Paylaş
Projelerini açıklarken de “Süper” kelimesini hiç ihmal etmiyorlar. Örnek mi? Süper Proje, Süper Fikir, Süper Kanal, say sayabildiğin kadar...
Öncelikle orijinal yazılışı “Super” olan Fransızca kökenli bu kelimenin sözlükteki karşılığını aktarayım. Türk Dil Kurumu’na göre nitelik, nicelik ve derece bakımından üstün olan her şeye süper deniyor. Peki, süper sıfatının ortalıkta bolca konuşulduğu bir süreçte bu tanımlamayı Ankara için kullanan bir politikacıyı hiç gördünüz mü? Boşuna düşünmeyin “Yok”. Zira ortada ne bir proje var, ne de fikir! Ancak bu konuda benim bazı düşüncelerim ve kıyaslamalarım var ki sizlerle paylaşmak istedim. Tavsiyem, yazıyı sonuna kadar okumanız. Çünkü son bölümde hepinizin kazançlı çıkacağı bir projeyi aktaracağım.
Ankara’nın süper icraatları hiç de az değil. Örneğin “Futbol Süper Ligi”nde top koşturan iki takımı var. Aslında sayıları 3’tü ama Gökçek’lerin ihtirasından olsa gerek 2’ye düştü. Gençlerbirliği ve Ankaragücü yoluna devam ederken Ankaraspor soluğu Bank Asya’da alıverdi. Korkum Gökçeklerin yönetiminde hakim olduğu Ankaragücü’nün de başına aynı olayın gelmesi.
ÇELİK YIĞININDAN YARATILAN SÜPER UCUBE
Bildiğiniz üzere Başbakan Erdoğan, Kars’ta ki “İnsanlık Anıtı”na “Ucube” dedi ve heykel yıkılmaya başlandı. Buna karşılık Ankara’nın bir “Süper Ucubesi” var ki, ne Başbakan emir veriyor, ne de mahkeme kararına rağmen kimse yıkmaya cesaret ediyor. Sizi fazla merakta koymayayım, Ankaralıların “Ucube” ismini taktığı ve yıllardır mezbelelik halinden en ufak taviz vermeyen çelik yığınından bahsediyorum.
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 2005’de yapımına başlanan, sözüm ona içinde kongre salonu ve alış-veriş merkezi, altında da metro istasyonu bulunacak olan bu yapı kaderine terk edilmiş bir durumda çelik yığını olarak Eskişehir Yolu’nda duruyor. Bu güne kadar 90 milyon lira civarında harcama yapılan merkez, Danıştay tarafından “Kamu ve toplum yararına aykırı” bulunduğu için plansız ve kaçak yapı statüsünde öylece duruyor. Pardon, öylece duruyor demek de yanlış olur... Mahkeme kararıyla yapımı durdurulan bu “Ucube”yi utançtan olsa gerek Büyükşehir Belediyesi perdeyle kaplamaya başladı. Binaya perde çekilmesiyle beraber de üstüne dev reklam panoları konuşlandırıldı.
Konuyu biraz daha açmam gerekirse, Çankaya Belediyesi, planlara aykırı olarak inşaatın sürdürüldüğünü öne sürüp İdare Mahkemesi’nde dava açtı ve kazandı. Üstelik Danıştay da Çankaya Belediyesi lehinde karar verdi. Mahkeme kararlarında, yüksek yoğunluklu yapının “Kamu ve toplum yararına aykırı olduğu” hükmü yazıldı. Bu karar sonucu da bina “Plansız ve kaçak yapı” olarak değerlendirildi. Şimdilerde bu mezbeleliğe ne dur diyen var ne de çöpe atılan 90 Milyon Lira civarındaki paranın hesabını soran.
