Başkanlığa soyunanlar ve ismi hafızaya kazınanlar!
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
29 Mart 2009 yerel seçimlerinin üzerinden 5 ay gibi kısa bir süre geçti. Ankaralılar büyükşehir belediye başkanıyla beraber tam 25 tane ilçenin de belediye başkanını seçti.
Peki, hiç düşündünüz mü; aradan bu kadar süre geçmesine rağmen icraatları ve söylemleriyle ismini hafızalara kazıyanlar kimler oldu? Bu soruyu önce kendime, sonra da önüme çıkan tanıdık, tanımadık birçok kişiye sordum. Ezici bir çoğunluk benimle aynı paraleldeki yanıtı verdiler. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki. Geri kalan 22 belediye başkanın adı ise ya çok az miktarda telaffuz edildi, ya da hatırlanmadı.
Melih Gökçek ile Veysel Tiryaki’nin anımsanması doğaldı. Zira aynı koltukta Gökçek, 15’inci yılını, Tiryaki ise 5’inci yılını dolduruyordu. Ancak Çankaya Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Bülent Tanık ile Yenimahalle Belediye Başkanlığına gelen Fethi Yaşar bu görevde daha 5 aylık bir maziye sahipti. Benimse merakım, her ikisi de bir önceki dönemden enkaz devralmasına ve tam anlamıyla icraatlarına başlamamasına rağmen nasıl olup da bu kadar tanınabiliyordu? Belki bırakın Ankara’yı, Türkiye’nin en büyük ilçesi olan Çankaya’da Bülent Bey biraz da stratejik konumundan dolayı tanınabilirdi de, eski önemini kaybetmiş Yenimahalle’de Fethi Yaşar nasıl akıllara kazınmıştı?
Kendimce bir araştırmaya girdim ve bu bilinirliğin ardında yatan sebebi araştırmaya koyuldum. Sonuçta da çok ilginç kişiliklere ve icraatlarına rastladım.
Bilinirlik anlamında Melih Gökçek’i anlatmaya gerek yok. Ankaralıların yüzde 62’si kendisine karşı olmasına rağmen koltukta 15 yılı geride bırakmak bir başarı. Keşke bu yıllanmışlık başarısı icraatlarına ve kişiliğine de yansısa.
FETHİYLE BİRLİKTE YENİMAHALLE’DE GÜNEŞ HİÇ BATMIYOR
Görev kapsamına giren yüzölçümüne bakıldığı zaman Türkiye’nin 12’inci büyük şehri diyebileceğimiz Yenimahalle ilçesinin belediye başkanıyla sentezimize başlayayım. 60 yaşındaki Başkan Fethi Yaşar, tekstil ve turizm sektöründe yanında binlerce kişi çalıştırarak özel sektörde başarılı olmuş bir iş adamı. Çocukları ve torunlarıyla mutlu bir yaşam sürerken, babadan kalma CHP tutkusuyla, politikaya girip siyasal yaşam içinde de kendine yer buldu. Parti teşkilatı, Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği derken de, son olarak Yenimahalle Belediyesi’nin kaptan köşküne oturdu. Para, pul, politik ikbalden daha çok vatandaşa hizmet anlayışıyla hareket ettiği için de çevresinde güvenilir bir insan intibası bıraktı. Zaten sık sık da söylüyor, "Torunlarıma bu dedemizin dedirtebileceğim eserler bıraksam bana yeter"
Kendinden önceki belediye başkanı Ahmet Duyar’dan aldığı mirası araştırdım. 110 milyar TL borç, lüks makam odaları ve aşçı, garson gibi özel hizmetliler... Bu borcun yaklaşık 40 milyar TL’si ise 5 aylık süreçte geri ödenmiş. Ardında yatan mucize ise tasarruftan geçiyor. Belediyede yanan lambalardan tutun da telefon görüşmelerine kadar her şey gerektiği gibi kullanılıyor. Bu nedenle de gelen aylık elektrik faturası 132 bin TL’den 24 bin TL’ye düşmüş. Üstelik yeni bir uygulamayla da Yenimahalle sınırları içindeki tüm parklar 24 saat ışıl ışıl aydınlatılıyor. Parklar güneş enerjisiyle aydınlatılınca, fatura beşte bir oranına düşmüş. Dolayısıyla da "Yenimahalle’de güneş batmıyor" esprisini boşuna yapılmıyor. Şimdilerde bakıyorum, o lüks makam odaları da tarihe gömülmüş, hizmetliler ise şahsa değil tüm belediye çalışanlarına destek veriyorlar. Örneğin aşçı ve garson tabldot yemeğe kaşık sallayan Fethi Bey’le beraber diğer personele de hizmet sunuyor.
SEYİR DEFTERİNDE VATANDAŞIN DA İMZASI VAR
En beğendiğim özelliğine gelirsek. Yeni bir proje mi hayata geçecek, tüm vatandaşların fikri alınıyor. Aralarından mantıklı istekler ise hemen hayata geçiyor. Örneğin Ümitköy ve Batıkent’te yapılacak dev şehir meydanları ile parklar için hazırlanan maketler vatandaşın görüşüne sunulmuş. Proje genel anlamda beğeni kazanırken, bisiklet yolu gibi ufak tefek istekler olmuş. Fethi Bey, bakmış bu isteklerin bir kısmı büyük çoğunluk tarafından dile getiriliyor, hemen projeye ilave ettirmiş. Kısacası yatırımlar vatandaşa rağmen değil, vatandaşla birlikte yürüyor.
