayati öneme sahipti. Şimdi, 2007 yılına, yani bir seçim yılına girilirken, bizce iki çapadan birinin yok olması tehlikesi ile karşı karşıyayız.

Hangi çapa gidici derseniz; kimine göre AB çapası, kimine göre IMF çapasının taraması, yani devreden çıkması daha büyük ihtimal.

Açık söylemek gerekirse AB çapasının taraması yani AB ile ilişkilerin bir süreliğine de olsa dondurulması, beklemeye alınması, daha büyük ihtimal gibi geliyor, bizeÖ

Bir süredir, Kıbrıs başta olmak üzere ilişkilerde yaşanan gerginliğin, 8 Kasım’da açıklanacak İlerleme Raporu’yla had safhaya ulaşıp, ilişkileri bozma noktasına getireceği tehlikesinden söz ediliyordu.

İtalyan Corriere Della Sera gazetesine demeç veren AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun söyledikleri, bu tehlikeyi güçlendirmiş gibi gözüküyor. Barroso,Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili bir soruya, "Bunu söylediğim için üzgünüm ama işler kötü gidiyor" yanıtını vermiş. Türkiye’de reformların çok yavaş ilerlediğini belirten AB Komisyonu Başkanı, umut ettiği ilerlemeyi göremediğini ifade etmiş.

Barroso’nun aynı demecindeki şu sözler ise işin ciddiyetini ortaya koyuyor: "Finlandiya dönem Başkanlığının, müzakerelerin durmasını engellemesini umut edelim; ama dürüst olmak gerekirse, endişeliyim"

Barroso bu endişesinde samimi mi yoksa, 8 Kasım’a gelinirken, Türkiye’yi Kıbrıs konusunda zorlamaya mı çalışıyor, açıkcası bilmiyoruz. Genişlemeden Sorumlu Komiser Rehn’in İlerleme Raporu’nun kaydedilecek gelişmelere göre değiştirilebileceğini söylemesi, bizce çok umutları kalmasa da, hala Hükümeti zorlamak istediklerini ortaya koyuyor.

Bu olumsuz havaya rağmen, içerdeki özellikle AB yandaşları, AB ile ilişkilere bir ara verilmesinin söz konusu olmayacağı, Kıbrıs da dahil bir ortayol bulunup, ilişkilerin eskisi gibi devam edeceği görüşündeler.

IMF ÇAPASI

Bizce AB ile ilişkiler bir süreliğine dondurulursa, bunun adı hiçbir zaman "ara verme" ya da "dondurma" olarak nitelenmeyecektir. İlerleme Raporu ve arkasından gelecek tartışmalar, fiili olarak bir süreliğine ara vermeyi beraberinde getirebilir.

Aslında bir süredir "AKP Hükümetinin de, artan milliyetçi tepkileri dikkate alarak, seçime kadar fiili olarak ilişkilere ara vermeyi istediği" yorumları da yapılıyor. Geçtiğimiz dönemde Hükümetin AB ile ilişkileri savsaklaması da buna örnek olarak gösteriliyor.

Bizce AKP Hükümeti açıkca, böyle bi niyet gütse bile, bunu reddedecektir. Ancak bununla birlikte "gerekli adımları atmayarak" seçime kadar işi çürütme eğilimine girebilir.

Yani iki çapadan biri olan AB çapasının ortadan kalkmasının ekonomiye vereceği zararı gördükleri için, "Devam ediyoruz" deyip, özellikle siyasi adımlardan geri durabilirler.

Peki IMF çapası devam edecek mi?

Bizce AB çapası kadar olmasa da IMF çapasının tarama tehlikesi, yani yine geçici olarak devreden çıkma ihtimali var. Bazı piyasa oyuncuları 5. gözden geçirmenin bile tamamlanamayacağı görüşündeler. Bu tahmin tutarsa, zaten IMF çapası şu anda ortadan kalktı ama açıklaması yılsonunda olacak anlamına gelir.

Biz, 5. gözden geçirmenin tamamlanıp seçimler bitene kadar yenisinin yapılamayacağı görüşündeyiz. Yani Nisan’daki Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar, "Heyet geldi, gitti" diye oyalanarak, IMF çapasının geçici olarak kalktığının anons edilmeyeceğini düşünüyoruz.

Çapanın birinin kalkması işleri çok zorlaştırır, ikisi birden kalkarsa o zaman vay halimize.
Yazarın Tüm Yazıları