GÖKKUŞAĞINI TWİTTER’DA KURTARAMADI
Melih Gökçek’in süper projeleri bununla da sınırlı değil. Bir de “Süper internet”e karşılık gelebilecek bir yatırımı var. Nasıl mı? Anlatayım… Büyükşehir Belediyesi tarafından Milli Kütüphane önündeki bölünmüş yolun ortasına büyük harcamalarla yaptırılan işyerleri de yıllardır kiracı bulunamaması yüzünden harabeye dönmüş durumda. Yaklaşık altı yıldır yol ortasında korkuluk gibi duran binanın yıkımı da gündeme geldi. Ancak, Melih Gökçek, son çare olarak “Gökkuşağı” projesine “Twitter Sokağı” adını vererek süreci uzattı. Bu şekilde de bizler süper bir internet sokağına sahip olmuş bulunduk. Ancak diğer taraftan “Bilişim Vadisi”ni İstanbul’a kaptırdık.
17 YILLIK BECERİKSİZLİK VE SÜPER TEKLİF
Süper Teklif ise yine Melih Gökçek’den geldi. Tam 17 yıldır bir metre ray döşeyemediği metroyu bitirmek için Hükümete teklif sundu, Ulaştırma Bakanlığı da bu teklife “Evet” dedi. Yapımını Hükümetin üstlendiği teklif sonuca ulaşır mı bilemiyorum ama 17 yıldır Melih Bey tarafından söylenenler tam anlamıyla süper bir hikaye oldu. Toplumsal hafızamız zayıf olduğu için kısa bir hatırlatmada bulanayım.
Biliyorsunuz, 17 yıl önce iktidarı Murat Karayalçın’dan devralan Gökçek’in ilk icraatı metro ve hafif raylı sistemden dolayı oluşan borçları gündeme getirmek oldu. Kendisinden önceki yönetimi nasıl suçluyordu: “Karayalçın metro ve hafif raylı sistem için yaptığı anlaşmalardan dolayı sırtımıza yaklaşık bir milyar dolar borç yüklendi”. Kimsenin aklına da Karayalçın döneminde imzalanan her iki projenin hat uzunluğu ve maliyet hesapları gelmiyordu.
ANKARA’NIN SÜPER STARI SÜPER MARİO’DAN BİLE ÜNLÜ
Kentin doğu ve batı yakasını birbirine bağlayan Hafif Raylı Taşım Sistemi 1996 yılında tamamlandığında 8,7 kilometrelik güzergâhı ve 11 tane istasyonu vardı. Yapımına 1 Nisan 1993 yalında başlanan Ankara Metrosu ise 1997 tarihinde işletmeye açılırken 14,6 kilometre uzunlukta çift hatlı ağır raylı sistemden ve 12 yolcu istasyonuyla bir depodan oluşuyordu. Melih Bey’in dediğine göre de bu iki iş için harcanan para belediyenin sırtına bir milyar dolarlık bir yük getirmişti. Gerçi, Karayalçın’a projelendirmek, finansman sağlamak ve inşaatı başlatmak, buna karşın Gökçek’e de hazırdaki parayı harcamak ve kurdele kesmek nasip olmuştu, ama neyse!
Şimdi gelelim Gökçek’in Ulaştırma Bakanlığı’na devrettiği projenin maliyetine... Bakanlık üç milyar dolara bitebileceğini söylüyor ki, hatırlayanlar iyi bilir Gökçek sadece 4,5 kilometrelik Kızılay- Sögütözü metrosunu bitirmek için hükümetten tam tamına 1,2 milyar dolar istemişti. Daha önce tamamlanmış her iki projenin uzunluğu 23,3 kilometre ve maliyeti bir milyar dolara yakın. Hal böyle olunca da “Karayalçın’ın günahını almışsın, senin maliyetin daha fazla” diye sormazlar mı adama?
Sonuç olarak metro için neden Süper Teklif dediğimi anladınız mı? Bu arada Ankara’nın toplam borcu altı milyar doları geçmiş durumda ve yapımı bakanlığa devredilmiş metronun gideri bu hesapta yok.
DEMİREL’DEN SÜPER BABA OLUR MU?