Gördüm, ki görevde olduğu bu 5 aylık süreçte toplumun her kesimiyle güzel bir diyalog kurmuş. Parti rozetini yakasından çıkarıp, toplumun her kesimiyle sıcak bir ilişkiye girmiş. ’Madem Yenimahalleliler bizi değil de CHP’yi seçtiler, o zaman bizden hizmet beklemesinler’ diyecek kadar pervasız olan Melih Gökçek’le bile düzeyli bir ilişki yürütebiliyor. "Büyükşehir’in vatandaşın yararına olan her projesini desteklerim, tabii aynı davranışı Melih Bey’den de beklerim" diyerek de sürekli zeytin dalı uzatıyor.
ARAÇLARI YÜRÜTEMEDİK BARİ YAYALAR YÜRÜSÜN
Çankaya İlçesi her seçimde birçok şehirden daha önemli konumdadır. Zaten nüfusu ve seçmen sayısı da yüzde 80 oranındaki şehirden daha fazladır. Bu nedenle de Çankaya’da belediye başkanı olan kişi yakından takip edilir. Hal böyle olunca da belediye başkanının ismi ve icraatları çok iyi bilinir.
Oturaklı ve bilgili görünümüne rağmen icraatı birkaç söylemden ileriye gitmeyen Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ı ise halen çözebilmiş değilim. Çok güzel konuşup, mahkemeye intikal etmiş Akay Kavşağı gibi konularda bile dik durmasını biliyor. Ancak bazı projeleri de hayalden öteye gidemiyor. Tunalıhilmi ve Bahçelievler 7. Cadde’yi araç trafiğine kapatıp, yaya bölgesi yapacağım diyor ama arkası gelmiyor. Aslına bakarsanız, benim de fikrim yayalara açılması yönünde. Zira Çankaya’nın delik deşik yollarından dolayı zaten araçlar gidebilecek doğru dürüst yol bulamıyor. Madem araçlar hasar görmeden gidecek yol bulamıyor, bari yayalar yürüsün de trafik sağlıklı aksın diye içimden geçiriyorum.
Bu arada Çankaya Belediye Başkanı’na hatırlatmak isterim, Ankara gibi megapollerde caddeler hangi belediyenin sorumluğu altında? Tabii ki büyükşehir belediyelerinin. (Kanuna göre sokaklar ilçe, caddeler ve genişliği 12 metreyi geçen sokaklar büyükşehir belediyesinin sorumluluk alanında.) O halde Bülent Bey’e bir soru... Sadece sokaklardan sorumlu bir belediye başkanı olarak, görev kapsamının dışındaki cadde ve bulvarlara nasıl müdahale edeceksiniz?
Bitmedi, birkaç sorum daha var. Bahsedilen caddeleri otobana dönüştürüp, yaya kaldırımlarını kuşa çeviren kim? Hali hazırdaki Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek. Bu güne kadar bir caddeyi, bulvarı ya da sokağı araçlardan kurtarıp, sadece yayaların kullanımına açtı mı? Kafa yormaya gerek yok, açmak bir kenara icraatlarıyla yok etti. Üstelik düzeltmeye de hiç mi hiç niyeti yok. Huylu huyundan vazgeçer mi? Geçmez. Kısacası dilin kemiği yok ama lafla da peynir gemisi yürümüyor...
HAMAMÖNÜ FATİHİ TİRYAKİ GÖKÇEK’İN PANZEHİRİ
Gelelim Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’ye. 5,5 yıldır oturduğu bu koltukta ve sorumluluk alanında gözle görülür bir değişim yaşanıyor. Parti tabanının aksine çağdaş uygulamalarıyla toplumun beğenisini üzerinde topluyor. . Ankara’nın bu tarihi kent merkezini ayağa kaldırma konusunda bir hayli başarılı çalışmaları var. Hamamönü’nün eski ve yeni hali arasında çok büyük fark olduğu aşikár. Yaklaşık 100 tarihi ev ve 10’a yakın sokakta yürütülen yenileme çalışmaları meyvelerini veriyor. Ve tüm bu hizmetleri 2 bin’den 700 sayısına düşürdüğü belediye elemanıyla yapıyor. Yani belediyenin giderleri azalırken, sunduğu hizmetler çoğalıyor. Zaten, Veysel Bey Ankara’nın Melih Gökçek’ten kurtulmasının anahtarı olarak görülüyor. Bir dahaki yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkanlığı için AKP’nin adayı olmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Ancak yukarda da belirtiğim gibi, başkanlık kıdemine, ilçesinin büyüklüğüne ve iktidar olanaklarından nasiplenme şansına bakınca Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar başarıda rakiplerinin bir adım önünde gidiyor. Daha açık bir ifadeyle Ankaralıların sevgisini bileğinin hakkıyla kazanıyor.