Son zamanlarda Ankara’mızın bir de Süper Star’ı oldu. Neredeyse her köşe başında onun heykelleri ve resimleri var. Belki Süper Star Ajda’dan bile ünlü hale geldi desem yeridir. Tabi ki Seymen kıyafetine bürünmüş Ankara Kedisinden bahsediyorum. Ankara tavşanı ve keçisinin pabucunu dama atan kedi, Gökçek’in en önemli projesi oldu. Diyebilirim ki bilgisayar oyunu Süper Mario’dan bile meşhur oldu. Öyle ki kedi sayesinde tüm kenti donattığı afişlere “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nın duyurusunu bile koymaya gerek duymadı. Kısacası kediyi çocuk oyunlarını şenliğinde parlatmış ama bayramı göstermemişti.
Niye yalan söyleyeyim, önceleri kedi maskotu fikri bana sıcak gelmişti ama şekillenen kedi figürü ve ardında yatan gerçekler gözümün önüne gelince Gökçek’in süper starından birçok Ankaralı gibi soğudum.
Geçenlerde “Süper benzin”le yürüyen aracıma binmiş, “Süper Loto” oynamaya giderken, “Süper FM” radyodaki haberleri dinliyorum. Ak Parti lideri Erdoğan’ın miting konuşmasını özetleyen spiker, Başbakanın “Baba” lakabıyla anılan Demirel hakkındaki sözlerini aktarıyor. “CHP yeni Milli Şefini bulmuş” gibisinden eleştirilerini dinlerken de aklıma Şevket Altuğ’un başrolünü üstlendiği o ünlü TV dizi “Süper Baba” geldi. Sahi ya iyice yaşlanmış ve partiler üstü kalmayı yeğlemiş Demirel meydanlara mı iniyordu? Hiç sanmıyorum. Baba’nın siyaset arenasına girmesi için “Süper Baba” olması lazım ki, ona da ne niyeti var, ne de gücü yok. O halde Erdoğan’ın Demirel’e “bu yüklenişi neden?” diye bir soru aklıma geliyor. Cevabını bulunca sizlere de aktarırım.
SÜPER ÇEKİLİŞE KATILMAK BEDAVA
Son olarak “Süper Çekiliş” ismiyle faaliyette olan ilginç bir internet sitesinden bahsedeyim. Süper Loto’da umduğunu bulamayanlar için iyi bir teselli kaynağı olabilir. Araştırınca öğrendim, Türkiye’nin Milli Piyango Yönetmeliği kapsamında yayın yapan ilk ve tek çekiliş sitesiymiş. Her ay onlarca bedava hediye dağıtan bu siteye üye olmak ve çekilişe katılmaksa bedava. Yapmanız gereken ise hiçbir ücret ödemeden bu siteye kaydolmak ve hediye kazanmak için birkaç kullanıcıyı aynı şartlarda üye yaptırmak.
Önceleri bu siteyi çok ciddiye almadım ama yakın çevremden birçok kişi başta Apple iPad olmak üzere bedavadan hediyeler kazanınca dikkatimi çekti. Ciddi ciddi hediye dağıtıyorlar. Kahvaltı’dan dans kursuna, oto yıkamadan dergi aboneliğine kadar birçok ilginç ürünü kullanıcılarına ikram ediliyorlar. Ulusal ve yerel yüzlerce firmanın ürünleri arasında yer alan Apple iPad’i ise her ay 10 tane olmak üzere en çok arkadaşını üye yapan ilk 10 kişiye veriyorlar. İlgilenenler için sitenin adresini de aktarayım: “supercekilis.com”. Bugüne kadar kimseyi kullanıcı yapmadığımdan olsa gerek bana hiçbir şey çıkmadı ama bakarsınız size çıkabilir. Nasılsa her şey bedava, şansınızı denemenizde fayda var.
Son olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan bir isteğim olacak. “Çılgın Proje” olarak da lanse edilen “Süper Kanal Projesi” gibi bir projeyi Ankara için de istiyoruz. Ankara’nın çevresindeki barajlar arasında kanal açabilirse ulaşımımızı pek ala su üstünden gerçekleştirebiliriz. Zira metronun biteceği yok da!
Paylaş